On üçüncü bölüm "Ben bunu bilmiyordum"

1.5K 168 38
                                    

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim sizleri seviyorum.

🌹

Gece eve geldikten sonra bir vakit kendime gelememiş ardından kendimi rahat uykunun kollarına bırakmıştım. Sabahın erken saatinde yani oruç olduğumuz için bana göre erken olan -on iki- vakitte yengemin aramalarını cevaplamış beni beklediğini çabuk olmam gerektiğini söylemişti. Bense hemen üzerime bir kot pantolon giymiş onun üzerine bir yeşil rengi bir blüz giyerek hazırlanmıştım. Seren eve gideceği için onunla görüşmüş ardından durağa kadar yürümüştüm. Otobüsün gelmesini biraz bekledikten sonra kartımı okutarak kendime bir köşe buldum ve ayakta beklemeye başladım. İneceğim durağa gelince diğer insanlar ile birlikte aşağıya inerek yürümeye başladım. Yolda giderken Yüsra için çikolata almış ve eve varmıştım. Yengem zili çalmama ramak kala kapıyı açarak çocuk uyuyor sessiz ol demiş ve içeriye geçmemi beklemişti. Ona sarıldığımda hoş geldin demiş ve nasıl olduğumu sormuştu. Kendimi onun krem renkli koltuklarına yavaşça atarken iyiyim diyerek sırıtmıştım. Ardından onun halini hattını sormuş ve iyi olduğunu öğrenmiştim. Peki neden beni güzel uykumdan ayırdınız?

Cevap belliydi kiraz çiçeklerim.

Yengem karşıma geçerek akşam abinle konuştuk dediğinde gözlerimi devirmemek için direndim. Aslında o kadar göz deviren bir insan değilim ama jest mimik yapasım geliyor bazen böyle şeyler. Dur bi dakika.

"Ee"

"E'si geçen gün seni geçiştirmiş ya da sen onu geçiştirmişsin bilemiyorum. Bir daha üzerine düşmemi istedi." Gözlerini kısarak bana doğru eğildi.

"Neden istemiyorsun?"

"Sizene be" diye bağırdığımda çocuk uyanacak diyerek koluma vurmuş beni susturmuştu.

"Neden aniden öyle dedin ki. Seninle şurada konuşmaya çalışıyorum hem seninde yuvan olur ne güzel"

"Benim yuvam var zaten" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Çocuğun olur"

"Hayatımı kararttın yüsra ile ne çocuğu" dedim.

"Ay of uğraşamayacağım ben seninle." Güldüm. Sırıtışım silinmeden ne sandın yenge dedim.

"Birisi varsa bana söyleyebilirsin."

"Hı biliyom"

Abimin benimle tekrar konuşacağını falan söyledi. Ardından normal muhabbetlere konu döndü de rahatladım dostlar. Bıcırık uyanasıya kadar hayat güzeldi. Sessizdi.

Yok öyle bi dünya. Yanı varsa çocuk yoktur. Çocuk varsa dünya. Amann neyse çok tatlılarda çekiyoruz.

Yüsra ile evcilik oynamak zorunda kalmış en sonunda ona aldığım çikolata ile oyundan ayakkabılarımı bağlamadan kaçmıştım. Oradan derneğe geçmiş Durunun o yüzünü görmüş morallerim daha da bozulmuştu. Şuan da onun konuşmasını bekliyordum. O ise pembe objelerine bakıyor sesini çıkarmıyordu.

"Biraz daha o tırnaklarına bakarsan seni yolacağım" dediğimde kafasını kaldırarak gülümsedi. "Gülce ben özür dilerim dün için."

"Hep böyle yapıyorsun ama"

"Bu söndü gerçekten."

"Hayır ya ben gerçekten anlamıyorum duru. Biz farklıyız ya sen üzülüyorsun ya ben. Arkadaş olmak zorunda değiliz neden iki medeni insan gibi merhaba merhaba yapamıyoruz. Ki bundan sonra yapacağız. Kusura bakma cicim ama benim sinir kat sayımı yükselten insanlar ile birlikte bulunamıyorum."

GülceWhere stories live. Discover now