-MELEZ KIZ-

By vampir_delisi

309K 13.5K 1.8K

. More

1.Bölüm
2.DOĞUM GÜNÜ PLANLARI
3.DOĞUM GÜNÜNE 1 GÜN KALA
4. DOĞUM GÜNÜ
VAMPİR SINAVI
6.BÖLÜM
7. BÖLÜM
LİSENİN İLK GÜNÜ
9. BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
YENİ HİKAYE
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
*GÜZEL DUYURU*
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
KARAKTERLER
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
YB GEÇ GELİCEK!
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
ÖNEMLİ!
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
YİNE BİR HATA
32.BÖLÜM
KİTAP KAPAĞI
KİTAP KAPAĞI
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
35.BÖLÜM
34.BÖLÜM
36.BÖLÜM
DUYURU
37.BÖLÜM
DUYURU
40. BÖLÜM
ÖZLEMİŞİM
TEŞEKKÜRLER
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
TAVSİYE
CEVAP VERMEDİNİZ

33.BÖLÜM

4.4K 209 11
By vampir_delisi

İyi okumalar..

Medya; Kızların giydikleri.

1-ÖYKÜ
2-İPEK
3-MASAL
4-BENGİ

■■■

Bara kimlikleri gösterip girdik.

Ayol cennet. Her yerde insan..Kalp atışları..Damarlarda ki akan kanlar..

Hepimiz silkinip kendimize geldik. O sırada yanımıza bi adam geldi. Emre ile el sıkıştığında bende gülümsedim. Bize baktı. "Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk."

Baya bi hoşbulduk hatta. Gözlerimi ondan kaçırıp kendime geldim. Oda insandı hissedebiliyordum.

Adı Burak'mış Emre tanıştırdı. Çekici denebilicek bi tipi vardı. Kimi yiyorum. Bildiğin yakışıklı çocuk.

Hepimiz içki söyleyip muhabbete başladık. O sırada köşede yeşil saçlı bi kızın bi adamla konuştuğunu gördüm. Bu..bu bizim düşmanımızdı. Hani şu babamın düşmanı olan.

Yüzümün değiştiğini herkes anladığında baktığım yöne baktılar. Hepsinin yüzü değiştiğinde gözlerimi ayırmadan konuştum. "Gelin benimle."

O kız ve adam lavabo koridorunun köşesinde konuşuyolardı. Koridora girip arkalarında saklandık. "İyi dinleyin" diye fısıldadığımda herkes odaklanmıştı. Müzik olsada odaklandığımızda rahat duyuyoduk.

"Evet o adamın kızlarını gördüm. Geçen bi kızın doğum günlerini kutluyolardı."

Adam sordu.

"Kendini gösterdin mi?"

"Evet. Hatta açıkladım bile. Bu zamandan itibaren benden korkmalılar. Neyse. Sen dediğim şeyleri hazırla. Karşılığını fazlasıyla alıcaksın."

Adam kaşlarını çattı.

"Para teklif etmiyorsun öyle değil mi?"

Kız gülümsedi. "Tabikide hayır." Dudağına küçük bi öpücük kondurup göz kırptı. "Bunu teklif ediyorum." Adamın keyfi yerine gelmişti. İçkisinden yudumlayıp kızı boydan boya süzdü.

Ordan onlara görünmeden çıktık. Burak'a teşekkür etmeyide unutmamıştık. Mekandan iyice uzaklaşıp sahile gittik. Kayalıklarda otururken onların aksine gezinip düşünmeye çalışıyodum.

"Düşün Öykü düşün düşün!! Çalıştır şu kafayıı!"

İhsan atladı ordan. "Trilyonlar versek?" Hepimiz ona 'gerçekten mi' bakışlarımızı yolladığımızda omuz silkip ne olduğunu anlamaya çalıştı. Derin nefes alıp açıkladım.

"İhsan'cım. Canım benim birincisi trilyonları nerden bulucaz? Onu bırak bulsakta adam kabul etmiyo. Duymadın mı kızdan para istemedi. Belli zengin piç bişey."

İhsan onayladığında Mert omuz silkerek atladı. "Ee gidelim kafasını kopartalım işte. Oda bişey yapamasın." Göz devirdim.

"Gerçekten mi? Biz hiç düşünememiştik ya. Bu yaşta bu zeka. Bravo valla."

Bana baktı. "Ee ne istiyosun ki?" Emre gözlerini denizden ayırmadan konuştu. "Kazdığı çukura kendisinin düşmesini. Yaptığı planları o kıza uygulamak. Onlardan önce hamle yapmak ve.."

Duraksayıp güldü. Aynı anda söyledik. "Zafer kazanıp bir adım önde olmak.."

Mert başını salladı. "Vay anasını be." Onu takmayarak düşünmeye devam ettim. "Şimdi adamın planını öğrenmemiz için adamla konuşup bi şekilde o kızı sattırıp bizimle çalışması lazım. Ama nasıl.."

Biraz daha düşündükten sonra bütün kızlarla göz göze geldim. Sırıttım. "Aynı şeyimi düşünüyoruz?" Hepsi başıyla onayladığında erkekler bi bok anlamamıştı.

Hepsini aydınlatmak adına "daire olsanıza" diyebildim. Herkes dediğimi yapınca bana bırakılan boşluğada oturdum. "Şimdi erkekler olarak buna çok kızabilirsiniz ve kabul etmeyebilirsiniz. Ama üzgünüm en azından kendi adıma konuşmak istiyorum. Kızsanızda kabul etmesenizde yapıcam."

"Anlat Öykü."

Derin nefes aldım. "Yani duyduğumuz üzere adam para değil kız istiyo. Bizde istediğini vericez. Ta ki o bize istediğimizi verene kadar. Ve kızlar sizde kabul etmesseniz ben gönüllüyüm."

Kızlardan 'saçmalama,tabiki bizde yardım edicez,zaten aynı şeyi düşünüyoduk'gibi sesler çıktığında gülümsedim.

Emre atladı. "Hayır." Kaşlarımı çattım. "Ne hayır?"

"Böyle bişey yapmicaksın. Yapmicaksınız."

"En başında söyledim Emre. Kızsanızda kabul etmesenizde yapıcam."

"Hayır yapmicaksın!"

"Ya niye? Üzgünüm Emre ama seni dinleyemicem! Babam söz konusuysa herşeyi yaparım! Unuttun mu biz vampiriz! Oysa bi insan! Bizim yanımızda en ufak şansı yok."

Emre hışımla oturduğu yerden kalktı. "İyi git. Gösteri falanda yap. Fantezi çamaşırlarını ben alırım!" Gittiğinde diğer erkeklerde onun peşinden gittiler.

Aklıma o doğum günümüzdeki ilk konuşmamız geldi. Ordada bana sürtük demişti. Sonradan özür dilemişti.

Gözümden istemsizce bi yaş aktığında kızların hepsi yanıma gelip sarıldı. Gülümsedim. "Yapmak zorundayım. Üzgünüm.."

¤¤¤¤¤¤¤

Kızlar beni teselli ettikten sonra planı iyice düşündük. İlk 2 gün adamı izlicektik. Nerde oturduğu,kiminle yaşadığı vb. Gece yine o bara gittik. Adamı gördüğümüzde bu sefer diğer kızlara yavşıyodu. Aramızda fısıldaştık. "Şerefsiz.."

¤¤¤¤¤¤¤

Diğer sabah okul için hazırlandık. Emre eve gelmiyordu. O olmayınca uyuyamıyordum da. O yüzden beraber sabahlıyoduk. İnsan yiyecekleride yememiştim. Kurt yanım iyice çökerken takmadan kan torbasını elime aldım. Kızlarla okula gittiğimizde direk kantine girdik.

Orda biraz oturduğumuzda zil çaldı. Hep beraber sınıfa gittik. Tarih dersi vardı. Hocanın yanına gittim. "Hocam bizim yeteneklerimizle ilgili şüphelerimiz var. İzin verirseniz yetenek hocalarımıza gidebilir miyiz?"

"Kimler?"

Kızlar yanımıza geldiğinde hoca başıyla onaylayıp çıkarttı. Doğruydu yetenek hocalarına gidicektik. Geliştirmek için. Ve yenilerini öğrenmek için. Hepimiz ayrıldık.

Zihin okumaya girdim. "Bay Quard müsait misiniz?"

Beni gördüğünde gülümsedi. "Tabiki gel lütfen." Aynı şekilde gülümsedim. "Sizden biraz zor bişey isticem."

"Evet?"

"Bana zihin okumayı öğretmeniz lazım. Emre olmadanda okumalıyım."

"Ama bu imkansız."

"Ne yapsam daha çok yeteneğe sahip olabilirim."

"Hiçbir şey bu dönüşümlerden,doğuştan gelen yetenekler."

"Hiç bi yolu yok mu yani?"

"Malesef.."

Başımla onayladım. Yüzümdeki hayal kırıklığını görmüş olucak ki onunda yüzü düştü. "Yine de teşekkürler.." tam kapıyı açıp çıkıcakken ses duyuldu.

"Aslında bir yolu var.."

Masal'ın ağzından;

Elektro şokumu güçlendirmek istiyordum. Hocanın yanına gittiğimde çalışmaya başladım.

Çalışmanın sonunda akımı bütün vücudumda hissetmiştim. Hocaya gülümseyip teşekkür ederek çıktım. Hepimiz bu düşmana karşı çok güçlü olmak zorundaydık!

Bengi'nin ağzından;

Kara duman yeteneğimi geliştirmem lazımdı. Nadir bi yetenek olduğu için çok seviyordum.

Bütün vücudu felç eden dumanlar çıkartabiliyordum fakat şuan çok güçsüz olduğu için sadece ya belden yukarıyı yada belden aşağıyı yapabiliyordum.

Hocaya söylediğimde çalışmaya başladık. Sonunda hocanın getirdiği deneğe denedim. Çocuğun bütün vücudu felç kalıp boğulduğunda durdum. Güzel..

Düşmana karşı çok güçlü olmalıydık!

İpek'in ağzından;

Görünmezlik yeteneğimi dahada geliştirmem lazımdı. Hocaya sorduğumda kokumu ve istediğim bi arkadaşımı daha görünmez yapabiliceğimi söyledi.

Çalışmaya başladık.

Sonunda bittiğinde güçlü hissediyordum. Hocaya teşekkür edip çıktım. Düşmana hepimiz güçlü olmalıydık!

Öykü'nün ağzından;

Hepimiz yeteneklerimizi geliştirdikten sonra elementlere yöneldik. Hocanın dediğine göre hepimiz yeteneklerimizin en güçlü halindeymişiz. Ordan çıktığımızda kızlara döndüm. "Siz takılın ben bi cadılığada bakıcam. İçimden bi his cadılıkta var gibi geliyor. Babam çoklu melezmiş." Başıyla onayladılar.

"Bizde eve gidelim bare."

Başımla onaylayıp onlardan ayrılıp cadı okuluna geçtim. En altındaki kütüphaneye girdim. Orda ki kitaplardanda bi kaç büyü ezberleyip hatta hafızam sayesinde 3 4 kitabı ezberlemiştim.

Kütüphaneden çıkıp daha çok bilgi alabilmek için cadıların öğretmenler odasına yöneldim. Kapıdaki listede hocaların adları ve bölümleri yazıyordu.

Ona göz gezdirdim.

Martin Deep → Rehberlik-Keşfetme

Monalisa Hall → Güçlendirme

Gözüme sadece o ikisini kestirmiştim. Diğerleri gereksizdi. Katlarına gidip sınıflarını aradım. Beyaz kapılı bi yer gördüğümde baktım. Aradığım ilk hoca olduğunu gördüğümde kapıyı çalıp girdim. Bi adam bana kaşlarını çatıp bakarken gülümsedim.

"Buyrun?"

"Bay Deep. Müsaitseniz size bir şey danışmak istiyorum. Gelebilir miyim?"

Adam kokumu aldığı için tedbirli davransada konuştuğumda yumuşamıştı. "Tabi gel."

Karşısında ki gösterdiği yere oturup başladım anlatmaya.

"Hocam ben Öykü Jennifer Waterson. Edward Waterson'ın kızı. Melezim. Melezliğim sadece kurt ve vampir olarak bilsemde büyü yapabiliyorum. Ve babam çoklu melezmiş. O yüzden bende de cadılık olduğunu düşünüyorum. Size bu yüzden geldim. Benim cadı olup olmadığımı anlayabilir misiniz?"

Adamın iyice kaşları çatılmıştı. Kafası karışmıştı belli. Derin nefes aldı. "Babanı tanıyorum. Konseydendi. Çok iyi biri olduğunu biliyorum. Okullara gelip kontrol ediyordu. O yüzden sana yardım edicem. Onun gibi güçlü bi melez kızı olması beni mutlu etti."

Adamın yüzü gevşemiş hatta gülümsüyordu. Bende minnetkar bi şekilde gülümsedim. "Çok teşekkür ederim." Gözlerim babamın iyi biri olarak tanındığını duyunca dolmuştu istemsizce. Bunu gördüğünde daha çok gülümsedi. Birden ciddileşti. "Kalk bakalım 3'lü melezmisin." Tekrar gülümseyip kalktım.

Sınıfın diğer kenarına gittik. Eline kitap alıp bana gösterdi. "Şimdi sen istediğin bi büyüyü yapabiliyor musun?"

"Okuyunca evet."

"Okumadan?"

"Denemedim."

"Deneyelim."

Başımla onayladım. Beni bi odaya soktu. Kendisine camdan bölmeye geçti. Üstüme dikenler ateşler fırlatılıyodu. Yüksek bi yerdeydim. Hızla koşmaya çalışıyordum. Olmuyodu. Öfkelenip kurta dönüşmeye çalıştım. Oda olmadı. Tek şansım büyülerdi. Önüme biri çıktığında napıcağımı şaşırdım. Gözlerime kitlendi. Dudaklarından acı dediğini duydum.

Hah salak bana işlem..

Acıyla dizlerimin üstüne çöktüm. Hiç bi yeteneğim olmuyordu demek ki. O acıyla ellerimi uzattım. Ağzımdan istemsizce cümleler çıkıyordu. Ellerimi uzattım. Yaptığım kalkan sayesinde ayağa kalktım. Ellerimi ona uzatıp hızla havaya kaldırdım. Gözüm dönmüştü resmen. Bi kara büyüyle acı çekmesini sağladım. Sonunda büyüyle yanıma getirdim ve elimi kalbine sokup kalbini söktüm. Bedenini yere attıktan sonra kalbinide ellerimi uzatıp büyüyle havaya kaldırdım. İki elimi parmaklarımı açarak iki yanıma ayırdığımda kalpte paramparça oldu. Derin nefes alıp ölü bedene ve parçalanmış kalbe bakarken her yer yok oldu. Ben şaşkınlıkla bakarken camda Bay Deep'i gördüm. Gülümsedi.

O odadan çıktığımda hala gülümsüyordu. "Ee noldu? Var mı bişey?"

"Sen en az baban kadar güçlü üçlü bi melezsin."

Bende gülümsedim. "Peki çoklu melez nasıl oluyor?" Beni yine oturtup anlatmaya başladı.

"Çoklu melez bütün varlıkları bedeninde bulunduran melez oluyor. Bütün melek çeşitleri , periler , cadılar , kurtlar , vampirler bulunan tüm varlıklar. Baban öyle bi melezdi. Fakat herkese sadece vampir ve kurt tarafını gösterdi."

Ağzım açık dinliyordum. "Peki benim öyle olma ihtimalim var mı?"

Düşündü. "Şuanlık yok fakat dönüşürsen büyük ihtimal." Kaşlarımı çatıp anlattım. "Vampir okulundaki Bay Quard'ta dönüşmekten bahsetti. Yeteneklerim gelişebilirmiş. Ama fazlasıyla çok acı çekermişim. Ve ölme ihtimalimde varmış. Sizce yapmalı mıyım?"

"Çok çok büyük bir sıkıntı yoksa. Kesinlikle hayır!"

Başımla onaylayıp teşekkür ederek odadan ayrıldım. Hoh! Artık çok daha güçlü 3'lü melezdim! Yaşasıın!!

¤¤¤¤¤¤¤

Eve gittiğimde kızları görünce dans ettim. "Artık 3'lü melezim olum!" Hepsi bana 'ne diyo la bu' bakışları atarken cadıların kötü gülüşüni yaptım. "Diyom ki artık cadıyımda." Hepsi gülüp tebrik ettiğinde aklıma Emre geldi. Şimdi onun yanına gider beraber televizyon izlerdik..

4 gün sonra..

Saat gelmişti. Bugün o adamın ağzından lafları alıcaktık. Hepimiz alışveriş merkezinden saçma sapan kıyafetler almıştık. Benim odama çıkıp giyinmeye başladık.

Giyinmem bittiğinde ayağıma sevdiğim deri topuklularımı giydim. Makyaj masama oturup gözüme siyah bi makyaj yaptım. Dudağımada kan kırmızısı bir ruj. İnsan halinde olduğum için sarı saçlarımıda tarayıp serbest bıraktım.

Herkes tam hazır olduğunda aynanın karşısına geçtik. Çok iyi görünüyoduk. Tam bir sürtük gibi..

Derin nefes alıp başımı eğdim. Keşke şuan çıkar onları diyip benimle inatlaşan bi Emre olsaydı. Of! Onu çok özledim. Ama üzgünüm yapmak zorundayım..

Emre'nin ağzından;

Camındaki ağacın dalında zihnini okuyordum.

Of..

Bende onu çok özlemiştim. Ama onu bu halde görmek beni daha çok sinirlendiriyordu. Şuna bak ya! Sürtük gibi giyinmiş!

Tek farkı var!

Oda sürtüklerin böyle giyinse bile iğrenç..

Öykü'nün ise böyle çok seksi olmasıydı..

Resmen içim eriyodu. Gözünden yaş aktığında kızların hepsi ona dönüp sarıldı. Bu gece onlarla gidicektim. Ama onların haberi olmicaktı. En azından barda izlicektim. O şerefsiz ona dokunmaya kalkarsa kafasını kopartıcam..

■■■

Bitti.. Okuduğunuz için teşekkürler..

500 okuma olmazsa yb gelmicek !!

Continue Reading

You'll Also Like

2.6M 124K 47
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine...
268K 14.2K 25
Ben Ayda; Babamın ölümünün üstüne 7 yıl geçmişti.. Annem biri ile tanışmış ve bana evlenmek istediğini açıkladı.. -Nee!! evleneceğin kişinin 2 oğlu m...
8.1K 380 20
insanlar ve vampirlerin aşkı
1.6M 105K 95
Birbirlerinden başka kimsesi olmayan üç genç kız büyüdükleri yurdu kapanmaktan kurtarmak için "Günahlar evi'nde" çalısmaya başladılar. "Gece yarısı o...