Jungkook konservatuarı bırakıp babasının yanına, Amerika'ya gitmişti.
Onsuz geçirdiğim günler bana azap gibi gelirken gün geçtikçe soluyordum aynı bir çiçek gibi.
Fakat Jungkook'u da bu dipsiz kuyuya çekmek istemiyordum.
Hayatını özgürce yaşaması için onu serbest bırakmıştım.
Geçmeyen günler ömrümden cumbızla yaşamımı kopardığı o günlerde aradığım şeyi sonunda bulmuştum!
Chansoo'nun oğlunu; Chanyeol'ü.
2,5 yaşında olan Chanyeol'ün annesi doğum sırasında ölmüştü.
Zavallı Chanyeol yıllardır yetimhanede yaşıyordu.
Ne kadar zengin olsam da evli olmadığım için bana çocuğu vermiyorlardı.
Chanyeol ile her gün görüşüyordum, artık bana alışmıştı. Bana teyze bile diyordu!
Fakültedeki sunbaelerimle bu konuyu oturup konuştuğumuzda bana evlenmem gerektiğini söylemişlerdi.
Çoğu okul arkadaşıö nişanlı, bazıları ise evlenmişti.
Ben ise daha çok erken olduğunu söyleyip her seferinde bu seçeneği eliyordum.
Jungkook olsaydı, benimle evlenir miydi?
Acaba şuan ne yapıyordu?
İyi miydi?
Onu görmediğim şu 2 sene içerisinde çok değişmiş midir?
2014 yılındayız Jungkook, burada kar var. Peki ya sizin orada?
Dolan gözlerimle ayağa kalktım. Bugün Chanyeol'ü görmeye geç kalmıştım.
...
Eve geldiğimde üstümü değiştirdim ve yeni evimin yeni kanepesine fırlattım üstümü.
Yarın savcılar konferansı vardı. Bu konferans ülkedeki en kapsamlı konferansıydı. Neyse ki okuldan seçtikleri 3-5 kişinin içinde ben de vardım.
Sabah kalktığımda üstümü giyindim ve en resmi kıyafetlerimi giydim ve arabama atlayıp seminerin yapılacağı alana ilerledim.
Okuldan sunbaelerim kapıda bekliyordu.
"Minjae de geldi! Hadi gidelim! "
Diyen bölüm birincimiz Kicheol'dü. İsmi garipti fakat çok iyi biriydi.
Salondaki öbek öbek oluşturulan masalara ilerledik. Biraz bekledikten sonra dekanlar da üst rütbe masasına yerleşti.
Salonun kararmasıyla sahneye orta yaşlarda biri çıktı.
"Hoşgeldiniz, konferansımızın sabah bölümüne hoşgeldiniz. "
Büyük bir alkış tufanı koparken adam kendini tanıttı.
"Ben Jeon Seokguk, Amerika'da avukatlık şirketim var. Bildiğiniz gibi şirketi bu sene Kore'ye taşımayı planlıyoruz. Oğlum da bana yardım ediyor-... "
Demesiyle sahnedeki adama dikkatle baktım.
Servis yapan görevlinin elindeki bardağı alıp yudumladığım sırada konuşma yapan adam oğlunu sahneye çağırıyordu.
Sahneye çıkan bedenle elimdeki bardak üzerime döküldü.
Sahnedeki beden Jungkook'tan başkası değildi.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Son 3!