OYUN

By ggulsse

72.3K 5.7K 2.3K

Sadece oyun sandığınız şey bir gerçekse? Katil sandığınız kişi de aslında bir kurbansa? Katil kim? Sırada k... More

OYUN
OYUN BAŞLASIN
SANDIK
OYUN |4
OYUN |5
OYUN |6
OYUN |7
OYUN |8
OYUN |9
OYUN |10
OYUN |11
OYUN |13
OYUN |14
OYUN |15
OYUN |16
OYUN |17
OYUN |18
OYUN |19
OYUN |20
FİNAL

OYUN |12

2.7K 257 122
By ggulsse

Korkumun ne kadar büyük olduğunu kalp atışımdan da anlayabiliyordum. Düzensiz bir şekilde hızlı hızlı atan kalbime engel olamıyordum bir türlü.

Engel olabilmek mümkün müydü ki? Karşımda kim olduğunu çıkaramadığım bir kişi vardı ve elinde de bir silah vardı. Bizi öldürmek istiyordu ve bizi acı çekmeden öldürmek en son isteyeceği şeydi büyük ihtimalle. Bize acıyı en kötü şekilde hissettirecekti.

Yavaşça başımı öne eğdim ve karşıdaki duran kişiye belli etmemeye çalışarak fısıltıyla ancak Cenk'in duyabileceği bir sesle konuşmaya çalıştım.

"Kaçmamız gerek."

Sesim titremişti ve oldukça derinden gelmişti. Cenk'ten bir cevap beklerken tekrar başımı kaldırdım ve karşıdaki adamı iyice çözmeye çalıştım. Ama sadece silüet vardı. Önündeki floresan lamba patladığı için yüzü de görünmüyordu. Ama ne önemi vardı ki? Gelmişti ve hepimiz ölecektik. Cenk sonunda verecek cevabı bulmuş olacak ki konuşmaya başladı.

"Kaçalım. Ama çok hızlı koşmamız gerek. Dilara ve sen, bunu yapabilir misiniz?"

Konuşurken o da başını eğmişti ama sesi güçlü çıkmıştı. Güçlü çıkmıştı çünkü aramızda güçlü durması gereken kişi oydu.

"O zaman üç deyince koşmaya başlıyoruz."

Dilara bunları söyledikten sonra saymaya başladı. Kalbim duracak gibiydi.

"Bir, iki, üç..."

Hepimiz arkamızı dönüp koştuğumuzda arkadan bir silah patlama sesi geldi. Aynı anda omzumda bir sızı hissetmiştim ve sanki bir anlığına da olsa zaman durmuş gibiydi.

Olayın şokuyla ayaklarım beni kaldıramadı ve tam da yere düşerken bir kişi beni tuttu.

"Kaçmalıyız, koşmaya çalış."

Bu ses Cenk'in sesiydi. Güçlükle koşmaya çalıştım Cenk'e tutunarak. Bir taraftan omzumu tutan elimde bir ıslaklık hissediyordum. Sızlıyordu ve hiç dinmeyecek gibiydi. Koridorun dönme bölümüne geldiğimizde önümüzde artık Dilara yoktu. Onun yerine bomboş bir koridor vardı.

Bunu fark eden tek kişi ben olmuş olmalıydım ki Cenk hızlıca koşmaya devam ediyordu. Fakat omzundaki sızlamanın arttığı her saniye daha da fazla gücüm azalıyordu. En sonunda bir çığlık atarak yere düştüğümde etrafım kararmıştı ve yine kendimi simsiyah boşlukta bulmuştum.

-----
"Seni seviyorum, Ezgi. Hem de senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum seni."

"Ama ben seni sevmiyorum, seni tanımıyorum bile. Sen, sen..."

Işık bana yaklaşmaya başladığı anda her şey yok oldu.

-----

"Ezgi, uyan!"

Ses, Cenk'in sesiydi ve bağırıyordu. Gözlerimi yavaşça açmaya başladığımda tekrar aynı sızıyı hissetmiştim.

Gözlerimi tekrar kapattım. Acıyı dindirmek istiyordum. Acıyı hissetmemeyi istiyordum. Ancak acıyı hissettiğim her dakika hayatta olduğumu anlıyordum. Hayatta olmam gerektiğini anlıyordum.

Elimi omzuma götürdüğümde bir bezle sarılmış olduğunu fark etmiştim. Bir tişört parçasıydı. Yavaşça ayağa kalkarak Cenk 'e baktığımda tişört parçasının Cenk'in tişörtüne ait olduğunu fark etmiştim.

Ellerime baktığımda her tarafım kanlıydı. Bir anlık bir serinlikle ceketimin üzerimde olmadığını ve üşüdüğümü hissettim.

"Ceketim nerede?"

Cenk, soruyu sormamla birlikte etrafına bakınarak ceketimi bulmaya çalıştı. En sonunda ceketimi bulduğunda bana uzattı ve giymeme yardım et diyen bakışlarımla karşılaştığında ceketi yavaşça kolumdan geçirmeye çalıştı. Ve yine acı...

Etrafımda hızlıca bir göz gezdirdiğimde Dilara'nın hala yanımızda olmadığını fark ettim.

"Dilara nerede?"

Cenk de öylece etrafına bakındı ama sonra tekrardan omzuma döndü ve konuşmaya başladı.

"Kaçarken de yoktu. Bilmiyorum. Eminim saklanacak bir yer bulmuştur."

Bu söylediğinden emin olmadığını kesinlikle biliyordum.

"Arkamızdaki adam?"

Cenk, omzumdaki sargıyla uğraşmayı bırakarak yere yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.

"En başından beri bizi takip etmiyordu."

Gözlerim kocaman açılmıştı kesin.

"O zaman Dilara'yı da takip etmemiştir. Çünkü o en başından beri önümüzdeydi."

Başını evet dercesine sallayan Cenk'in içindeki huzursuzluğu fark etmiştim. Her ne kadar saklamaya çalışsa da bunu becerememişti.

"Bu odada ne zamandır duruyoruz?"

Cenk aklından bir hesap yapmaya çalışıyordu.

"Yaklaşık yarım saattir buradayız."

O kadar sürmüş olabilir miydi? Baygın olduğum süre boyunca neler olmuş olabilirdi?

"Peki ya omzum?"

Bu soruyu tedirginlikle sormuştum ancak cevap verirken Cenk oldukça sakindi.

"Kurşun sıyırmış. Neyse ki..."

Başımı sallayarak birkaç saniye için gözlerimi kapattım.

"Dilara'yı bulmalıyız."

Cenk, nedense ben Dilara konusunu açınca da sakinliğini bozmamıştı. Konuşmaya başladığımızdan itibaren çok sakindi. Hiçbir şekilde bir heyecan belirtisi veya başka bir şey yoktu ifadelerinde.

Daha fazla sessiz kalınca iyice sinir olmuştum.

"Cenk!"

Sesim olduğundan yüksek çıkmıştı ancak bu sefer onun dikkatini çekmeyi başarabilmiştim.

Başını kaldırarak bana baktığında konuşmaya devam ettim.

"Dilara'nın nerede olduğunu ve ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Gidip onu bulmak zorundayız."

Sesim daha düzgün çıkmıştı bu sefer. Konuşurken Cenk'in bir kolunu tutarak onun dikkatini daha fazla çekmeyi amaçlamıştım.

"Ezgi, ne olduğunu ve oraya gittiğimizde ne göreceğimizi ikimiz de biliyoruz. Daha fazla uzatmanın ne anlamı var ki?"

Sesinde umutsuzluk vardı. Bunu bana da yansıtmasından korkuyordum. Ama umutlu olmamız gerekiyordu. İyi olanını düşünmeliydik.

"Belki de öyle bir şey olmayacak. Belki de Dilara oralarda bir yerlerde bizi bekliyor, kurtarılmayı bekliyor."

Bu dediklerime inanırken ben de zorlanıyordum. Ama inanmaya çalışıyordum ve inanmaya mecburdum. Aksi takdirde kendi ölümüme veya Cenk'in ölümüne de sebep olabilirdim.

"Ezgi, öldüğünü biliyoruz. Daha fazla zorlama istersen. Bir çıkış yolu bulmaya odaklanalım."

Bu sefer beni yenen taraf Cenk olmuştu. Olan şey belliydi. Dilara ölmüştü ve bizi beklediği falan yoktu. Boşu boşuna oraya gidip yine kötü bir manzara daha görüp kendimizi yenik düşürmemize gerek yoktu.

"Haklısın, o zaman bir şeyler düşünelim."

Beni yendiğini anlayan Cenk'in ifadesi değişmişti bir anda ve daha güçlü görünmüştü.

"Önce şuradan bir çıkalım da. Gerisini düşünürüz." diyen Cenk konuşurken ayağa kalkmıştı ve aynı anda bana da kalkmam için elini uzattı.

Zorla da olsa omzumdaki acıyla birlikte ayağa kalkmıştım. Omzumun sızlaması tekrar başladığında yüzümü ekşitmiştim.

Cenk de bu yüz ifademi fark etmiş olacak ki omzuma baktı. Sargıyı tekrar düzelttikten sonra sırt çantamızı da yerden aldık ve kapıya yöneldik.

Odadaki floresan lamba tam da biz dışarıya çıkarken patladığında gürültüyle birlikte irkilmiştim. Cenk'i tutmayı bırakarak çantamdaki önceden koyduğum suyu çıkardım ve içmeye başladım.

Yarısını içtikten sonra Cenk'e de uzattım fakat onun su görecek hali yok gibiydi.

Çantamın içerisine su şişesini geri koyarken bir parlaklık dikkatimi çekmişti. Elimi çantaya attığımda ışığın, sesini buraya girmeden önce kıstığım telefonumdan geldiğini fark ettim.

Telefonu elime aldığımda bir mesajın gelmiş olduğunu fark ettim. Bu mesajda bir fotoğraf vardı. Cenk önden giderken fotoğrafı açtığımda sevinmiştim. Ama anında sevincim yok olmuştu.

Fotoğrafta Dilara vardı ve ağzı bantlanmıştı, elleri bağlıydı. Dilara, yaşıyordu.

Yine de telefonu kapattım ve çantama atarak yola devam ettim.

Zaten ölecekti.

Fakat sonra bir mesaj daha geldi. Bu sefer yazı vardı.

"Liste biraz karışık."

Continue Reading

You'll Also Like

3.1M 6.6K 1
Bloğuma gelen bir mesaj tüm hayatımı değiştirmişti. "Kimse değersiz değildir." Gönderen: Hawk99 Şaşkınlıkla mesajı okurken, bir yandan ise Akın'ın h...
389K 12.1K 38
Bebeğine bakamayacağını düşünen bir anne bebeği gizlice babasına bırakıp kaçarsa? Bir kapı zili ile hayatı alt üst olan bir mafya ? Sizce bu ikisini...
17.1K 1.5K 17
Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı k...
172K 6K 29
Bora'nın üzerime gelen adımlarıyla birkaç adım daha ondan uzaklaşmak istesem de yatağa çarpan bedenimle durmak zorunda kaldım. Gözlerimin derinine ba...