KARA LİSTE-ÇETE

Bởi odeurdefraise0

13.2K 484 97

ÖLÜM MÜREKKEBİNİ TÜM SUÇLU BEDENLERE DAĞITAN İNSANLARIZ BİZ. "Dünya kötülükle dönmüyor Eslem. Daha doğrusu i... Xem Thêm

Her şey nasıl başladı?
0.1 TEHDİT
0.2 YABANCILAR
0.3 MAHZEN
0.4 SÖZLEŞME
0.5 ŞAŞIRTAN CİNAYET
0.7 YÜZÜK
0.8 TÖREN
0.9 BUNU BEN İSTEDİM
1.0 HUZUR
1.1 KORKULARINI KORKUT!
1.2 EVE DÖNÜŞ
1.3 BÜYÜLEYİCİ DEĞİŞİM
1.4 REZİL BİR ÖLÜM
1.5 VEDA
1.6 KARA LİSTE
1.7 GÖREV
1.8 FATİH
1.9 GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLLAR
2.0 ARDA

0.6 MUHAFIZ

306 22 4
Bởi odeurdefraise0

Aynanın karşısında kendisine bakarken -bu ben miyim?- diye geçirdi içinden. Kırmızı dar paça bir pantolon, siyah deri bir ceket, ve ceketin altında siyah bir tişört... Yüzün de ise hiç kan izi kalmamıştı. Tertemiz görünüyordu. -Bu ben olamam- diye geçirdi aklından. Yüzünü incelerken, ne kadar üzgün ve çaresiz olduğunu hissetti içinden. Kendisini daha önce bu kadar hoş ve güzel görmemişti.

  Taranmış saçlarını okşarken annesi gelmişti aklına. Çocukken annesinin saçlarını narin bir şekilde taradığı o günler. "Çok... çok güzel olmuşsun." dedi arkasından gelen olgun bir ses. Eslem düşüncelerinden sıyrılıp, aynadan arkasına doğru ona izleyen gözlere baktı. Asena yeşil gözleriyle Eslem'i süzüyordu. Eslem aniden arkasına döndü. Asena, yavaş ve sakin adımlarla Eslem'e doğru yaklaşıyordu.

  Gözlerini Asena'dan ayırarak olduğu konumdan etrafı inceleyen Eslem, kime güveneceğini bilmiyordu. Kafası çok karışıktı. Ve biraz önce de, yine duygularına ve sinirlerine hakim olamayıp birini daha öldürmüştü. Pişman değildi. Ama artık onlardan birini daha öldürmek istemiyordu. Duygularını kontrol etmesi gerektiğinin farkındaydı.

  Asena onu incelemeye devam ederken, kafasında ki o soruyu sormamak için kendisini zor tutuyordu. -Neden onu öldürürken ağladı?- diye geçirdi tekrardan içinden. Yüzünde ki tebessüm yavaşça kaybolmuştu. Gözlerini sakince Eslem'den ayırıp yere doğru baktı. Sormalı mıydı? Yoksa sabır mı etmeliydi? -Merakıma yenik düşmeliyim. Bu soru onu kızdırabilir.- diye geçirdi aklından.

  "Ne zaman sokağıma geri döneceğim?" Dedi sakin bir ses tonuyla Eslem. Asena yere diktiği gözlerini aniden Eslem'e çevirdi ve derin bir nefes alıp verdikten sonra cevap verdi. "Aziz Bey gitmene izin verirse gidersin. Eğer izin vermezse de, burada kalırsın. Şunu aklından çıkarma. Aziz Bey ne derse o." Dedi ve arkasına doğru hızla dönüp tahta kapıya doğru ilerledi. Bir an önce Eslem'in yanından gitmesi gerekiyor, ondan uzak durması gerekiyordu. Yoksa duygularına yenik düşüp sormaması gereken o soruyu soracaktı. Ve sonucunun da ne olacağını görmek istemediği için, gitmesi gerekiyordu. Kapıyı hızla açıp odadan çıktı.

  Kapı kapandığın da onlarla anlam verememiş bir şekilde, şaşkın gözlerle kapıya bakıyordu Eslem. -Neydi bu şimdi? Benden korkuyor mu yoksa?- diye geçirdi içinden. Hafif alaylı bir tebessüm ettikten sonra tekrardan yavaşça arkasında duran beyaz çerçeveli aynaya doğru döndü. Kendisini yeniden incelerken aklına az önce yaptığı şey geldi. Mustafa'yı öldürdüğü an.. Asena her şeyi görmüştü. Ve tabi ağladığını da.

  Aynadan çaprazın da duran kapıya doğru dikti gözlerini. Bir yandan gitmek istiyordu. Bir yandan da biraz daha burada kalıp, kafasını toparlamak istiyordu. Duyguları da kafası gibi karışıktı. Hayatının dönüm noktasını yapmıştı biraz önce. Ve o sözleşmeyi imzalamıştı.

  Kendini kapana kısılmış gibi hissediyordu. Kapıya dalan gözlerini tekrar aynaya çevirdi. Koyu kahve gözlerine bakarken, aklına birden annesi gelmişti yine. Annesinin cansız bedeni gelmişti gözlerinin önüne. Kokusu birden burnuna gelmişti sanki. Mısır'dan kaçmadan önce annesinin ellerini son bir kez öpüşü gelmişti. Dolmaya başlayan gözlerini tavana dikti aniden.

  Derin bir nefes alıp verdikten sonra arkasına döndü ve tahta kapıya doğru ilerledi sakin adımlarla. Her adımın da heyecanını hissediyordu tekrar. Kapının önüne geldiğinde ise yeniden derin bir nefes alıp verdi. Nazik bir şekilde kapının kolunu büktü ve kapıyı yavaşça açtı. Karşısında Aziz Bey'i görünce ani bir şok yaşamıştı. Aziz Bey yere diktiği gözlerini yavaşça Eslem'e çevirdi. Eslem kapının kolunu yavaş bir şekilde bıraktı ve, "Aziz Bey?" Dedi meraklı bir ses tonuyla.

  Aziz Bey'in yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Eslem'in sokağına dönmesine izin verecekti. Lakin ilk önce sorması gereken bir soru vardı. "Eslem, merak etme. Sokağına, yani yaşadığın o yere geri döneceksin." Dedi Aziz Bey, ciddi bir ses tonuyla. Eslem Aziz Bey'in yeniden bir şey isteyeceğini düşünürken, -Ona bu görevi yapamayacağımı söylemem gerekiyor.- diye geçirdi aklından. Çünkü bu görev Eslem'i gerçekten de çok zorlayacaktı. "Lakin, önce sana sormam gereken bir şey var Eslem." Dedi Aziz Bey ciddi ses tonunu koruyarak.

  Eslem meraklı gözlerle Aziz Bey'e bakıyordu. Aziz Bey'in ne soracağını tahmin edebiliyordu. Ama emin olamıyordu. -Yoksa orada neden ağladığımı mı soracak?- diye geçirdi içinden. "Tabi. Ne soracaksınız?" Dedi Eslem sakin bir ses tonuyla. Aziz Bey Eslem'e doğru bir adım daha yaklaştı ve, "Neden Mustafa'yı öldürürken, bir yandan da hıçkırarak ağlıyordun? Yani, acı çeken Mustafa değil de, şenmişsin gibi davrandın. Aklıma takılan tek şey bu oldu.. Neden ağlıyordun?" Dedi Aziz Bey meraklı ve endişeli gözlerle Eslem'e bakarken.

  Eslem boğazını temizledi ve yere dikti gözlerini aniden. Annesinin ölümü ve babasını öldürürken hissettiği o acı gelmişti içine Mustafa'yı öldürürken. Ağlama sebebini söylemek istemiyordu. Ama bir yandan Aziz Bey'e karşı küçük de olsa, bir güven hissediyordu. "Her neyse. Söylemek istemezsen sorun değil." Dedi Aziz Bey. Eslem sakince yere bakan gözlerini Aziz Bey'e çevirdi. Hafif bir tebessüm vardı Aziz Bey'in yüzünde.

  Eslem ellerini önünde birleştirdi ve kafasını tekrar önüne eğdi. "Bu arada, artık sokakta kalmana müsade edemem. O yüzden Ateş'le birlikte yarın kendine güzel bir ev bak. Daire yada bahçeli bir ev, hangisini istersen." Dedi Aziz Bey yüzündeki tebessümü büyüterek. Eslem gözlerini istemsizce fal taşı gibi açmıştı. Aniden Aziz Bey'e çevirdi kafasını ve, "Ev mi?" Dedi şaşkın bakışlarıyla. -Bu mümkün değil.- diye geçirdi içinden. Bunu kabul edemezdi. Bu kadarı çok fazlaydı Eslem için. "Evet. Neden bu kadar şaşırdın ki?" Dedi Aziz Bey meraklı bir ses tonuyla.

  "Aziz Bey, bakın bu çok fazla. Ne siz bana bu teklifi yapmış olun, ne de ben bu teklifi duymuş olayım." Dedi kararlı ve sert bir ses tonuyla. Aziz Bey şaşırmıştı. -O sokakta kalmasına müsade edemem.- diye geçirdi içinden Aziz Bey. "Eslem! Bu bir teklif değil. Bu bir emir. Ben ne dediysem, o. Bugün sokağına git ve özel eşyalarını topla. Ateş seni arayacak. Sonra da gidip ev beğeneceksin kendine. Anlaşıldı mı?!" Dedi sert bir ses tonuyla Aziz Bey. Eslem anlamsız ve şaşkın gözlerle Aziz Bey'e bakarken -Sanırım buna alışmam zaman alacak.- diye geçirdi içinden.

  Eslem tekrardan gözlerini yere dikti. "Anladım. Aziz Bey." Dedi sert bir ses tonuyla. Ona itaat etmesini öğrenmesi gerekiyordu. Aziz Bey hafif bir tebessümle karşılık verdikten sonra, -Her şey senin için Eslem. Senin iyiliğin için..- diye geçirdi içinden. Ona önem veriyordu. Çünkü diğer muhafızlardan farklıydı. O işini en iyi şekilde yapan tek muhafız olacaktı. Kusursuz bir kızdı. Aziz Bey onun en iyi mertebeye yükseleceğine yürekten inanıyordu. Eslem ise, aksine hiç bir şeyin yolunda gideceğine inanmıyordu. İkisi de farklı düşüncelere sahiplerdi. Ama aynı noktaya varmak zorundalardı.

  "Güzel. Şimdi gidebilirsin. Burak seni arabayla bırakır." Dedi Aziz Bey ve arkasına dönüp sakin adımlarla koridorda yürümeye başladı. Eslem kafasını kaldırıp koridorda ilerleyen Aziz Bey'e bakarken, -Anlaşılan burada Aziz Bey'in sözünden başka söz geçmiyor.- diye geçirdi içinden. Gözlerini devirdi ve Eslem'de koridorda ilerlemeye başladı.

  "Eslem!" Dedi Burak yüksek bir sesle. Eslem sesin geldiği yöne doğru kafasını çevirdi aniden. Burak koridorun sağ tarafında ki salondan Eslem'e doğru bakıyordu. Siyah deri ceketinin yakalarını eliyle düzelttikten sonra koridorun sonunda duran Eslem'e doğru ilerlemeye başladı. -Bir insan nasıl bu kadar asil ve bir yandan da güzel olabilir?- diye geçirdi aklından. Yüzünde oluşan tebessüm ike birlikte -İşte cevabı karşımda duruyor.- diye geçirdi içinden. Yüzünde ki tebessüm büyürken Eslem keskin bakışlarıyla onu süzüyordu. -Ben neden bu çocuğa karşı kötü hisler besliyorum?- diye geçirdi aklından. Burak Eslem'in önüne geldiğinde ise -Yakında anlarız.- diyerek devam etti Eslem.

  "Hadi gidelim." Diyen Burak Eslem'i sokağına bırakacağı için halinden çok memnundu. Her ne kadar ondan biraz korksa da, ona yakın olmak istiyordu istemsizce. "Pekala, gidelim." Dedi Eslem sert bir ses tonuyla. Eslem ise tam aksine, Burak'la birlikte dönmek istemiyordu sokağına. Tek başına gitmek istiyordu. -Yapacak bir şey yok.- diye geçirdi Eslem içinden. Bıkkın bir yüz ifadesiyle karşıya dikti gözlerini. Ve Burak'la birlikte asansöre doğru ilerlemeye başladılar.

————-

  Hava aydınlanmıştı. Saat 06:10'du. Kuş sesleri yankılanıyordu sokaklarda. Eslem yol boyu tek kelime bile etmemişti. Burak ise aralıksız konuşup, yaşadığı küçük anıları anlatmıştı Eslem'e. Ama Eslem hiç birini dinlememişti. Kafası sadece ne yapması gerektiğiyle meşguldü. Sokağın başına geldiklerin de Eslem taktığı kemeri yerinden yavaşça çıkarırken, "Teşekkür ederim." Dedi yorgun bir ses tonuyla. "Rica ederim. Ne demek. Sohbetine de doyum olmuyor bu arada." Dedi bıkkın bir ses tonuyla Burak Eslem'e bakarken.

  Eslem Burak'ın bu dediğini duymazdan gelip arabadan indi ve kapıyı sertçe kapattı. "İyi günler Burak." Dedi Eslem yorgun sesiyle ve tam arkasına dönüp ilerlerken Burak'ın sesiyle aniden durdu. "Dur. Sana bunu vermeyi unuttum." Dedi Burak heyecanlı bir ses tonuyla.

  Eslem yavaşça arkasına döndü ve arabanın camından Burak'a doğru baktı. Burak arkasında duran çantaya doğru elini uzatmış, Eslem'e vereceği telefonu ararken eline gelen sert cisimle aniden durdu. Telefonu tutan elini çantadan çıkarttı ve "İşte burada." Dedi heyecanlı bir ses tonuyla. Arabanın camından ona bakan Eslem'e doğru telefonu uzattı ve "Bu telefon da örgütte olanların telefon numaraları, üstlerinde isimleri ve onları tanıman için fotoğrafları var. Özel eşyalarını topladıktan sonra Ateş'i ara. Ateş tam burada seni bekleyecek." Dedi ciddi bir ses tonuyla Burak.

  Eslem Burak'ın ona uzattığı dokunmatik telefonu eliyle kavradıktan sonra, hiç bakmadan direk siyah deri ceketine koydu. "Tamam. Teşekkür ederim." Dedi Eslem ve arkasına hızla dönüp, ilerlemeye başladı.

  İçinde bir yandan heyecan, bir yandan da endişe vardı. Aklına birden Özlem gelince olduğu yerde durdu aniden. Özlem evde hala baygın bir şekilde yatıyordu. -Ya bir şeyler hatırlayıp polise gitmeye kalkarsa!- diye geçirdi aklından. Çok geç olmadan Özlem'in evine gitmesi gerekiyordu. Arkasına hızlı bir şekilde döndü ve koşmaya başladı. Özlem uyanmadan onun evine girip, olanları unutacak bir şeyler yapması gerekiyordu. Yoksa her şey için çok geç olabilirdi. Sokağın ortasından koşmaya devam ediyordu bir umut Özlem'in evine yetişebilmek için...

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

11.3M 527K 34
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın...
İHTİLAL Bởi Fatma Demir

Bí ẩn / Thriller

766K 27.3K 63
"Benimle oynarken iyi düşün." diye hırladı. Sesi karnımı burkarken dudaklarıma kilitlenmiş bakışlarını görünce karanlığın verdiği cesaretle güldüm. "...
17.1K 1.5K 17
Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı k...
-DENEK 016- BkDk Bởi Zoe_xy

Bí ẩn / Thriller

14.5K 1.5K 28
"Bu çocuk niye konuşmuyor?" Diye sordum adam kemerini düzeltmekle uğraşırken. Yamuk durduğunu yeni fark etmiş olmalıydı. "Üzerinde denediğimiz ilaçl...