-9-Gerçek aileni biliyorum

1K 71 2
                                    

Bazı adamlar,incitmeden sevemezdi...

Kırardı,dökerdi,yangınlar bırakırdı arkalarında...

Bazı adamlarsa,tüm geçmişi unutturur,parmak uçlarından            öperdi...     
                                -Cemal Süreya
    

Bazen susar insan; cevap veremediğinden söyleyecek sözü olmadığından değil!Söyleyecek o kadar çok şeyi olmasına rağmen bir şey değişmeyeceğini bildiğinden susar.Umursamaz görünmeye çalışır ,sineye çeker, yüreğinde biriktirir tüm sözleri.İçine içine bağırır bazen kimsenin duymayacağını bilmesine rağmen.Sonra bir gün gelir, o kadar dolar ki içi boyunu aşar susmaları.Asıl işte o zaman susmaktan vazgeçer insan.Asıl o zaman anlar susmanın hiçbir işe yaramadığını.Ondan sonra vakit hep sustuklarının hesabını alma vaktidir.Düşüncelerinin girdiği buhranlı hali anladığında önünde büyük bir çabayla sergilenen tiyatroya verdi kendini.Büyük bir alışveriş merkezinin otoparkında buluşmuşlardı Umut'un annesiyle.Kadının üzerinde yine şahşahalı kıyafetleri ve başına öylesine tutturulan şalı vardı.Buradaki giyinişe göre bayağı açık kaçıyordu ama kendi tercihi ne denir ki başka.Umut annesiyle gülüşerek sarılmasının ardından Burcu'ya döndü.İşte o anda dikkatini çekmeyi başarabilmişti.Bir an tiksinircesine bakmasının ardından yüzüne büyük bir hızla yerleştirdiği sahte gülümsemesi Burcu'nun dikkatinden kaçmamıştı.Umut kolunu annesinin omzuna atarak
"Anne düğüne az kaldı biliyorsun.Benim işlerim var alışverişte Burcu'ya eşlik et lütfen."

"Tamam oğlum sen hiç merak etme"dedi gözlerindeki ketum ifadeden nefret etmişti bile ama mecburdu ne diyebilirdi ki Umut'a'Umut annen beni tehdit etti mi?"İnanmazdı bile.Annesine mi inanırdı?Yoksa dört haftadır gördüğü nişanlısına mı?Bunu sormaya bile gerek yoktu, tabi ki annesine inanacaktı.Umut yanına gelip
"Sonra görüşürüz güzelim."diyip alnından öperek hızla uzaklaştığında Nur hanıma döndü Burcu.Yüzündeki hoşnutsuz ifade istenmediğini açıkça belli ederken umursamamayı seçti.Ne diyebilirdi ki istediği kadar istemesin bu düğün olacaktı.
Nur hanım bir iki adım yaklaşıp sinsice gülerek
"Göreceksin Burcu oğlumun senden nefret ettiği günleri kendi gözlerinle göreceksin."dedi etraftaki insanların anlamaması için sessizce gülümseyerek.

"Zaman...Ama size bir şey söyleyeyim mi?Siz hiç bir zaman gerçek bir anne gibi düşünemeyeceksiniz.Çünkü siz hiç bir zaman oğlunuzun gerçekten mutlu olduğu kişinin yanında olmasını hazmedemiyeceksiniz."dedi sakince.Yüreğinde esen fırtınaların kasırgaları gözlerinde oynaşırken direnerek dik durdu.

"Sen...Sen benle bu şekilde konuşamazsın."dedi kadın ilk şaşkınlıktan çıkıp yüzündeki bozguna uğramış ifadenin yerini öfkeye bırakırken.

"Neden?Kendinizi ne zannediyorsunuz! Bir anne olarak ben saygı duymayı deneyebilirdim, ama siz söylediğiniz şeylerle bunların hiç birini haketmiyorsunuz."

"İzin vermeyeceğim! Oğlumu tuzağa düşürmene izin vermeyeceğim!!!"

Arkasından bağırmaya devam eden kadını umursamadan mağazaya girdiğinde sinirden elleri titriyordu.Neden böyle olmak zorundaydı ki?Neden bir olayı toparlarken hep karşısına başka nedenden olaylar çıkmak zorundaydı.Şakağındaki damarlar zonklayarak atmaya devam ederken eliyle ovarak dindirmeye çalıştı.Biraz sakinleşmesinin ardından dikkatini çeken bir mağazaya yöneltti adımlarını.Vitrinindeki gelinlikler çok güzeldi.Hatta daha da güzellerini bulabilirdi içerde, buna emindi.İçeri girdiğinde, bir bayan  yardımcı olmak amacıyla yanına geldi.İyi de arapça bilmiyordu ki!Nur hanım da o konuşmanın ardından çekip gitmişti.Offf...Ne yapacaktı şimdi?Derin düşüncelere dalan Burcu'yu gören çalışan ne olduğunu anlamaya çalıştı.Aklına gelen şeyle acaba... dedi.Olabilir miydi?En iyisi sormaktı.

Dubai'li Aşklar-Fürade(ARA VERİLDİ)Where stories live. Discover now