Bölüm 38

401 20 21
                                    

Badem şekerlerim attığınız mesajlar üzerine yazıyorum . (Lütfen artık spoiler istemeyin çünkü kıyamayıp daha doğrusu heyecanınıza ortak olup spoiler verecek gibi oluyorum .((Bu büyük günah sjsj şaka tabiki ))  En Önemli Konuya gelecek olursak... Artık her kafama estiğinde bölüm yayınlayacağım. Bu şu demek oluyor "Artık uzun süre beklemeyeceksiniz" Zaten taslakta olan bölümümü yayınlamamak için cumayı beklemek adına çok çaba sarfediyorum . 

Bla Bla Bla 

Artık okumaya geçebilirsinizzzzz . Muck 



Ses gölün sağ tarafından geliyordu .   

Ayağa kalkışımla eğilişim bir oldu 

Alina iri iri gözleriyle oturduğumuz kayanın arkasına konumlanmış bir şekilde 

"Ne yapıyorsun Beremir . " Elimi kendine doğru çekip yere yapışmama neden oldu .

Özellikle beni yapıştığım yerden kaldırmama gibi bir çaba sarfediyordu . 

Bu iki küçük kayanın bizi ne kadar sakladığını sanıyordu (?) 

Alina'nın sırtımın üzerine koyup beni yere sabitlediği ellerinden kurtulup haşinle yüzüne baktım 

"Ben beş yaşında değilim !Biliyorsun ki zamanla büyüyüp geliştim ve bu küçük kayanın arkasına sığamayacak derecede kocaman bir kız oldum !"

Alina sese odaklanmış bir şekilde kulağını kayaya yaslamış ve olabildiğince boynunu eğmişti . Benim açımdan neredeyse kaşık gibi bükülmüş vaziyetteydi . 

Yerimde kıpırdanarak 

"Hey.. Alina! Ses kayanın içinden gelmiyor ne diye kulağını kayaya yasladın " 

Alina kayaya sabitlenmiş bakışlarını bana çevirdi 

"Ne zamandır anatomiyle uğraşıyorsun Beremir "

Göz devirerek "Seninle tanıştığımdan beri " Yerimde iyice yaylandığımda 

"Gitmişe benziyorlar .Ses gelmiyor. Bence gitmenin vakti gelmiştir " Ayağa kalkacak gibi olduğumda Alina tekrardan elime yapıştı . Fakat bu kez beni çekmek için değil benim onu kaldırabilmem için elimi tuttu . 

Az önce çalılıktan gelen ses şimdi başka bir ağacın arkasında yankılanıyordu . 

Olduğumuz yerde kalakaldık . Kendim için çok dert etmiyordum . Ancak arkadaşlarımın başına yarım saatlik sefam için bela getirmek de istemiyordum . Asıl korkuyu Alina'nın gözlerinden okuyabiliyordum . O şuan ki yaşadığımız olaydan tamamen uzaklaşmış , Hades'e ne hesap vereceğini düşünüyordu . Bundan eminim .  

Sessizleşen ortamı bölmek adına 

"Bence kim olduğuna bakmalıyız " dedim . 

Bunu dememle Alina koca bir köpekbalığını tek yumrukla indirmişim gibi baktı . 

"Dalgamı geçiyorsun ?"  Ses tonu soru sormaktan bir hayli uzaktı . Bu cümle daha çok belanı arıyorsun herhalde olmalıydı . 

Ancak biri olsaydı bizi çoktan yakalayamaz mıydı ? Bu daha çok eğlencesine yapılan bir eşşek şakasını andırıyordu . Ve artık kabak tadı vermişti . 

Sanki etrafımızda bir ordu varmışçasına her telden ayrı bir ses çıkıyordu . Artık korkmayıda bırakmıştım . Alinada bezgin görünüyordu.  

Bir ses daha arkamızdan geldiğinde o tarafa doğru dönüp hızlıca yürüdüm  .

Alina'nın arkamdan "Lanet olsun !" dediğini duydum ancak duymamış gibi yapmak şuan işime gelirdi.

BEREMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin