On yedinci bölüm*Sana gelen yollar olurum*

1.5K 155 66
                                    

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim sizleri seviyorum.

🌹

Gittiğin yollar gün olur benim yolum olur mu? Adım attığın yerlerden geçerken aklıma düşmemen ne kadar zorsa yan yana yürümek bu kadar güç mü? Niyet edip girdiğim bütün sokaklar sana çıkıyorsa benim günahım var mı? Her şeyim olduğunu öğrendiğim gün yaşadığım korkudan haberin olmadığı gibi bugün yaşadığım heyecanı bilmeni istemem ne kadar doğru? Sensizlik diye bir kelimeyi terk edeli çok oldu sevgilim o yüzden o yolların sana çıkacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Eve vardığımda sabahın erken saatleriydi. Kaan beni almaya gelmiş babamı uyandırmamıştım. Beni eve bırakarak kendisi gitmişti. Eve anahtarım ile girerek eve göz gezdirmiş ve kendi odama geçerek üzerimi değiştirdim. Yolda uyuyamadığım için uykusuzdum. Sabah namazını kıldıktan sonra uyudum. Bir ara birisinin yanağımdan öptüğünü hatırlıyorum ama kesik kesikti. Ardından annemin sesini duydum. "Bırak uyandıracaksın şimdi"

"O benim tazecik gülüm babasının birtanesi uyansın"

"Asaf bu kadar duygusal bir adam değildin sen yaşlandın mı acaba?" diyen annemin sesi ile çaktırmadan tebessüm ettim. Babamın homurdanıp yanımdan uzaklaşmasının ardından annemin gitti gitti diye beni dürtmesinin başka bir açıklaması olmalıydı. Gözlerimi açarak anneme baktım ve bir güzel sarıldım. Saçlarımı koklayarak hoş geldiğimi söyledi. Onun kokusunu içime çekerek konuştum. "Ne çok özledim seni"

"Bende seni özledim nasıl seni vereceğim ellere"

"Ah anne yıllardır dışarıdayım" dedim ellerini tutarak. O ise ellerimden öperek konuştu.

"Bu öyle değil ki annem evin olacak istedigin zaman gelemeyeceksin
" dediğinde biraz daha konuşursa ağlayacaktım sanırım. Ahhh! Yok ağlamazdım. Aklıma gelen düşünce ile kafamı kaldırdım ve konuştum. "Babama ne dedin?"

"Anlattım işte abin konuşmuş zaten bende bir şey demedim istediği biri var dedim"

"Anne gelecek olan onlar zaten."

"Kim kim gelirler kızım?" dediğinde bilmiyorum manasında omzumu silktim. "Nisan adında ablası varmış bilmiyorum. Anne babası yok" dediğimde üzgün bir şekilde bana baktı. "Görelim bakalım çocuğu bakarsın annesi ve babası oluverir."

"Vay!" dedikten sonra ayağa kalktım aynı zamanda bayrama iki gün vardı. Bayramdan sonra gelseler daha mantıklıydı ama Bekir duramamıştı galiba. Allahım neler diyorum ben.

O beni seviyor.

Bunun varlığını bile kabullenememişken nasıl olurda beni istemelerini karşıdan izleyebilirdim. Kalbim dayanır mı buna. Nasıl severim ben onu ya. Nasıl severim.

Annem ile birlikte bir kat daha temizlik yaptıktan sonra hem bayram için hemde onlar için sarma sarmaya başladık. "Bu konuda sana çekmişim ne zaman moralim bozulsa ya da keyiflensem mutfaktayım"

"Valla annem ben keyifliyken mutfakta olmam genelde"

"Nerede olursun?" dedim sırıtarak.

"Kocamın yanında" dediğinde gülerek sarmayı ona uzattım o da bana sardığını uzattı ve çiğ çiğ yedik. Annem ile hem arkadaş hem anne olmak harikaydı. Sıkılmadan konuşmak muhabbet etmek vazgeçilmezdi. Kendimi bildim bileli bana bunu yansıtmış ben senin arkadaşınım gel ilk bana söyle demişti. Ergenlik zamanlarımda kaçamaklar olsa bile geri kalan bütün anılarımda ilk anneme koştum.

İlk hayalimi de, ilk hayal kırıklığımı da onunla paylaştım. Yeri geldi birlikte ağladık yeri geldi birlikte sevindik. Zaten böyle olmak gerekmez miydi? Şimdi ben çocuğum ile nasıl olurdum. Ay gülce bunu bari düşünme diye kendime telkinde bulunduktan sonra daha farklı hayallere daldım. Olmayacağımı bildiğim ama tüm aksilikler ile ya da tüm güzellikler ile akşam olacakları hayal ediyordum.

GülceWhere stories live. Discover now