Onur
Tunaya aptalca davrandığım için pişmanım ama kapısına gitmeye de yüzüm yok söylediğim şeyden sonra.Ben bazen insanlara nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.Aile hayatımdaki
olumsuzluklar beni bu hale getirdi.Hayatla tek başıma mücadele etmek beni hırçınlaştırdı.
İnsanlar gücümden
(zenginlik) etkilenip boyun eğerler bana.Ama Tuna beni çok şaşırttı o gün.Bana diklenmeye cesaret etmesi önce sinirlenmeme sebep olsa da sonradan hoşlandım bu tavrından.İlk defa birine karşı böyle tepkisiz kaldım.
Değişik bir adam bu Tuna.
Hali tavrı etkiliyor beni.
Gözlerine bakınca sezdiğim ama çözemediğim tuhaf bir anlam var.Mavi yeşil
gözleriyle yüzüme bakınca içimi ısıtıyor.Her daim şaşkın olabiliyor bu da beni neşelendiriyor.
Hastanedeki arkadaşıyla ilgili bir olumsuzluk olduğu ortada.Bu konu dünden beri kafamı meşgul ediyor.Piç herif resmen laf soktu Tunaya hasta yatağında.
Sorunun ne olduğunu sorsam söylemeyeceğine eminim.Bu sebeple kendi yöntemlerimle öğrenmeliyim bu adamla sorununun ne olduğunu.
Bakalım neler öğreneceğiz bu adam hakkında?
-Alo bana Ebru Hanımı çağırın lütfen.Acil olduğunu söyleyin.
Bu işin aslını Ebrunun bildiğine eminim.Ona sorup şansımı denemekte fayda var.Ondan öğrenemezsem başka yöntemlerim de var tabiki.
Odamın kapısı çaldığında Ebrunun geldiğini tahmin edip gelin diye seslendim.
Odaya giren Ebruyla sohbete başladık
-Onur Bey beni istemişsiniz.
-Buyrun Ebru Hanım oturun lütfen.Bir konuda bilgiye ihtiyacım var.
-Buyrun Onur Bey bildiğim bir konuysa elbette bilgilendiririm sizi.
-Ben de öyle düşünmüştüm Ebru Hanım.
Deyip ukala bi sırıtmayla konuşmaya devam ettim.
-Şu yakından ilgilendiğiniz hasta.
-Oğuz' dan mı bahsediyorsunuz?
-Evet evet o.Tunayla ne ilgisi var bu adamın?
Ebru bu konuyla ilgili bir soru beklemiyordu sanırım.
Biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı.
-Onur Bey Oğuz Tuna'nın eski bir arkadaşı.Oğuz rahatsızlandığında Tuna kan verdi ona.Ziyarete geldi eski arkadaşını.
-Bu kadar mı Ebru Hanım?
İnanmadığımı anlamalıydı Ebru.Birşeyler bildiği ve anlatmadığı belliydi.
Sinirlendiğimi anlasın istemedim.Tunayla ilgili duygularimin ortaya çıkmasını istemiyorum henüz.
-Tamam Ebru Hanım siz işinize dönebilirsiniz.
Deyip kadını yolladım.Kesin bir şeyler var bu ikiliyle ilgili bana anlatmadığı.Ama öğrenmek çok zor değil benim için.
.....................................
Tuna
Sonunda Fırat okula dönmüş ve derslerim azaldığı için mutluydum.Fırat da mutluydu bugün.Sanırım ablasiyla sorununu halletmişti.Ama bu konuyu açmaya niyetim yok.Ders aralarında sohbet ettik bol bol.
Nihayet öğle arası geldiğinde yemekhaneye indik Fıratla.
Yemek güzel görünüyor iştahla yemeğimle ilgilenmek istiyorum bugün.Fırat beni dürtünce onun baktığı tarafa baktım.Onur bir masada Müdürle oturmuş yemek yiyordu.
-Ne var Fırat?Yemekle aşkımı bölme sebebini merak ettim.
-Bak müdürün yanındaki senin ki değil mi?
Ağzımdaki yemekler etrafa saçıldı birden öksürmemle.
Yemekhanedeki bütün kafalar bize döndüğünde Fırat herşey yolunda anlamında kaldırdı elini.
Ağzına çakasım geldi yanımda oturan Fıratın hazır elimin tersine gelmişken.
Onurun masasına baktım birden o da gördü mü diye.Bize bakıyordu o da o anda.Baktığımı görüp gülümsedi ve başıyla selam verdi.Ben az önceki yaptığım şeyden dolayı utandığımdan başımı çevirdim hemen.Fırat bakmaya devam ediyordu.Bu sefer ben onu dürttüm.
-Önüne baksana Fırat.
-Dur Tuna ya.Adama baksana hep buraya bakıyor.Bu adam ablamın çalıştığı hastanenin sahibi Onur.Senin yanındaydı bu geçen gün.Peşinden ayrılmıyordu.
-Hııı Fırat.
-Adam yakışıklı bence.
Sence de öyle değil mi Tuna?
-Sana ne Fırat adamın yakışıklılığından ,senin sevgilin yok mu?
Mal mal konuşma uyarsıydı bu Fırata.
-Tamam ya birşey demedik.
Allah sahibine bağışlasın.
Derken bana bakıp imalı imalı sırıttı.Bu çocuk tam bil mal.Adamı yiyecek gibi bakıyor hala.
Kafamı hiç kaldırmadım yemeğimi bitirene kadar.
Sonrasında kalkıp öğretmenler odasına doğru giderken birden yanıma geldi Onur.
-Merhaba Tuna Bey.Nasılsınız?
Onurun yüzündeki o sırıtmayı gördüm yine başımı yüzüne çevirince.
-İyiyim Onur Bey teşekkürler.Siz nasılsınız?
-İyiyim bende.Kuzenimi ziyarete gelmiştim.
He he kuzenini görmeye geldin.Bal gibi peşimde geziyorsun işte.desem kesin yine g.t eder beni bu adam.
Başımdan savmam en iyisi olacak
-İyi yapmışsınız.Benim dersim var Onur Bey müsadenizle gideyim.
-İyi dersler Tuna Bey.
Arkamdan seslendi.
Arkama dönüp baktığımda Fıratın sözleri aklıma geldi ve Onuru süzmeye başladım bir anda.1.80 cm boylarında siyah saçlı siyah gözlü oldukça düzgün giyimli biri.Spor yaptığı belli duruşundan.Saçlarının bir bölümü dağılmış alnına düşmüş.Adam yakışıklı bildiğin.Esmer tenli bu adamın etrafa yaydığı tuhaf bir enerjisi var.
Elleri cebinde koridorun ortasında dikilmiş öylece bana bakıyor. O anda tuhaf bir şekilde huzurlu hissettim ona bakarken kendimi.
Birden kolumu kaldırıp el salladım ona sağol anlamında.Sırıttı yine artık tanıdığım o dudak hareketi ile.Önüme dönüp sınıfa ilerledim.
..................
Çıkış kapısına ilerlerken bahçede Fıratı gördüm Onurla konuşuyordu.''Bu adam ne diye gitmemiş hala?Neyin peşindesin Onur efendi?''diye konuşan iç sesimi onaylayıp beklemeye karar verdim kapının ardında.Hiç çekemeyeceğim bu ikiliyi doğrusu.
Kulaklıklarımı takıp müzik dinlemek en iyi seçenek gibi göründü bana.Müziğe kendimi kaptırmışken birinin beni dürtmesiyle ona doğru döndüm.Telaşlı bir öğrenci.
-Hocam koşun bahçede kavga ediyorlar Fırat Hoca ayıramıyor yardımınız lazım.
-Tamam tamam sakin ol hadi gidelim.
Deyip bahçeye çıktığımda Onurun birine iki yumruk çaktığını gördüm.Ama öyle bir çaktı ki adamı iki seksen yere uzattı resmen.Muhammet Ali sanki mübarek.Fırat korkudan gözleri büyümüş bir şekilde Onuru uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Yumruklanan kişi yerde kıvranıyordu.Bu Onurun manyak olduğu belliydi zaten tuhaf
davranışlarından.Yanlarına geldiğimde Onurun önüne geçip durdurmaya çalıştım onu.Bir iki yumruk daha vursa kesin adamı öldürürdü.Onurda deli kuvveti var sanırım ikimizi de savurup attı.Fırat oturduğu yerden kalkıp yerde yatan kişiyi kenara çekmeye başladı.Tanıyordu sanırım onu.Ben de kalkıp Onura doğru bir hamle daha yaptım.Beline sarılıp geriye doğru itmeye başladığımda Onur birden direnmeyi bıraktı.Ben de onu itmeyi bıraktım sakinleştiğinden emin olduğumda.Titriyordu bütün vücudu Onurun.
-Onur iyi misin?Titriyorsun sen.
Yüzüme baktı sadece masum masum.Az önce katil gibi bakan adam bir anda yavru kedi oldu.Fıratın ağlama sesini fark edip ona döndüm.
Kucağında Oğuz yatıyordu.
Onur Oğuzu yumruklamıştı.
Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim o anda.Oğuz yerde ağzı burnu kan içinde yatıyordu.Fıratı turup kaldırmak istedim ama elimi sertçe itti ani bir refleksle.
Oğuzu yerden kaldırdı ve öğrencilerin yardımıyla arabaya bindirdi Fırat.
Okuldan hızla uzaklaştılar.
Ne olduğunu anlamadım anlamında Onura baktım onlar uzaklaşırken.Onurun yüzünde yine aynı sırıtmayı gördüm ona doğru yaklaştığımda...
Onurla kavga hakkında konuşmam gerekiyor fakat nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum.Sakin bir şekilde oturmuş masum masum bakıyor hala bana.Birşey var sanki söylemek istediği ama söyleyemiyor gibi görünüyor.
Onurun yanağıyla gözü arasında bir yerde kızarıklık olduğunu gördüm
şaşkınlığım geçince.Yaklaşıp dokundum yüzündeki kızarıklığa ve aynı zamanda şişmiş olduğunu anladım aynı bölgenin.Okula girip yemekhaneden aldığım bir parça buzu Onur'un yüzüne değdirdim.Hiç bir tepki vermedi.Gözleri hala gözlerimde ve öylece bana bakıyor.Artık konuşma zamanının geldiğini düşündüm
-Onur neden kavga ettiniz Oğuz'la?Birşey mi dedi sana?
-Oğuz ne demiş olabilir ki bana Tuna?
En sinir bozucu şeylerden biri bu benim için soruya soruyla karşılık almak.
-Ne bileyim Onur o manyağın sağı solu belli olmaz.Tekrar soruyorum.
Bu sefer cevap istiyorum başka bir soru değil.Birşey dedi mi Oğuz sana Onur?
Elimi yüzünden sertçe çekti ve oturduğu yerden kalktı birden.Sanki aklına birşey gelmiş gibi gözlerini kıstı.Sinirlendiği çok belliydi hareketlerinden.Boynundaki damarlar ortaya çıktı ve yüzü kızardı.Parmağını sallayıp bağırmaya başladı.
-Bir daha o piçle görüşmeyeceksin?Yoksa...
Daha fazla dinlemeye niyetim yok bu manyağı.
-Ehhhh yeter be!! Ne halin varsa gör.İnsanlık ettik yardım edelim dedik üstüne bir de tehdit ediyorsun.Yoksa ne Onur?İki yumrukta bana mı atacaksın?Kimsin lan sen?Bir daha yaklaşma bana Onur.Git ötede oyna.
Bahçeden hızla çıkıp arabama bindim.Arabayla otoparktan çıkarken Onur yolun kenarında dikiliyordu.
Yüzünde yine o masum ifade vardı....
İyi ki doğdun thetigersons🎂🎁🎉