Zor Mafya

By caglayan-09

2.4M 60.1K 14K

Yara ve yarabandı'nın hikayesi , Hayat hiç bu kadar zor olmamıştı, O bir mafya, o delicesine aşık, ... More

1: "İlk görüş"
2: "Merhaba"
3: "Sen kimsin?"
4: "Benim dünyam"
5: "Hayat felsefesi"
6: "Tutarsız biri"
7: "Gitme kal!"
8: "Kabus"
9: "Yemek"
10: "Yavru Ceylan"
11: "Evlilik"
12: "Balayı"
13: "Zehir"
14: "Defile"
15: "Öpünce geçmiyor"
16: "İş başında"
17: "Sensizlik"
18: "Kaza"
19: "Yüzleşme"
20: "Somurtkan şirin"
21: "Eksiklik"
22: "Baran'ın düşmanı"
23: "Gitme!"
24: "Taciz vakası"
25: "Kaçırılma vakası"
26: "Ceza zamanı"
27: "1 beden 2 kalp"
28: "İlkler"
❤ZOR MAFYA tanıtım videosu❤
29: "İlk hediye"
30: "Davetsiz "
31: "Misafir"
33 "Aşk Sarhoşu"
34 ''Dünyam''
35 "Yara izi"
*SON GECE*
''SADAKAT''
''BEDEL''
''Senden Bana Kalan''
Baran!
''Nedenler ve keşkeler''
''Yeni kız''
''Yarım kalan''
''Bu Hikayeye Bir Son Lazımdı!''
TANITIM - ZOR MAFYA 2
❤️"ZOR MAFYA" 1 Milyon Okunma ❤️

32 "Şaka mı Bu?"

32.2K 883 108
By caglayan-09


-Şaka mı bu?
Dedim.

Kapının üstündeki anahtarla kapıyı kilitledi,ve anahtarı çıkarıp cebine koydu.

-Kaçmaman için.
Dedi.

-Sen baya baya ciddisin.

-Ne sandın?.

Baran giyinme odasına doğru giderken bende etrafı inceledim.tam karşıda,
Büyük cam pencerenin yanında iki kahverengi tekli koltuk ve gri renkli küçük bir sehpa vardı,tam ortada krem ve siyah rengin hakim olduğu büyük bir yatak vardı.bu odayla bağlantılı başka bir küçük odada giyinme odasıydı.benim gizli oda sandığım yer meğerse giyinme odasıymış.
En azından iki tane yatacak yer vardı.
Birimiz tekli koltukları birleştirip yatabilirdi.

Baran giyinme odasından çıktı ve yatağın üstüne oturdu.

-Sen gerçekten kötü birisin,beni buraya hapsettin.
Dedim.

-Öyle kötü biriyim ki,seni sonsuza kadar yanımda tutmak istiyorum.Benimle birlikte uyumanı istiyorum.

-Ama bu bencillik,Bazen beni korkutuyorsun.

Yüzüne baktığımda Somurtuyordu tabi bu her zaman ki haliydi,ama ben eskisi gibi umarsamaz değildim.

Yanına oturup,

-Mutsuz gibisin,hem ben yanındayım mutlu olman gerekirdi.
Dedim.

-Öyleyim.

-Benim için gülümser misin,hadi hiç gülmüyorsun.

-Bende bir insan olduğuma göre gülümseyebiliyorum.

-Evet sen bir insansın ve seni seviyorum bunun için bile gülümsemen gerek.

Dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve küçücük gülümsedi.

Oldu mu?,der gibi baktı ve sonra dudaklarının şekli yine eskisi gibi düz haline geri döndü.

-Sen kimsin?.
Dedim alay ederek.

-Dalga geçme.
Dedi ve beni kolunun altına alıp saçımı eliyle bozdu ve sonra kendini yatağa attı.

-Gayet başarılıydı,ama hep böyle gülmeni istiyorum.

- Sen herkese gülümsüyorsun ama ben sadece sana gülümsüyorum.

-Hayır öyle değil.

-Peki sen beni öper misin?.

-Ne?.

Elini çekip doğruldu ve bana doğru döndü.

-Benim hiç gülümsemediğimi söylemiştin,sende beni hiç öpmüyorsun.

-Baran yapma.

-Yapabilirsin hep benim mi seni öpmem gerekiyor?

-Baran aynı şey değil.

-İstemiyor musun?.

Ben sessiz kalınca,

-Sende istiyorsun hadi öp beni!.
Dedi sesi son derece istekli çıkmıştı.

Hızlıca davranıp Baran'ı dudağından öptüm.
Gözlerimi kapatmıştım Baran ilk önce şaşkınca gözlerini büyütmüştü sonra o da gözlerini kapatıp belimi kavradı ve diğer elini de yüzüme koydu.
Benim ellerim serbestti bir elim yatağın üstünde diğer elimde havada asılı kalmıştı.
Baran yüzümden elini çekip asılı kalan elimi eline kenetledi.

"Kalp atışlarının ritmi normale döndüğünde,kalbinin ritmini değiştirmek için ben hep orda olacağım"

Dudaklarımız ayrıldığında elini kalbime götürdü.

Ortam sessiz kalınca kalp atışımın sesi odada yankılandı,küçücük oda benim kalbimin sesiyle dolmuştu.İlk önce kulağımda yankılanan ses zamanla Baran'ın da duyacağı hale gelmişti.

-Kalbin...
Dedi.
Kalbin çok hızlı atıyor.

Bende elimi onun kalbine götürdüm.ama o heyecanı hissedemeyip hayal kırıklığına uğramıştım.Baran'ın yüzüne yüzümü asarak baktığım da,

-Ben hissedemiyorum artık orayı senle ilgili değil üzülme.
Dedi.

Kalbindeki elimin üstüne elini koyarak.

"İnsanlar aşkın kalpte hissedildiğini söylerler,oysa ben seni ruhumda hissediyorum.her mutluluğum da her üzüntüm de,her heyecanımda.sanki sadece kalbime değilde benliğime işlemişsin gibi"

-Üzülme Beyza!.
Dedi.

-Üzülmüyorum.

-Ben bir insanın yüzüne sadece beş saniye baksam onun ne hissettiğini anlarım.

-Ama ben anlamıyorum Sen çok zorsun canavar!.
dedim kaşlarımı çatarak.

-Bu yüzden mi beni sevmiyorsun?.

-Bunu da nereden çıkardın?.

-Bu soruyu benim hislerimi düşünmeyerek cevapla.

-Hislerin mi?.

-Sana tüm bu yaptıklarımdan sonra,hala beni seviyor musun,ya da sevebilir misin,diye sormak istiyorum.

-Bilmiyorum.

-Lütfen bağlanmaktan korktuğunu söyleme bana!.
Sesi inanamıyormuşçasına çıktı.

-Bilmiyorum,yeter artık bana soru sorma,kafamı karıştırıyorsun.
Dedim yataktan kalkarak.

Yataktan kalktım ve pencereye doğru ilerledim.stor perdeyi açıp dışarıya baktım.
Bahçedeki lambalar yanıyordu,hafifçe bir rüzgar esti ve ağaçların yaprakları kımıldadı."buradan aşağıya atlayıp kaçabilir miyim bu cevaplardan?" bu sorulardan kurtulsam keşke diye düşündüm.ama yüksekti buradan atlamam halimde kolum, bacağım neyim varsa tüm kemiklerim kırılabilirdi.bunun riskini alamazdım.
Kafamı biraz eğip gökyüzüne baktığımda bu gece ay dolunaydı ve tam pencereye denk gelmişti.yıldızlar da sayılabilecek kadar azdı.belki kayan bir  yıldız görürüm diye gökyüzü'ne baksam da bu gece hiç yıldız kaymayacak gibiydi.
Aniden gelen bir esneme ile ağzımın açılması bir olmuştu elimi ağzıma kapatıp arkamı döndüm.
Baran yatakta telefonla oynuyordu,bir elinde de sigarası vardı.yatağın baş ucundaki komodin de de bir bardak viskisi duruyordu.

-Gömleklerinden birini ödünç alabilir miyim,üstümü değiştirmem lazım.
Dedim.

-Olur dolaptan bak bir şeyler.
Dedi soğuk bir sesle,yüzüme bile bakmayıp gözlerini telefondan ayırmamıştı.

Giyinme odasının içine girip etrafı inceledim.zemin açık renk bir parkeyle döşenmişti.üstünde krem renginde bir halı vardı.odanın köşesinde de beyaz oval bir boy aynası vardı.kıyafetler kışlık ve yazlık diye ayrılmıştı.bir düzen hakimdi.
gömleklerin olduğu dolabın karşısına geçip gömleklere tek tek baktım.
Sanki çok renk varmış gibi,beyaz bir gömlek alıp öne çıkardım.
üstümdeki büstiyer pantolon takımımı çıkarıp Baran'ın gömleğini giydim.kolları büyük olsa da altı kısaydı tam kalçamın altına geliyordu.en azından iç çamaşırımı ve kalçalarımı kapatıyordu.
Kollarını kıvırıp önünü iliklemeye başladım.üstten bir kaç düğme açık bırakmıştım.düğmeleri tek tek kapattıktan sonra boy aynasından kendime baktım.tek bir şey eksikti saçlarımı açmayı unutmuştum.saç tokamı çıkarıp bileğime taktım.ve sonra saçlarımı savurdum etrafa hoş bir şampuan kokusu yayıldı.bu kokuya bayılıyordum.evet her şey tamamdı.
Öğlen banyo etmiştim ve saçlarımı taradıktan sonra kurumadan toplamıştım o yüzden saçlarım hala nemli gibiydi.
Gömlek muhteşem kokuyordu,üzerime giyer giymez koku etrafa yayılmıştı.
Muhtemelen Baran'ın pahalı parfüm kokusuydu,kokusu biraz çikolata gibiydi.
Yerdeki kıyafetlerimi alıp askıya astım sonra da giyinme odasından çıktım.Baran'a baktığımda telefonu bırakmış viski eşliğinde kitap okuyordu.ne okuduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek,bir dedektifin cinayetleri araştırıp bulmaya çalışmasıyla ilgili bir kitabtı kendi yaptığı işler yetmezmiş gibi sanırım uzmanından da tüyolar almak istiyor.
Demiştim size psikopat bu adam!.

Önünden geçtim ve tekli koltukları birleştirip oturdum ve ayaklarımı uzattım.
Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama rahat edememiştim dönemediğim için yapışmış gibi de kalmıştım üstelik.
Baran elindeki kitabı bırakıp bana baktı.

-O koltuk pek rahat gözükmüyor.
Dedi.

-Hayır gayet rahat ışıktan uyuyamıyorum ışığı kapatır mısın?.
Derken gece lambasını kastetmiştim.

-Ben karanlıkta uyuyamam,her an tetikte olmam lazım.

-Neden beni bırakmıyorsun ki odama gideyim?.

Elindeki bardağı komodinin üstüne kitabı da çekmecesine koydu.

-Uyu artık yarın erken kalkmak zorundayım.
Dedi ve gece lambasını kapattı.
Yastığı düzeltip başını yastığa koydu.

Ben ise rahat edemediğim için bir sola bir sağa dönüp duruyordum.
Koltuk her kıpırdanışım da gıcırtılı ray sesi çıkartıyordu.

-Yeter artık,ses çıkarmayı kes!.

-Uyuyamıyorum,ne yapayım.

-Sende direnme ve teslim olup yatağa gel o zaman,burda iki kişi için yeterince yer var.

-İstemiyorum.

-Peki sen bilirsin,uğraşamam senle.

Oflayıp uyumaya çalışarak gözümü kapattım ama istediğim gibi olmadı daha fazla direnmeyip koltuktan kalktım ve yatağın diğer tarafına uzandım.
Baran uyumuş gibiydi,zaten bugün oldukça yorucu geçmişti,yorgun olmalıydı.
Pencereden gelen ışık Baran'ın pürüzsüz yüzüne vuruyordu,elimi Baran'ın yüzüne götürüp  pürüzsüz yanaklarına sürttüm.
Ani bir hareketle elimi tutup,

-Fırsatçı!.
Dedi.

-Ne,hayır.
Dedikten sonra o kendinden emin bakışıyla karşılaştım elimi ondan çekip arkamı döndüm utanmıştım.

Arkadan Kollarını belime doladı ve beni kendine çekti.çenesi omuzlarımdaydı.

-Gömlek yakışmış.

Dedi.Baran'ın ellerini çekmeye çalıştım ve biraz olsa da uzaklaşmak ben uzaklaştıkça beni kendine daha çok çekiyordu.
Çırpınmalarım bir işe yaramamıştı.

-Teslim ol,lütfen sadece sabah olasıya kadar,sadece uyuyalım.

Baran'ın tatlı bir şekilde uykulu konuşması reddedilemeyecek bir teklif gibi geldi,
Ve çırpınmayı bıraktım.

-İşte böyle benim nazlı kızım.

'' Ve biliyor musun?,bu oyunun sonsuza kadar sürmesini istiyorum''.

Sabah Baranla uyanmak hayatın bana sunduğu bir mucize gibiydi.güne onun yüzüyle,kokusuyla uyanmak.Dağılmış saçları bile beni cezbedebilirdi.

Ona aşık olmuştum,bas baya baştan aşağı onun aşkına bulanmıştım.kim derdi ki nefret ettiğin bir adama aşık olacaksın?,diye.bundan bir ay önce böyle deseler güler geçerdim.

Ama bas baya seviyordum onu,kendimden bile çok.

Bu gece sabaha kadar uyku tutmamıştı.bir türlü uyuyamamıştım.Belkide bunun tek sebebi başka biriyle uyumaya alışık olmadığımdır.

Sabaha karşı saat 06.00 civarı komodinin çekmecelerini kurcalayıp kapının anahtarını buldum.ve Baran'ın uyanmaması için parmak uçlarımda yürüyüp kapının kilidini açtım ve dışarı çıktım.

alt kata inip bahçeye çıktım çıplak ayaklarımla nemli çimenlerde yürümeye başladım.Bu evde olmaktan sıkılmıştım tüm vaktimin burada geçmesi beni mutlu etmemişti. Alya'nın  burada olması sanırım yalnızlığımı azaltacak gibi görünüyordu.Belki onla dışarı çıkabilirdim.

Baran arkamda belirip beni kucaklayasıya kadar her şey normaldi.

-Görünüyor ki seni artık odalarda da tutamıyoruz.

-Uyuyamadım.

-Ben ilk defa bu kadar rahat uyudum.

-Ne güzel senin adına sevindim.

-Sana değişeceğim demiştim.hatırlıyor musun?.

-Evet,ama sözünü tutamamıştın.

-Ve bugünden itibaren değişime başlıyorum.artık senin karşında eski Baran olmayacak.

-Gerçekten mi?.

dedim ve ellerimi Baran'ın boynuna sıkıca sarıp ona sarıldım.

-Anladım ki kendimden çok sana ihtiyacım var seni kaybetmek istemiyorum.

Sarılmayı bırakıp elini omzuma attı ve "Hadi içeri girelim,güzel bir kahvaltı yapalım" dedi ve içeriye doğru yürümeye başladık,durup;

-Bir gün daha uyandığım için şükrediyorum.çünkü sabahları uyanmamın tek sebebi sensin.

Dedi, çenemden tutup sıkarak kendine çekti, gitmek için geri adım attığım da kolumdan tutup beni kendine daha da çekti ve şefkatle sarıldı.

-Gitmen yasak.

dedi.Boynuma küçük bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi.Sonra saçımı ve alnımı öpüp ''Şimdi izin verildi'' dedi.

Gülümseyip;

-Teşekkür ederim bayım!.

dedim ve elini tuttum.


Continue Reading

You'll Also Like

3.1K 662 13
Karanlık ve soğuk bir odada uyandığında neden orada olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği onu bu odaya hapseden adamın babasından almak istediği bir intik...
3M 106K 68
"Hiç boşuna çabalama sen benimsin!" diye tıslayınca utanmasam oturup ağlayacaktım. Neden bu bana aşık oldu ve başıma bela oldu. "İstemiyorum anlamıy...
4.5M 114K 44
Kitabın kapak tasarımı @avvilix'e aittir. Bir adam düşünün çok sevdiği karısını kaybetmiş kendini kızına adayan bir mafya herkes ondan korkuyordur...
4.6K 1K 24
O karanlıksa ben güneştim O ne kadar acımasızca ben o kadar masum ve saftım Karanlığına herkesi çeken bir Şeytan, bir Meleğide ağına düşürmüştü. Kaz...