Sen de Benim Kadar Gerçekleri Görüyorsun.

405 27 63
                                    

5 Ay Önce

Oğuzun davranışları beni şüphelendiriyor fakat konduramıyorum ona bir türlü.Telefonlarıma ve mesajlarıma cevap vermiyor,rahatsız olduğunu belli ediyor bana.Ben fesatlanıyorsun çocuk birşey yapmıyor diye düşünerek kendimi sakinleştiriyorum.Ona bir mesaj yolladım.

-Oğuz bir süre önce beni görmek için gece yarıları merdivenlerde bekleyen, telefonda sesimi duyabilmek için sürekli fırsat kollayan biriyle tanıştım.Sıcacık bakışına sevdalandım onun.Sonra ne oldu bilmiyorum ama gitti.Eğer onu görürsen onu çok özlediğimi ve hasretle beklediğimi söyler misin?

-O da seni çok seviyor Tuna.

Gelen cevapla rahatlamıştım

Ama hala mesajlarıma cevap vermiyordu Oğuz ya da çok sonra kısa ve soğuk bir cevap yolluyordu bana.Başkalarıyla zaman geçirdiğini biliyordum.Benden uzaklaşıyordu sanki giderek.Aramıza görünmez bir duvar örmüştü adeta.

Sabah okula giderken Oğuzu aradım ama cevap vermedi.Birkez daha aradım yine cevap yoktu.Okula vardığımda boş bir sınıfa geçip biraz düşündüm ne yapmam gerektiğini.Ya taarruz edecektim ya da çekilip bekleyecektim.İlk seçenek daha uygundu benim için.Belirsizlikler beni çok yoruyor çünkü.En kötü sonuç bile belirsizlikten iyidir prensibine inanıyordum gibi.Amacım dikkatini çekmekti ve taarruza geçip mesaj yolladım ona.

-Günaydın canım.Nasılsın?Sanırım çok meşgulsün.

Bir süre hiç bir cevap gelmedi.Artık bir sorun olduğundan neredeyse emindim.Sonra whatsappta Oğuz yazıyor göründü.Belki beş dakika boyunca Oğuz yazıyor dedi whatsapp.Sonunda bir mesaj geldi.

-Ben çok düşündüm Tuna.Seni çok sevmeme rağmen bu ilişkinin olamayacağına karar verdim.Sen evlisin ve hiçbir zaman benim olmayacaksın. Bu şekilde devam edemem.Seni engellemek zorundayım yoksa dayanamayıp cevap yazacağım.Karına git.Beni sakın unutma.Çünkü ben seni hiç unutmayacağım yerin hiç dolmayacak kalbimde olacaksın hep Güzel Gözlü Adam.Ve çocuk kaçarr...

Mesajı okurken gözümden akan yaşlar yanaklarımdan oturduğum sıranın üstüne aktı.Biraz kendimi toparlayıp telefonumu elime aldım Oğuzu aradım.Meşgul çalıyordu sürekli.Dediğini yaptı her yerden engelledi beni.

Ne düşünmen gerektiğini bilemedim.Neydi bütün bu olanlar aklım almadı.Oğuz bu kadar korkak olabilirmiydi gerçekten?Bir mesajla gidecek kadar korkak olmasını kabul edemem.Bunları yüzüme bakıp söylemeden inanamam.Okulda dünya başıma yıkılmış bende altında kalmışım gibi gezdim bütün gün.Okuldan çıktığımda numaramı gizleyip aradım Oğuzu.Amacım yüz yüze görüşmeye ikna etmekti onu.Ne kadar gurursuz davrandığımın farkındaydım ama aşk bunu gerektiriyordu benim için.Telefonu açtı.

-Selam nasılsın Oğuz?

-Şimdi biraz meşgulüm sonra görüşelim.

-Sonra görüşecek miyiz yani?

-Kiminle görüşüyorum?

-Tuna ben.

-Çıkartamadım.

Dedi ve sustu.Bende sustum.Sanki zaman akmıyordu artık.Uğultular vardı sadece kafamda. Anlamsız sesler duyuyordum etraftan.

-Tamam.

Dedim ama o birşey demedi.Çıkaramadım derken sesi çok tuhaftı.Sanki bir suç işliyormuş gibi çıkmıştı.Sanki mahçup gibiydi sesi.Ya da ben öyle olmasını umuyordum.Telefonu
kapatmamasını da anlayamadım.Söyleyeceklerimin hepsini yuttum ve kendimi toplayıp telefonu kapattım.
Etraftaki insanlar bana bakıyordu.Baktıklarını görüyordum ama bir tepki veremeyecek kadar şoktaydım...

Kulağımda tekrar tekrar çıkaramadım sözü yankılandı tıpkı filmlerdeki gibi.Bu söz yolladiği mesajdan daha fazla canımı yaktı.İçimde bir öfke kabardı.Bu sözü kendime nasıl yedireceğimi bilmiyorum.

.....................................................
》》》》》》》》》》》》》
.....................................................

Bunları bana tekrar düşündüren Oğuzun defterini okuyor olmamdı.

Defteri okumaya başlamadan hemen önce

Alperin evinden ayrılmamdan 3 saat sonra Oğuz beni arayıp önemli bir konuda görüşmek istediğini söyledi.Kabul etmemek için çok dirensemde bu pislik benim ona hala zaafım olduğunu keşfetmisti artık.

İşte o meşhur Merdivenler

Söylediği satte söylediği yere yani merdivenlere gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Söylediği satte söylediği yere yani merdivenlere gittim.Bana defteri uzattı.

-Bu ne şimdi Oğuz?Sabah defterimi ver diyen sen değil miydin?Madem sendeydi defter benimle kafa mı buldun?

-Defter bende değildi.Otur da anlatayım Tuna.

Karşılıklı oturduk merdivenlere.

-Sen gittikten sonra hastaneden aradılar. Hemşireye haber bırakmışsın bulursanız arayın diye.O da bizi aradı işte.

-Sadede gel Oğuz.

-Defteri temizlik yapan kisi bulmuş hemşire masasının ordaki çekmeceye koymuş hemşirelerindir diye.
Çekmeceyi karıştırırken defteri bulunca bizi aramış işte hemşire.

-Eee bunları anlatmak için mi geldin buraya?
Bulmuşsun işte defterini git ne istiyorsan yap.Beni de rahat bırak artık Oğuz.Seni etrafımda görmek istemiyorum.

-Alperi mi görmek istiyorsun yoksa etrafında Tuna?

-Evet Oğuz onu görmek istiyorum artık.

Tepemde şimşekler çaktı birden Oğuzun bu söylediklerine.

-Sanane lan sanane.Kimi görmek istersem onu görürüm.

Deyip hışımla oturduğum yerden kalktım.

Kolumu saran parmaklar beni yerime çiviledi bir anda.

Üzgündü karaya çalan gözleri karanlık bakıyordu.

-Dur bir dakika Tuna daha söyleyeceklerim bitmedi.
Defteri almanı istiyorum.
Madem bu kadar önemli senin için bu defterin içindekileri bilmek al oku o zaman.

-Bana ne senin defterinden Oğuz? Alper istemis almamı hemşire de bana verdi o gün.Ben de kaybedince defteri panik oldum.Önemli olduğundan değil emanetti bana sonuçta defter.

Arkamı döndügümde Oğuz yoktu defter merdivende duruyordu.Defteri alıp eve geldiğimde Oğuzun yaptığına hala anlam verememiştim...

Adı AşktıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin