Badem şekerlerim attığınız mesajlar üzerine yazıyorum . (Lütfen artık spoiler istemeyin çünkü kıyamayıp daha doğrusu heyecanınıza ortak olup spoiler verecek gibi oluyorum .((Bu büyük günah sjsj şaka tabiki )) En Önemli Konuya gelecek olursak... Artık her kafama estiğinde bölüm yayınlayacağım. Bu şu demek oluyor "Artık uzun süre beklemeyeceksiniz" Zaten taslakta olan bölümümü yayınlamamak için cumayı beklemek adına çok çaba sarfediyorum .
Bla Bla Bla
Artık okumaya geçebilirsinizzzzz . Muck
Ses gölün sağ tarafından geliyordu .
Ayağa kalkışımla eğilişim bir oldu
Alina iri iri gözleriyle oturduğumuz kayanın arkasına konumlanmış bir şekilde
"Ne yapıyorsun Beremir . " Elimi kendine doğru çekip yere yapışmama neden oldu .
Özellikle beni yapıştığım yerden kaldırmama gibi bir çaba sarfediyordu .
Bu iki küçük kayanın bizi ne kadar sakladığını sanıyordu (?)
Alina'nın sırtımın üzerine koyup beni yere sabitlediği ellerinden kurtulup haşinle yüzüne baktım
"Ben beş yaşında değilim !Biliyorsun ki zamanla büyüyüp geliştim ve bu küçük kayanın arkasına sığamayacak derecede kocaman bir kız oldum !"
Alina sese odaklanmış bir şekilde kulağını kayaya yaslamış ve olabildiğince boynunu eğmişti . Benim açımdan neredeyse kaşık gibi bükülmüş vaziyetteydi .
Yerimde kıpırdanarak
"Hey.. Alina! Ses kayanın içinden gelmiyor ne diye kulağını kayaya yasladın "
Alina kayaya sabitlenmiş bakışlarını bana çevirdi
"Ne zamandır anatomiyle uğraşıyorsun Beremir "
Göz devirerek "Seninle tanıştığımdan beri " Yerimde iyice yaylandığımda
"Gitmişe benziyorlar .Ses gelmiyor. Bence gitmenin vakti gelmiştir " Ayağa kalkacak gibi olduğumda Alina tekrardan elime yapıştı . Fakat bu kez beni çekmek için değil benim onu kaldırabilmem için elimi tuttu .
Az önce çalılıktan gelen ses şimdi başka bir ağacın arkasında yankılanıyordu .
Olduğumuz yerde kalakaldık . Kendim için çok dert etmiyordum . Ancak arkadaşlarımın başına yarım saatlik sefam için bela getirmek de istemiyordum . Asıl korkuyu Alina'nın gözlerinden okuyabiliyordum . O şuan ki yaşadığımız olaydan tamamen uzaklaşmış , Hades'e ne hesap vereceğini düşünüyordu . Bundan eminim .
Sessizleşen ortamı bölmek adına
"Bence kim olduğuna bakmalıyız " dedim .
Bunu dememle Alina koca bir köpekbalığını tek yumrukla indirmişim gibi baktı .
"Dalgamı geçiyorsun ?" Ses tonu soru sormaktan bir hayli uzaktı . Bu cümle daha çok belanı arıyorsun herhalde olmalıydı .
Ancak biri olsaydı bizi çoktan yakalayamaz mıydı ? Bu daha çok eğlencesine yapılan bir eşşek şakasını andırıyordu . Ve artık kabak tadı vermişti .
Sanki etrafımızda bir ordu varmışçasına her telden ayrı bir ses çıkıyordu . Artık korkmayıda bırakmıştım . Alinada bezgin görünüyordu.
Bir ses daha arkamızdan geldiğinde o tarafa doğru dönüp hızlıca yürüdüm .
Alina'nın arkamdan "Lanet olsun !" dediğini duydum ancak duymamış gibi yapmak şuan işime gelirdi.
Çalılığı çekip arkama attığımda etrafıma baktım . Kimse yoktu . Alina da yanıma geldi .
Düşüncemi dile getirircesine
"Kimse yok " dedi
Başımı evet anlamında salladım .
Kimin olduğunu bilmek istiyordum .
Bir iki adım atıp tekrar etrafa bakındım . Alina sıkıntıyla nefes verip kolumu çekiştirdi
"Bence gitsek iyi olur . " Etrafa baktı "Hem kimsede yok gibi duruyor . Belkide bir hayvandı "
Gözümü kısıp arkama baktığımda
"Bir hayvanın ipek kaftan giydiğini sanmıyorum"
Anlamayarak bana baktı
"Hem uzun iki bacağı da yoktur herhalde "
Alina
"Tabii maymun değilse "
Hızla arkada bir yeri işaret ettim
"Biri bizi gözetliyor " Alina error verdi
Açma kapama düğmesine basmadan önce
Format atmayı deneyerek "Sakin ol . Belli etme "
Ancak ne zaman arkana bakma dediğinde denileni yapan birini gördünüz ki ...
Alina da hem sakin kalamayıp hemde en hızlı refleksiyle arkasına baktı . Arkadaki kişi koşmaya başladığında bende peşinden koştum . Alina da peşimden koştu demem gerekmiyor artık .
Her ağacı aşmamızla hedefimize daha da yaklaşıyorduk. Kendimi bitirim ikilide hissediyordum ancak belayı kendi üstümüze değil peşinden koştuğumuz kişinin üzerine çekiyorduk .
Alinadan en az beş veya on adım önde depar atıyordum .
Arkamdan bağırışlarını ve hayla lanet okumalarını duyuyordum .
Daha hızlandığımda kendimi durduramadığımı farkettim bacaklarım kendiliğinden gidiyordu . Hedefe çok az kalmıştı . Bir kadın olduğunu çoktan anlamıştım . Kahverengi saçları etrafta salınıyordu . Kaftanının rengini seçebildiğimde Kahverengiydi . Toprak honorsu . Arkasındaki işlemeyi gördüğümde ... Exalt!
Cansu !!
Hayla koşmaya devam ediyordum ta ki bir ağacın anormal bir biçimde 360 derece dönüp dalını yüzüme çarpmasıyla bende havada 360 derece dönerek yüz üstü çakıldım . Burada anormalliğe yer yoktu . Cansu ağaca büyü yapmıştı!
Yerde olan yüzümü kaldıramıyordum . Ağzıma çamur tadı gelmesiyle acıyla buruşturduğum yüzümü bu kez ağzıma gelen tatla daha da ekşiterek gözümün kenarında yanan yarığı daha da alevlendirdim .
Yüzüm acıdan yanıyordu . Isıtılmış demirin bile daha az acı vereceğini düşündüm . Bu bir muammaydı .
Yüzüm yerden kalkmış ancak kalçamın sızısı hala yerinde durmuş vaziyette çamura batmıştı .
Alinadan fazla uzaklaştığımdan olsa gerek gelmesi uzun sürdü. Beni görmesiyle yüzünün aldığı şekil tam anlamıyla korkutucuydu . Estetik olabilirdim herhalde . Kendimi en azından böyle avutabilirim . Hades dünyadaki en iyi estetik uzmanını tartarusa kaçırabilirdi . Umarım ...
Alina'nın ağzı koca bir O harfi olmuştu .
Ağlayamıyordum çünkü tuzlu göz damlaları yaramı daha da yakabilirdi .
Çatallaşmış sesimle
"Ne düşünüyorsun ?" Alina irkilerek
"Öldün mü ?"
Kendimi daha da berbat hissedemezdim
"Saçmalamayı bırakıp beni odama götürsen keşke . Kalkamıyorum !!"
"Ölmenin yanında kötürüm de mi kaldın ?" Alina dehşetül vahşet ifadesiyle bana bakarken sinirli yüz ifademi takınmaya çalıştım kaşlarımıda biraz çatmış olabilirim fakat kanla kaplanan sağ kaşım gözükmediğinden dolayı Alina ifademi çözemiyordu .
"Ölmüş gibi mi gözüküyorum !!" Kesinlikle bir trafik kazasından çıkmış gibiydim . Bundan yüzde yüz emindim .
"Nefes alıyorum " dediğimde Alina
" Fanilerde nefes alıyor "
Daha fazla hidetlenerek
"Alina beni kaldırır mısın artık ?! Ölmedim hayattayım "içimden her ne kadar ; dertlerimle baş başayım. Zalimlere kötülere ,yenilmedim buradayım demek gelsede yıkık durumdaydım ve yenilmiştimde . Alina en sonunda sorgusuz sualsız koca bir O şeklinde ki ağzını kapatmadan beni çamurun içinden kaldırdı . Kendi üzerindeki dinleme töreninden kalan işlemeli kaftanını üzerime giydirip gizlice büyük salona doğru temkinli adımlarla yürüdük . Umarım kimseyle karşılaşmam diyerek ağıt yakıyordum . Dinleme töreni vesilesiyle buralar her zamankinden daha da kalabalıktı.
Alina'nın yürüdükçe beynine oksijen gitmesi nedeniyle durumumu yeni yeni kavrıyor gözleri ağlamaklı bir şekilde bana dönüyordu . Onu sakinleştirmek istiyordum ancak yarama yapışan saçlarım durumumu daha da içler acısı bir hale getiriyordu . Başlık kafama büyük geliyordu .Bu kesinlikle şükredeceğim bir şeydi . Tabi daha sonra .
Alina sessizce kulağıma doğru eğildi . "Beremir iyi misin? demiyeceğim çünkü kesinlikle değilsin ama en azından iyi olmaya çalış "
Sinirle
"Beni motive etmekte bir numarasın Alina !!" Kalçamın sızısı yürüdükçe artıyordu . Boynum eğik olduğundan sadece yeri görebiliyordum . Büyük sarayın fayanslarını tanıdığımda derin bir oh çekecektim ancak Alina'nın dehşetle "LANET OLSUN !" demesiyle neye uğradığımı şaşırdım .
Sözlerinin devamını getirerek
"Dinleme töreninden gelen bazı aristokratlar burada ve şey ...Burası çok kalabalık "
"Ne !" dediğimde
Alina
"Efendimiz tam olarak merdivenin önünde Zeusun oğlu Athena ile konuşuyor "
Yüzünün gerildiğini hissediyordum . "Ve o merdivenden çıkmamız gerekiyor"
Bu kez bende bir lanet geçirdim . Kapının eşiğinde çok dikkat çekiyorduk .
Yutkunarak stresli bir biçimde yürümeye devam ettim . Acımın üzerine stres tuz biber oluyordu . Merdivenin yanına yaklaştığımızda Alina kollarımda duran ellerini daha da sıktı . Ağzımdan nefes vermeyi bırakmış mümkün olduğu kadarıyla burundan alıyor burundan veriyordum .
Yere eğdiğim bakışlarımda Hades'in mükemmellikle bezenmiş ayakkabısını gördüm . Ah inanamıyorum Hades yüzünden bir ayakkabıya bile anlam yüklemeye başlıyacaktım . Ne de olsa onun ayaklarında ... Şiir yazmayı düşündüm ancak bir anlığıma gelen boşluğum yanağımdan dudaklarıma kadar ulaşmış kanın tadına varınca acı çığlığım balon şeklinde tuttuğum ağzımın içinde sis bulutuna döndü .
Hades centilmence başını hafifçe eğip reverans yaptı . Bunu görmüyordum ancak siyah gömleğinin içinde kasılan ğöğsü bunu düşündürdü.
Dayanacak gücüm kesinlikle kalmıyordu . Gözlerim istemsizce kapanıyordu .
Merak etmeyin sevdiğim prensin önünde bayılıp daha sonrasında bir prenses edasıyla beni havaya kaldırıp odama kadar götürme rezaletine girmeyecektim . Hiç bir zaman cici kızlardan olmamıştım . Hem bir prenses de değildim . Hadesin kollarında olma fikri beni cici kıza dönüştürmeye heyecanlıydı ama mantığım direkt kaybolmamı gerekirse ışınlanmamı söylüyordu.
Merdivene bir adım atmıştım ki yanaklarımdan süzülen kan damlaları hücumla o anı beklercesine şırıl şırıl merdivene damladı . Bıraz abartmış olabilirim. Bir iki damlaydı evet ama Alinanın da çivilendiğine göre harika dondurucu bir etkisi vardı . Arkaya bakmak istemiyordum . Daha doğrusu ben zaten bakamıyordum . Bu nedenle Alinanın da bakmasını istemiyordum . Kolumu hafifçe sallayarak İrkilen Alinayı ittirdim . Kanın daha fazla damlamaması adına damlaları yutmaya başlamıştım ve ergenlik zamanlarında the vampire diaries izleyerek geçen vampir olma özentiliğime lanet ettim . Kanımın tadı berbattı !
Alina kan damlalarının üzerine basarak gizlemeye ve biraz da olsa silmeye çalışarak ilerledi . Ancak her merdivende izler bırakarak ilerliyorduk . Ve Alinanın topukluları ses çıkarıyordu aynı zamanda benimde . Şuan sadece görünmez olmayı diliyordum . Alinanında bunu düşündüğünü hissediyorum.
Merdivende ki kan damlalarının üzerinden geçerken artık göz yaşlarımda yolculuğa çıkan arabanın arkasından dökülen bir kova su gibi boşalıyordu . Gerçekten daha berbat bir hale bürünemezdim .
Kendimi artık yere atıp canı gönülden bayılmak istiyordum .
Merdivenin bitmesine son iki adım kaldığında Hadesin buz gibi sesi sırtıma çarpıp titretti .
"Alina !!" Demek Alinanın adını biliyordu ? Bunu daha sonra düşünecektim . Alinayı göremiyordum. Bir an benden daha kısa olmasını istedim . En azından başıma düşen başlıktan onun nasıl bir hal aldığını görebilir uyarabilirdim .
Aradaşımın titreyen vücudu zoraki bir şekilde rahatlamaya çalışarak arkaya döndü
"Evet efendim "
"İyi misin?" HAYIR DEĞİLİM!! diye bağırmak istedim . Umarım Hades konuşmayı uzatmazdı
"E-Evet iyim efendim . Neden" Şuan Alina'nın etini koparırcasına mıncıklayıp uyarmak istedim bu bir nevi anne iç güdüsüydü . Nede olsa fazlaca açılmış gözler ile diğer anne iç güdüsüyle bakamıyordum . Nedeninden ne yapacaksın !!!! Boş versene!!
Hadesin radarı altında mıncıklıyamadım da zaten .Kolumunda kalkmaya hali olduğunu sanmıyorum .
"Bir şifacıya gözük iyi bir honorsumu kaybetmek istemem " Bu kadar ilgili olması tuhaftı ama bir fani olsaydı bu ilgilenmesi sıfıra düşerdi . Ancak Alinayada mı rol yapıyor yoksa gerçektende ilgilimiydi ? Yanımda her zaman rol yapıyor düşüncesi içimi gıdıkladı.
Şuan düşünebileceğim en son şey duygular olmalıydı. Hain bir kan damlası daha yere düştüğünde Merdivende kalan son iki adımı da geri geri çıktım . Alina da kolumu sıkı sıkıya kavrayan eli sayesinde geri geri çıktı . Hades'in radarına yakalanmıştık bunun bir açıklaması başka türlü olamazdı çünkü Alinanın Elleri benden ayrılmış kendini ruhunu teslim edercesine salı vermişti . Zaman durmuş gibiydi . Aslında daha da hızlı akıyordu zaman ancak her bir saniyesini karıncalı ekrandan izliyor gibi olduğumdan Hadesin neredeyse uçarak yanımıza ulaşmış olmasını bir asır olarak gördüm .
Dediğim gibi bir cici kız değildim . Evet kesinlikle değildim . Bayılmak için kapıya ulaşmayı bekliyordum . Ancak hadesin başlığımdan tutan ellerinin verdiği adrenaline daha fazla dayanamayarak kendimi kollarına attım . Tabi tahmin edersiniz ki sanki bir dansta beni belimden tutup eğiyor durumundaydık .
Başlık başımdan süzülür arkaya düşer , saçlarım arkamdan ahenkle savrulur -zaman hayla durmaya devam ediyor - Hades gözlerimin içine bakar , sonra ben onun gözlerinin içine bakarım , gülümserim. Hades beni sevdiğini söyler ve bir kaç özlü sözle olay biter ancak böyle olmadı . Evet başlığım arkaya düştü saçımın bazı telleri arkaya savruldu ancak diğer yarısı yarama yapışmıştı . Hayallerdeki kadar güzel de değildim şu an tam bir kötü bebek çakiydim . Aynı zamanda gözlerim açıkta değildi ! Yavaş yavaş kapanıyordu ve göz hizamda Alinanın da bir adamın kollarında bayıldığını gördüm .
İşte bu !! Arkadaşlık bunu gerektirir . Ben bayılıp rezil olmuşsam oda bayılıp rezil olacaktı . Bu arkadaşlığın doğasında vardı . Artık rahatça bayılabilirdim . Etraf karanlığa gömüldü ...
Bir kabusu yaşıyordum ve işin içinde sarsılarak uyanmak da yoktu .
*
*
BİTTTİİİİİİİ ! BAKALIM DİĞER BÖLÜMDE BİZİ NELER BEKLİYOR
YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM
SİZİ DOYASIYA ÖPÜYORUM
İYİ OKUMALAR ...