Huzur

381 25 14
                                    

Bugün herşey daha farklı görünüyor gözüme.Yeniden gelen yeni gün huzura uyandırdı beni uzun bir aradan sonra...Huzuru tatmak zihnimde patlamalar yarattı.Onsuz ama huzurluydum onsuzken eksik bir organla yaşıyormuş gibi hisseden bendim bu.
Kalkıp banyoda aynadaki yüzüme baktım.Alnimdaki yara iyileşmişti.Aklima Alperi getirmişti aynada gördüğüm bu yara izi...Varlığını bildiğin alnıma kazıdı çocuk.Bir ara ararım onu da öylece bırakıp çıktım çocuğu diye düşünürken mutfakta yiyecek ararken buldum kendimi...Ama ne mümkün dolap boş çekmeceler ağlıyor...

Markete doğru yol aldı tembel bedenim...Market kapalı mı?şaka mı ya?Şimdi üst sokağa gitmek zorundayım...diye söylenerek  yola koyuldum.

Cadde değil terkedilmiş kasaba sanki in cin top oynuyor.Acaba salgın hastalık, nükleer sızıntı benzeri bir felaket oldu da benim mi haberim yok?diye düşünüp boş yolda karşıya geçerken korna sesiyle zıpladım yerimden.Araba bacaklarıma dokunmuştu bile.Çölde kutup ayısıyla karşılaşan bedevi şaşkınlığıyla arabaya baktım.Zaten koca caddede benden başka bir insan evladı yok nasıl oldu da 15 milyonluk şehirdeki en düşük görüş mesafesine sahip şoförle karşılaştığımı duşünüyorum bu sırada.

-İyi misiniz beyefendi?Birseyiniz yok değil mi?

Arabadan inen bir genç kız mıydı o?Anlamam biraz zaman aldı sinirden.

-Harikayım sayenizde. Caddedeki tek yayaya hatta civardaki tek insana çarpmış olmanın gururunu yaşıyor olmalısınız sanırım?

-Anlamadım.

-Şaşırmadım doğrusu. Diyorum ki neden sırıtıyorsunuz gurur mu duydunuz diyorum...Orda kimse var mi?

Yüzüme bön bön bakıyor fanustaki japon balıği gibi.

-Afedersin Telefonun çalmıştı çantamda telefonumu arıyordum o sırada sizi göremedim.

-Arayan önemli birimiydi bari?Bana çarptığınıza değdi mi?

-Bilmiyorum ki ben bulana kadar kapandı telefon.

Bu kız da nerden çıktı sabah sabah ya...Bedevi olduğum kesinleşti şu dakika itibariyle diye düşünürken telefonu tekrar çalmaya başladı kızın koştu hemen çantasının içine kolunu soktu.Buldu sonunda konuştu bir süre.Ben de o sırada markete doğru yürüdüm belki kurtulurum bu kızdan diye.Markette oyalandım biraz gider umuduyla.Çıktım marketten etrafıma baktım kimse yok.Rahatlayıp yolda ilerledim bir süre.

Tuna Tunaaaa...birinin bir taraflari yırtılıyor sandım bu sesten sonra.Uleeyn bela mısınız sabah sabah?Tek tek gelin diye sövmeye başlamıştım ki arabadan kafasını uzatan bir adet Alper gördüm.

-Günaydın Tuna..

-Alper sabah sabah bir tarafına bir şey kaçmış gibi neden bağardığını sorabilir miyim?

-Sana seslendik işte kötü mü ettik...

-Bak bakalım benden başka kimse var mı etrafta?Ne diye...

Konuşmam bitmemişti ki arabayı süren kişi kafasını uzatti... Aman Allahım az önce kaçtığım kız..

-Siz sabah sabah bela mısınız benim başıma arkadaş?

İkisinin yüzüne bakıp konuştum.

-Ya özür bile dileyemeden gittin.Seni arıyordum özür dilemek için.

-Tamam affettim ben seni hadi kaybolun şimdi.Giderek çoğalıyorsunuz korkuyorum.

-Ha ha ha sen öz önce  Tunaya mı çarptın yoksa?

-Hahaha evet bana çarptı senin ebeni kesin bulucam Alper.

-Atla hadi gidiyoruz Tuna.

-Atlayacam birazdan ben sana Alper sen kafani yorma.

-Hadi uzatma bin şu arabaya da gidelim Tuna.

Bu kız kesin imalat hatasıydı.

-Birincisi senin kullandığın arabaya binecek kadar intihar meyilim yok çok şükür.

-İkincisi sen kimsin?Senin arabana neden biniyorum?

-Kuzenim o benim ya..

-Yani Oğuzun da....

-Evet onun da kuzeniyim. Oğuzu nerden taniyorsun ki sen?
O sırada direksiyona Alper geçti bana ön koltuğa geç dedi kız da arkaya oturdu.
Araba Oğuzların evinin önünde durdu.Kız arabadan inmişti.Alpere dönüp

-Alper sen delirdin herhalde beni buraya ne diye getirdin?

-Teyzecim kusura bakma ya geciktik yoldan bir arkadaşımızı aldık.
Alper camdan başını çıkarıp bir kadınla konuşmaya başladı.Kadın gözlerini baba çevirip konuşmaya başladı benimle

-Hoş geldiniz oğlum.

-Hoş buldum sağolun.

-Hadi buyrun içeriye.

-Yok ben rahatsızlık vermeyeyim.Yolda karşılaştık biz sadece buraya getirdiler beni bu ikisi.

-Alper arkadaşınızı da alın gelin hadi.

-Ulan Alper siz ailecek mi manyaksınız?

-Hadi Tuna çok konuşma.

Kolumdan tutup beni arabadan indirip eve doğru sürükledi.

-Dur oğlum bırak kolumu

derken öbür koluma da kız girdi ve beraber daire kapısına geldik.Kapıyı açan Oğuz beni görünce şaşırıp kapıyı yüzümüze kapattı.
Kesin bu ailede bi sorun var diye söylenirken kapı tekrar açıldı.Bu sefer az önce konuştuğumuz kadındı kapıdaki.Kolumdan çekip içeri soktular beni kurbanlık koç gibi.Ağlasam mı gülsem mi bilemedim denilen anlardı bunlar.Nerde kalmıştı huzur?...

Adı AşktıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin