12.BÖLÜM

7.5K 361 50
                                    

Hikayeye yeni karakterlerde katıcam gelecek bölümlerde hoşunuza gider inşallah. İyi okumalar..

Medya; Görkem.

■■■

Yavaşça çıktık. Kızın hala hıçkırıkları duyulsada onu takıcak durumda değildik. Bardan çıktık. Karanlık tenha iki ara sokağı karşımızda gördüğümüzde durup birbirimize baktık. "Ben sağa sen sola. İç ama sakın kanı bitirme. Ölmelerini ve dolunayda acı çekmeyi istemiyorum." Gülüp başıyla onayladı. "Dikkatli ol" dediğinde göz devirdim. Gülümseyerek onaylayıp sağdaki ara sokağa seri bi şekilde yürümeye başladım.

Yani evet normalde ormanda falan avlanırlarda biz şimdi orda insan olmicağını düşündük. Yani olsa bile iyi insanlar olduğu için onların kanını emmek zalimce geliyo. O yüzden bizde normal birer insanmışız gibi ara sokaktan geçicez. Bize laf atan olursa ki büyük ihtimal olur , kanını emip bırakıcaz. Kanını sonuna kadar emmememizin sebebide şu ki insan öldürürsek dolunay çıktığında can çekişip bilincimizi kaybediyomuşuz. Ve en nefret ettiğimiz vampiri öldürüyomuşuz. Yani konseydekiler söyledi. O yüzdende öldürmicez.

Ara sokağa adımımı attığım anda kalp atışları duymaya başladım. Demek birileri var. Güzel. Susuzluktan gebericektim. Nası olsa diğer vampirlerden çok daha fazla kan tüketmemiz gerekiyo. Yavaş yavaş yürüdüğümde arkamdan ses geldi. "Pişştt güzelliik! Hepsi senin mi yavruum!" Şaşırmadığım sesle alev çıkaran gözlerimi açtım. Evet gözlerim kapalı yürüyodum. Zaten herşeyi hissedebiliyorum. Gözlerimi açıp hafif tebessüm ettim ve yerimde durdum. Tekrar gözlerimi kapattım. Diğer taraftanda farklı bi ses geldi. Ses böyle böyle çoğalırken etrafımı sardılar. Kalp atışlarını ve kanın damarlarda izlediği yolu hissedip duyabiliyoken kendimi kaybetmemeye özen gösteriyodum.

Yanıma yaklaşıp belime dokunduğunda gözlerimi açıp sinsice gülümsedim. Seri bi şekilde kolundan tutup duvara fırlattıktan sonra vampir hızıyla yanına gidip çenesinden duvara tekrar yapıştırdım. Öyle havada dururken kafasını biraz daha kaldırdım. Dudağımı yalayıp gülümsedim ve boynuna yaklaştım. Tam dişlerimi sürterek kendime uygun damar ararken arkamda birini hissettim. Elimdekini bırakmadan arkama hızlı bi tekme attım. "LAN İNSAN SU İÇERKEN YILAN DOKUNMUYO MELEZ KAN İÇERKEN İNSAN MI DOKUNUCAK!" Hepsine birer tane geçirdim. Hepsi bayılmış yerde yatınca elimdekine geri döndüm. Dişlerimi boynuna geçirdiğimde o eşsiz ve sıcak sıvı ağzımda dolandı. Gözlerimi kapayıp emmeye devam ettim.

Emre'nin ağzından;

Ara sokağa girdim. Evet kalp atışları duyuyodum. Sinsice gülümsedim. Kimseden ses çıkmayınca köşedeki çöp kutusunu tekmeyle devirdim. Arkadan "napıyosun lan sen" diyerek çıktılar. Onlara arkam dönükken sinsice sırıttım. Diğeri "lan diğer sokaklara fıstık gibi karılar girer bize anca böyle ibneler gelsin. Adaleti sikiyim" dediğinde gözlerimi sinirle açtım. Vücutlarındaki gezen kanı duymamaya çalışıyodum. En sonunda dayanamayıp birini vampir hızıyla duvara yapıştırıp vakit kaybetmeden dişlerimi boğazına geçirdim.

Öykü'nün ağzından;

Hepsinin kanını içmiş ama öldürmemiştim. Bu yüzden hepsi yerde yığılı duruyodu. 8 tane insanın kanını içmiş ve deli gibi doymuştum. Artık bi sene falan insan kanı içmezdim. Sokaktan çıktığımda Emre'de çıkmıştı. Birbirimize bakıp güldük. Dişlerindeki kanları gördüğümde tekrar güldüm. "Kaç kişi?" Arkasına bakıp gözünü kırptı. "Burdan 11 çıktı. Sende?" Omuz silktim. "Benimkiler 8 ya. Bende çok yoktu. Zaten olsaydı ben içmezdim. Çok doydum." Karnını kaşıdı. "Aynen. İyi geldi ama." Güldüm.

-MELEZ KIZ-Onde as histórias ganham vida. Descobre agora