Gülce

By ahsenhoca-ah

50.2K 3.8K 1.2K

Baharın harika günlerinde dondurma serinliğinde, güneş sıcaklığında yaz hikayesi okumak ister misiniz?Hadi ge... More

Giriş
Birinci bölüm" Gizli kaçamaklar"
İkinci bölüm."Sevda yazmak kadar kolay değilmiş."
Üçüncü bölüm"İmzalı kitap olsan ne olur yarim"
Dördüncü bölüm"Anne yüreği satır başı sayfa tadında"
Beşinci bölüm "İmza kuyruğunda seni görmek vardı"
Altıncı bölüm"Gözlerinde dinlenir mi insan?"
Yedinci bölüm "Eğer fındık faresiysen hayat çok zor!"
Sekizinci bölüm "Sevgili günlük"
Dokuzuncu bölüm "Seninle bir yolculuğa çıkıyoruz"
Onuncu bölüm "Geceler seninle olsun"
On birinci bölüm"çiçek kız."
On ikinci bölüm"Aynı senin gibi"
On üçüncü bölüm "Ben bunu bilmiyordum"
On dördüncü bölüm"Uzak kalmak"
On beşinci bölüm*Bekir*
On altıncı bölüm*Kimsen değil her şeyinim*
On yedinci bölüm*Sana gelen yollar olurum*
Devam etseydi... " Ne yaparsan yap Aşk ile yap"
Devam etseydi..." Güller mi getireyim sana, ben baktıkça çiçek açıyorum"

Final"Her şey yeni başlıyor"

2K 165 68
By ahsenhoca-ah

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim, sizleri çok seviyorum. Satır arası yorumları unutmayın olur mu? Oy ve parlak yıldızınızı bekliyorum.

🎵Yolum seninle.

🌹

İçim yanıyor Gülce,
İçim kan ağlıyor.
Adına sevda demişler.
Biri ciğerimi söküyor.
Yokluğunu düşünmek beni deli ediyor.
Ah be gülcem;
ah be sevdiceğim.
Sen olsan, ben olsam.
Kavuşmalar olsa keşke.
Birbir dökülüyor takvim yaprakları
Sana beni yaklaştırmak için
Atıyorlar kendilerini
Saat koşturuyor, takvim geçiyor, vakit ölüyor.
Bir sen gel diye.
Bir sana kavuşayım diye.
Ben öyle görüyorum.
Ya da öyle umuyorum.
Gülce; ben seni seviyorum.

Günler ayları kovalarken herzamanki gibi telâşlıydı. Bense zamanı durdurmak yavaşlatmak pahasına her şeyi yapardım. Yapıyordum anı yaşıyordum. O muhteşem günün ardından epey vakit geçmişti.

Mesela; bayram geçmişti.
Mesela; Babam Bekir'e alışmıştı.
Ya da Bekir bana helal oluyordu.

Çünkü nişanın ardından çok beklemek istemediğimizi söylemiş ve yıldırım gibi bir ay zamanda evlenmeyi talep etmiştik. Babamın çatık kaşları, annemin nasıl yaparız sözleri arasında her şeyi halletmiş ve o gün gelmişti. Bugün evleniyordum.

Sevdiğim adama kavuşuyordum.

Babamın artık hazır ol demesinin ardından yüz beşinci kez elbisemi düzelttim ve saçlarıma baktım. Sevdiğim herkesi yanımda görmek istiyordum. Bugün bencildim bugün benim günümdü. Gelinlik olarak düz dantel bir elbise almış altına beyaz spor ayakkabılar giymiştim. Normalde topuklu giyerken neden bugün spor ayakkabı derseniz dibine kadar eğleneceğim.

Saçlarım iki yanımdan örerek arkada tutturmuş, hafif bir makyaj yapmıştım. Gelin alımı, bilezik, konvoy, çeyiz serme, başlı başına düğün falan yoktu. Asi kız dediğini yaptırmıştı. Yani bu ben oluyorum. Düğün davetiyesine ikimizin adını, aşağıya aileler ve nikah dairesini yazarak sonuçlandırmıştım. Yani nikah kıyıyordum dostlar. Bırakın ıvır zıvırları, mutlu olmaya bakın.

Nikâh saatinde izmirde ki evdeydik ve korno sesi ile elim ayağım birbirine girmişti. Seren, Sevde, Ümmü gülsüm, Duru yanımdaydı. Ben çok heyecanlıydım. İnamıyordum. Hâlâ inanamıyordum.

Kapının zili ile kapıya kızlar doluşmuş kapıyı açmamışlardı. En sonunda Bekir'i içeriye aldılar. Çünkü öncesinde dini nikah vardı. Nikâhımızı Ömer dayım kıyacaktı. Olduğumuz odayı boşaltarak beni oturttular. Bekir ile daha karşı karşıya gelmemiş bir şey konuşamamıştık. Annem içeriye bir ceket ve beyaz şal ile gelmiş ceketi üzerime geçirmiş ve şal ile saçımı örtmüştüm.

"Insan evlendiği gün bütün günahları silinirmiş ben Rabbim'den isterdim ki benim kızım da tesettürlü olsun böyle bir günden sonra Rabbimin huzurunda başı dik dursun. En azından Rabbim senin bir farzını yerine getirebiliyorum desin. Rabbim çok eksiğim hatam var ama senin için kendimi kapattım sende benim günahlarımı ört diyebilsin." dedi. Ardından başımdan öperek fısıldadı. "Seni çok seviyorum biriciğim."

"Bende seni çok seviyorum ama biraz daha konuşursan ağlayacağım ve çirkin bir gelin olacağım."

"Annem benim prenses bir gelin olduğumu söylemişti ama ben sana söylemeyeceğim" dediğinde gülerek konuştum. "Çünkü ben biliyorum."

"Evet egonun göklerde gezdiğini de biliyorsun" dediğinde gözümde ki yaşı sildim. "Sen iyi ki benim annemsin Nisan Sultan. Sen beni iyikimsin. Gördüğüm en güzel annesin."

"Ben iyi bir anne olamadım ama siz çok güzel evlat oldunuz."

"Aa bensiz he, hani en güzel evlat bendim" diyerek yanımıza gelen abim yanağımı severek konuştu.

"Hepsini bana da söylemişti. Ilk bana dedi."

"Hiçte bile bana da dedi." dedim.

"Hem çok çirkin olmuşsun" dediğinde dil çıkarttım. Dolan gözlerimi görünce bana sarıldı. "Şaka yapmıştım lan üzüldün mü?"

"Biliyorum" diyerek omzundan öptüm ve kapı açıldığında ayrıldık.
Dayım ve iki kişi daha geldi. Ben kenarda oturmuş bekliyordum. Bekir'i de içeriye aldıklarında nikah başladı.

🌹

"Evet!"

"Bende belediyemizin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum gelini öpebilirsiniz" dediğinde evlilik cüzdanını aldım. Ona doğru dönerek baktığımda kafası ile hayırlı olsun diyerek önüne döndü. Burada beni öpeceğini benim heyecandan öleceğimi düşünmemişsinizdir zaten kiraz çiçeklerim, ne yapalım bizde böyle bir çifttik. Nikah töreninden sonra yenilen yemeğin ardından benim arkadaşlarım ile oradan ayrıldık. Seren, Sevde, Ümmü gülsüm Kaan ile gelirken biz bekir ile birlikteydik. Devamı da başka arabaya binmişlerdi.

"Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda bana bakarak yola döndü.

Siyah takım elbise, yana doğru yatırdığı güzel saçları, uzun kirpikleri ile çok güzeldi. Bu adam benim kocamdı. Artık sonsuz kere bakabilirdim. Dokunabilirdim. Sevebilirdim. Aklıma gelen şeyle tebessüm ederek elimi sakallarına çıkardım ve okşadım. Ani fren ile bana dönünce elimi hemen çektim.

"Korktun mu?" diye sorduğunda utandığım için önüme dönmüştüm. Saçlarımı arkaya doğru atarak konuştu. "Gülce, aniden bana dokununca heyecanlandım. Yani o yüzden durdum."

"Kusura bakma ben." diyerek ellerimle oynamaya başladığımda ellerimi tutarak bana baktı. Ellerim ellerinde değil sanki kalbim ellerindeydi.

"Bakmam"
"Gülce, sana sarılabilir miyim?" dediğinde cesaretim gün yüzüne çıkmıştı. Sırıtarak omzuna vurdum.

"Bunu hiç sormayacaksın sandım." diyerek kollarımı doladım.

Allah'ım.
Amin.

Önce bir vakıfa ait alana gelerek bagajdan çıkardığı fidanların birini uzattı. Üzerimi değiştireceğim için sorun olacağını düşünmeden aldım. Birlikte uygun bir yere ağaçlarımız ile birlikte gittik. Orada görevliden aldığımız malzemeler ile kendimize bir yer bulduk ve onlara yer açtık. Ardından fidanlarımızı ekerek toprakları doldurduk. Kenarda ki çeşmeyi gördüğümde su doldurmaya giderek testiye su doldurdum. Ektiğimiz fidanları sularken sordum.
Bunlar ne içindi.

"Bunlar çınar ağacı. Bir ömür uzun ve sağlam evliliğimiz olsun diye hemde kitap sayesinde tanıştık. Onun sayfalarının hakkını ödeyelim diye düşündüm." dediğinde ona bakarak gülümsedim.

Ne güzelsin sen Bekir.

"Çok güzel düşünmüşsün."

"Hadi ellerimizi yıkayalım" dediğinde elimde ki testiden kalan suyu ellerine döktüm.

Birlikte oradan ayrılarak mezarlığa geldik ve Bekir'in annesi ile tanıştım. Ona dua ettim. Ona teşekkür, Allah'a şükür ettim.

Akşam önce evimize geçerek gece giyeceğim kınalığı giyerek kızların ve annelerimizin olduğu yere gittik. Burası düğün salonu değildi ama kafede değildi. Etraf kapalı geniş bir mekandı. Bayanlara özel olduğu için Bekir beni bırakarak gitti. Bizde güzelce eğlendik.

Avuç içlerime kına yaktım. Kendi başıma oynadım. Kah güldüm, kah ağladım. Gece yarısını geçince Bekir beni aldı. Kimsenin olmadığı yıldızların şahitlik ettiği bir yerde bir müzik açarak benimle dans etti. O benim her şeyim oldu. Ben onun kimsesi oldum. O gün bir oğlan çocuğu bizi kenardan izlerken, tek ayağının üzerinde zıplayarak yürüyen kız çocuğu yediği kiraz çekirdeklerini oğlanın kafasına attı. Oğlan çocuğu kaşlarını çattı. Kız usanmadı. Arkasında koşturdu ve çekirdekleri kafasına atmaya devam etti. Çocuk en sonunda gülmeyi başardı. Suratı düşük çocuğun tebessümü oldu.

Muradıma erdim. Kirazlar oldu, mevsim değişti ama ben baharda kaldım. Bir bahar günü sevdim. Bir ömür sahip çıktım.

Ertesi günü sabah namazından sonra bir daha mor saçlarını yabancı kimse görmedi.

Bölüm sonu.
Dediğim gibi yeni başlıyoruz. Burada bitti mi evet ama sık sık geleceğim. Çünkü onların birbirlerine olan aşkını yazmaya doyamadım. Ne Bekir'in utangaçlığını ne de Gülce'nin cesaretini. Onları seviyorum.

Sizleri de çok seviyorum.

Kendinize iyi bakın. Silmeyin gerekse özel bölümler gerekse yarın sizinle bir anımı ve hedeflerimden söz edeceğim tabi sizde isterseniz sizin hedeflerinizi duymak beni hoşnut edecektir. Neyse bunları yarın-müsait olursam- konuşuruz.

Muhabbetle

Hayırlı geceler.

Continue Reading

You'll Also Like

34K 3.2K 40
Jennie hayatını değiştiren kazanın sorumlusuyla çoktan tanıştığının farkında değildir.
93.7K 6.6K 33
Afitap:Bana bak pide hırsızı! Afitap:Ben o pide kuyruğunda kaç saat bekledim biliyor musun? Afitap:Şu mübarek Ramazan ayında hırsızlık yapmaya utanmı...
29.4K 1.2K 25
"Sen ki beni aşkından süründüren kadınım Bana bir aile borçlusun... " ______________________ Türk kızı aybala ve yzb.Poyrazın oğlu Buğrahan Selemoğlu...
3.2K 585 20
Gözlerinin içinde demleneceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.Ona karşı beslediğim saf duygularım onsuz yaşadığım onca yılı bir çırpıda silip atacak k...