Koca Adam

Par cokguluyombenya

3.8M 183K 14.5K

Kalplerden Ritimler Serisi 1- Ünlü bir basketbolcu olan Uygar Türkmen, sıradan giden hayatında kaderindeki aş... Plus

Tanıtım
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Final
Özel Bölüm
Arşiv

Bölüm 34

58.7K 2.7K 374
Par cokguluyombenya

Uygar valizini kapatıp Yazgı'ya doğru döndü. "Hazır mısın balerin?"diye soran Uygar valiziyle girişe ilerledi. "Evet"diyerek gelen Yazgı çok hafif şişkin karnı ve elindeki sürüklenen valiziyle geldi. Üç buçuk aylık bebeği ile artık  Yazgı çok daha dikkatliydi. Uygar Yazgı'dan valizi alıp eşine kapıyı açmasını söyledi. Onları bekleyen arabaya binerken Uygar valizleri koyup arabaya bindi. İspanya'ya maça giden Uygar gidebiliyorken Yazgı'yı da götürüyordu. Tabiki Aysunun da arkadaşına eşlik edecek olması Uygar'ın ikna olmasında oldukça etkili olmuştu.

Yolda giderken yeni gelen kış ile soğuk olan ve esen rüzgar ile hareketlenen ağaçlara baktı Yazgı. Bale kursunu haftada iki gün çalıştırıyordu. Uygar ara vermesini söylese de Yazgı devam edebildiği kadar dansa devam etmek istiyordu. Havaalanına gelen çift arabadan indi.

Uygar valizleri alırken Yazgı onu bekliyordu. Genç adam valizleri alıp eşinin yanına geldi. Uygar Yazgı'nın karnına hafifçe dokunup "Bu ilk yolculuğumuz miniğim"dedi ve çalınan ıslık ile arkasını döndü. Takım arkadaşlarının bulunduğu yere giden Uygar arkadaşları ile tokalaşıp beklemeye başladı. Yazgı Aysu ile konuşurken "Belki Ronaldo'yu görürüz"dedi Aysu ve elindeki pasaportu yüzüne götürüp yüzünü kapattı.

Anons ile birlikte uçağa hareketlenen kalabalık ile Uygar Yazgı'nın elini tutup valizleri kontrole götürdü. Yazgı oldukça uysaldı. Ancak bu her zamankinden farklı bir uysallıktı. Annelik iç güdüsüyle Uygar'ın her dediğini yapar hale gelmişti. Çünkü kocası onu koruyabilecek yegane kişiydi. Kontrollerden geçip valizleri beklemeye başlayan basketbolculara Uygar'da katıldı. Yazgı birkaç bayan çalışan ile konuşurken Aysu'da ona eşlik ediyordu. Alpay sessizce Uygar'a yaklaşıp "Hey karına onu yiyecek gibi bakma"dedi gülümseyerek.

Uygar omuz silkip "Karıma istedigim gibi bakarım dostum."dedi ve güldü. Bebek haberinden sonra birlikte geçirdikleri geceler tutkulu sürse de çabuk bitiyordu. Neyse ki Uygar bu tür şeylere takan biri değildi. Çünkü en önemlisi bebeği ve eşiydi.

Birkaç saat sonra İspanya'ya inen uçak ile birlikte basketbolcular ayaklandı. Uzun boyları ile herkesin arasında sırıtıyorlardı. Yazgı Uygar ile birlikte indi. Sonrasında ısrarla bir valizi taşımak istedi. Ancak Uygar buna izin vermeyip hep Yazgı'nın elini tutup hemde valizleri taşıdı. Yazgı ise huzur bulduğu o adamın yüzüne bakarak yoluna devam etti. Aysu ve Alpay konuşarak geliyor, eğleniyorlardı.  

Aysu iç çekip önde yürüyen arkadaşına baktı. Yazgı bir eliyle Uygar'ın elini tutarken bir eliyle karnını dokunuyordu. Karnı çok hafiften şişmiş, zayıf arkadaşının sadece karnının kilolu olmasından hamile olduğu anlaşılıyordu. "Çok tatlı değiller mi?"dedi Aysu Alpay'a bakıp.

"Biz daha tatlıyız"dedi Alpay gülerek. "Üzgünüm ama Uygar'ın yanında odun kalıyorsun sevgili dev adamım"dedi Aysu. Alpay karşılaştırılmaktan hiç hoşlanmadığını daha önce Aysu'ya söylemişti. Ancak yine aynı şeyi yapan Aysu'ya güzel bir cezası vardı. Bekleyen takım otobüsüne binen takım ile otele doğru yolculuk başladı. Yazgı ve Aysu arka arkaya oturmuş, konuşa konuşa dışarıya bakarken Uygar takım arkadaşlarına son taktikleri ve maçın önemini anlatıyordu. Aynı konuşmayı koçları onlara yapacaktı. Ancak Uygar bunu her maçtan önce yapardı. Eğlenceli ve kısa geçen yolculuktan sonra herkes otobüsten inip odalarına yerleşmek için toplandı. Uygar tüm odalar alındıktan sonra çift kişilik odayı alıp asansör yönelirken Aysu'nun yanındaki eşini de aldı.

Asansörde "İspanya güzel bir yer"diyen Yazgı'ya baktı Uygar. Burnunu karısının burnuna doğru yaklaştırıp Yazgı'nın beline sarılan Uygar "Seni çok özledim balerin. Yanımda olsan da seni nasıl böyle özleyebiliyorum?" dedi Uygar. Yazgı birkaç aydır olduğu gibi şirin bir şekilde "Dayanılmaz bir balerin cazibem var Uygar Türkmen"dedi ve kıkırdadı. Uygar cevap verecekken gelen ses ile birbirinden ayrılan çift asansörden inip odalarına doğru yol aldı. Odalarına geldiklerinde ise Uygar az olan vakitlerini verimli kullanmak için her şeyi yaptı. Hem bebeğini hem Yazgısını sevdi.

Otobüs maça gitmek için hazır bir halde beklerken Uygar ve Yazgı koşar adımlarla otobüse geldi. Gülüşmelere maruz kalan çift yerine otururken Uygar arkadaşlarına sırıttı. "Hey hamile bir eşim var. Aşeriyor"dedi ve işin içinden sıyrıldı. Yazgı camdan dışarıya bakarken dudağını ısırıyor, bir yandan da gözlerini kısmıştı. Tamamen arkasına yaslanıp gözlerini kapatarak başını Uygar'ın omzuna koydu. Uygar'da arkadaşlarına bakmayı bırakıp hemen yanındaki eşine döndü. "Yoruldun mu?"diye sordu Uygar sessizce. Yazgı başını olumluca salladı. Uygar gülerek etrafa bakarken o Uygar'ın yanağına hızlı bir öpücük verdi. Sonunda sahaya gelen basketbolcular soyunma odasına giderken Uygar, Yazgı'yı Aysu'ya bırakmış, gülerek ve konuşarak soyunma odasında yöneldi. Aysu ve Yazgı tribünde yerlerine geçerlerken eğlenceli anlar başlamıştı.

✨✨✨

Maçın yorgunluğu ve zaferin mayhoşluğu ile otobüsten inen Alpay Aysu ile birlikte otele girdi. Normalde aynı odada kalmayacak olan çift Alpay'ın fikrini değiştirmesi ile aynı odaya geçmişlerdi. Şöyle bir gerçek vardı ki Aysu bu geceyi nasıl atlatacağını bilmiyordu. Alpay yorgunluktan gözlerini ovuşturup asansöre ilerlerken Aysu onu takip ediyordu. Maçtan sonra yapılan kutlamaya katılamayacak kadar yorgundu genç adam. Asansörden inip odanın kapısını açan Alpay, Aysu'nun girmesini bekleyip kapıyı kapattı.

Aysu içeriye girip  geniş odaya baktı. "Aysu aşırı uykum var"dedi Alpay yatağa doğru yönelirken. Maçtan sonra aldığı duştan dolayı terli değildi. Kendini yatağa bırakıp, ayakkabılarını çıkarıp kıvrıldı. Aysu gülerek bu manzarayı izledi. Yavaş adımlarla balkona çıkıp dışarıya bakan Aysu havayı içine çekti. Yarın bu şehri gezecek olmaları onu heyecanlandırıyordu.

Aysu sandalyeye oturup telefonuna bakarken göz ucuyla Alpay'a baktı. Kesinlikle mükemmel derecede tatlı uyuyordu. Gece lambasını açıp Alpay'ın birkaç fotoğrafını çeken Aysu güldü. Önceden çektiği kendi fotoğrafını sosyal medyaya yükleyerek sevgilisinin yanına uzandı.

Fısıldayan bir ses ile "Önce kirpiklerini"dedi Aysu bir kolundan destek alıp Alpay'a bakarken. Normalde bunu bir erkek bir kadına yapardı. "Sonra saçlarını, gözlerini, burnunu... Gülünce belirginleşen erkeksi yüz hattını"diyerek güldü.

"Hiçbirini sevmiyorum"dedi ve Alpay'ı izledi. Alpay tek gözünü açıp "Hepsini seviyorum diyecektin herhalde"dedi Alpay doğrularak. Aysu gülerek sevgilisine bakarken "Sen uyumuyor muydun dev adam?"dedi yastığa başını koyup.

"Sevgilinin hiç bir noktasını beğenmiyor musun?"dedi Alpay. Aysu gülerken Alpay sevgilisinin bileklerini yakaladı. Ve Aysu'nun üzerine kendini bıraktı. Ufak bir öpücük bıraktığı dudaklardan ayrılıp "Peki bunu da sevmiyor musun?"dedi ve güldü Alpay. Aysu'nun oyunu biliyordu ancak ağzından onu sevdiğini duymak istiyordu. "Konuşmadığın sürece öpücükler gelecek. Ve sonu nereye gider bilmiyorum"dedi Alpay tek kaşını yukarıya doğru kaldırıp.

Aysu, Alpay'a sarılıp kulağına doğru "Hepsini seviyorum ama sen yine de beni öp"dedi ve kendini geri çekti. Alpay şaşkınca sevgilisine bakarken "Yakında evlenmeye ne dersin?" dedi Alpay ve çapkın bakışlarıyla Aysu'yu süzdü.

Aysu başını olumluca salladı ancak "Ama çok uykum var"diyerek dudak büzdü. Aysu erkekleri süründürmenin yolunu biliyordu. Halbuki Alpay onu cezalandıracaktı. Şimdi tam tersi oluyordu. Alpay kendini eski yerine atarken "Alpay"dedi Aysu ve sevgilisine doğru dönüp "Nasıl bir gelinlik istersin?" diye sorup işkenceye devam etti. Alpay iç çekerken Aysu gülerek ona bakıyordu.

Yazgı yatağa oturup Uygar'ın kıyafet çıkarışını izliyordu. Uygar duş almış beline bağladığı havlusu ile Yazgı'ya görsel bir şölen sunuyordu. "Aç mısın birtanem?"diye soran Uygar ile dikkatini kocasının kaslı kollarından çekip yüzüne kaydırdı. "Ah evet"dedi ve güldü Yazgı. Uygar atletini giyip diğer kıyafetleriyle birlikte banyoya gitti. Bir dakika sonra gelip "Hadi gidelim"diyen Uygar İspanyadaki havadan dolayı ceket almadı. Yazgı anahtarı alıp Uygar ile yürümeye devam etti. Tapas yemeye giden çift konuşarak ilerliyordu. Uygar yıllardır İspanya'ya geliyor,burayı az çok biliyordu. Otelden çıkıp yürümeye başlayan çift el eleydi. "Aslında İspanya güzel bir ülke. Yemek kültürü bize çok uymuyor ama her geldiğinde yemek yediğim yere götüreceğim seni"dedi Uygar ve ekledi "Ama dikkat et gideceğimiz restauranttaki teyze beni kızına istiyordu"

Yazgı hafiften gelen sinirlenme krizini atlatıp yola baktı. Uygar "İşte burası"diyerek dururken Yazgı da durdu. Restaurantlar giren çift etrafta az kişinin olmasından dolayı istedikleri yere oturdu. Uygar oturduktan sonra elini sallayıp kendini belli ederken birkaç saniye sonra yanlarında beliren yaşlı teyzeye ve genç kadına baktı Yazgı.

İngilizce bir şekilde "Hoş geldin"diyen kadın ve teyze Yazgı'nın varlığını çokta hissetmiyorlar gibiydi. Uygar gülümsyerek başını salladı ve Yazgı'yı işaret ederek ingilizce bir şekilde eşini tanıttı. "Bu benim karım Yazgı"dedi Uygar ve bakışlar direk Yazgı'ya döndü.

Yaşlı teyze dikkatlice Yazgı'yı inceleyip önce parmağındaki yüzüğe sonra çok hafif şişkin göbeğine baktı. "Hamile mi?"diye sordu sonradan Uygar'a dönüp. Uygar yine gülerek "Evet. Bir bebeğimiz olacak" dedi yine İngilizce bir şekilde. Yazgı konuşulanları anlasa da Uygar kadar iyi ingilizce konuşabileceğini sanmıyordu.

"Bebek için mi evlendiniz?"sorusuyla Uygar iç çekti. "Hayır Bella ben onu seviyorum ve evlendikten sonra bebeğimiz oldu" dedi Uygar uygun bir şekilde.

"Bize her zamankinden iki porsiyon getirir misin?"diyen Uygar ile Teyze ve bayan başını sallayıp mutfağa gitti.

Yazgı etrafa bakarken bakışları Uygar'da son buldu. "Bella bebek yüzünden mi evlendiniz diye sordu"diyen Uygar güldü."Bella çok iyi biri ama kızını evlendirmeyi çok istiyor. Yanındaki kızıydı"dedi Uygar ve bir elini çenesine koyup Yazgı'ya baktı. Yazgı az önce kıskançlığı yoğun bir şekilde hissetmişti. Uygar'ın hayranları olduğunu biliyordu. Çoğu genç kızdı ve açıkçası Yazgı hayranlarını kıskanmıyordu. Ancak az önce gördüğü kadın kendinden daha olgun daha kadınsı duruyordu.

Yazgı dudak büzüp aşağıya doğru baktığında omzunu saran el ve yüzünün dayandığı o güvenilir göğüs ile gülümsedi. Uygar'ın onun duygularını hızlıca anlaması ilişkilerini çok daha kolay sürdürülebilir hale getiriyordu. "Kıskanç balerin çok tatlı"dedi Uygar sessizce. Yazgı, Uygar'a bakıp gülerken "Seni çok seviyorum koca adam"dedi. O sırada yemekler geldi. Bu sefer garsonlar getirdi yemeği. "Bella kızmış olacak ki yemekleri garson getirdi"dedi Uygar. Mantarlı tavuğu kesip Yazgı'nın tabağına koydu.

"İspanya'nın damak tadı bize çok uymasa da bu yemeği seviyorum"dedi Uygar ve yemeğine başladı. Yazgı'da gülerek yemeğe başladı. Tavuğun yanında çeşit çeşit kanepeler ve çerezler geldi.

Tapas bu demekti. Konuşarak ve yemek hakkındaki görüşlerini belirterek yemek yiyen çift oldukça mutluydu ve mutluluk tablosunun canlanmış haliydi.

Ancak Uygar ve Yazgı ileri de yaşayacakları sorunlardan habersizdi.
 

Continuer la Lecture

Vous Aimerez Aussi

1.5M 71.6K 53
"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir da...
KUŞKU VE TUTKU Par A y ' ş e

Roman pour Adolescents

134K 14.1K 68
Bölümler yeniden yazılıp DÜZENLENECEKTİR. . . . Hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği bir kişiden, hiç beklemediği bir gizem.. Herşey Aysima...
630K 46.2K 47
Dinler hakkında bilgisi dahi olmayan bir kızın, camiye ayakkabılarıyla girip "Şu ezanı kısın!" demesiyle başlayan bir hikaye... * Dünya güzeldir. Öyl...
3.1M 15.7K 200
Esma-ul Hüsna (GÂYBNÂME) Öpebilirseniz eğer dualarla gökyüzünü, Yarın bambaşka bir Güneş doğacaktır üstünüze... En büyük yükselişleriniz dua, Tek in...