"Götten bacaklı senin anandır be!" Jimin telefonuna gelen bildirimle beraber çıldırmış. Etrafa saldırma isteği ile bağırmaya başlamıştı.
"Kim bu ya? Kim oluyor da benim mükemmel dans videoma yorum yaparak insanları bana düşman ediyor! Yolarım ben bunu." Jungkook elindeki çikolatalı sütünden bir kez daha çekip gözlerini heyecanla Hyung'una dikti.
"Nasıl bilmezsin! O en iyi kötü yorum yazarı. Eğer o yorum yaptıysa bittin demektir." Jimin telefondan kafasını kaldırıp elini hızla Jungkook'un kafasına indirdi.
"Bir de bundan heyecan mı duyuyorsun sen?!" Jungkook acıyan kafasını ovalayıp omuzlarını silkti ve sandalyede arkasına yaslandı. Kantindeki tüm gözler ona değişik bir ifade ile bakıyorken Jimin daha da çıldırıyordu. Daha dün yanından ayrılmayan kızlar şimdi arkalarını dönmüş kaçamak bakışlar atarak onun hakkında dedikodu yapıyordu.
Sadece bir yorumun hayatını bu kadar değiştirdiğine inanamıyordu Jimin. Elindeki telefonu masanın üzerine bırakıp ellerini saçlarından geçirdi. Saçları ahenk ile karışırken bütün kızların bu duruma erimeleri gerekiyorken hiçbiri bununla ilgilenmeyip sadece bacaklarının kısalığı hakkında konuşuyorlardı.
Götten bacak.
Bu imayı daha önce kimseden işitmemişti Jimin. Bu kadar kalp kırıcı ve moral bozucu bir kelimeyi nasıl söyleyebilirdi? Zaten boyuna olan takıntısı barizken bir piçin kalkıp ona bunu söylemesi sinirlerini zıplatmıştı.
Sinirle avuçlarını yüzüne kapatıp sertçe ovaladı.
"O çocuğun telefon numarasını bul bana." Jungkook yudum aldığı çikolatalı süt boğazına dizilince öksürmeye başladı.
"Nereden bulabilirim ben hyung?!" Jimin sandalyesini geri çekerek masadan kalktı.
"Bilmiyorum ama ne yap ne et o telefon numarasını bul Jungkook.Yoksa Tae'ye onun kıçını pis hayallerine alet ettiğini söylerim." Jimin, Jungkook'un bir şey demesine izin vermeden kantinden çıkmış ve sınıfa doğru ilerlemeye başlamıştı.
O çocuğa kötü yorum yapmak ne demekmiş gösterecekti.
BONUS OLSUN