BÖLÜM 30 "ALİ KESKİNER"

116K 9.6K 10.7K
                                    

Yoğun ısrar üzerine bölümün yazdığım kadarını paylaşıyorum. Büyük ihtimalle haftaya kalanını paylaşmış olurum. Keyifli okumalar diliyorum.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın <3 Satıriçi yorumlarında buluşalım <3

BÖLÜM 30 "ALİ KESKİNER"

"Ali zannettiğin gibi biri değil," dedi Haldun Bey. "O çok tehlikeli biri. Çok tehlikeli işler yapıyor. Eğer onu durduramazsan, bu sadece benim değil aynı zamanda senin de sonun olacak."

Duyduklarımın şaşkınlığıyla hızla olduğum yerde doğruldum.

"Neden bahsediyorsunuz Haldun Bey?"

Haldun Bey umutsuzca gözlerime baktı. "Ali'nin ilk defa senin yanında hissettiğini gördüm, seninleyken durduğunu, kendini törpülediğini... Belki sen anlamıyorsun ama Ali benim yarattığım bir canavar. Ve şimdi o canavar durmazsa benim sonum olacak."

Şaşkın şaşkın ona baktım. "Ali'yi çok yanlış tanıyorsunuz."

"Asıl sen onu hiç tanımıyorsun." Dudakları acıyla kıvrıldı. "Umarım onun gerçek yüzünü görmek zorunda kalmazsın."

"Haldun Bey." Ayağa kalktım. "Sanırım kahvelerimizi beklememize gerek yok. Ben sizin neden bahsettiğinizi bilmiyorum, Ali'yle aranızda ne geçtiğini de bilmiyorum ama bu durumda sizden taraf olmam ya da Ali'ye cephe almamı bekliyorsanız çok yanılıyorsunuz. Ben Ali'ye güveniyorum, o çok iyi birisi. Eğer onun kötü biri olduğunu düşünüyorsanız burada suçlu sizsinizdir."

Çantamı aldım ve ifadesiz bir yüzle kendisine baktım. "Hoşça kalın."

Haldun Bey tam son bir şey söylecekken odanın kapısı açıldı.

Ali tam karşımdaydı.

Öfkeden çenesindeki kas seğirirken yeşilleri öfkeyle babasını buldu. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Ali." Açıklamak ister gibi araya girmeye çalıştım ama Ali'nin öfkeli bakışları beni bulmadı, gözleri beni görmezken iki adımda babasıyla arasındaki mesafeyi kapattı ve onun yakasına yapıştı.

"Ne yapıyorsun lan sen?" Babasının gözlerindeki endişeyi iliklerime kadar hissederken Ali'nin öfkesinden korkup bir adım geriledim. "Gebertirim lan seni!" diye bağırdı Ali. "Gebertirim seni! Söyledin mi ona bir şey? Söyledin mi?"

Haldun başını olumsuz anlamda sallarken "H-hayır," dedi hızla. "Hiçbir şey söylemedim."

Ali Haldun'un yakasını bırakırken "Burda bitmedi," dedi. "Bitmedi."

Onu bırakıp benim yanıma gelirken yüzüme bakmadan bileğimden tuttu ve beni odadan çekti.

"Ali!"

"Yürü," dedi sertçe. "Özel iş dediğin bu muydu senin? Ne planlıyordun, ne öğrenmeyi bekliyordun?"

"Bir şey planladığım yoktu."

Ali beni şirketten çıkarıp rahat konuşabileceğimiz arka sokağa çekerken ellerimi onun göğsüne yerleştirdim sakinleşmesi için. "Durur musun lütfen artık!"

"Duramam! Ne konuştunuz içeride! Neden buradasın Ceylin?"

"Asıl sen nasıl burada olduğumu öğrendin?"

Ali sakinleşmek ister gibi nefes aldı. "Konu bu mu şimdi? Asıl sen nasıl o adamla görüşüyorsun? Ne anlattı sana?"

"Bir şey anlatmadı. Ben de anlamadım. Çıkınca sana anlatacaktım zaten. Dün aradı beni, senin hakkında görüşmek istediğini söyledi, bunun aramızda kalmasını rica etti. Ben de döndükten sonra sana söylemeye karar verdim. Neden bu kadar abarttığını anlayamıyorum."

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin