Üçüncü bölüm"İmzalı kitap olsan ne olur yarim"

2.4K 185 64
                                    

🎵Cem adrian - Hande mehan: Sen benim şarkılarımsın.

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim sizleri seviyorum!

🌹

Güne öyle enerji dolu bir şekilde başlıyorum ki, diyeceksiniz bu kız zaten hep böyleydi. Gerçekten öyleyim zaten. Sabahın altısında uyanıyorum ve etrafa gülücükler saça saça ayağa kalkıyorum. Altı üstü Bekir ile tanıştı ne abarttı ama demeyin dostlar ne olursunuz bende normal insanken öyle diyordum. Bakın artık aşık insanları ayrı kategoriye koyuyorum. Yok böyle dünya çünkü. Benim sadece aynada gördüğümü görseler beni içeri alırlar çiçeklerim. Bu ne melet bir hastalıkmış. İnsan şikayet bile edemiyor. Önce kendi bakımımı yapıp hazırlanıyorum ardından dünün özür mahiyetinde bir güzel kahvaltı hazırlıyorum. Kahvaltı hazırlarken ilk baş bir tane şarkı dinleyip sonra annemin sözünü dinleyerek bakara suresi açıyorum. Sabahları bakara suresi dinlemek evin bereketini artıyor güzellerim bilmiyorsanız dua ediverin şu ponçik arkadaşınıza. Allah akıl fikir versin değil mi?

Kahvaltı hazır olduğunda kızları kaldırmak için odaya gidiyorum. Ümmü gülsüm için hazırladığım yer yatağında uyuyorken buluyorum ve hiç çekinmeden kendimi üzerine atıyorum. Hiçte normal bir şekilde kalkmıyor ya da kalkamıyor hemen bağırmaya başlıyor. "Allah canını almasın kalk tepemden" dediğinde yanına yanaşıp yanaklarını sıkıyorum.

"Sen biricik dostunu görmeye mi geldin, sen beni çok mu seviyorsun?" diye sesimi değiştirerek yaptığım saçmalıklara daha fazla dayanamayarak beni susturuyor. "Nolur sus" diyerek ayağa kalıyor ve Seren'e bağırıyor. "Kalk kurtar kendini Seren geliyor bu deli" diyerek odadan çıkıyor bense onun yatağında gözlerimi kapatarak biraz dinleniyorum. Aklıma Bekir geliyor. İkimizin aynı okulda görev yapacağı sırıtmama sebeb oluyor daha sonra onun arapça öğretmeni olduğu aklıma geliyor. Oha! Babam beni kesin Bekir'e verir. Ama ne eksik. Ben gidip Bekir'e evlenme teklifi etmeliyim. Sonra da evleniriz. Bunu kızlar mı yapıyordu ya. Ben yapsam olmaz mı yani. Aklıma geleni söyleme huyum olduğu için kalkarak kızların yanına gidiyorum. Onlar bu arada yüzlerini kuruluyorlar. "Bekir'e evlenme teklifi edicem" dediğimde ikisi birlikte yüzünü bir kez daha havluya gömüyor. Beni unutmak istiyorlar. Ama ne mümkün.

Sonra hep birlikte mutfağa geçiyoruz. Daha fazla bir şey yapmak istemedigim için yerime yerleşiyorum. Seren en sevdiği görevi olan çay doldurma işinin başına geçiyor. Onu sırıtarak izliyorum. Hergün bunu yaşıyor çünkü. Ardından Ümmü gülsüm'e dönerek dayımları soruyorum. "Ya insan otuz yıllık evli olup aşık aşık dolaşır mı? Onları gördükçe aşık olasım geliyor sen bu kafayla sakın görme" diyor bana. Bense elimi çeneme yaslamış vaziyette ona bakıyorum. Seren çayından aldığı bir yudumdan sonra kuzenime dönerek konuşuyor.

"Bak buraya yazıyorum bu kız o çocukla konuştukça sakinleşecek. Konuşur mu bilmem ama, çocuk çok sakin ya" diye yorumda bulunuyor. Tepkisizce bakıyorum. Bekir gelsin konuşursam, neyse büyük laflar etmeyeyim sonra başıma falan gelir mazallah.

Ümmü gülsüm gülerek konuşuyor. "Baksana şuna şimdi bile sakinlik geldi sağdan sağdan" Abim gibi konuşma be diye patavatsızlık yapıyorum. Seren gülerken ümmü gülsüm önüne dönüyor. Sevgili kuzenim çocukluk yıllarını abime aşık bir şekilde geçirmişti ama bunu atlattığı için sorun yapmıyorum. Çünkü abim evlendi. Konuyu değiştirmek için Zeynep ablayı soruyorum. Kısaca cevap veriyor. Seren bugün neler yapacağımızdan söz ediyor. Havalar daha sıcak olsaydı denize giderdik diyorum onlara bakarak onlarda beni onaylıyor ama yapacak bir şeyimiz olmadığı için başka şeyler düşünüyorlar.

GülceWhere stories live. Discover now