Jungkook kendi evine gideceğini söylediğinde kapıya kadar ona eşlik etmek için ayaklandım.
"Bugün için çok teşekkür ederim Bayan Lee."
Dedi ve Chansoo'ya döndü.
"Seninle de tanıştığıma memnun oldum."
Chansoo ise hala ifadelerini anlamadığım bir biçimde korkakça sergiliyordu.
Jungkook'a döndüm ve ona sarıldım.
Vücudu kaskatı kesilirken ona çok fazla sarılmadığımı fark ettim.
Belki de hiç sarılmamıştım.
"Dikkatli git, yemeklerini aksatma."
Dediğimde tam anlamıyla sevgili olduğumuzu fark ettim. Mavi gömleğinin yakalarını düzelttikten sonra kapıyı kapattım.
Akşam olduğunda Jungkook'a mesaj attım.
Minjae-ya: Annem nasıldı?
Jjkook97: Şirin bir kadın. Beni azarlamadı veya ayrılmam için baskı yapmadı.
Minjae-ya : Normalde kızardı fakat uzun zamandır ruhsuz olduğumu söyleyip duruyordu.
Ondan ses etmedi.
Jjkook97:Gömleğimi çıkartıp geliyorum.
Minjae-ya : Hayır!
Jjkook97: Neden?
Minjae-ya : O gömleğin çok şirin, sen fark etmeden bir fotoğrafını bile çektim!!!
Jjkook97: Neden ekrana bakıyorum?
Minjae-ya : Çünkü konuşurken çekmiştim, fark etmedin.
Jjkook97: Şimdi fotoğraf atma sırası bende.
Minjae-ya : Yah! Bu NE?!
Jjkook97: Sinirlendin mi?
Sinirlenme, gerçeğini görmek istersen her zaman sana gömleğim açık.
;)
Minjae-ya : Sapık mısın sen? Üstünü atacağına evini temizle.
Evin çok tozlu.
Jjkook97: Temizleyecek vaktim yok.
Minjae-ya : Oyun oynayacak vaktin var.
Jjkook97: Evet geıehdkdjdk
Minjae-ya : Sen az önce güldün mü?
Jjkook97: Tebessüm ettim.
Minjae-ya : Evini temizlememi ister misin? Karşılığında bana 3 tane kitap alırsın.
Jjkook97: Bu nasıl bir pazarlık?
Elbette ki isterim.
Evde kitap dolu.
Minjae-ya : Okudun mu ki? "
Jjkook97: Hepsini okudum.
Minjae-ya : Vay, ama Edebiyattan 24 aldın.
Jjkook97: İstersem 97 alırım.
Minjae-ya : Neden 97?
Jjkook97: Doğum yılım
Minjae-ya : Tamam, 97 al.
Jjkook97: Akşan evin anahtarını evine bırakırım, yarın şehir dışına çıkacağım.
Minjae-ya : Neden?
Jjkook97: İşim var, önemli bir şey değil.
Akşam olduğunda anahtarı bırakmıştı.
Ertesi gün ise erkenden telefonumu elime alıp Jungkook'a mesaj attım.
Minjae-ya: Günaydın.
Jjkook97: Evde değilim, yola çıktım. Varınca seni ararım.
Minjae-ya : Ne zaman geleceksin ona göre evini temizleyeceğim.
Jjkook97: Yarın.
Minjae-ya : Tamam, dikkatli ol.
Öptüm.
Jjkook97: Neremden?
Minjae-ya : Yine başladı... Mart kedisi gibisin Jungkook.
Jjkook97: Sen kedileri seversin.
Dediğinde küçükken dediğim lafa gönderme yapmıştı.
Akşam olana kadar Jumgkook'un evinde ne yapacağımı düşünüyordum.
Çünkü o evi temizlemek gibi bir amacım yoktu.
Kilitli olan çekemce gözünü açmak için gidecektim.
Üstümü giyinip eve gittiğimde içeri girdi.
Gerçekten de yoktu.
Minjae-ya : Evine geldim, ilk hangi odadan başlayayım?
O sırada yatak odasına girmiştim bile.
Jjkook97: Oturma odası.
Minjae-ya : Peki.
Ama yatak odan daha pis gibi?
Ne yapıyorsun bu odada?
Köpek Bağlasan durmaz!
Jjkook97: Ama tavşanlar yaşayabiliyor.
Minjae-ya : Ahahaha tavşan olduğunu kabul ediyor musun?
Jjkook97: Başka kedilere gitmeyeceksen tavşan olmayı kabullenebilirim.
Minjae-ya : Sana bir sır vereyim mi?
Jjkook97: Ver.
Minjae-ya : Sen hayatımda gördüğüm en şirin tavşansın.
O sırada çömelmiş, kilitli çekmeceyi açmaya çalışıyordum.
Jjkook97: Sana bir sır vereyim mi Minjae-ya?
Telefonumun titremesiyle elime aldım.
Minjae-ya : Ver.
Telefonumu tekrardan masanın üstüne koydum ve çekmeceyi zorladım.
Kafamdaki tel tokayı çıkarıp filmlerdeki gibi açmaya çalıştım.
Masanın üstündeki telefonum titredi.
Elimi masaya attım ve gözlerimi çekmece kilidinden çekmeden telefona göz ucuyla baktım.
Gördüğüm mesajla ellerim titremeye başlamış, telefonu tutan ellerim boşalmıştı.
Telefon yere düşerken yaptığım tek şey ürkekçe etrafıma bakmak oldu.
Mesajda yazanlar ise;
Jjkook: Sana bir sır vereyim mi Minjae-ya?
Aradığın katil ben değilim.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Yine bem ve bitmeyen ekşınlı sonlarımmdkjdlf
O değil de hızla büyüyütoruz umarım bir bokluk çıkmaz fjldkfld
60 da falan bitirmeyi düşünüyorum şu andan itibaren ekşınlara doymayacaksınız