Yine Yeniden

320 24 71
                                    

Havaalanındaki İstanbul uçağıyla ilgili anonsla kalktım yerimden ve uçağa biniş islemlerinin yapildiği kapiya ilerledim.Koltuğa oturduğumda tuhaf hisler kapladı içimi.Beş yıldır ayrı olduğum şehire dönmek beni huzursuz etti.Londra beni beş yıl misafir etmişti ve sevmiştim orayı...Sığanacak limanım olmuştu benim...Herşeyi bırakıp geldiğimde korkutmuştu beni ama sonradan sevdirmişti kendini bana.Uykuya dalmadan önce İstanbul'da son yaşadıklarım geldi aklıma.

O gece ve sonrasında hayatım ne kadar da hızlı değişmişti.

Onunla uyuduğumuz gecenin sabahında giden Oğuz bir daha dönmedi bana Alperle haber yolladı sadece.Alper utana sıkıla da olsa itiraf etti girdikleri bir iddiaya konu olduğumu.Kaza geçirdikleri gece Oğuz'la Alper aralarında bir iddiaya girip beni oyuna getirmişler.Alper Oğuz'la aramızdaki durumu bildiği  için inadına benimle ilgilenmiş sonunda iddiaya binmiş iş.Alperin ilgisi falan hep ondanmış yani.Ebrudan çıktığımız gece de Oğuz'la telefondaki konuşmaları bununla ilgiliymiş.Ben de üstüne Oğuz'u arayıp davet edince ekmeğine yağ sürmüşüm bilmeden.
Neticede bu olayın ardından yaşadığım olumsuzluklar evliliğime de yansıyınca o hikayede bitmiş oldu hayatımda.Artık beni  buraya bağlayan birşey kalmayınca yeni merhabalar için rotayı çevirdik sonuçta rotasız kaptan olmak istemedim.

İstanbul'a da artık yaralarım kapandığı için dönüyorum.
Herşeyi İstanbul'daki bir kaç arkadaşım ayarladı.Bir iş ve kalacak yer buldular bana.Öğretmenliğe başlamak iyi gelecek bana.
Uçağın iniş anonsunu duyunca açtım gözümü.Toparlanıp pasaporttan geçtim ve çıkışı sormak için görevliye gittim ve konuşmaya başladım.Görevli İngilizce konuşmaya çalışırken birden İstanbul'da olduğumu hatırladım ve ana dilimi konuşmaya başladım.Görevli deli falan olduğumu düşündü sanırım.Çıkışı bulup metroyla arkadaşlarımın bana verdiği adrese gittim.

Metrodan indikten sonra bir süre yürümem gerekiyordu.
İstanbul hiç değişmemişti aynı kalabalık aynı güzel İstanbul karşımdaydı.Havayı çektim içime insanları izledim öylece ,yol kenarındaki simitçiden simit aldım.

Verilen adrese vardığımda gördüm arkadaşlarımı.Kendimi zor tuttum ağlamamak için.Hepsini çok özlemiştim.Hepsine tek tek uzun uzun sarıldım.Sohbet ederken bana ev ve işle ilgili ayrıntıları anlattılar.Yarın başlayacağımı tekrar hatırlattılar.Birlikte buldukları eve gittik anahtarları aldım.Beraber eşyalarımı yerleştirdim.Ev zaten eşyalı olduğu için birşey almaya gerek yoktu.Evi temizletip dolabı da doldurmuşlardı sağ olsunlar.

Alarmın sesiyle uyanıp hazırlandım hemen kahvaltı edecek halde değildim.Erken kalktığımda mide bulantısından birşey yiyemezden zaten.Anahtarımı alıp kendimi dışarıya attım evden.Otobüse binip okula vardığımda herkes bahçede sıradaydı.Gidip bir kenarda dikildim.Müdür olduğunu tahmin ettiğim bir adam konuştu bir süre sonra tören yapıldı ve öğrenciler içeriye alındı.O sırada bahçede öğretmenlerin arasında tanıdık bir yüz gördüm gibi geldi ama onu gözden kaybedince ben de içeri girdim.Müdürün odasına girdim ve tanışma faslından sonra ders programını aldım. İlk günüm başlamıştı okulda ilk derslerim hızlıca geçti tanışmayla falan.Zaten lise öğrencileriydi bunlar gayet de iyiydi İngilizceleri kolej olduğu için.

Öğle arası olduğunda sekreter olduğunu düşündüğüm bir bayan beni müdür odasına davet etti.Okul Müdürü beni çağırtmış  ilk günden.Tamam deyip odaya girdim ve gösterdiği koltuğa oturdum.Diğer  İngilizce öğretmeniyle tanıştıracakmış beni.Beraber beklerken biraz sohbet ettik hoş sohbet adamdı aslında sadece makamının verdiği bir resmiyeti vardı.Onunla iyi anlaşacağımı düşündüm o anda.

Kapı çalındığında müdür beyin girin davetiyle içeri giren kişiyle tokalaştı okul müdürü ama bana arkası dönük olduğu için yüzünü göremedim o anda.Nihayet bana döndüğünde elini uzattı ve yüzünü gördüğümde tanıdım onu Fırat'tı bu.O daha adını söylemeden

-Fırat
Dedim. Yüzüme baktı ve tanıyamadım der gibiydi bakışları.

-Kusura bakmayın tanıyamadım sizi.

-Tuna ben.Ebru arabasıyla çarpmıştı bana hatırlamadın mı?

-Aaa evet hatırladım şimdi Tuna ama sen çok değişmişsin. Gençleşmişsin sanki o yüzden hemen tanıyamadım kusura bakma.

-Yok canım ne kusuru çok zaman geçti zaten üstünden.Tanımaman normal.

Müdür rahatladı birbirimizi tanıdığımızı görünce. Sohbetimiz bir süre devam etti müdür odasında. Sonrasında öğle arası olduğu için yemek yemem gerektiği aklıma geldi.

-Fırat yemekhane nerde acaba karnım çok acıktı da.

-Alt katta hadi gel beraber gidelim bende çok acıktım.

Yemekhanede Fırat beni öğretmenlerle tanıştırdı.İyi anlaştık hepsiyle fena tipler değildiler.Fırat çok samimi davranıyordu bana.Öğle arası bitince derslere devam ettik.Çıkışta öğrencilerle sohbet ederken öğrenciler Fırat hocanın seslendiğini söylediler.Yanıma gelmesini bekledim öğrencilerle vedalaşıp.Yanıma geldiğinde selamlaştık ve konuşmaya başladık.

-Tuna istersen beraber çıkalım akşama da yemek var Ebru'nun evinde.Seni de davet etti ben bahsedince. Çok ısrar etti hayır demeden iyi düşün bence.Hem kocasıyla da tanışmış olursun Ebru'nun.

Arabasına binmiştik bu arada ve evimi tarif ettim Fırat'a konuşmaya devam ederken.

-Fırat bilmiyorum ki rahatsız etmek istemiyorum.

-Saçmalama istersen ,davet etti dedim ya niye rahatsız edeceksin ki.Hem bir misafirim daha olacak bu akşam onunla da tanışırsın.Sevgilim gelecek ablam onu da davet etti.

-Ya yok bak siz iki çift yiyin yemeğinizi.

-Geldik bu arada evim bu apartmanda.Getirdiğin için teşekkürler.

-Akşam sekizde geliyorum tam saatinde inmezsen kapıda kornaya basıp bütün apartmanı ayağa kaldırırım karar senin.

-Tamam ilk günden burdan kovulmak istemiyorum.Saat sekiz de burda olurum.

-Akşama görüşürüz Tuna unutma tam sekizde.
Vedalaşıp eve çıktım biraz uyumam gerekiyordu.
Saatimi yediye kurup uykuya daldım.Alarmla uyandığım ve banyoya girip duş aldım ve sonrasında hazırlanmaya başladım.

İşim bittiğinde saat sekize beş vardı anahtarımı alıp
indim hemen.Fırat apartmanın önünde saatine bakıyordu.Beni görünce arabadan indi ve tokalaşırken öptü beni.

-Waaaww yakışıklılığı bak adamdaki.Sevgilim olmasa seni kimseye kaptırmazdım.

-Hahahah güldürme beni Fırat.Bence uslu çocuk ol yoksa sevgiline bana yürüdüğünü söylerim.

-Tamam uslu olacağım.Hadi atla gidelim bir an önce. Sevgilim aradı sıkılmış evde beklerken.

-Sana birşey söylemem lazım Tuna eve gidince şok geçirme sonra.Ben gayim sevgilim de bir erkek doğal olarak.

Sıkılarak söylemişti bunları yüzü kızardı hemen.

-Anlamıştım bana yürümenden az önce zaten.

Deyip kahkaha atınca biraz rahatladı sanırım o da gülmeye başladı.Ben bir açıklama yapma gereği duymadım  kendi durumumla ilgili.

Evin önüne geldiğimizde kapıda Ebruyu gördüm bizi karşılamak için kapıdaydı sanırım.Arabadan inip kapıya doğru ilerledik ve içeri davet etti Ebru bizi.Masada oturan iki erkek vardı.İkisinin de arkası dönüktü bize....

Adı AşktıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin