DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA"

By BURCUQUEEN

6.1M 316K 145K

Yıldız Koleji, sınav senelerinden önce on birinci sınıf öğrencilerini rahatlatmak amacıyla yaz kampına götürü... More

1-DİKDÖRTGEN MASA ŞÖVALYELERİ
2- RÜYA
3-ASLI İLE ARAS
4- KOŞU YARIŞI
5-KUTLAMA
6-KAVGA
7-KEDİ KIZLAR
8- ROMEO BOZUNTUSU
9-ORMAN
10-BASKETBOL MAÇI
11-HAYALET
12-UFAKLIK
13-OYUN
14-İDDİA
15-VOLEYBOL MAÇI
16-OJE
17-İTİRAF
18-HASTANE
19-HEYECAN
20-YEMEK
21-AÇIKLAMA
22-KARAR
23-UYGULAMA
24-İNTİKAM
25-KONUŞMA
26-DENİZ
27-DÖVÜŞ
28-PLAN
29-YARDIM
30-ALAY
31-KAMP ATEŞİ
32-HASTALIK
33-İFŞALAR
34-DEĞİŞİM
35-PİŞMAN
36-YUMRUK
37-BARIŞMA
38-MAÇ
39-SİGARA
40-ASLINUR
41-MÜDÜRLER
42-YÜZME
43-AİLE YEMEĞİ
44-MÜZİK YARIŞMASI
45-KISKANÇLIK
46-DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
47-DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ-2
48-İLK
49-MUTLU
50-TARTIŞMA
51-CEZA
52-STÜDYO
BÖLÜM DEĞİL
53-GİZEMLİ ŞAHIS
54-ARAŞTIRMA
55-KORKU
BÖLÜM DEĞİL, AÇIKLAMA
56-GİZLİ ŞEYLER
57-DÜŞÜNCE
58-KÜSLÜK
59-KÜSLÜK-2
YAZA KADAR ASKIDA
HIZLI BİR ÖZET
60-KAZA
61-SAĞLIK
YKS'YE 53 GÜN VAR
62-İKNA
63-TABURCU
64-KEBAP ORDUSU
BEŞ YILLIK SERÜVEN
KİTABIMLA GURUR DUYUYORUM
ÖZEL BÖLÜM-1
KARAKTERLER HAKKINDA İTİRAFLAR

65-SON

30.7K 1.6K 2K
By BURCUQUEEN

Merhabaa,
Final bölümü  eskisi gibi uzun bir bölüm olsun istedim :') Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar!


Gözlerimi açtığımda beyaz tavanı gördüm. Ölüp cennete mi gelmiştim?
Saçmalama Melis. Senin gibi bir günahkar cennete mi düşecek..

Revirdeydim.

Yatakta doğrulunca bizimkiler beni fark etti. Aslı'nın yüzündeki tırnak izleri dikkatimi çekti.

"Ne oldu sana," diye sordum.

"Sen bir de onu gör," dedi sinirle. "Gülsu senin üzerine atlayınca o aptalı çok fena dövdüm."

Kaşlarımı çattım. Biz kazandığımız zaferle eğlenirken... Bayılmıştım. Çünkü Gülsu üzerime atlamıştı.

"Of Melis ota boka bayılan bir bünyen var," diye söylendi Kaan. "Sana bir şey oldu sandık."

Gözlerim Barış'a kaydı. Duvara yaslanmış bana bakıyordu. Ben ona bakınca başını sallayarak Kaan'ın söylediklerini onayladı.

Hakan gülerek konuştu.

"Ama Gülsu da sana ciddi bir şey oldu sanıp korktu bayağı."

"Sadece Gülsu mu," dedi Zeynep. "Herkes korktu. Çoğu insan Gülsulara tavır aldı."

"Peki okullar ne durumda?" diye sordum.

"Telefonuna bak istersen," dedi Ezgi gülümseyerek.

Telefonumu uzatan Hasan'ın elinden aldım ve internetimi açtım. WhatsApp'a girince gördüğüm bildirimlerden çok bildirimlerin geldiği grubun adına şaşırmıştım.

'Düşman Okullar Yaz Kampında'

Kişilere girince neredeyse tüm kampın ekli olduğunu gördüm. Şaşkınlıkla gülümserken gelen mesajlara baktım. Herkes bana geçmiş olsun tarzı şeyler yazmıştı.

"Öğrendiğimize göre gizlice aşk yaşayan tek düşman okul çifti siz değilmişsiniz," dedi Elçin gülümseyerek. "Sizden Ali ve bizden Leyla da var."

"Bizim Arda ve Kaya'dan Murat da var," dedi Zeynep.

Arda biseksüeldi. (İki cinsiyete de duygusal&cinsel olarak ilgi duymaktır ve yanlış, ayıp bir şey değildir. Herkesin saygı duymasını rica ediyorum.)

"Zamanla iki okul arasındaki çift sayısı artar diye düşünüyorum," dedi Kaan Elçin'e bakarak.

Gülümsedim.

"Kim bilir," dedi Hakan Zeynep'e bakarak.

Zeynep gözlerini devirdi ama hafif gülümsemesi gözümden kaçmamıştı. Bal gibi de hoşlanıyordu işte.

Kerem elleri cebinde konuştu.

"Kız sayısı iki katına çıktı, işime gelir." Öldürücü bakışlarımızla ona baktığımızda kendini savundu. "Ne ya, şaka yapıyorum?"

Biz gülerken Hakan telefonuyla Düşman Okullar grubuna bir mesaj yazdı. Hepimiz açıp okuduk.

'Yarın akşam 10'da herkesi sahildeki dostluk partisine bekliyorum!'

Gülümseyerek konuştum.

"Çok iyi fikir."

"Ama günler öncesinden yapmamız gereken bir şeyi yapmadık," dedi Kerem. Ve bizi şaşırtan cümleleri söyledi. "Dikdörtgen Masa Şövalyeleri artık daha kalabalık. Ortak WhatsApp grubumuz olmalı."

Barış'a bakıp gülümsedim. Bana göz kırptı. Her şey yoluna giriyordu. Telefonu çalınca odadan çıktı. Ben de o sırada bize bir WhatsApp grubu açtım.

Barış içeri girince konuştu.

"Yeni bir haber daha var. Annemle görüştüm. Bundan sonra Vuran Kampı Düşman Okullar'a her sene yüzde elli indirimli olacak."

"Harika," dedi Hasan. "Bu alt dönemlerin de kaynaşmasını sağlar!"

"Bir dakika ya neden seviniyoruz ki," dedi Kerem. "Bu durumda kazıklanan biz oluyoruz."

"Siktir evet," diye onaylayan Kaan küfür kullandığı için Ezgi'den bir dirsek yedi.

Hakan yeni haberi gruba yazdığında bilginin yayılması uzun sürmedi. Yarım saat içinde Düşman Okulların barışmasına tepkili olan alt dönemler bile yumuşadı.

"Resmen devrim yaptık," dedim revirden çıkarken. Ardından devam ettim. "Ee, yarın ne giyiyoruz kızlar?"

----------

Saat neredeyse gece yarısına gelmesine rağmen bir türlü uyuyamıyordum. Yatakta doğrulup telefonuyla uğraşan Zeynep'e baktım ve fısıldadım.

"Ya ben uyuyamıyorum Zeynep."

Bir anda Aslı ve Ezgi de yataklarında doğrulunca içlerine cin kaçtı sanıp irkildim. Mantıklı düşününce, anlaşılan onlar da uyuyamamıştı.

"Neden uyuyamadık biz ya," diye sızlandı Aslı.

Ezgi masumane bir neden sundu.

"Mutluluktan?"

"Olabilir," dedim gülümseyerek.

"Hayır aptallar," dedi Zeynep. "O bozuk uyku düzenimizin üzerine bir de akşam filtre kahve içince uykumuz kaçtı."

"Ha," dedi Aslı. "Mantıklı."

"Kızlar ya," dedim yataktan çıkarken. Ayağa kalktığımda muziplikle konuştum. "Uzun zamandır bir şeyler yapmıyoruz."

Hepsinin yüzüne bir sırıtış yerleşirken Aslı yumruğunu havaya kaldırıp konuştu.

"Hadi bir şeyler yapalım!"

---------

Yaklaşık yirmi dakika sonra hepimiz siyah kıyafetlerimizi giyip siyah göz makyajlarımızı yapmış, maceraya atılmaya hazırdık.

"Kedikızlar," diye fısıldadım Barışların kulübesine doğru yavaşça ilerlerken. Yavaşça ilerliyorduk çünkü  dört ayak üzerindeydik ve istesek de hızlı olamazdık. "Biz kediler nasıl hareket ederiz?"

"Sessiz," dedi Zeynep.

"Atik," dedi Ezgi.

"Estetik," dedi Aslı.

Duraksadım ve konuştum.

"Bence şu an dört ayak üzerindeyken hiç estetik durmuyoruz."

"Hadi kalkıp öyle devam edelim," dedi Zeynep ve iki ayağımızın üzerinde yürümeye başladık.

"Bu daha seksi," diye onayladı Aslı. "Catwalk da yapalım."

Barış'ın kulübesine olan on adımlık yolun yarısını gelmiş olsak da kalan beş adımda catwalk yaparak ilerledik.

"Barışlar genelde kapılarını kilitlemiyorlar," diye fısıldadım.

Kapı kolunu yavaşça çevirince kapı açıldı. Biz içeri girmeden önce Zeynep uyarıda bulundu.

"Hakan'ın uykusu hafif olabilir, dikkatli olun."

"Biz kedikızlarız," dedi Aslı kibirle. "Yakalanmamız olanaksız."

Başımı sallayarak onu onayladım.

Odaya girdiğimizde kızlar kıskançlıkla etrafı süzerken ben bildiğim bir görüntü olduğu için yavaşça ilerlemeye devam ettim.

O sırada uyuyan Barış'ı gördüm. O kadar tatlıydı ki... Öylece dikilip gözlerimden kalp fışkıran emojilerle ona bakmaya başladım.

Aslı'nın belime çimdik atmasıyla kendime geldim. Yüzümü buruşturup mini mutfağa ilerledim. Bu haneye tecavüzümüzün nedeni, içki çalmaktı. Bizim çocuklarda yeterince kalmamıştı bu yüzden Barış'ın kulübesini tercih etmiştik.

Dolabı açınca zaferle gülümsedim. Hiç açılmamış tekila şişesini Aslı'nın eline verdim ve dolapları karıştırıp tuz, limon buldum. Zeynep bulduğu shot bardaklarını alırken Ezgi de ona telefonundan ışık tutuyordu.

Alacaklarımız tamamdı, biraya bile razıyken tekila bulmuştuk. Yavaşça çıkışa yürümeye başladık.

O sırada Hakan uykusunda söylenince Aslı bir küfür savurdu. Hakan Aslı'nın sesine uyanıp yavaşça yatakta doğruldu ve bizi gördü.

Zeynep'i ona doğru ittim ve sessizce konuşmaya başladım.

"Bak burada kim vaar, Zeynep var!"

Hakan gözlerini ovuşturup bize daha dikkatli baktı. Zeynep'i biraz daha ona doğru itip iyice görmesini sağladım.

"Bu bir rüya, Hakan."

Zeynep mesajı anlayıp oyunu devam ettirdi.

"Şu an bir rüyadasın," dedi elini Hakan'ın saçlarına koyarken. Yatağının kenarına oturup ninni söyler gibi konuşmaya devam etti. "Bu bir rüya, ben gerçek değilim. Gerçek değilim ben, değilim ben gerçek."

Zeynep'in hipnotize eder gibi söylediği cümleler cidden işe yaramıştı. Hakan uykuya dalmak üzere gibi görünüyordu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Good night kiss," diye mırıldandı Hakan.

Kaşlarımı çattım. Bu çocuk niye ingilizce konuştu şimdi?
Zeynep bize dönüp fısıldayarak açıkladı.

"Hakan yıllarca Kanada'da yaşamış. Bazen rüyalarını ingilizce gördüğünü söylemişti."

Hakan yine mırıldandı. Uzun uzun bir şeyler söylüyordu ama o kadar hızlı ve aksanlıydı ki aradan sadece "c'mon" "isn't this a dream?" gibi şeyler anlayabilmiştim.

"Hadi yanağından bir tane öp de gidelim artık," diye fısıldadı Aslı.

O da gülmek üzere gibi duruyordu.

Zeynep yavaşça eğildi. Tam yanağını öpeceği sırada Hakan başını ona çevirdi ve dudakları birleşti.

Zeynep önce donakaldı. Ben dayanamayıp bir kahkaha patlatınca kendine geldi ve kedikız kurallarını unutup koşarak kulübeden kaçtık. Kapıyı kapatıp sahile koşarken Zeynep dışında herkes gülüyordu.

"Bir erkeği öpmeyeli uzun zaman olmuştu ha Zeynep?" diye takıldı Aslı.

Bu Zeynep'in ilk öpücüğü değildi ama uzun süredir sevgilisi olmadığı için yılın ilk öpücüğü olabilirdi.

Durduğumuzda Zeynep tehditvari bir şekilde konuştu.

"Bana bakın bunu kimse duymayacak. Yaşanmamış gibi davranıyoruz. Hepiniz unutuyorsunuz. Hakan'ı öpmedim ben, tamam mı!"

Yanımızdaki şezlongtan gelen hayret dolu sesin sahibi Elçin'den başkası değildi.

"Hakan'ı mı öptün?"

Zeynep avuç içini alnına vurup kumlara çökerken ve Ezgi olayı hızlıca açıklarken kumlara daire şeklinde oturduk. Elçin hala şezlongtaydı.

"İnanamıyorum," dedi gülerek. "Ama merak etmeyin Hakan gerçek olduğunu anlamaz. Uykuluyken beyni pek çalışmıyor."

"Onun beyni ne zaman çalışıyor ki," diye söylendi Zeynep. Ardından konuyu değiştirmek için konuştu. "Senin burada ne işin var?"

"Uyku tutmadı, sanırım kahveden."

"Bizi de," dedi Aslı. "Bu yüzden hırsızlık yaptık. Sen de kızlar gecemize katılsana?"

"Teşekkür ederim ama sizin konuşacak özel şeyleriniz vardır ya," dedi Elçin. Şezlongtan kalkarken devam etti. "Ben gitsem iyi olur."

"Hey," diyerek onu durdurdum. "Bence artık sen de bir kedikız olabilirsin."

Ezgi beni onayladı.

"Bence de, zaten biz seni çok sevdik."

Hepimiz başımızı sallayarak onayladık. Elçin biraz çekinerek yanımıza oturdu. Modu düşük gibiydi.

"Moralin mi bozuk senin?" diye sordum.

Aslı ne ara doldurduğunu bilmediğim shot bardaklarını önümüze koyarken Zeynep hepimize birer dilim limon uzattı. Elçin bardağı kafasına dikip limonunu emdi. Ardından konuştu.

"Önemli bir şey değil ya, boş verin."

"Kaanla ilgili mi," diye tahmin yürüttü Zeynep.

Elçin cevap vermeden ikinci bir shot attı. Kaanla ilgiliydi.

Ben de bardağımı içtikten sonra acı tattan dolayı yüzümü buruşturdum. Limonu yerken Elçin'e bakmaya devam ettim.

"Madem artık yakınız, size anlatabilirim," dedi. Ard arda üç shot attığı için alkol hızlı etkilemişti. "Kaanla flört ettiğimi hepiniz biliyorsunuzdur."

"Kim bilmiyor ki," dedi Aslı. Hepimiz onu onaylayan sesler çıkardık.

Elçin devam etti.

"Bu gece uyumadan önce bana 'seni seviyorum' dedi."

"Bu seni üzdüğüne göre duygularınız karşılıklı değil?" diye sorar gibi konuştu Zeynep.

"Hayır, Kaan'dan gerçekten çok hoşlanıyorum," diye karşı çıktı. Birkaç saniye bekledikten sonra cesaret edip konuştu. "Son sevgilim beni aldattığından beri ilişkilere olan güvenimi yitirdim."

Bir sessizlik oldu. Sessizliği Ezgi bozdu.

"Geçmiş ilişkin adına üzüldüm ama herkes aynı değildir. Kaan güvenebileceğin biri."

"Sonuna kadar güvenebilirsin," diye onayladım.

"Kaan şerefsizlik yapmaz," dedi Aslı.

"Evet," diye onayladı Zeynep. "Mesela uykusunda seni yanlışlıkla öpmez."

Bu bizi güldürürken Zeynep sinirle bir shot daha attı. Gecenin hızlı giden dertlileri Elçin ve Zeynep'ti.

Uzun uzun konuştuğumuz güzel bir gece oldu.

----------

Sabah yüzüme vuran güneş nedeniyle gözlerimi açtığımda mutluydum. Telefonumu elime alıp Barış'a günaydın mesajı attım. Onun cevap vermesini beklemeden bizim kızlar uyanmadan önce banyoyu kapıp uzun bir duşa girmek için kalktım.

Şezlongtan düşünce neye uğradığımı şaşırdım.

Ağrıyan başımı ovalayarak etrafa baktım. Gece sahilde sızmış olmalıydık. Sadece Ezgi ve ben şezlongta uyumuştuk. Diğerleri şezlongtan düşüp uykularına kumda devam etmiş gibi duruyorlardı.

Hemen kızları uyandırmaya çalıştım. Bu rezilliği kimse görememeliydi.

"Ezgi, hadi kalk uyuyakalmışız burada."

Şezlongta doğrulduğunda düşmemesi için onu tuttum.

"Ama sadece gözlerimi kapatmıştım ben," diyerek esnedi. Ardından beyni yerine gelmiş olmalı ki, panikle devam etti. "Kimse sahile gelmeden kulübelere geçmeliyiz."

Aslıyla Zeynep'i uyandırmak zaman alsa da Elçin kısa sürede uyandı. Kimse akşamdan kalma-kumlu-dağılmış halimizi görmeden kulübelerimize gittik.

İlk işim kızlardan önce banyoyu kapmak oldu.

Aslı kapıyı yumruklayarak zorla çıkmamı sağladığına siyah kot şort ve Barış'ın gri tişörtünü giymiş, gözlerime rimel sürüyordum.

"Of Melis bacakların ağrırken ne güzel hızlı alıyordun duşu," diye söylendi Aslı.

Umursamazca omuz silktim ve banyodan çıktım.

"Bu akşam parti var," dedim Ezgiyle Zeynep'e. "Muhtemelen kamp başından beri yapılmış en kalabalık parti olacak."

"Orası organizatörü ilgilendirir," dedi Zeynep Hakan'ı kast ederek.

Ezgiyle birbirimize bakıp güldük. Ukala bir şekilde konuştum.

"Hakan'a tavırlıymışsın gibi davranma Zeynep."

"Ona bir şeyler hissettiğini hepimiz biliyoruz," diye devam etti Ezgi. "Bu konularda neredeyse Melis kadar aptalsın."

Kaşlarımı çatıp Ezgi'ye baktım. Tam ona söylenecekken Zeynep konuştu.

"Ben duygularımın farkındayım ama kabul etmeyi reddediyorum. Sınav senesinde bunlarla uğraşamam."

"Of sınav senesi sevgilisinden ayrılan tiplerden olma Zeynep," dedim. Zeynep gruptaki en çalışkan kişiydi.  "İkisini bir arada yürütebileceğini hepimiz biliyoruz."

Bana cevap vermedi. En azından artık Hakan'a karşı bir şeyler hissettiğini kabul etmişti, bu da bir adımdı.

Dalga geçerek konuştum.

"Yalnız en az Hasan'ın Ezgi'yi öpmesi kadar komikti."

"Saçmalama," diye inkar etti. Dalga geçtiğim için kızacağını düşünürken beni şaşırttı. "Hasanla Ezgi daha komikti."

"Doğru," diye onayladım. "Yine de senin 'good night kiss'ini unutmayacağım."

Ezgi Hasanla ona laf attığımız için utanıp kızarsa da söylediğim şeye güldü. Zeynep bana ters ters baktı.

Aslı banyodan çıktığı sırada kapı çaldı. Bizim çocukların geldiğini düşünerek kapıyı açtığımda bizimkilerin yanında Hakanla Barış'ı da görünce ufak çaplı şok yaşadım.

Doğru ya, biz artık beraber takılabiliyorduk.

"Günaydın," diyerek onları içeri aldım.

Barış'a sarılmak için bir hamle yapayım derken Arasla Kerem iki yandan kollarını omzuma attı.

"Havada kıskançlık kokusu mu var," dedi Aslı gülerek.

İkisi de aynı anda kollarını çekerken söylendiler.

"Yoo," dedi Aras.

"Ne alaka ya ben Melis'i özledim," dedi Kerem.

Onlardan kurtulunca gülerek Barış'a sarıldım.

"Çok mutlu görünüyorsun Hakan," dedim sırıtarak.

"Çok güzel bir rüya gördüm," diye itiraf etti.

Kızlarla gülmemek için kendimizi zor tutarken Barış bir şeyler döndüğünü anlamış gibiydi. Bazen bu çocuğun gözlem yeteneğinden korkuyorum.

"E herkes hazırsa çıkalım hadi," dedi Kaan. Modu düşük gibiydi ama belli etmemeye çalışıyordu. "Yolda Elçin'i da alalım."

Ona imalı bir bakış attım.

"Bu ne ya, resmen ordu olduk," dedim Barış'ın elini tutarak yürürken.

Kampın neredeyse hepsi selam verirken Aslınur, Mira ve Gülsu'nun arkadaşı olan birkaç kişi kötü bakışlar atıyordu.

Onları umursamadım. Alt dönemler de dahil olmak üzere çoğunluk dostluk taraftarıydı sonuçta.

Yemekhaneye girdiğimizde hepimiz aynı masaya sığmayacağımız için iki masayı birleştirip öyle oturduk. İnsanlar her zamankinden daha sesliydi. Şimdiye kadar tavır aldıkları kişileri tanımanın verdiği neşe hakimdi.

---------

Banyodan çıkınca konuştum.

"Kızlar ben bu gece de dağıtmayı düşünüyorum. Rahat olayım dedim, nasıl olmuşum?"

Aslı hemen stilist havasına girip beni incelemeye başladı.

Mavi yüksek bel kot şortumun içine koyduğum sıfır kollu tişörtüm, akşam deniz kenarı soğuk olduğu için giydiğim bilmemne yeşili ceketimle uyumluydu.

"Buna kemer de tak," dedi Aslı. "On numara beş yıldız."

Zeynep ve Ezgi'de onu onayladı. Kemer mantıklıydı. Şifonyerdeki çekmecelerimden güzel bir kemer bulup taktım.

  (Melis'in giydikleri.)

Herkes son hazırlıklarını yaparken mutlulukla yatağıma oturdum.

Elçin de dahil tüm kızlar öğle uykusuna yatmamız dikkatleri çekse de geceyi sahilde geçirdiğimizi kimseye çaktırmamıştık.
Tabi birkaç gün sonra güvenlik görevlisi kamera kayıtlarını müdüre verince tüm okulun öğreneceğinden haberimiz yoktu. Müdürden sıkı bir azar yememiz de cabasıydı.

Gün boyunca itinayla Zeyneple dalga geçmiş, Elçin'e destek olmuştuk. Akşam yemeğinden sonra da parti için hazırlanmaya başlamıştık.

Kapı çalınca yerimden kalkıp açtım. Gelen Hakan'dı.

"Elinde neden çiçek var," diye sordum.

Beni takmadan omzuma çarparak içeri girdi. Gözleri Zeynep'teydi. Çiçek buketini ona uzatıp konuştu.

"Sana çiçek aldım."

Zeynep çiçeği alıp yabancı bir cisme bakıyormuş gibi inceledi. Üzerindeki notu görünce kaşları çatıldı ve eline alıp sesli okumaya başladı.

"Sevgili Hakan Bey,
Parti organizasyonlarınızda her zaman bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Kumdan Kale Ltd Şti."

Hakan notu hızla Zeynep'in elinden aldı.

"Şey onu çıkarmayı unutmuşum kusura bakma."

Zeynep notu ve çiçeği Hakan'ın eline tutuşturup sinirle konuştu.

"Bahçeden koparmanı bile tercih ederdim Hakan, yalancısın sen."

Hepimiz gülerken odaya bizim çocuklar girince Hakan çiçeği sakladı ve panikle konuştu. 

"E hazırsanız çıkalım hadi."

Barışla Elçin'i de alıp sahile gittik.

Barış'ın doğum günü partisinde olduğu gibi özenle hazırlanan ortamda isteyenlerin canlı müzik yapması için bir sahne kurulmuştu. Hakan'ı dürtüp konuştum.

"Doğum günümü sen organize et. Ama sürpriz olsun."

Gülerek başını sallarken bizim kel müdürün sesiyle herkes sahneye baktı. Yanında Kaya'nın çakma sarı müdüresi de vardı.

Bu adam burada da mı konuşma yapacak ya?

"İki okulun sonunda dost olmasına ne kadar sevindiğimizi bilemezsiniz çocuklar," diye başladı. Bana tip tip bakarak devam etti. "Dostluk ortalığı karıştırmayı seven arıza tipleri bile barışçıl hale getiriyormuş."

Kaşlarımı çatıp müdüre baktım, resmen bana laf atıyordu. Ayrıca bilerek 'barışçıl' dediğine emindim.

Barış bana arkadan sarılıp çenesini başıma yaslarken bizim kel benim kötü bakışlarımı umursamadan konuşmasına devam etti. Zaten Barış'ın kollarında kaybolunca bakışlarım da yumuşamıştı.

"Bu dostluğun şerefine, hepinizin önünde yapmak istediğim bir şey var."

Cümlesi bittikten sonra müdüreye dönünce kaşlarımı çatıp bizimkilere baktım. Çakma Sarı'ya evlenme teklifi mi edecekti?

"Siz de aynı şeyi mi düşünüyorsunuz," diye sordum.

"Kemeriyle uğraşıyor," dedi Kerem. "Sanırım sahneden aşağı işeyecek."

Herkes yüzünü buruştururken Aslı cevap verdi.

"Kemeriyle değil cebiyle uğraşıyor aptal. Yüzük kutusunu arıyor."

Tahmin ettiğimiz gibi cebinden yüzük kutusu çıkardı. Müdürenin önünde diz çöktükten sonra konuştu.

"Benimle evlenir misin Efsun?"

(Müdürenin adı neydi yav unuttum)

Herkesten hayret nidaları gelirken biz zaten bildiğimiz için şaşırmadık. Hatta benim biraz midem bile bulandı. Aklıma öpüştüklerini gördüğüm an gelmişti.

"Evet, evet," dedi müdüre sonunda evlenecek olmanın verdiği mutlulukla.

Kel müdür ayağa kalkıp yüzüğü müdürenin parmağına takarken herkes alkışladı. Barış'a bakıp güldüm.

Sonraki yarım saat içinde iki okuldan insanlar sahneye çıkıp şarkılar söylediler. Son on dakikadır Kerem bateride, Kaan elektro gitardaydı.

Barış'ın arkadaşı olduğunu bildiğim Kayalı Mert şarkısı bitince mikrofonu Barış'a uzattı.

Barış başta istemese de biraz ısrar sonucu beni bırakıp mikrofonu aldı ve sahneye çıktı.

Elçin'e gel işareti yapınca Elçin sahneye çıkıp kemanı aldı. Demek keman çalabiliyordu. Barış gruba bir şeyler söyledi ve şarkıya başladılar.

Başından tanıdım. Demir Demirkan-Zaferlerim'i söyleyecekti.


Parmakları gitarının üzerinde kayarken gözlerime bakarak sözlere başladı.

Yüzün, göğsüme yaslanmış
Yeni daldın, uykuya
Şafak süzülürken odana
Güneş düşmüş saçlarına
İlk defa bu sabah, paramparça hayatım bir bütün
Sadece bir gece, seninle eksiksizim

Gülümsedim. Gözlerimiz birbirinden ayrılmıyordu, tüm okul şarkıyı bana söylediğini biliyordu.

Yok olup gitsem de
Sonumu görsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem de
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerim

Aslı bağırdı.

"Enişte Melis eridi buradaaa!"

Neyse ki Barış duymadı ama Aslı'nın söylediği doğruydu. Herkes dans edip tezahürat yaparken ben öylece dikilmiş gülümseyerek Barış'ın gözlerine bakıyordum.

Kalktım sessizce, yanından
Yeni güne karıştım
Nefesin havada altın tozu
Yabancıyım bu duyguya
İlk defa bu sabah, huzurlu sakin kayıp ruhum
Dün gece hayata seninle yeniden doğdum

Barış sahneye inanılmaz yakışıyordu. Şarkıyı hissederek, tutkuyla söylemesi seyircilere de yansıyordu. Herkes şarkının etkisine kapılmıştı; başta da ben.

Yok olup gitsem de
Sonumu görsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yok olup gitsem de
Sonumu görsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Senin için bütün zaferlerim

Yok olup gitsem de
Sonumu görsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yok olup gitsem de
Sonumu görsem de
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de
Yitip gitsem
Sonumu bilsem
Ölümü tatsam da
Yenilmem yine de

Parmağıyla beni göstererek şarkının son sözlerini söyledi.

Senin için bütün zaferlerim!

Herkes coşkuyla alkışladı.

Elektro gitarı çalan Kaan Barış'a bir şeyler söyleyince Barış mikrofonu ona verdi, belli ki Kaan da söyleyecekti. Sesi fena değildi. Elçin kemanı bırakıp sahneden inerken grup çalacakları yeni şarkıya hazırlandı.

Kaan müzikle beraber sözlere başladığı an bunun bir aşk ilanı olduğunu anlamıştık.

Pinhani- Ne Güzel Güldün

Belki durup dururken
Yanına gelince
Söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu
Ama sen haklıydın
Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana

Elçin şaşkınlıkla Kaan'a bakarken Kaan gülümseyerek söylüyordu.

Belki tanışmak zor
İyi anlaşmak zor
Peki görüşmek çok mu kolaydı?
Çok kısa bir zamanda
Belki biraz da zorla
Bence gayet iyi de anlaştık

Şarkının sözleri ikisine o kadar uygundu ki... Kızlarla Elçin'in yanında durup ona destek olduk.

Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana

Şaşkınlığı azalan Elçin'in yüzüne bir gülümseme yayıldı.

Bana bir söz verdin
Yine gelirim diye
Sen gelmesen bile ben gelirdim
Sana bi şarkı yazdım
Söylersin diye
Beni hiç unutmamanı istedim
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana

Şarkı bittikten sonra Kaan mikrofona konuştu.

"Yalan mıydı Elçin?"

Elçin önce şaşkınlıkla kalsa da biz onu itince kendine geldi ve sahneye çıkıp Kaan'a sarıldı.

"Değil," dedi. "Yalan değil."

İki okul da onları alkışlarken Kaan mikrofonu Aras'a uzattı.

"Sıra sende."

Aras mikrofonu alıp sahneye geçince Kaanla Elçin el ele indiler. Sonra Kaan gitar çalmak için tekrar sahneye çıktı ve grup şarkıyı çalmaya başladı.

Ve Aras Aslı'nın gözlerine bakarak Teoman-Sevdim Seni Bir Kere 'yi söylemeye başladı.


Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem
Deli diyorlar bana, desinler değişemem
Desinler değişemem
Desinler değişemem
Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem
Deli diyorlar bana, desinler değişemem
Desinler değişemem
Desinler değişemem
Daha yolun başındasın değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar

Herkes şarkıya uygun sallanarak ritim tutarken Aslı'dan intikam almak adına son gücümle bağırdım.

"Enişte Aslı eridi buradaa!"

Benimkini daha fazla kişi duyduğu için memnuniyetle gülümsedim.

Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir
Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir

Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem
Deli diyorlar bana, desinler değişemem
Desinler değişemem
Desinler değişemem
Sevdim seni bir kere, başkasını sevemem
Deli diyorlar bana, desinler değişemem
Desinler değişemem
Desinler değişemem
Daha yolun başındasın değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar

Sahneden inen Barış yanıma gelip kolunu omzuma attı. Gülümseyerek ona baktım ve ayak ucumda yükselip yanağına bir öpücük bıraktım.

Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir
Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir
Sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir

Aras'ın şarkısı bittiğinde yine herkes coşkuyla alkışladı.

Ardından Aras grupla konuşup bir şarkıya daha başladı.

Bateri ve bas gitarla havalı bir şekilde başlayan bu şarkıyı nerede duysam tanırdım.

Manga-Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile

Sözlere başlamadan önce Aras kenardaki mikrofonlardan birini Barış'a uzatınca hepimiz şaşırdık.

Barış beni bırakıp mikrofonu aldı ve sahneye çıktı. Aynı anda sözlere başladılar.

Her sabah uyandığında
Beni farzet yanında
Böylece kolaylaşır her şey birden
Bakarsın gelirim aniden

Rap kısmında Kaan da vokal yaptı.

Fırsat verme gözyaşlarına
Söz geçmez anılara
Bugünü yaşamak dururken
Hala dargınsın sen yarınlara
Haykıracak nefesim kalmasa bile
Ellerim uzanır
Gözlerim görmese ben bulurum yine
Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle

İkisi de sahnede çok güzel performans sergileyen insanlar olarak birleşince efsane olmuşlardı. Aslı koluma girdi ve gülerek onları dinlemeye başladık. Aras Aslı'ya, Barış bana bakarak söylüyordu.

Haykıracak nefesim kalmasa bile
Ellerim uzanır olduğun yere
Gözlerim görmese ben bulurum yine
Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle

"Kızların yarısından çoğu düştü," diye söylendim Aslı'nın kulağına.

"Boş ver en fazla biraz düşman ediniriz," deyip güldü.

Her sabah uyandığında
Beni farzet yanında
Böylece kolaylaşır her şey birden
Bakarsın gelirim aniden

Nakaratı beraber, diğer sözleri ayrı ayrı söylüyorlardı.

Her güzel şey çabuk biter
Soldular dünkü çiçekler
Ne dostlar ne de geçen mutlu günler
Bizimle her an beraberler
Aşk başkadır bunlardan
Döner gelir uzaklardan
Bir ses bir şarkıyla bazen
Hemen başlar sıfırdan

Haykıracak nefesim kalmasa bile
Ellerim uzanır olduğun yere
Gözlerim görmese ben bulurum yine
Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle

Fırsat verme gözyaşlarına
Söz geçmez anılara
Bugünü yaşamak dururken
Hala dargınsın sen yarınlara

Haykıracak nefesim kalmasa bile
Ellerim uzanır olduğun yere
Gözlerim görmese ben bulurum yine
Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle
Haykıracak nefesim kalmasa bile
Ellerim uzanır olduğun yere
Gözlerim görmese ben bulurum yine
Kalbim durmuşsa inan çarpar seninle

Şarkı bitince hep beraber alkışladık. Kızlara dönüp bağırdım.

"E bizim de bir eşlik etmemiz yok mu?"

Aslı, Ezgi, Elçin ve Zeyneple beraber sahneye çıkarken hangi şarkıyı söyleyebileceğimizi düşünüyordum. Elçin'e sordum.

"Kemanda neler çalabiliyorsun?"

"Elçin duyduğu her şeyi çalabilir," diye kuzenini övdü Hakan.

Gülümsedim, aklıma güzel bir fikir gelmişti. Kerem bateride, Hasan bas gitarda ve Kaan elektro gitardaydı. Elçin kemanını alırken ona söyleyeceğimiz şarkıyı söyledim. Ezgi de arada hoş melodiler eklemek için piyanonun başına geçtiğinde solist olarak ben, Aras, Barış ve Aslı vardı. Aslı'nın sesi çok iyi olmasa da belli olmazdı, zaten amaç eğlenmekti.

Bizimkilerin çalmayı çok iyi bildiği şarkının adını söyledim.

Atiye&Teoman-Kal

Kerem bateriyle şarkıya başlarken Elçin de ona eşlik etti. Boşta kalan Zeynep ve Hakan ani bir kararla sahnenin önüne geçip dans etmeye başladılar.

Barış başladı.

Daha çok küçücüksün yeni bir hayat var önünde
Kendini bilirsen yürüdüğün yol seninle

Ben devam ettim.

Yeni doğmuş bir bebek yeni açmış bir çiçek gibi
Bir ömür var önümde yaşarım istediğim gibi

Ardından Aras ve Aslı sırayla söyledi

Bazen sıkılırsın bazen bunalırsın hayattan

Biliyorum ben böyleyim

Yeter ki iste sakın korkma hayattan

Farkındayım seninleyim

Önde hiphop desen değil, bale değil, salsa, bachata değil her şeyden ortaya karışık figürlerle dans eden Zeynep ve Hakan mükemmeldi. Zeynep'in böyle bir yeteneği olduğunu biliyordum ama Hakan'ı yeni öğrenmiştim. Oldukça yetenekli görünüyordu ve Zeynep'i de melodiye uygun yönlendiriyordu.

Nakaratı dördümüz ortaya karışık söyledik.

Kal kal kal hep yanımda kal
Kal kal kal hep hayatta kal
Tut elimi duy sesimi
Belki zor olacak içini yakacak
Düşsen bile kalk yeniden
Bana sarılarak göster sevdiğini

Zeynep ve Hakan kendilerini aşan harika hareketler yaparken sanki kırk yıldır beraber dans ediyor gibi uyumluydular. Hakan resmen profesyonel bachata dansçısı gibi davranarak Zeynep'i bir oraya bir buraya döndürüyordu.

Sonradan öğrendim ki, hiphopun yanında profesyonel salsa ve bachata yapabiliyormuş.

Bir gün her şey değişir anlamak zor gelir bazen
Bir gün herkes değişir yenilmek zor gelir zaten

Komplike gelişen ama mükemmel olan performansımızla coşan insanların yanında videoya alanlar da vardı.

Benim hayallerim var benim bitmeyen umutlarım
Ama bazen yalnızım sessiz solgun sokaklarda

Bazen sıkılırsın bazen bunalırsın hayattan
Biliyorum ben böyleyim
Yeter ki iste sakın korkma hayattan
Farkındayım seninleyim

İnsanların farklı açılardan çektiği videoyu editleyip youtube'ye atacağımızı, klibimizin trend videolar listesine gireceğini ve bu vesileyle Teomanla bile tanışacağımızı bilmeden son kez nakaratı söyledik.

Kal kal kal hep yanımda kal
Kal kal kal hep hayatta kal
Tut elimi duy sesimi
Belki zor olacak içini yakacak
Düşsen bile kalk yeniden
Bana sarılarak göster sevdiğini

Ne kadar zor gelse de bazen
Ağlamak gelse de içinden
En karanlık günde bile
Sakın korkma güneş doğsun içinde

Kal!

Barışla Aras son kelimeyi aynı anda söyledikten sonra Zeynep Hakan'ın kucağında bacağını yüz seksen derece açarak şarkının sonunu tamamladı.

Müdürler bile coşkuyla alkışlarken insanlar tamamen havaya girmişti. Biz sahneden indikten sonra başkaları da sahneye çıkarken dinlenmek için oturmaya karar verdik.

----------

Dalgalar neredeyse bize değecek kadar yakınımıza gelirken, arkada dans edip eğlenen okulumuzdan uzaklaşıp kumlara daire şeklinde oturmuştuk.

Sarılan Aras ve Aslı, yanlarında el ele Hasan ve Ezgi, duygularıyla savaşmayı deneseler de bir gün teslim olacaklarına emin olduğum Hakan ve Zeynep. Hemen yanlarında Hakan ve Zeynep'in aksine savaşmayıp duygularına teslim olan Elçin ve Kaan... Sonra ne kadar süre böyle kalacağını bilmediğim tek tabanca Kerem, hemen yanında ben, benim yanımda elimi tutan Barış.

Tüm dairede gözlerimi gezdirdiğim sırada hareketli şarkı bitti ve Ayna-Arkadaş şarkısı başladı. Huzurlu bir sessizlikle şarkıyı dinlemeye başladık.

(Multimedyadaki şarkıyı açınız👌)

Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş
Dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş
Bu en güzel bu en sıcak duygudur arkadaş

Dizeler başlayınca herkes birbirine daha da yaklaştı. Başımı Kerem'in omzuna koydum, çiftlerin arasında yalnız hissetmemesi için. Ellerim Barış'taydı.

Ortak olmak her sevince her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu beraberce el ele

Olmasın o ta içten gülen gözlerde yaş
Yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş

Biz harika bir gruptuk. Yollarımız ayrılsa bile, kalbimizin her zaman bir kalacağını biliyordum.

Evet arkadaş; kim olduğumu, ne olduğumu
Nereden gelip, nereye gittiğimi sen öğrettin bana.
Elimden tutup, karanlıktan aydınlığa sen çıkardın
Bana yürümeyi öğrettin yeniden
El ele ve daima ileriye
Bir gün..
Bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile
Biliyorum, hiçbir zaman ayrı değil yollarımız
Ve aynı yolda yürüdükçe
Gün gelir ellerimiz yine dostça birleşir
Ayrılsak bile kopamayız...

Gözlerim dolmuştu, çok mutluydum. Akan bir damla yaşa engel olamadım.

Ortak olmak her sevince her derde kedere
Ve yürümek ömür boyu beraberce el ele
Olmayacak o ta içten gülen gözlerde yaş

Barış dışında kimse gözümden akan damlayı görmedi. Anlayış dolu gözleriyle bana bakıyordu.

Birgün gelip ayrılsak bile seninle arkadaş...

Bir süre konuşmadan oturduk. Kerem'den ayrılıp Barış'a yaslandım, kollarını sıkıca bana sardı.

Barışlarla birleştikten sonra daha da efsane bir hal alan arkadaş grubumuz sohbete başlarken ben hala konuşmuyordum. Gözlerimi gruptan alıp dalgalarla beraber gelen rüzgarın taşıdığı kokunun kaynağına çevirdim; denize.

Mutlu ve duygusal bir sessizlikteydim.

Arkadaşlarım, ne yaparak hak ettiğimi bilmediğim mükemmel arkadaşlarım yanımdaydı.

Barış'a aşıktım, o da bana aşıktı. Duygularımız karşılıklıydı.

Mutlu olmak için daha ne isteyebilirdim ki?

SON

06.06.2020



Continue Reading

You'll Also Like

24.3K 666 23
Tolkien'in Orta Dünyası hakkında yazılmış bir hayran hikayesi. Film ve kitaplarda anlatılmayan konulara değinmektedir. :) Site ve forumumuza bekleriz...
115K 4.9K 35
KLASİK BİR GERÇEK AİLE/ABİ KİTABI (Küfür yok) Berbat bir hayat yaşayan İlgi başka bir kızla karıştığını öğrenirse ve tek kız olursa ne olur?
2.1M 101K 46
Tatil hayalleri hayal olarak kalan bir genç kız. Liseyi bitirdikten sonra tatil için çıktıkları yolda gerçekleşen bir kaza. Yeni bir hayat. O anı...
9.8K 698 40
⬅️⬅️ Kesinlikle okumalısın... ★Düzenlendi★ Birbirlerini severek evlenen bir çift... Masum ve suçsuz bir kız çocuğu... Yalanlar...