Final"Her şey yeni başlıyor"

2K 164 68
                                    

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim, sizleri çok seviyorum. Satır arası yorumları unutmayın olur mu? Oy ve parlak yıldızınızı bekliyorum.

🎵Yolum seninle.

🌹

İçim yanıyor Gülce,
İçim kan ağlıyor.
Adına sevda demişler.
Biri ciğerimi söküyor.
Yokluğunu düşünmek beni deli ediyor.
Ah be gülcem;
ah be sevdiceğim.
Sen olsan, ben olsam.
Kavuşmalar olsa keşke.
Birbir dökülüyor takvim yaprakları
Sana beni yaklaştırmak için
Atıyorlar kendilerini
Saat koşturuyor, takvim geçiyor, vakit ölüyor.
Bir sen gel diye.
Bir sana kavuşayım diye.
Ben öyle görüyorum.
Ya da öyle umuyorum.
Gülce; ben seni seviyorum.

Günler ayları kovalarken herzamanki gibi telâşlıydı. Bense zamanı durdurmak yavaşlatmak pahasına her şeyi yapardım. Yapıyordum anı yaşıyordum. O muhteşem günün ardından epey vakit geçmişti.

Mesela; bayram geçmişti.
Mesela; Babam Bekir'e alışmıştı.
Ya da Bekir bana helal oluyordu.

Çünkü nişanın ardından çok beklemek istemediğimizi söylemiş ve yıldırım gibi bir ay zamanda evlenmeyi talep etmiştik. Babamın çatık kaşları, annemin nasıl yaparız sözleri arasında her şeyi halletmiş ve o gün gelmişti. Bugün evleniyordum.

Sevdiğim adama kavuşuyordum.

Babamın artık hazır ol demesinin ardından yüz beşinci kez elbisemi düzelttim ve saçlarıma baktım. Sevdiğim herkesi yanımda görmek istiyordum. Bugün bencildim bugün benim günümdü. Gelinlik olarak düz dantel bir elbise almış altına beyaz spor ayakkabılar giymiştim. Normalde topuklu giyerken neden bugün spor ayakkabı derseniz dibine kadar eğleneceğim.

Saçlarım iki yanımdan örerek arkada tutturmuş, hafif bir makyaj yapmıştım. Gelin alımı, bilezik, konvoy, çeyiz serme, başlı başına düğün falan yoktu. Asi kız dediğini yaptırmıştı. Yani bu ben oluyorum. Düğün davetiyesine ikimizin adını, aşağıya aileler ve nikah dairesini yazarak sonuçlandırmıştım. Yani nikah kıyıyordum dostlar. Bırakın ıvır zıvırları, mutlu olmaya bakın.

Nikâh saatinde izmirde ki evdeydik ve korno sesi ile elim ayağım birbirine girmişti. Seren, Sevde, Ümmü gülsüm, Duru yanımdaydı. Ben çok heyecanlıydım. İnamıyordum. Hâlâ inanamıyordum.

Kapının zili ile kapıya kızlar doluşmuş kapıyı açmamışlardı. En sonunda Bekir'i içeriye aldılar. Çünkü öncesinde dini nikah vardı. Nikâhımızı Ömer dayım kıyacaktı. Olduğumuz odayı boşaltarak beni oturttular. Bekir ile daha karşı karşıya gelmemiş bir şey konuşamamıştık. Annem içeriye bir ceket ve beyaz şal ile gelmiş ceketi üzerime geçirmiş ve şal ile saçımı örtmüştüm.

"Insan evlendiği gün bütün günahları silinirmiş ben Rabbim'den isterdim ki benim kızım da tesettürlü olsun böyle bir günden sonra Rabbimin huzurunda başı dik dursun. En azından Rabbim senin bir farzını yerine getirebiliyorum desin. Rabbim çok eksiğim hatam var ama senin için kendimi kapattım sende benim günahlarımı ört diyebilsin." dedi. Ardından başımdan öperek fısıldadı. "Seni çok seviyorum biriciğim."

"Bende seni çok seviyorum ama biraz daha konuşursan ağlayacağım ve çirkin bir gelin olacağım."

"Annem benim prenses bir gelin olduğumu söylemişti ama ben sana söylemeyeceğim" dediğinde gülerek konuştum. "Çünkü ben biliyorum."

GülceUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum