ÖNEMLİ = Oy sayısı +8 olmadan bölüm yayınlamayacağım. 8 uğurlu sayımdır da :D
-İyi okumalar :)
..........................................................
okuldan çıktıktan sonra evime gelmiştim.Biraz kitap okuyup bir kaç tane de test çözdüm.Öğlen yemeğinden beri aklımda o gözler vardı.Kızgın,yeşil gözler. Gözleri o kadar güzeldi ki..Niye bana bakıyordu ? Niye bana kızgın bakıyordu ? Onda tanıdık gelen çok tuhaf bir şeyler vardı.
Onu düşünmemeye çalışıp ayağa kalktım tam odama gidicektim ki kapı çaldı.Adımlarımı kapıya yönlendirip kapıyı açtığımda iki kişi çığlıklarla üzerime atladı.Emily ve Monica..Bunlar nasıl bu kadar enerjik olabiliyorlar ?
İkiside benden ayrıldıklarında Monica açık olan kapıyı kapatırken Emily beni merdivenlere doğru itekliyordu.Onu durdurup ''Heyy ! Neler oluyor ? Ne bu acele ?'' diye sordum meraklı ifademle.Emily gözlerini devirdi ve ''Bi kerede bir şeyi sorgulama be kızım.'' dediğinde Monica kıkırdadı ve ''Partiye gidiyoruz !'' diye bağırdı neşeyle.Emily beni itekleyerek odama götürürken ben ''Ne partisi ?'' ''Kimin partisi ?'' ''Ne gerek var ? Orada ne yapacağız ?'' tarzı şeyler zırvalıyrdum peki beni umursuyorlar mıydı ? Hayır .
En sonunda odama geldimizde Emily elindeki poşetten bir elbise çıkardı onuda yatağıma serdi.Sonra neşeli bir şekilde ''Alice,'' dedi parmağıyla siyah elbiseyi işaret ederken ''Bu senin.'' diye devam etti.
O bunu söyleyince ben de onların üstündeki elbiseleri fark ettim.Emily'nin üstündeki beyazdı Monica'nın üstündeki ise lacivert.İkiside çok güzeldi. İkisinin de üzerinde ceket vardı.
Ben ise hala saf saf bakıyordum.''Kızım ya kimin partisiymiş ? Nasıl br partiymiş.Öyle her partiye gidilir mi ?'' diye sorularımı sıraladığımda ikisi de gözlerini devirdi.''Boşversene.Parti işte.Git,ye,iç eğlen.'' dedi Emily.Hemen kaşlarımı çattım.''Ya parti yalansa ve sadece bize duyurulmuşsa ? Ya oraya gittiğimizde parti var diyen kişi arkadaşlarını da çağırmışsa ve biz geldiğimizde üzerimize atlarlarsa ? Ya bize teca-'' Monica lafımı kesip ''Kızım güven artık insanlara.Herkes kotü değildir.Aş şu güven problemini.'' dedi yakınırca.
Güvensizlik.Güvenmeyi bilmiyorsun.diye bir düşünce yankılandı kafamda.Bu düşünce sanki çook uzaklardan gelir gibiydi.
''Of iyi be.'' dediğimde ikisi de yüzlerine bir sırıtma yerleştirdi.''Hadi bakalım !''dedi Emily neşeyle ve elime siyah elbiseyi tutuşturup ''Giy şunu.'' dedi.Elbiseyi kendimden uzaklaştırıp incelemeye başladım.Bu elbise çok...kısaydı ? Tamam şort falan giyerdim ama elbisede kısa iyi olmuyor.Firikik vermemek için sürekli dikkat etmek gerekiyor.
''Ben bunla donarım.'' dedim sızlanarak.Ne var ? Hava soğuktu.Ayrıca gece daha da soğuk oluyordu.Monica 'bıktım' dercesine bir nefes bıraktı.Emily bana yaklaşmaya başladı ve kazağımı tutup çıkarmaya başlayınca ellerim istemsiz olarak onları durdurmaya gitti.''Giyiyor musun? Ben mi giydireyim ?'' diye sorunca ''Tamam tamam.'' dedim pes ederek.Emily ile baş edemezsiniz.Enin de sonunda pes edersiniz.
*********************
Elbisem göğüslerimi oldukça büyük göstermişti zaten bedenimi de sardığından olmayan fiziğimi çok belli ediyordu.
Kızlarla parti yapılan eve geleli henüz sadece beş dakika olmuştu.Bir kenarda,ayakta beklerken arkamdan biri adımı seslendi ''Alice.'' Başımı çevirip baktığımda bu kişinin yemekhanede çarptığım kişi olduğunu gördüm.Dante... Yanımıza gelince gülümsedi bende ona gülümsedim.Emily ve Monica'ya dönüp başıyla selam verdi ''Merhaba hanımlar.'' dedi gülümseyerek.
''Parti nasıl gidiyor ?'' diye sorduğunda ona gülümsedim ve ''Daha yeni geldik. İyi gibi.'' dedim.''Ben şuradayım,''dedi eliyle arkamızda kalan koltuğu göstererek.O koltukta oturanların hepsi bize doğru bakıyordu.Sanırım arkadaşlarıydı.''İsterseniz siz de gelin.Arkadaşlarım oldukça iyidirler hele ki sizin gibi güzel hanımlara karşı.'' dedi hepimize göz gezdirerek.''Peki..daha sonra geliriz.'' dedim ve onu yanımdan göndermeye uğraştım.Tamam kibardı ama ... ne bileyim biraz yapmacık sanki ? Oldum olası bu kadar kibar olmaktan hoşlanmamışımdır.
''O konuşma da neydi öyle ? Hanımlar falan ?'' dedi gülerek Emily.''Fazla kibar.''dedi Monica onlara katıldığımı belirterek başımı salladım.
Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım.Dans edenler,İçki içenler,Şişe çevirmece oynayanlar,Yiyişenler ve sex için üst katlara 'yiyişerek' çıkanlar.Iyy bu mide bulandırıcı.Yani asla evimde parti vermem.
Başımı önüme çevirdiğimde bir içki bardağı gördüm.Kızların elinde de birer tane vardı ve içiyorlardı.''Hey bunlar nerden ?'' dedim sesimi biraz yükselterek.Müziğin sesini bastırmak için.''Monica aldı.'' dedi Emily.''Ben içmem.Sarhoş olursak--'' Monica yine lafımı kesmişti.''Ay lütfen yine şu felaket senaryolarına başlama.İç gitsin işte.'' dediğinde kaşlarımı kaldırarak ona baktım.''Senin ailen doktor değil mi kızım.Zararlı bu.Senin içmeyin demen gerekirken iç diyon.'' dediğimde omuz silkti ve içkisinden bir yudum aldı.Emily zaten içkisini içiyor ve hafif yerinde sallanıyordu.Bizi taktığı yoktu.Gözleriyle boş bi erkek arıyordu.
Monica'da etrafı seyretmeye başlayınca içkiyle bakışmaya başladım.İçsem ne olurdu ki ? Sanki her gün içiyordum.
****************************
İçmicem diyen ben iki koca bardak içki içmiştim.Sonra kızlarla birlikte uzunca dans etmiştik.Tabii dans ettiğimiz esnada bize bakan bir çok erkek olmuştu ancak onları umursamamıştım.İçkinin verdiği rahatlıklar daha da kıvırtmıştım.Ayık olsam asla yapmazdım gerçi sarhoş hissetmiyordum o da ayrı bir konu.
Masada Monica ve ben kalmıştık.Emily amacına ulaşmış ve bi erkek bulmuştu.Yanlış anlaşılmasın amacı sex falan değildi aşık olabileceği birini arıyordu ama aşık olucağı kişiyi 'partilerde' aramamalıydı.
''Alice,ben gidiyorum.Eski bir arkadaşımı gördüm.Ona selam vericem.'' dedi ve yanımdan ayrıldı.
**************
Monica yanımdan ayrıldığından beri 15 dakika geçmişti.15 dakika.Sıkıntıdan patlamıştım.Bu yüzden Emily ya da Monica'yı bulma amacıyla parti evinde turlamaya başladım.Koltukta yiyişen bir çift.İçki içip efkarlanan kıro erkek grubu.Sürtükçe kıyafetlerle oturan ellerinde içkilerle erkekleri süzen kızlar.Bana doğru bakan bir çift yeşil göz.İnek tipli erkekler---Hey.Durun biraz geri saralım.Bana bakan bir çift yeşil göz mü ?
Bu ..oydu.Öğlen bana bakan,bana sinirle bakan çocuk.Hemen başımı başka yöne çevirdim.Onun burda ne işi vardı ? Niye yine bana bakıyordu ?
Derin bir nefes aldım.Hiç bir yerde yoktu.Ne Emily ne de Monica.Belki de dışarıdadırlar ? Olamaz mı ? Adımlarımı bahçeye yönelttim ancak bahçede de yoktular.Ne yapmalıydım.Sıkılmıştım ve içeride o çocuk vardı.Eve mi dönmeliydim ? Sanırım evet.Gerçi Emily ve Monica bunun hesabını fena sorarlardı ama olsun.Tam kararımı vermiş adım atmaya hazırlanmıştım ki birinin sesini işittim.
''Güzelim ?'' bunu diyenin kim olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde sarı saçlı ela gözlü biriyle karşılaştım.''Partiye geldiğinden beri seni izliyorum,bebeğim.O dans edişin..'' dedi bana bir adım yaklaştı ''bakışların..'' diye mırıldandı.Anında kaşlarım çatıldı.
''Ne diyosun sen be ?'' dedim sertçe.Arkamı döndüm ama beni yeniden kendine çevirdi.Kolumu oldukça sıkı kavramıştı.''Bıraksana konulumu !'' diye bağırdım.''Sakin ol güzelim.Endişelenme sana güzel bir gece yaşatacağım'' dedi ve beni içeri sürüklemeye çalıştı ama ayaklarımı yere sürerek buna engel oldum.''Bırak kolumu.'' dedim. ''Olmaz.''diye karşılık verdi sırıtarak.Aptal.
Ona gülümsediğimde kolumu tutan eli biraz gevşedi.Yüzümü sert haline sokup kolumu çekerken kızgınca bağırdım.''Beni rahat bırakacak mısın ?!''
Arkamdan başka bir ses duyduğumda bakışlarım anında oraya kaydı ve yeşil gözlerle çakıştı.''Elbette bırakacak.'' Nedenini bilmediğim bir şekilde kalp atışlarım hızlanmıştı.Beni tutan çocuk kolumu çekmeme izin vermişti ve yeşil gözlüye dönüp-adını bilmiyorum bu yüzden yeşil gözlü diyorum- ''Onu ilk önce ben gördüm,dostum.Sıranı bekle.'' dediğinde yeşil gözlünün gözlerinde bir öfke dalgası belirdi.
Alayla sırıtarak bize yaklaştı ve ''Birincisi ben senin dostun değilin.İkincisi o,benim kızım.Ağzını kırmadan önce defol burdan.'' dedi.Ses tonu sakindi ama tehtitkardı.Hey ? benim kızım mı ? Ben mi ?
''Sende kızını yanından ayırmasaydın.'' dedi alayla yanımda duran sarışın aptal çocuk.Yerinde olsam kaçardım çünkü yeşil gözlü hiç te tekin birine benzemiyordu.Bir an neden hala burada durduğumu düşündüm.Neden burda duruyorum ?
Yeşil gözlü çocuğun yumruğunu kaldırdığını gördüğümde refleks olarak ağzımdan bir çığlık kaçtı.Yeşil gözlü çocuğun yüzüne yumruğunu indirmişti ve çocuk yere düşmüştü ayrıca burnu kanıyordu.Yuh yani.Bu kadar güçlü mü ? Çocuğun burnu kırılmıştır valla.
Korkarak zümrütlerine baktım.Düşlerini sıkıyordu.Bana bakmadan ''Git burdan..''diye mırıldandı dişlerinin arasından.Derin bir nefes aldım ve ona doğru bir adım attım.Başını çevirip gözlerime öyle bir baktı ki olduğum yerde durmak zorunda kaldım ve bakışlarımı kaçırarak hiç bir şey söylemeden arkamı döndüm.
.................................................................
Selaam :D
+5000 OLMUŞUZ.TEŞEKKÜRLER.SİZLERİ SEVİYORUM :d :*
Sıkıcı olmuyo deme ? Lütfen hikaye sıkıcı oluyosa söyleyin :D
Bu arada yukarıda yazdım yine yazıyorum sınır koymaya karar verdim. +8 olmadan bölüm yayınlamıcam.Hikayeyi okuyan kişi sayıyısı oldukça iyi ama ne oy var ne yorum.
HİKAYEYLE İLGİLİ NOT = 'Güvensizlik.Güvenmeyi bilmiyorsun.' Harry'nin Alice'e dediği bir sözdü.
Multi = Harry and Alice <3