Dubai'li Aşklar-Fürade(ARA VE...

By ebru1461

45K 1.9K 188

Susabilirdim...Susmadım.Konuşabilirdim... Konuşmadım.Sadece izledim olanı biteni, binlerce olay birbiri ardın... More

GİRİŞ
-1-Fürade-Sen kimsin?
-2-Seni yanımda istiyorum
-3-Babam gelinini görmek istiyo
Dikkat
-4-Torun mu?
-6-Nişan baba
-7-Umman'a yolculuk
-8-Sanane
-9-Gerçek aileni biliyorum
-10-Düğün-Büyük Kavga
Kitap hakkında
-11-Bir bebeğe hazır değilim
-12-Gerçekler(Tahran yolcusu kalmasın)
-13-Baba?
14-Bu aşkta bir umut kalmadı artık
Fırtına öncesi sessizlik
Kara hüzün-Part-1
Kara hüzün Part-2
Terketmedi sevdan beni
Sezon finali-Şimdi soğuk sarar kollarımı
Şu ayrılık olmasaydı...
8 Mart dünya kadınlar günü
Kul kurar,kader gülermiş
Karanlık
Kitap hakkında

-5-Evleniyoruz

2.2K 94 10
By ebru1461

"Yiğitin kanunu bilektir!
Bilekte kesilen hükmün, cevabı yürektir!"-Bölümden-

Güneşin gözüne gözüne vurmasıyla gözlerini açıp ,başının altındaki yastığı yüzüne koyup komodinin üzerindeki telefonundan saatine baktı.09:45 olduğunu gördüğünde başındaki yastığı odanın köşesine fırlatıp aceleyle üzerini değiştirip bir yandan da Emine teyze ve Aslı'nın neden uyandırmağını düşündü.İyi uyumuştu. Yorgunluğunu ancak bu şekilde üzerinden atmıştı tamam da, hiçbir şeye yardım edemiyordu artık ,kendi dertleriyle uğraşmaktan.En çok da bu suçlu hissetiyordu kendini.Kahvaltı yapmadan evden çıktığında ahşap sokak kapısı geçip toprak yoldan eve gelen Umut'u görmesiyle kilitlemeye çalıştığı kapıyı bırakıp ona baktı.Üzerine giydiği lacivert takım ceketi ve beyaz gömleğiyle itiraf etmek gerekirse karizmatikti.Ama... Elbette her şeyin bir ama'sı vardı.Israrcı tavırları canını sıkmaktan başka bir şeye yaramıyordu.Tam olarak göz hizasına girdiğinde yerinde durup takımın kol düğmeleriyle oynayıp yandan bir bakışla üzerimi süzdü.Olduğum yerde kıpırdanıp bakışlarının odağının gözlerimi bulmasını sağlarken hafiften öksürüp konuştu.

"Ihhım...Burcu ben bırakayım seni."

"Gerek yok Umut.İki sokak fark var pastahaneyle aramızda  ben giderim."dedi Burcu soğukça istemediğini belirtirken.

"Biliyorum gidersin ama bir yerde oturup konuşmak istiyorum."dedi Umut ısrarla bakışlarını kadının mavi gözlerinden çekmeyip ümitle bakarak.

"Lütfen Umut.Yeter!Sıkıldım artık bu yaptıklarından, ben uzun bir süre hayatımda kimseyi istemiyorum.Anla artık.Rahat bırak beni."dedi Burcu kızarak. Bıkkın bir şekilde nefesini verip, gitmek için hareketlenirken.

"Yapamam."dedi Umut sinir edici, yüzünde korsan(sahte) bir gülümsemeyle.

"Neden ya? Neden!"

"Yapmak istemiyorum.Sürekli yanımda ol istiyorum."

"Bak bu işler tek taraflı olmaz. Sen beni yanında istiyor olabilirsin ama ben seni yanımda istemiyorum.Sakin hayatımı mahvediyorsun.Yoruluyorum anla artık.Eski sessiz, sakin hayatımı istiyorum."dedi inatla laftan anlamaz adama laf anlatmaya çalışırken.

"Bunun hakkında konuşmak istiyorum ben de hadi gidelim."dedi itiraz ve cevap kabul etmez bir sesle.

"Tamam."diyerek toprak yoldan geçip aracına bindim.O da kendi tarafına geçip sürmeye başladığında, kısa sürede meraklı bakışlar eşliğinde mahalleden çıktık.Pastahaneye yakın bir kafede durduğunda ,beraber inip içeriye geçerek cam kenarındaki masalardan birine oturduk.Umut ikimiz adına birer çay sipariş edip konuşmaya başladı.

"Burcu her şey için özür dilerim. Ben seversin sanmıştım.Ne kadar inatçı olduğunu unutmuşum.Gururunun her şeyden önce geldiğini farketmemişim.Sadece sana bir teklifim var."dedi Umut.

"Bak seni sevmedim diye inatçı ya da gurumun her şeyden önce geldiğini anlayamazsın."dedi Burcu, Umut'un kendisi hakkında söylediklerine sinir olup feminist yanı ağır basarken.

"Bunun için söylemiyorum zaten. Bu çıkarıma da anlattığın olayda kendin söylediğin için varıyorum."

"Hangi olay?"diye sordu Burcu.Ne'yden bahsettiğini anlamamıştı.

"İki yıl önce; Mahalleden bir arkadaşınla kavga ettiğini söylemiştin.Aslında ikiniz de haklıydınız.Sen ilk özür dilemiştin ama o haksızlığını kabul etmemişti.Çok sonradan gerçeği anlayıp geldiğinde sen kabul etmiştin özrünü ama gururunu yenip bir daha eskisi gibi  olamamıştınız.Ben buradan anladım gururlu olduğunu.İnatçılık konusunda da kimse eline su dökemez.Neyse sana bir teklifim var."

"Sakın bana evlilik teklifi deme! Katil olucam artık seni şuracıkta boğup."Yani bu adamdan beklerdi bunu da.Aklına koyanı yapan biri olduğunu anlamıştı fakat o göz yoktu  Burcuda.O gözü kara'ysa ,Burcu'nun da Karadeniz inadı vardı.

"Yok daha iyisi(!).Evleniyoruz."dedi Umut gülerek.

"Yah... Tabi tabi ,şakacı adam seni."dedi Burcu alay edip elini 'geç bunları' der gibi havada sallayıp.

"Şaka yapmıyorum ,gerçekten ciddiyim.Babam seni biliyorsun ki hamile sanıyor."Burcu utançla başını eğip ,masadan aldığı kağıt peçeteyi stresten küçük küçük parçalara ayırırken Umut; Burcu'nun bu haline gülüp konuşmaya devam etti.

"İşte babam bir şeyi kafaya koydu mu, onu bu kararından döndürmek imkansızdır.Bu yüzden sana bir teklifim var?"

"Ne teklifi?"dedi Burcu merakla.

"Eşref'ten öğrendim her şeyi.Ben sana anneni bulmakta yardım edeceğim.Sen de bana babamı vazgeçirmekte."

"İnanamıyorum!Bu çocuk bu kadar mı boşboğazdı güya mahallenin en delikanlısı olacak(!)"dedi sinirle.O kadar güvenmişti oysa ki o Eşref'e de, çocuk lak lak çıktı iyi mi?

"Zaten öyle.Sadece ikna ettim çocuğu, seni sevdiğime.O da bana güvenip anlattı."dedi Burcu'nun aklında oluşturdurduğu boşboğaz Eşref profilini dağıtmak için.

"Tamam da babanı nasıl ikna edeceğiz."diye sordu Burcu.

"O işin zor kısmı...Yani şöyle ki; Babamı ikna etmek için evlenmemiz gerekiyor."dedi biraz düşünüp.

"Eh yuh."diye tepkisini bağırarak ortaya koydu Burcu.

"Bir iki ay evli kalırız endişelenme o kadar."dedi Umut burukça gülümseyip.Çayından bir yudum alıp devam etti konuşmasına.

"Evli kaldığımız sürede de anneni ararız ."dedi Umut açıklayarak.

"Kaybedecek bir şeyim kalmadı zaten umutlarımdan başka.Bulamasak da üzülmem, çünkü alıştım yokluğuna."

"Bulacağız Burcu."Burcu gülümseyerek önündeki çayını içip ,çantasından para çıkarıp masaya koyarak ayaklandı.Umut sinirle Burcu'nun yanına gidip parayı tekrar eline verdi.

"Ben ,benim yanımdaki hiçbir kadına para ödetmem.Sinirlerimi bozma ve itiraz etme."dedi kızarak.Burcu bu davranış karşısında

"Tamam."diyerek Umut'un hesabı ödemesinin ardından birlikte çıkarak ,arabayı bırakıp yakın mesafede olan pastahaneye yürümeye başladılar.Burcu merak ettiği o soruyu sormaya karar vererek yürürken başıyla o sert mizacına baktı Umut'un.

"Sana bir şey sorabilir miyim?"diye sordu masumca.

"Tabi sor..."diye onayladı Umut, Burcu'yu.

"Yüzünde hep bir gülümseme varmış gibi dururken ,neden hep sert gözüküyorsun?"derin oh çekeceği sırada

"..."Umut anlamadığını ifade ederek kaşını kaldırırken ,Burcu daha açıkça sormaya karar verdi.

"Yüzünde hep bir gülümsemenin hareleri varken, bakışların çok sert ve donuk, kaşların ise sürekli çatık. Neden? Bunu soruyorum sana."dedi birden gelen cesaretle.Normalde olsa hayatta soramazdı utançtan.Şimdi de utanıyordu gerçi.Bakışlarını kaçırıp yoldaki kaldırım taşlarına odaklandı.
Umut utanan ve bakışlarını kaçıran kadına bakıp düşündü.Aslında çok sebep vardı ama anlatamazdı bu gerçekleri.Herkes değildi belki Burcu ,belki başkalarına anlatma düşüncesi de olmazdı ama bazı şeyler vardır ki ;onları anlatmak için önce güven gerekir kişide.Umut da Burcu'yu seviyordu fakat güvenmiyordu. Öyle bir ikilemdi yaşadığı.Biraz düşünüp konuştu.

"Bunun sırası değil Burcu.Sana anlatabilmem için daha çok zaman var."dedi Umut sertçe. Anlatamazdı...Çünkü ne kadar anlatırsa, o kadar eksik kalırdı bir yanı.O kadar yaralardı anılar.
Burcu Umut'un sert çıkan sesiyle bir adım tökezleyip

"Tamam."dedi başını sallayarak.

Yolda sessizce gidiyorken Umut'un farkettiği şeyle sinirleri bir anda tepesine çıktı.Yolun karşısındaki erkeklerin, yanındaki kadına süzen bakışlar atmasıyla, kaldırımda Burcu'yu diğer tarafa -arkasına alıp- kahveden bakan erkeklere sinirle baktı.İçlerinden biri sandalyesinden kalkıp karşı kaldırın kıyısına gelerek

"Hayrola birader ne vardı."dedi ellerini iki yana açıp lakayt bir şekilde, ağzını yaya yaya konuşarak.

"Milletin namus bekçiliğini kesen adamların namussuzluğuna bakıyordum."dedi Umut.Gözlerini bir saniye olsun adamın üzerinden ayırmayıp sinirle bakarak.

"Lan şimdi ben senin..."diyerek yanına gelen adamın yumruk hamlesini püskürtüp ard arda yumruklarını sıralamaya başladı.Kahveden dövdüğü adamın arkadaşları da çıkıp yardıma gelince sekiz dokuz adam tek Umut'a saldırırken inatla direnerek önüne gelene sert yumruklarıyla karşılık veriyordu.Yüzüne aldığı yumruklarla sersemlerken Burcu'nun sesini duydu.

"Umut!UMUT!"

Oldukça korktuğu sesinden bile anlaşılıyordu.
Burcu hıçkırıkları arasında sokağın başından Eşref'in mahallenin kabadayılarıyla birlikte koşarak sokağı döndüğünü gördü.Tekrar Umut'a baktığında, yüzü gözü kan içinde kalmış ,dokuz kişi birden saldırıp hem tekme hem de yumruklarla dövdüğünü farketti.Korkuyordu onun için.
Eşref adamlara yaklaşıp elindeki tespihi sallarken

"Sansar!Nerde görüldü lan bir adamla dokuz kişinin kavga ettiği!"demesinin ardından tek elinde çevirirken parçalanan tespihle Eşref'in adamları ,Umut'u dövenlerle kavga etmeye başladı.O tespihin tek elde dağılması."Yiğidin kanunu bilektir.Bilekte kesilen hükmün cevabı yürektir." demekti.Eşref yardım edip Umut'u kavganın arasından çıkarırken, başına gidip yüzüne baktım.

"Umut! Umut iyi misin?"dedi Burcu ağlayarak.Umut'un kaşı ve dudağı patlamış kanarken ,burnu da aynı şekildeydi ve yüzündeki kızarıklıkların moraracağından adı kadar emindi Burcu.
Umut acıyan vücuduna inat, ayağa kalkarken fırsattan istifade koluyla sardı Burcu'yu.

"Kötüye bir şey olmaz İstanbul kızı."dedi acıyan dudağına inat gülümserken.

Kavga bittikten sonra Eşref'e teşşekkür edip pastahaneye geçtik.Emine teyze bizi görünce hızla koşarak

"Amanin ne oldu da bu uşağima."

"Teyzem sonra anlatırım.Hemen bi pansuman yapalım yüzündeki yaralara."

Hızlıca ecza dolabından tentürdiyot ,yara bandı, pamuk ve oksijenli suyu getirince benim yapmama izin vermeden söylenerek hızlıca yaptı pansumanı.

"Ander kalsun(lanet olsun.).Kör olasicalar ha bena ne istediler da.Uşağım iyi misun da az bişeycik ses et."

"İyiyim emine teyze çok sağol."

"Ne demek uşağum."İşlerine bakmak için mutfağa geçtiklerinde bir sandalye daha çekip yanına oturdum.

"İyi misin?Ben özür dilerim olanlar için."dedi Burcu. Mahçupça gözlerini kaçırarak.

"Niye özür diliyorsun ki?Senin özür dileyeceğin bir şey olmadı."

"Benim yüzümden oldu ama."dedi ısrarla Burcu.

"Burcu kendini suçlamaktan vazgeç.Yanımdaki kadına sarkıntılık yaparken onlar kavga etmese ben kavga ederdim zaten.Daha fazla büyütmene gerek yok.Ayrıca ilgili görünerek bana ümit vermekten vazgeç.Çünkü seni her türlü severim."

"Ne olacak şimdi?"

"Babamın dediği gibi hafta sonu nişan, bir aya da düğünü yapacağız.Bizim planlamamız gereken, başka da bir şey yok."

"Çok rahatsın.İnanamıyorum sana ya.Farkında mısın bilmiyorum ama baban beni hamile sanıyor!"

"Vazgeçecektir dert etme."diyip yerinden kalktı.

"Hey! Bu halde nereye?"

"Bir iki yumruk yedik diye, yürüyemeyecek değilim Burcu.Holdinge geçmeliyim işlerim var."

"Tamam."Pastahaneden çıkıp giderken arkasından bir süre bakıp kendini toparlayıp işleri yapmaya başladı Burcu.Bir gün daha böyle geçmişti. Peki diğer günler ne getirecekti bilinmez ama kadere laf edene aşk olsun.
Umut şirketteki çalışma odasında karşısında oturan adam cevap verdi.

"Her şeye aynen devam.İstediğime ulaşmama çok az kaldı.Burcu yakında beni sevecek."dedi karşısındaki adama.

Felek öyle bir örüyordu ki planlarını gerçekler ortaya çıktığında kasırgalar koparacağından habersiz Umut ise devam ediyordu kaderle ortak yaptığı planlarını sıralamaya.

Evet dayanamadım ani gelen ilhamla bir bölüm daha yayınladım.Umut hakkında yapacağınız yorumları bekliyor olacağım.Voteler de artsın artık biraz farklı bir kurgu yapmaya çalıştım bilmiyorum farklı oldu mu ama çabaladım yani hakkımı da yemiyelim.Bölümle ilgili görüşlerinizi bekliyorum.Artık uzun yorumlar da gelsin lütfen.Hakaret içerikli olmadığı müddetçe her türlü eleştiriye açığım.Vote ve yorumlarınızla beni yanlız bırakmayın hadi hadi bekliyorum:)

Continue Reading

You'll Also Like

552K 35K 12
Melis, annesinin kaderini yaşayan bir genç kızdı. Babası ve abisi tarafından evin hizmetlisi gibi görülür ve onlar için para kaynağı olmaktan ileri g...
796K 36.1K 27
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...
3.5M 76.9K 25
• Daddy issues • || Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın k...
633K 18.6K 26
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...