Sıcak Kanatlar

Lanhei द्वारा

1.3M 74.3K 11.8K

Lily bir akşam tuhaf bir saldırıya uğrar. Daha da tuhaf olanı, davetsiz misafirler ne yazık ki peşini kolayca... अधिक

Yanmış Tüy
Element Sayfaları-Yaratılış Güncesi
I*
II*
III-
IV*
V*
VI*
VII*
VIII*
X-
XI*
XII*
XIII*
XIV*
XV-
XVI*
XVII*
XVIII*
XIX*
XX*
Element Sayfaları-2
XXI*
XXIII*
XXIV.BÖLÜM*
XXV.BÖLÜM*
XXVI*
XXVII*
XXVIII*
XXIX*
XXX*
XXXI*
XXXII*
XXXIII.BÖLÜM
XXXIV. BÖLÜM
XXXV.BÖLÜM
XXXVI.BÖLÜM
XXXVII.BÖLÜM
XXXVIII.BÖLÜM
XXXIX.BÖLÜM
XL.BÖLÜM
XLI.BÖLÜM
XLII.Bölüm
XLIII
XLIV
XLV
XLVI
XLVII
XLVIII
XLIX
L
LI
LII
LIII
LIV
LV
LVI
LVII
LVIII
LIX
LX
Element Sayfaları-3

IX*

26.1K 1.9K 164
Lanhei द्वारा


  

Neil slikon gibi kokan küçük dükkana girdiğinde evde olmadığı için içten içe seviniyordu. Belki yolda biraz oyalanıp Ace'ı eve daha geç götürmeliydi.

Üstündeki yağmur damlalarından eliyle silkeleyerek kurtulmaya çalıştı.

Ya da işi olduğunu söyleyip kendisi sıvışabilirdi.

Rain ve Ace çatışmasının ortasında kalmayı hiç istemiyordu.

Robotları incelemek için eksik birkaç malzemesi vardı.

Askıdaki elektrik bandına bakarken bir an düşündü.

Bıkkınca nefesini verdi ve başını iki yana salladı.

Kurt kesin ortalığı karıştırırdı.

Hiçbir yere gitmese iyi olacaktı.

Dükkan kapanmadan alacaklarını almak için acele ediyordu. Bir an önce çalışmaya başlamak istiyordu.

Neydi bu şeyler?

Bir tek gördükleri model mi vardı? Yoksa daha fark etmedikleri çok şey mi vardı?

Sadece insan görünümündeler miydi?

Neil daha bunun gibi bir sürü soruyla boğuşurken biri omzunu tuttu.

Başta çalışan olduğunu sandı. Ama değildi.

"Ne olduğunuzu biliyorum."

****

Rain duyduğu seslerle hafifçe gözlerini araladı. Doğrulup camekana baktı. Hiç kimse yoktu.

Daha dikkatli baktığında küçük taşların cama çarptığını fark etti.

Neil?

Anlam veremeden çatık kaşlarla başka bir şey bekledi.

Sonra uyku mahmuru soluna döndü. Kucağında uyuduğu kızın yana düşmüş başıyla karşılaştı. Birkaç buklesi omuzlarını sarmış gözleri bir daha açılmak istemiyormuş gibi sımsıkı kapanmıştı.

Ona adını sormadığını anımsadı. Ama bir yanı bunun olmaması gerektiğini düşünüyordu.

Sanki hakkında daha fazla şey öğrenirse onun bir parçası olacakmış gibi hissediyordu.

Hayatlarına daha çok dahil olacakmış gibi.

Ve Rain hayatlarında başka birine yer vermek istemiyordu.

Dış kapının tıklanmasıyla hemen doğruldu.

Bir.İki.Üç.

Taşlar ritmik şekilde tekrar cama vurduğunda Rain anladı.

Birimden olmayan biri vardı ve bu bir uyarıydı. Aksi halde kapıyı asla çalmazlardı.

Neil'ın ''Bir misafirimiz var.''sesi duyulduğunda çoktan kızı kucaklamış merdivenlere varmıştı.

Kim olabilirdi?

Ancak Neil'ın kızın görünmesini istemediği belliydi.

En yakında olan odaya girdi ve onu yavaşça Neil'in yatağına bıraktı.

Büyük adımlarla tekrar salona döndü.

Karşısında ihtiyar bir adam vardı. Ace ve Neil'ı rahatsız yüzlerle salonda buldu. Kurt ise odasından yeni çıkmış arkasından geliyordu.

Adamın ne yüzü sarkmıştı ne de beli bükülmüştü. Fazlasıyla dinçti.

İfadesiz ama mesafeli olmayan bakışlarla etrafı süzüyordu.

Rain yaklaştıkça hissettiği aurayla onun da normal olmadığını anladı. Toplu bir grup ağı eklenmedikçe veya güçlü bir öz yaklaşmadıkça hissetmek kolay değildi.

O da bir öze sahipti. Ve oldukça güçlüydü.

Neil'e dönerek bir açıklama bekledi.

''Bizi bulup ne olduğumuzu bildiğini söyledi.''dedi vurgulayarak.

Rain onun kadar ifadesiz bir yüzle adama döndü. Ancak bakışlarında şüphe vardı.

İhtiyar ise şu an tartıldığının farkındaydı.

''Ve sanırım biz de onun ne olduğunu biliyoruz.''dedi Ace dik bakışlarıyla.

Camın önündeki masaya yaklaştı ve masaya oturdu.

İhtiyar, odaya göz gezdirmeye devam ediyordu.

Ancak Rain,bir anlık göz temaslarında oradaki endişeyi yakalayıp onun rahat görüntüsünün yanıltıcı olduğunu anladı.

''Buraların neden bu kadar hareketli olduğunu öğrenmeye geldim.''dedi.

"Bunun bizimle bir ilgisi olabileceğini nereden çıkardınız?"diye bir yem attı Kurt.

Önce onun itiraf etmesini istiyordu.

Adam tek kaşını kaldırdı.

"Yok mu?"dedi sadece.

Başka bir şey demeye de gerek duymadı.

Bu sefer''Bu sizi neden ilgilendiriyor?''diye yarım bir gülümsemeyse sordu Ace.

"Polis misiniz?"

Rahatsızdı,fazlasıyla. Ve her zamanki gibi saldırgan.

Adam şefkatli sayılabilecek bir şekilde gülümsedi. Ancak kuracağı cümleyle oldukça tezattı.

"Olsaydım sizi şurada vurmuştum."

Hoş, silaha ihtiyacı yoktu.

Ace'ın gülümsemesi çarpık bir kendini beğenmişlikle genişledi.

Hadi,diyordu sanki,dene.

İhtiyarın bakışları ise özgüven ve tecrübe doluydu.

''Korumam gereken biri var.''dedi ihtiyar,onunkine nazaran olgun bir tebessümle.

Ace kollarını göğsünde birleştirdi.

''Geldiğimiz yerde bizim de korumamız gereken kişiler var. Bu yüzden buradayız.''dedi.

İhtiyar yine gülümsedi. Ama gözleri pek de keyif alıyormuş gibi bakmıyordu. İlk defa gözlerinin altında kırışıklık belirmişti.

''Siz, çocuğum, çok safsınız.''dedi.

Ace buna bir anlam getiremiyormuş gibi gözlerini kırpıştırdı.

Neil ise kaşlarını çattı.

''Bundan ne anlam çıkarmalıyız?''diye sordu.

İhtiyar ağır bakışlarını Neil'a çevirdi.

''Onların gerçekten güvende olduğunu mu sanıyorsunuz? Uluslarınızın vaatlerinin gerçek olduğu yanılgısına mı kapıldınız?"

İlk açık itiraf ihtiyardan gelmişti.

Kaşları hafifçe yukarı kalktı.

" O zaman size kötü bir haber vereyim. Her şey şimdikinden daha beter olacak.''

Ace ateşe değmiş gibi doğruldu.

Kurt merdivenlerin başından bir adım ilerledi.

"Onların hala yaşadığı teminatını kim size verebilir?"

Oda sessizliğe büründüğünde Kurt yetişti.

''Peki siz kimsiniz? Sözleriniz neden bizim için değerli olsun? Kim olarak bize hesap soruyor ve ders veriyorsunuz?"diye sordu.

İhtiyar, bir an Rain'in gözüne daha büyük gözüktü.

''Ben Konsey Hava üyesiyim.''

Şaşkınlık dalgası odayı gezdi. Bir bir hepsine çarptı.

Rain içinden bir şeyin koptuğunu hissetti. Bir an Kurtle göz göze geldiler.

Oradan geçen sarsılma,özlem,endişe... Her şeyi birlikte paylaşıyorlardı.

Ace dişlerini sıktı. Rain gözlerinin karardığını görebiliyordu.

Kurt merdivenleri hızla inip her an Ace'ın önüne atlayabilirmiş gibi öne eğildi. Ne olur ne olmaz...

''Bir kaçaksın.''dedi Ace,sanki ağzından istemsizce çıkmış gibi kısık bir sesle.

Bakışlarında ise öfke ve ayıplama vardı. Ne cüretle evlerine girerdi?

''Kaçmak zorundaydım. Nasıl istiyorsan öyle isimlendirebilirsin.''

Neil burnundan soludu.

''Ulusun düşerken mi?''diye hırladı. "Üstelik konseydeyken."

Neil ilk defa biriyle bu üslupta konuşuyordu.

Kurt ona da kontrollü bir bakış attı. Rain'in bakışlarını yakalayıp hamle hesabı yaptı.

Ancak Rain fazla sarsılmış duruyordu.

''Siz ne bilirsiniz...''diye söylendi adam.

Ace yumruklarını sıktı.

''Topraklarımızdan ayrıldık. Hiç bilmediğimiz bir yere haraç olarak gönderildik. Yıllardır hainleri ve pisliklerini temizlemekle uğraşıyoruz. Savaşın içinde büyüdüm. Eminim senden fazla kan görmüşümdür. Ve her şey bir yana, onur hakkında senden daha fazla şey bildiğim de kesin.''

Artık saygıdan vazgeçmişti.

''Bunları ne için yapıyorsun?''diye sordu ihtiyar.

Ace'ın aksine sesi hala sakindi.

''Ailem için.''dedi." Ulusum ve diğerleri için."

''O halde beni anlarsın. Eğer şansın olsaydı arkana bile bakmadan onları oradan kurtarırdın.''

Ace'ın dudağı titredi.

Bakışlarını kaçırdı. Ama ne onayladı ne de reddetti.

"Açıklayamayacağım çok şey var."dedi. "Bir gün öğrenebilirseniz beni anlayacaksınız."

Herbiri iyi biliyordu. Eğer kurtuluşun başka bir yolu olsaydı uğruna savaştıkları şeyleri kesinlikle korurlardı.

''Asla ihanet etmezdik.''dedi Kurt.

''İlk hedef en yukarıdakilerdir, evlat. Her şeyin bir bedeli var. Özellikle gücün. Ailenin gözünün önünde katledilmesine dayanabilir miydin?''

Neil yutkundu.

İhtiyar sözünün hangi yaraya dokunduğunu tahmin edememişti. Neil'in hayatında sadece ulusu ve özü kalmıştı.

O sırada Ace bir hata yaptı ve Neil'a yandan ürkek bir bakış attı. Bunun üzerine Neil çenesini sıkmakla yetindi. Yüzünü ifadesiz tutmaya çalışarak ihtiyarı dinledi.

"Savaşmak?"

İhtiyar tatsızca güldü. O sırada kimse odayı terkeden Neil'ın peşinden gidemedi.

"Bir yerde iktidar değiştiğinde ne yaparlar, bilir misin? Nerede olursan ol değişmeyen yegane şeylerden biridir."

Doğruca Kurt'e döndü.

"Eskiyi yok et. Yenisi için yok et. Yok et, ez ki tekrar kalkamasınlar. İntikam istemesinler."

Başını iki yana salladı.

"Sen daha savaşıp savaşmayacağına karar vermeden yatağında ölü bulunursun. Ben bu ulusa yıllarımı bunun için vermedim."

Ace tekrar adama dönüp başını yana eğdi.

''Tek aile seninki mi?"dedi. "Geriye kalanlar ziyafet mi çekiyor sanıyorsun?"

Aslında demek istedikleri en basitinden iğrenç bencillikte biri olduğuydu.

"Elimden geleni yaptım ve pişman değilim. Tek pişmanlığım daha fazlasını yapamamış olmak. Çünkü bu kadarı bile onları kurtarmak için yeterli değildi."

Adam bir noktaya dalmış istemsizce konuşuyor gibiydi.

"Kurtardığını söylemiştin? Kaçarken onları da mı almadın yoksa?''

Ace iğnelemeyi tercih etti.

İhtiyar başını salladı. Konuşmasındaki suçlayıcı tonu görmezden geldi.

''Kaçırabildim ancak saklayamadım.''

Odaklayamadığı bakışları en sonunda yere sabitlendi.

Sanki her şeyi tekrardan yaşıyormuş gibi hafifçe yüzünü buruşturdu.

''Konseyden bir arkadaşım o gün kapıma geldiğinde o ana kadar yaşadıklarımı anlatamam. Günlerden sonra nefes alabildiğimi hissettim. İlk kez uçmuş gibiydim. Bana bir yol olduğunu söyledi ve ben de buna tutundum. Bir kurtuluş yolu vardı! İki gün sonra eşim,oğlum,arkadaşım ve ailesiyle gece sessizce evlerimizi terk ettik. Bu dünyaya adım attığımızda yaşayabildiğimi hissettim.''dedi.

Derin bir nefes aldı. Ace bile dikkatle dinliyordu. Bir yandan da adamı süzüyordu. Saldırmaya veya savunmaya hazırdı.

''Soyadını kullanabilmek için kimsesiz bir çocuğu evlat edindim.- Eskiler hep böyle yapar. Sizin sistem birden ortaya çıkmadı. -O çocuk sayesinde burada bir hayat kurdum. Ve yemin ederim onu oğlum Charles'dan ayırt etmedim. Bizi bulduklarında oğlumun bir aylık bir kızı vardı. Bizi bulduklarında...''

Çenesini sıvazladı.

''Bunu beklemiyordum. Bir gün olacağını biliyordum ama..."

"Ne oldu?"diye sordu Kurt.

Merak ettiği için kimse onu suçlayamazdı.

" Arkadaşım bana ihanet etti. Eğer o zamanlar burada özümü kullanabilseydim. Eğer..."

Olayın hararetine kendini kaptırmadan sustu ,yılların öfke ve pişmanlığını tekrar yuttu.

"Ev yanarken sadece torunumu kurtarabildim. Aramızdaki tek masum oydu. Charles'ın son sözleri...''

Birden durdu ve kaşlarını çattı.

Odadakilere göz gezdirdi. Sanki nerede olduğunu yeni algılamış gibiydi. Pişman ve suçluluk dolu birinin istemsizce savunma hali içindeydi. Konuşmaya başlarken bir an kendine engel olamamıştı. Yaptığı hatanın farkına varıp toparlandı.

Bir an gergin dudakları inkarla titredi.

''Kaçmış olabilirim. Ama hain değilim."diye özetledi."Ulusum için neler yaptığımı ve yapabileceğimi tahmin bile edemezsiniz.''

Bedeni ileri geri sallanınca Rain adamın düşeceğini sandı. Daha iki adım atmıştı ki aklına süzülen düşünceyle olduğu yere çakıldı.

Her ne düşündüyse gözleri hayretle açıldı. Bir şeyden emin olmalıydı.

''Torununuz...Kaç yaşında?''diye sordu.

Koruması gereken kişi O'ydu.

''On yedi.''dedi ihtiyar,ama soruya anlam veremediği açıktı.

''Bizden mi?''

Bir an düşündü. Er ya da geç olacaktı ama...Henüz değildi.

''Birkaç gün önce tuhaf bir şeyler oldu.''diye mırıldandı.'' Emin değilim. On sekizine girecek. Hissediyor olmalı. Ama ne olduğunu kesinlikle bilmiyor. Bu yüzden buradayım. Onunla iletişimde bulunan öz-''

Rain daha fazla soru sormak isterdi.

Ancak kırılan cam sesi herkesin dikkatini dağıtmıştı.

Tüm gözler merdivenin sonundaki kıza döndü.

Kırmızı gözleri,bembeyaz yüzü ve titreyen ellerini görünce, Rain on ikiden vurduğunu anladı.

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

ATEŞ VE SU 🔥💧/TEXTİNG ZEYYDERLER द्वारा

कल्पित विज्ञान

205K 9.5K 61
İNSANIN RASTGELE SALLADIĞI NUMARA HAYAT DEĞİŞTİRİR Mİ Kİ BENİMKİ DEĞİŞTİ...
Kara Olay(Gay)+18 Bendis द्वारा

कल्पित विज्ञान

153K 8.8K 16
Yıl 2049'da meydana gelen bir salgında kadın nüfusun büyük çoğunluğu öldü, erkek nüfusun yarısından fazlası sadece ufak genetik değişikliklerle hasta...
KIŞ GÜNDÖNÜMÜ Zehra Doğan द्वारा

कल्पित विज्ञान

847K 53.6K 48
Yakın gelecekte öngörülebilen teknolojilerin peşine düşen ülkeler, bir güç yarışına girer. Ülkelerin tehlike getiren icatları, dünyaya sunulması konu...
Sex Objects Kerem Karel द्वारा

कल्पित विज्ञान

154K 660 13
Fantezi Hikayeleri (Bilimkurgu - Fantastik - Doğaüstü)