CİDDİ MİSİN?

By -cilekli_nutella-

103K 8.4K 3.3K

Kapak yapımı ; buse_aydogdu Okulda kalemliğini çantasından çıkarmaya üşendiği için her kitabının içinde kalem... More

1 | ♧
2 | ♧
4 | ♧
5 | ♧
6 | ♧
7 | ♧
8 | ♧
9 | ♧
10 | ♧
11 | ♧
12 | ♧
13 | ♧
14 | ♧
15 | ♧
16 | ♧
17 | ♧
18 | ♧
19 | ♧
20 | ♧
21 | ♧
22 | ♧
23 | ♧
24 | ♧
25 | ♧

3 | ♧

5.5K 441 98
By -cilekli_nutella-

Çantamı koridora fırlatıp odama doğru yürürken annem mutfaktan Selim abimle bana seslendi. "Siz mi geldiniz çocuklar?"

"Evet ama gidiyoruz!" Derken üzerimdeki ceketi çıkarıp yatağımın üzerine attım. Berkan abimle Meriç abimin evine gidip bu gece de orada kalacaktık.

"Nereye gidiyorsunuz." Diye sorduğunda Selim abim odasından Berkan abimin evine gideceğimizi söyledi. Annem biraz homurdansa da bir şey demedi. Günümüzün büyük bir kısmının Berkan abimin evinde geçmesinden hoşnut olmadığını biliyordum.

Okul formamı çıkarırken pantolonumun cebinden bir zarf düştü. Eğilip zarfı elime aldığımda bunun okulun koridorundan geçen siyah kapüşonlu çocuğun düşürdüğü zarf olduğunu fark ettim. Bugün bu zarfı ne kadar çok düşürmüştüm böyle! Aklıma zarfı düşürdüğümde Meriç abimin gülmemeye çalıştığı anlar gelince kaşlarım çatıldı. Kesin abilerimin bir bokluklarıydı şu siyah kapüşon işi!

"Neyse ya eve gelince içinde ne olduğuna bakarım." Deyip zarfı çalışma masamın üzerine bıraktım ve gül kurusu renginde pamuklu bir kazağı üzerime geçirip saçlarımı tepeden topuz yaptım.

Sonunda hazır olduğuma karar verince Selim abimin odasının önüne gelip kapıyı tıklattım. Odasının kapısına kocaman 'İsmi Asya olanlar izinsiz giremez' yazısını astığı günden beri artık odasına izin alarak giriyordum.

"Geldim gerizekalı. Azıcık bekle." Derken odasından çıktı ve koridorda beraber yürümeye başladık.

***
Selim abim cebinden evin anahtarını çıkartırken Berkan abimin ayakkabısından gelen yoğun ayak kokusunu görmezden gelmeye çalışıyordum. Bu çocuk ayaklarına ne sürüyordu böyle?

Nihayet içeri girdiğimizde kapının önündeki birkaç mısır tanesi çorabıma takılınca Meriç abimle Berkan abimin pisliğine küfür edip mısırları kenara fırlattım.

Selim abim, "Beyler biz geldik!" Diye bağırdığında Meriç abim elinde banyo fırçasıyla salonun kapısının önünde belirdi.

Kaşlarımla Meriç abimin elindeki fırçayı işaret ederken "Neler oluyor lan?" Diye sordum.

"Ajdar yeni şarkı çıkarmış. Berkan krize girince bende bu banyo fırçasıyla onun kıçına vuruyordum." Deyip fırçayı banyoya doğru fırlattı.

O sırada banyodan kafasına tuvalet kağıdı sarmış olan Berkan abim fırladı. Elindeki telefondan Ajdar'ın bir şarkısı çalarken ağzından köpükler fışkırıyordu. Gerizekalı ayaklarına eldiven geçirmiş, tişörtünün her tarafına banyodaki diş macununu bulamıştı.

"Ajdar yeni şarkı çıkarmış Asya!" Diye bağırırken Ajdar'ın şarkısıyla tuhaf bir dans etmeye başladı. Meriç abim az önce banyoya fırlattığı fırçayı alıp Berkan abimin kafasına fırlatırken Selim abim ikisine de bıkkın bir bakış gönderdi.

Kıkırdayıp Berkan abimin yanına gittim. Zaten Meriç abimle Selim abimde o sırada salona geçmişlerdi.

Kafasındaki tuvalet kağıtlarından bir parça koparıp tişörtündeki diş macununu silerken o ağzındaki köpüklerden baloncuk oluşturup mal mal sırıtıyordu.

"Pekala. Galiba sana bir psikolog ayarlamalıyız. Hayır abi sana bebekken çok mu Ajdar dinlettiler diyeceğim de sen tüm gününü uyuyarak geçirirmişsin zaten bebekken. Hani öyle sana Ajdar dinletebilecek bir anı da yokmuş zavallı annemin." Dediğimde o da ayaklarına yarım yamalak geçirdiği eldivenleri çıkartmakla uğraşıyordu.

"He zaten sen çok biliyorsun." Diye homurdandığına kafasına hafifçe vurdum. "Sus be! Kardeşinim ben senin. Zaten şu eve uğramasam kendini banyoya kilitleyip ölmeyi bekleyeceksin. Azıcık saygılı ol bana karşı."

Meriç abim yanımızdan geçip mutfağa girerken "Gençler mısır patlatıyorum yerken hepiniz geberin diye içine kezzap boşaltacağım yemeyecek olan var mı?" Diye seslendi.

Evden ses çıkmadığında Selim abimin salonda ne yaptığını merak ettim. Kesin yine Melis'in İnstagram hesabını stalklıyordu!

Berkan abim kafasındaki tüm tuvalet kağıtlarını da çıkarıp yere fırlattığında salona doğru yürümeye başladık.

Tam da tahmin ettiğim gibi yerler pizza kutularıyla dolup taşıyordu. Koltukların üzerinde ise yer yer sigara külleri vardı. Meriç abim genelde sigara içen bir insandı. Duvarlara sıçramış olan salça lekelerini ise Berkan abime bağlıyordum.

"Asya çabuk buraya koş!" Diye bağıran Meriç abimin sesini duyunca oturduğum koltuktan kalkıp mutfağa doğru bıkkın adımlarla yürümeye başladım. Allah bilir yine ne yapmıştı.

Mutfağın kapısının önüne vardığımda küçük çaplı bir çığlık attım. Gerizekalı mısır tenceresinin kapağını kapatmamıştı ve tencerede patlayan mısırlar havada zik zak çizerek mutfağın çeşitli yerlerine düşüyordu.

"Ne yaptın sen manyak?" Diye bağırıp mutfağa koştuğumda Berkan abimle Selim abim de salondan çıkmış şaşkınlıkla benim arkamdan geliyordu.

Bir mısır tanesi burnuma çarptığında yüzümü buruşturup ellerimle vücudumu korumaya çalıştım.

Berkan abim ise telefonundan Ajdar şarkısı açıp mutfağın ortasında dans etmeye başlamıştı.

Selim abim de gülerek Berkan abime katıldığında Meriç abim ocağın önünde oturmuş tencereden çıkan mısır taneciklerini ağzıyla yakalamaya çalışıyordu.

Kendimi tutamazken kahkaha atmaya başladım ve Selim abim elimden tutup beni de yanlarına aldığında artık bende çaktırmadan ayağımla ritim tutmaya başladım.

Mısırlar tencereden deli gibi üzerimize dökülürken biz kahkahalar eşliğinde mutfağın ortasında dans ediyorduk. Üstümüz başımız yağ içinde kalmıştı ama bunu kimsenin umursadığı yoktu.

Ocağın önünde oturmuş tencereden çıkan mısırları ağzıyla yakalamaya çalışan Meriç abim uzun dakikaların sonunda bir tane mısırı yakalamayı başardığında tam ayağa kalkıp dans edecekti ki ağzındaki mısırın sıcaklığıyla bağırmaya başladı.

Yerler bembeyaz olmuştu ve biz sonunda dörtlü olarak yorgun düştüğümüzü fark edince kendimizi mısırların üzerine bıraktık. Yerde uzanırken bile kahkahalarla gülüyorduk.

Meriç abim ayağa kalkıp, "Gençler, hepiniz leş gibi ter kokuyorsunuz. Vücudumdaki sistemlerin bu kokuyu daha fazla kaldıramayacağını düşündüğümden ben banyoya gidiyorum. Sizde artık böyle kendi kendinize şizofren gibi gülmeye devam edin." Dedi ve mutfağı terk etti.

"Benim de Ajdar'ın yeni çıkarttığı albümdeki tüm şarkıları tek tek dinleyip oksijenle kafa bulmam gerekiyor. Kendinize iyi bakın." Diyerek Meriç abimin arkasından mutfağı terk eden Berkan abimle yerde Selim abimle tek kalmıştık.

Selim abim,"Asya'cığım tüm bu pisliği sana bırakmak istemezdim ama Melis İnstagram'a yeni fotoğraf atmış. Şimdi gidip o fotoğrafa yorum yapan tüm erkeklerin ağzına sıçmam lazım." Dedi ve o da mutfağı terk etti.

"Ama ben tüm bu pisliği tek başıma temizleyemem ki! Hepiniz buraya gelin." Diye bağırdığımda aldığım tek tepki tencerenin dibinde kalan son mısır tanesinin de patlayarak kafama çarpmasıydı.

"İyi be! Giderseniz gidin. Ben kendi başıma hallederim." Diyerek ayağa kalktım ve dolabın yanındaki süpürgeyi elime aldım.

***

"992. 993. 994. 995. 996. 997. 998. Ve 999." Derken yerdeki son mısır tanesini de çöp poşetinin içine attım.

"Eee? 10000. Mısır tanesi nerede?" Diye kendi kendime konuşurken mısır tanelerinin sayıyla patlamadığını hatırlayıp elimi alnıma vurduğumda saçlarımdan 1000. Mısır tanesi düştü.

"Ulan 1000. Mısır tanesi saçlarımdaymış. Acaba Meriç abim tencereye tam 1000 tane mısır tanesi mi attı? Yoksa onlar tencerede toprak solucanı gibi bölünüp kendilerini 1000'e mi tamamladı? Ama eğer öyleyse bizim yediğimiz mısırlar birer toprak solucanı mıydı? Yoksa şu anda midemde solucanlar mı vardı?" Saçmalamaya başladığımı fark ettiğimde kaşlarımı çatıp içine tam 1000 tane mısır tanesi koyduğum çöp poşedini sürükleyerek apartmanın asansörüne getirdim.

Tam yine mısırları sürükleyerek asansörün içine geçirecekken 1000 tane mısır tanesinin pekte ağır olmayacağını düşünüp çöp poşetini omzuma astım ve asansörde zemin katı tuşladım.

Apartmandan çıkıp mısırları sokağın başındaki çöpe atarken bu kadar mısırı o yiyemeden çöpe attığımı duyunca çıldıracak olan Berkan abimin beni öldüreceği kesindi.

Çöpü atarken karşıdaki ağacın arkasından siyah kapüşonlu birisinin koştuğunu gördüm fakat çöpü atıp kafamı kaldırdığımda ağacın orada kimseler yoktu. Yüzümü buruştururken ellerimi birbirine çırptım ve apartmana doğru ilerlemeye başladım.

Şu siyah kapüşonlu çocuk sinirimi bozmaya başlamıştı. Üstelik gerçekten onu orada görüp görmediğimden emin bile değildim!

Asansörün tuşuna sertçe basıp eve doğru çıkmaya başladım. Fakat daha ikinci katta asansör başka birisi için daha durdu.

Açılan kapıdan içeriye siyah ceketli bir genç girerken ceketinin arkasındaki kapüşonu dikkatimi çekmişti fakat yine çok fazla paranoya yaptığımı düşünüp bu lanet fikri kafamdan attım.

Çocuk bana doğru döndüğünde gözlerinde oldukça tanıdık gelen bir parıltıyla karşılaştım. Tamam, galiba delirmek üzereydim. Nefes alış verişlerim düzensizleşirken çocuğun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Lanet çocuk bana bakıyordu ve bu... Bu oldukça tüyler ürperticiydi.

Asansör ineceğim katta durduğunda kendimi asansörden atıp çabucak kapının zilini çaldım ve abilerimden herhangi birisinin kapıyı açmasını bekledim.

Beğendiyseniz oy vermeyi, beğenmediyseniz beğenmediğiniz yerleri bana bildirmeyi unutmayın! Hepinize iyi günler🌸

Ayrıca, yeni bölüm beklerken henüz yeni yayınladığım hikayem olan Dayanılmaz'a da göz atabilirsiniz :D


Continue Reading

You'll Also Like

23.6K 1.8K 10
"bu karı menim olacağh" "Sugarygranpa malesef ben sana bakmam" "Seni 5.ci Kumam yapacam" "NEYYY" "he ya" "Amacacim git işine Allah'ını seversen, Ben...
347K 18K 35
0553******* kişisi sizi "DOLABIMDA Kİ PREZERVATİFİ HANGİNİZ ÇALDI LAN!"adlı gruba ekledi. 0537******* kişisi grubun adını "ÜZERİNDE DENEMEK İÇİN BAB...
2.5K 270 7
@sporcularinmagazini: Bir iddiaya göre ikili törenden önce gülüşüp konuştukları soyleniliyor. Taraflar sessizliğini koruyor... "Hasiktir..." dedim el...
47K 4.4K 18
talya, homofobik arkadaş grubuna sahip ipek'ten hoşlanıyordu.