Zor Mafya

By caglayan-09

2.4M 60.1K 14K

Yara ve yarabandı'nın hikayesi , Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı, O bir mafya, o delicesine aşık, ... More

1: "İlk görüş"
2: "Merhaba"
3: "Sen kimsin?"
4: "Benim dünyam"
5: "Hayat felsefesi"
6: "Tutarsız biri"
7: "Gitme kal!"
8: "Kabus"
9: "Yemek"
10: "Yavru Ceylan"
11: "Evlilik"
12: "Balayı"
13: "Zehir"
14: "Defile"
15: "Öpünce geçmiyor"
16: "İş başında"
17: "Sensizlik"
18: "Kaza"
19: "Yüzleşme"
20: "Somurtkan şirin"
21: "Eksiklik"
22: "Baran'ın düşmanı"
23: "Gitme!"
24: "Taciz vakası"
25: "Kaçırılma vakası"
26: "Ceza zamanı"
27: "1 beden 2 kalp"
28: "İlkler"
❤ZOR MAFYA tanıtım videosu❤
29: "İlk hediye"
30: "Davetsiz "
31: "Misafir"
32 "Şaka mı Bu?"
33 "Aşk Sarhoşu"
34 ''Dünyam''
35 "Yara izi"
*SON GECE*
''SADAKAT''
''Senden Bana Kalan''
Baran!
''Nedenler ve keşkeler''
''Yeni kız''
''Yarım kalan''
''Bu Hikayeye Bir Son Lazımdı!''
TANITIM - ZOR MAFYA 2
❤️"ZOR MAFYA" 1 Milyon Okunma ❤️

''BEDEL''

22.4K 551 245
By caglayan-09

2 ay önce;

Bir gece vakti bir arabada yol alıyorduk,arka koltukta oturuyordum.açık camdan gelen rüzgar saçlarımı uçuruyordu gözlerimi kapatmıştım.gözümden akan yaşlar arabanın hızından dolayı anında kayboluyordu.

babam arabayı kullanırken Burak'ta yanımdaydı.onu konuştuğu son cümlesine kadar fark etmemiştim bile.

kolumu ovalayıp, ''Yeter artık kendini bu kadar üzme '' dedi.söylemesi kolaydı tabi.

-Burak lütfen kapa çeneni!.

Burak bozulmuş bir şekilde elini çekti ve yüzünü diğer tarafa döndü.

-Beyza yeter artık kaba davranma.

dedi babam dikiz aynasından bana bakarak.

-Kaba davranmak mı yeter artık,durdurun şu arabayı!.

diyerek arabanın kapısını açmaya çalıştım.

-Beyza ne yapıyorsun?.

dedi Burak ve beni hızlı bir şekilde kolumdan tutup çekti.

Babam ani bir fren yaparak yol kenarında arabayı durdurdu.

Burak ın kolunu itip arabanın kapısı açtım ve dışarı çıktım.

cebimden Baran'dan çaldığım mektubu çıkardım.

-Her şey bunun için miydi?.

dizlerimin üstüne düştüm ve kağıdı delirmiş gibi paramparça ettim.

ağlıyordum babam arabadan inmemişti, Burak arabadan inip  yanıma geldi.

-Bunu yapma artık yeter,yeter kendine bu kadar çektirdiğin eziyet.

dedi ve diz çöktü.

-Ölüyorum görmüyor musun?.

dedim Burak sözümün üstüne bana sarıldı.

Günümüz;

2 ayın sonunda adeta yaşayan bir ölü gibiydim.hiçbir şey yeyip içmiyordum,konuşmuyordum sürekli ağlıyordum. ve sürekli de uyumak istiyordum.odamdan dışarı da hiç çıkmamıştım.pencerelerim ve perdelerim hep kapalıydı.

Yatağa da git gide bağımlı olmuştum,içeri biri girdiğinde kafamı ya yorganın altına sokuyordum ya da yastığın altına.

geceleri genelde ağlayarak uyanıyordum,ya da kabus görerek. ağır ilaçlar kullanmaya başladım hissizleştim.

bunlar ya beni uyutmak içindi ya da sakinleştirmek bazıları da kaybettiğim kiloları geri almak için.

sürekli midem bulanıyordu,başım ağrıyordu. ve adetim gecikmişti.stres ve sıkıntıdan olmalı.

artık bana özel bir hemşire de kalıyordu, kaldığımız ıssız dağ evinde,haftada bir kerede doktor geliyordu.

 psikolog bir kadın her ay gelip bana saçma sapan sorular sormasının dışında iyi birine benziyordu. otuzlu yaşlarında kızıl saçlara ve çillere sahip olan güzel bir kadındı.

ama sorduğu soruları cevaplamıyordum umrumdaydı sanki!.

bendeki değişimleri fark eden doktor kan testi adında bir hcg testi yaptı. bana söylediği buydu sanki kelimenin anlamını biliyordum da.

doktor ertesi gün testin sonucunu postayla göndereceğini ardından da kendisi işini bitirir bitirmez gelecekmiş.

yarın hemşirede izinliydi doktor da geç gelecekmiş.

artık hayatıma son vermemin vakti gelmişti çok bile dayanmıştım neredeyse 4 ay olacaktı canıma yetmişti.

her gece Baran'ı da rüyamda görüyordum zaten,rüyalarımın çoğunda ondan kaçıyordum,iyi olup olmadığını bile bilmiyordum,bundan daha kötü bir duygu olabilir mi.

ertesi gün doğru anı kollayıp içmeyip biriktirdiğim tüm uyku ilaçlarını bir anda yuttum.

bir öğürme geldi hemen ağzımı elimle kapatıp yatağa yattım.

20 dakika sonra başım dönmeye başladı gözlerimde kararınca çareyi gözlerimi tamamen kapatmakta buldum.

bilincimi de kaybedince bir rüya görmeye başladım... rüyamda uçsuz bucaksız bir ormandaydım. yürüyordum sarı montlu arkası dönük bir erkek çocuk gördüm yanına gidip omzuna dokunduğumda kayboldu.sonrasında gülme sesleri duyuldu benden kaçıyordu. onu yakalamaya çalıştıkça benden daha çok uzaklaşıyordu.

onu tamamen gözden kaybettiğim an koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı "Anne" dedi.

sıcaklığını tüm vücudumda hissettiğimde,uyanıp kusmaya başladım.

 Burak uyandığımda yanımdaydı, sırtıma elini koyup saçımı geriye doğru atarken,babam kapıda durup elinde olan mektuba bakıp ''Mucize'' dedi.

Kimine göre mucize kimine göre bir kabusun başlangıcıydı ama bana göre tamamen olağanüstü bir durumdu o benim küçük mucizemdi.

Babam ben yatakta dinlenirken kapıyı açıp içeri girdi yatağımın baş ucuna oturdu.

Solunum maskemi çıkarıp ''Baba?'' dedim.

sesim son derece boğuk çıkmıştı.

-Barandan mı?

Sözünü kesip,

-Bana Barandan bahsetme Baba lütfen,yapamadım Baran'ın hayatını değiştiremedim,çabaladım baba gerçekten çok çabaladım.ama yenildim işte...başaramadım.

-Yenildiğini kim söylemiş tekrar dene,onların hayatını değiştirip değiştirmemen önemli değil.önemli olan onu nasıl sevdiğin.

-Her şey için çok geç artık,ben büyük bir hata yaptım.

-Hiçbir şey için geç değil,hala zamanın var git hadi sana izin veriyorum.

-Bende öyle hissediyorum baba Yüreğimin götürdüğü yere gideceğim.

****

Ertesi gün hiç vakit kaybetmeden ilk uçak biletiyle İstanbul hava limanına indim.hava limanı çıkışında bir taksi durdurup Baran'ın köşküne doğru yol aldık.

Köşk'ün kapısının önünde indiğimde bir sessizlik hakimdi,başımı yukarı kaldırdığımda ''Satılık''yazısını gördüğümde kalbim duracak sandım.

Aralıklı olan kapıyı açıp bahçeye girdim,ne Baran ne de Baran'ın adamları hiç kimse yoktu,adeta terk edilmişti.

4 ayda bu kadar ne değişmişti.

Evin kapısını çalacaktım ki yumruğumu kapıya dokundurur dokundurmaz kapı gıcırdamayla açıldı.

-Kimse yok mu?,Baran...Baran ben geldim.

İçeri doğru bir kaç adım attım ne bir ses ne bir seda,eşyaların üstü beyaz bir çarşafla örtülmüştü.

Baran'ın odasının bulunduğu kata çıktım kapıyı açacaktım ki,bir ses bana seslendi,

-Beyza.

arkamı döndüğümde Baran'ı beklerken Borayla karşılaştım.

Boraya doğru Bir kaç adım atıp sarıldım.

-Bora Baran nerede?.

-Baran yok.

-Evet farkındayım burada değil,bu satılık yazısı da... yeni bir ev mi aldınız?.

-Beyza Baran yok artık.

-Farkındayım Bora neden aynı şeyleri söylüyorsun?.

Bora geriye doğru bir kaç adım atıp ''Baran'ı kaybettik'' dedi.

-Anlamadım.

-Baran öldü,işte öldü,anlıyor musun öldü,onu sen öldürdün!.

dedi kollarımdan tutup sarsarak.

-Ölemez,şaka değil mi,Barandan bahsediyoruz Bora dünyanın en güçlü adamından buna inanmamı bekleme,şaka değil mi,Baran kesin benden intikam alıyor.Baran hadi çık artık neredesin?.

dedim ve odaları aramaya başladım.

üst kattaki odaların hiçbirinde yoktu.

-Bora sen götür hadi beni yanına,bir yerlerde saklanıyor olmalı.

dedim Boranın kolunu tutarak.

-Yeter artık Beyza ne sanıyordun ki,onu iyileştirdiğini mi?.

Boranın dediklerini umursamayarak ''Baran beklediğin şey buydu burada işte''.

diyerek seslendim.

-Gerçekten eminim ki seni bekliyordu,sen onun en büyük hatasısın.

-Bora saçmalamayı kes artık!.

-Senin aşkın ilaç olsaydı bu zamana kadar işe yarardı,Senin yanında acısını gizliyordu ve sende onu iyi sanıyordun değil mi,ne kadar da aptalsın Beyza.unut artık onu o artık kötülüğün kölesi.

-Ne oldu ona!.

diyerek bağırdım.

-İntihar etti.

bayılacak gibi olup duvara elimi koyduğumda gülümseyerek,

-Yani intihar edecek. 

-Sende bunu gülerek mi bana söylüyorsun,aptal. O seni kardeşin sayılır.

dedim.ora da onu hemen boğabilirdim.

sonra telefonunu cebinden çıkarıp Baran'ın telefonunu görüntülü aradı.

Telefonu Baran açtı.

-Hoş geldin sevgilim geleceğini biliyordum.

-Baran.

dedim sevinç gözyaşları dökerken.

-şişt,sessizlik daha ölmedim,Öncelikle sen benim en büyük hatam'sın Beyza kaya.

başımı eğdim.

-Ben konuşurken yüzüme bak!.

-Yüzüne bakmaya utanıyorum.

-Utanmalısın,ben şuan neredeyim biliyor musun,uçuruma yakın bir yol kenarında arabamda oturuyorum.

-Ne uçurumu,neredesin?

-Sen bambaşka birisin. ben seni mutlu edebilirim aslında güzel bir hayat olabilirdi, ama benim hayatım değil. günün birinde bana bakıp bir pişmanlık,bir pişmanlık kırıntısı bile hissetmeni istemiyorum. çünkü benim hayatım diğer adamlar kadar normal değil sıra dışı.

-Bilirsin, ben sıra dışı bir hayatı severim.

-Artık hayatında acı olmasını istemiyorum.

-fikrini değiştirdiğimi sanıyordum.

-Hiçbir şey fikrimi değiştiremez.bu aptal evlilik keşke hiç olmasaydı ve keşke seni hiç tanımasaydım.

-Baran, biliyor musun. hayatımda bana ilk kalp sancısı yaşatan adam sendin. sen benim kalbimin ritmini değiştirdin ve ben seni hala çok seviyorum kötü adam.

-Ben seni sevmiyorum ama.

-Sen dünyanın en zor adamısın Baran kaya biliyorsun değil mi?.

-Evet,o yüzden Bu dünya kesinlikle bensiz daha iyi bir yer olacak.

-Hayır olmaz,asla olmayacak.

-Ben seni seçtim ama, benim gibi bir suçlu senin seçimin olamaz.unut beni artık sevme de,son vedam bu. artık bensiz yaşamak zorundasın,sen bensiz de yaşaya biliyordun zaten değil mi,harbi sayamadım bu beni kaçıncı terk edişin?.

-Baran yapma lütfen.

-Beyza.

-Efendim.

-Ben sana yalan söyleyemem,söyleyemem de seni seviyorum.

dedi gözlerinden bir kaç damla yaş süzülürken.

-Bende seni seviyorum hemde çok, neredesin yerini söyle, yanına geleyim, sana sıkıca sarılayım,seni çok özledim,kokunu sesini...Hadi söyle bana aşkım.

arabadan indi ve uçuruma doğru yürümeye başladı.

-Yapma,hayır Baran hayır,arabadan inme geliyorum yanına.

Bora'nın elinden telefonu aldım ve '' Anahtarı ver bana!'' diyerek bağırdım.

Bora anahtarları uzattığından hızlıca alıp merdivenlerden aşağı indim.

-Aşkım geliyorum yanına,sakin ol.

Evin kapısını açıp arabaya doğru koştum arabanın kapısını açtıktan sonra anahtarı sokup arabayı çalıştırdım.

-Geliyorum yanına bebeğim,çok az kaldı sabret,Neredesin?.

-Şiledeyim,gelme.

-Bir kaç dakikaya oradayım.

Ne kadar hızlı gittiğim hakkında bir fikrim yoktu ibre gittikçe yükseliyordu.

Gelmeme dakikalar kala trafik sıkıştı.korna çalmaya başladım ama açılacağa benzemiyordu,''Hadi ama ''

Arabadan indim ve koşmaya başladım,bir yandan da Baran'ı sakinleştirmeye çalışıyordum.kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Ekrana baktığımda Baran artık uçurumun kenarında adımlık mesafedeydi.

-Sen gelmeden ben karanlıkta çok iyiydim. sen bana gelerek aydınlığı gösterdin, şimdi karanlığa dönüyorum ama bana çok yabancı geliyor.

diyerek bağırdı.

-Hayır dur,Hiçbir yere gitmiyorsun.

-Sen bana giderek karanlığı geri verdin, ama yanıldın benim karanlığımı hiçbir ışık aydınlatamaz.

Uçurumun sonuna doğru bir adım attığında ben oraya gelmiş bulunmaktaydım.

Elimi uzattım,

-Baran,lütfen elimi tut!.

arkasını dönüp bana baktı.

-Çok güzelsin.

-Geliyorum yanına kal orada sakın hareket etme.

yanına yaklaşmıştım ki...

-Beyza dur.

-,Tamam,hadi elimi tut.

dedim ve elimi uzattım.tutmasını bekliyordum.

-Hayır,sadece biraz özlem gideriyordum.

-Birlikte gidereceğiz hadi sarılalım. 

Bana doğru son bir kez bakıp öpücük gönderdi ve önüne döndü kollarını açıp kendini aşağıya doğru bıraktı.

onun gözümün önünden kaybolmasını sanki bir filmin içindeymiş izledim sanki zaman durmuştu hareketlerimin yavaşladığını hissediyordum ama onun hareketleri hızlıca gözden kayboldu. uçuşan saçları ve yüzündeki hissizliği.

elim havada kalmıştı,ellerim,ellerinsiz kaldı. ben sensiz kaldım.

-Korkak!.

diye bağırdım ve ona doğru koşmaya başladım.

BÖLÜM SONU...

EVET DÜŞÜNCELERİNİZİ ALAYIM :)))))






















Continue Reading

You'll Also Like

3.5M 5.3K 1
Evli miydim? Bundan benim niye haberim yoktu. En önemlisi kocam kimdi? Boşanmak için çıktığım yolculuk benim içinde sürprizlerle doluydu. Hiç hoş sür...
1.3M 37.8K 67
Bade Çakmak Çağatay Alazoğlu & Tek cadde, tek geçiş.. Ama onca kalabalığın içinde kadere boyun eğmiş olan, birbirinden habersiz iki insan.. Karışan t...
4.5M 114K 44
Kitabın kapak tasarımı @avvilix'e aittir. Bir adam düşünün çok sevdiği karısını kaybetmiş kendini kızına adayan bir mafya herkes ondan korkuyordur...
2.9M 151K 17
Maça Kızı 8 serisinin devam bölümlerini içermektedir.