Sessiz çığlığına uyandım bu gece
Karanlık, sessiz ve puslu bir hayale
Gözlerimin sesini hissettim bu gece
Kırık bir kalbin son çarpışı o halde
Sığmayan duygularım var duvarlarımda
Hayallerim kapkara bir gökkuşağında
Kulağım duymaz bir gözüm yok ortalarda
Işığını hissediyorum ama karanlık bir hava
Mevsimle bir cemre düştü yüreğime
Soğuk gecem alev oldu yüreğime
Üstümde bir fidan serinlik oldu ateşime
Mermer bir avlu içi toprak içinde
Ruhumda his, ellerimde güç kalmadı
Her tarafım zincir, yanımda iki ruhani
Bir sorgu, bir ceza bu avludaki
Karanlığın derinliğinde gözündeki ateşi
Ayrı bedenler aynı toprak içinde
Bahar gelmez bu kara yerlere
Ağaç yeşermez toprak ateşler içinde
Karanlık heryerde ateşe ne çare
Günleri unutmuş saniyeleri hisseder
Zaman bu taş avluda çok zor geçer
Dikili taş üstünde kara bir yazı kaplar
Lavinia yeşerdi avluda olmaz artık bahar