KAÇIK (DÜZENLENİYOR)

By uyusukveuykucu

19.7K 1.5K 1.8K

KURGU DEĞİŞTİRİLEREK DÜZENLENİYOR 📝 More

''Geri geldim.''
- ŞİŞME YELEK -
^^BAYAN ARGO^^
KARI KUVVETLERİ
*Yemek*
BAŞLIKSIZ :D
''Yeni Çocuk''
ORTAK
*-*TARİF *-*
" KARA BELA "
İSKENDER
Yeni Yuva
*Davetsiz Misafir*
DEĞİŞİKLİK
TEMİZLİK
-DAĞ EVİ-
* BAY UKALA *
-KAYBOLMUŞ 5 GERİZEKALI-
*-*BERE*-*
*-*İTİRAF *-*
ZABITA !
DİYET
- KONSER -
İNSTAGRAM
*-* YUMRUK ATAR *-*
YENGE !
BİZ KIZIMIZI YEDİRTMEYİZ !
DUYURUCUK *-*
BİLİNMEYENLER !
*-* O BENİM İLACIM *-*
YARASA
*-* DÖRT AYAKLI KISMET *-*
ZARF
TABAK ALTI MEKTUBU
ŞAKA
YOLCULUK
TOPLAŞIN :D
HİKAYEMİZ
AYILAR
KAŞINANI KAŞIMAYA
YİNE DUYURU BİTMEZ BU DUYURULAR
İNCİR
BİR RÜYA
GELİNİM
YAZARDAN✒
ÖZEL BÖLÜM
📢 DUYURU 📢

ÜFÜRÜKÇÜ ABLA

261 20 85
By uyusukveuykucu

Herkese merhabalar. Umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm yazmışımdır. Ben yazarken yeri geldi güldüm yeri geldi heyecanlandım bazen de duysallaştım. Yeni bölümü bende merak ediyorum. Sizde merak edip tahmin ediyorsanız bölüm sonunda ki satıra yorumlarınızı bırakırsanız sevinirim.

Bir de medyaya bir şarkı bıraktım bu şarkıyı ve grubu çok seviyorum. Hikayenin ilerleyen yerlerinde dinlemenizi istediğim bir yer var açıp dinleyerek okursanız sevinirim. Kokulu öpücükler.


MAVİSEVERHATUN

Sinirle kalktım oturduğun masadan kimdi bu ?

Ne istiyordu bizden?

Merve'nin anahtarlarını alıp arabaya doğru koştum.

"Aslı nereye ?"

"Gelme sen Merve sen taksiye atla bize git ben gelicem."dedim ve park halinde olan arabaya atlayıp gidiceğim istikamete doğru gazladım.

Nefesimi düzene soktuktan sonra telefonu elime alıp Göktuğyu aradım.

Fazla geçmeden açtı.

"Göktuğ neredesin?"

"Cihangirle işimiz..."

"Hemen deniz kenarında buluşuyoruz  bekliyorum."diyip arabayı sürdüm. Çok geçmeden vardım. Arabayı park edip indim. Eşorfman üstümü geçirdim sırtıma fermuarını kapattım. Hava bugün normalden daha soğuk ve yağmurluydu.

Öylece denizi izlerken bir soluk sesi hissettim yakınımda. Göktuğ nefes nefese geldi yanıma.

"Ne oldu Aslı?"dedi.

Cebimden kağıdı çıkartıp uzattım.

İlk bana baktı sonra da açtı kağıdı. Ne diyeceğini bilemeden baktı bana ve etrafına. Derin derin nefesler alıp sıkıntıyla verdi aldığı nefesleri.

"Kim olduğunu bilmiyorum."dedi dakikalar sonra.

Kaşlarımı havalandırdım.

"İnan bilmiyorum. Ama bulucam merak etme."

"Sencede her şey bir anda patlamadı mı? Önce kavgamız tuhaf tavırların,sonra kaçırılmam lakabını öğrenmem daha sonrada mektuplar... Neler oluyor? Anlamıyorum ben Göktuğ."

Denize baktı sonra bana.

"Hadi eve git dinlen biraz . Yine gelirse mektup falan ara beni."dedi ve sarıldı bana. Belki de ilk defa sarılmasına karşılık vermedim. Çünkü benden birşeyler gizlendiğine karşı yavaş yavaş emin olmaya başlamıştım.

Benden ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla Cihangirin içinde olduğu siyah minibüse binip açımdan kayboldular.

Ellerimi ceplerime yerleştirip izledim sert dalgalı denizi. Hiç hayra alamet olmayan bu durumun yakında kokusu çıkıcaktı.

Hapşırmamla gribin kapıyı çaldığını anladım ve arabaya doğru yürüdüm.

-

"Aslı hanım Merve hanım yukarı da odanızda bekliyorlar."

"Tamam."diyip ceketimi uzattım çalışana.

Yukarıya çıktım hemen. Kapıyı açıp içeriye girdim Merve'nin gözleri heyecanla bana bakarken bende çalışma masamın dönen koltuğunu ters çevirip oturdum.

"Anlatsana kızım ne oldu?"dedi merakına yenik düşerek.

"Verdim mektubu okudu işte. Şaşırdı ama sadece o değil korktu.Merve ilk defa gözünde o korku vardı. Neyden korktu bilmiyorum ama korktuğuna yemin edebilirim. Var birşeyler ama ben bilmiyorum. "

"Ne olabilir ki? Aklıma da birşey gelmiyor."

Kapı çalındı ve Buğra başını uzattı.

"Gelebilir miyim kızlar?"dedi sempatik bir şekilde.

"Gel koca kafa."dedim ve içeriye girdi.

"Ne bu haliniz yoksa beğendiğiniz elbise'nin bedeni mi kalmamış?"dedi yatağa atlarken.

"Hayır daha farklı birşey."dedi Merve.

"Ne oldu yoksa kilo mu aldınız?"

"Allah aşkına çeneni kes."dedim sinirle.

"Tamam be ."dedi ve başını yastığa gömdü. Sonra tekrar kaldırdı başını.

"Bir şey  daha Cemle karşılaştık akşam seninle konuşması gereken şeyler varmış."dedi ve tekrar gömdü başını.

"Bu da ne konuşucaksa artık."dedim.

Merve dudağını büktü.

*

"Oğlum var mı şüphelendiğin birisi veya birileri ?"dedi Cihangir yola bakarak.

"Yok abi yok. Kim nereden bilicek benim hayatımı. Açıkta vermedim hiç eminim."

"Kesin birisi sana takık bu ya erkek ya kız fark etmez ama çok sağlam kaynaklardan almış bu bilgileri yoksa biraz zor bu kadar herşeyi kendinden emin bir şekilde ortaya dökmesi."

"Aynen."dedim baş parmağımı dudağıma vurup duruyordum sinirden.

*

"Falcıda ne işimiz var kızım? Nereden bilicek şuan ki durumumu?"dedim uzun ve karanlık bir holden geçerken Merveye.

"Yalnız ortam çok iyi değil mi?"dedi Buğra elleri ile duvarlara değerek.

"Ben diyorum Ankara sen diyorsun götüm kara Buğra."dedim yine sinirle.

"Yoo hiçte bile kara mara değil. Menepoza girmiş karılar gibi çemkirme bana sinsirella."dedi.

"Elimde kalıcak valla elimde kalıcak."dedim Merve beni sakinleştirip kapıda ki kızın yanına ilerledi.

"Randevunuz var mı?"dedi kız.

"Gelmeden aradık biz " dedi Mervede.

"Peki Lora hanım şuan müsait. Buyurun."dedi ve kırmızı perdeyi aralayıp geçmemizi bekledi.

Buğra arkada kalıp kıza çapkın bakışlar atarken yakasından tutup içeriye çektim.

Kadın ilk önce bizi süzdü sonra önünde kaynayan suya baktı.

Eliyle buyur ettikten sonra masa'nın etrafında ki sandalyeleri çekip oturduk. Buğra tedirgin bir şekilde etrafa baktı.
Bende öylece elimi çeneme yaslamış fanustan çıkan dumanları izliyordum.

"Ne için buradasınız?"dedi kadın sessizliği bozarak.

"Bilmiyorum."dedim.

Merve boğazını temizleyip lafa girdi.

"Arkadaşımın bu aralar kafası çok karışık  çevresinde bir sürü gizli olaylar var siz bir el atsanız."

Bana baktı.

"Senin bir sevgilin var. İsminde ö harfi mevcut."
"Vallahada bildi Göktuğdur o."dedi Buğra.

Susması için bakınce sandalyesine sindi.

Merve bana baktı gülerek bende kadına tepki vermeden bakıyordum. O da benim yüzüme gözlerini kısarak bakıyordu.

"Senden büyük birşey saklıyor kendiyle ilgili. Eskisi ve şimdi ki hayatıyla ilgili. Öğreniceksin ama ardından üzüleceksin."dedi.

"Ne gibi birşey bu sakladığı?"dedim.

"Sevgilinin tek sorunu aile. Onun için bir aile  çok önemli. Çocuklar. Onun en önem verdiklerinden biri."

"Çocuklar" diye fısıldadım kendi kendime.

Aklıma yemek yerken çocuğuna istediğini almayıp azarlayan adamı nasıl silkelediği geldi.

Evet dediği doğruydu. Ben ne zaman anneme kızsam "Kaybedince pişman olursun yapma."derdi.

"Ba-başka birşey böyle sakladığı şey ne onu bilemez misin?"dedim.

"Hayır herşeyin bir vakiti var onu bilemem. Ama sizden hariç birisi daha var. Sizi izleyen gözetleyen size yakın ama bir o kadar da uzak."

"Nasıl yani?"dedi Merve.

"Kalkan örmüşsünüz ona karşı uzak tutmuşsunuz kendinizden. O da izlemiş sizi. Ama bu nefreti bol olan biri herşeyi yapabilir dikkat edin."

"Adı ne? "Dedim merakla.

"Onu söyleyemem ama etrafına dikkat et."

"Kız mı? Erkek mi?"dedim bu sefer merakla.

"Söyleyemem dediğini yap yeter."dedi.

"Bu ne üfürükçü abla ya söyler insan bir yani en güzel yerde kesilen dizi gibisin merakta bırakıyorsun bizi."dedi Buğra.

Kadın sinirle gözlerini açmış Buraya bakarken bende korkarak ayaklandım.

"Oldu o zaman teşekkürler bize müsade üfürük...Lora hanım tekrar teşekkürler kolay gelsin."diyip Buğrayı ensesinden tutup geri geriye yürüyerek çıktık dışarıya.

Arabaya binerken hala şaşkındık.

"Günde kaç kilo dışkıladığını bile bilir bu kadın. Geceleri yatak odanıza gelir haberiniz olmaz."dedi Buğra. O da şaşkınlığını böyle ifade ediyordu.

"Çirkinleşme be."dedi Merve emniyet kemerini takarken.

"Beni Cemlere bırak ne konuşucakmış bakalım."dedim ve elimi cama yasladım.

*

"Herkesin parasını paylaştırdığımıza göre yarından itibaren herkes kendi yoluna."dedi Caner abi.

"Bitti demek ha abi?"dedi Tuncer buruk bir gülümsemeyle.

"Bitti oğlum. Kötü bir şey yapmış olarak gözüksekte en azından biz muhtaç olandan değil para cebinden akanlardan alıp muhtaç olanlara verdik. İçiniz rahat olsun."dedi.

"Ee napıcaksınız yarından sonra nasıl devam ediceksiniz.?"dedi Cihangir.

"Ben yarın gidip bir tane karavan alıcam Aslıyla gezeriz bir süre sonra küçük bir cafe veya pastane açarız beraber işletiriz."dedim hayalimi söyleyerek.

"Anlatıcak mısın kıza?"dedi Cihangir.

"Anlatıcam yarın."dedim.

"Bende Belçika ya gidicem."dedi Tuncer.

"Ne bok işin var lan orada?"dedi Cihangir.

"Bilmem gezerim."dedi.

"Eda abla sen?"dedim.

"Hiç bir fikrim yok bakıcam bende."dedi.

"Abi sen?"dedi Tuncer.

"Yunanistan.Arkadaşlarım var orada onların yanlarında takılıcam."dedi.

"Bende buralardayım işte devam işe."dedi Cihangirde.

"Bana bak kuralı unutma muhtaç olana yardım et çalma."dedi Caner abi.

"Tamam babacım sen merak etme."dedi gülerek.

*

Cemlerin evine geldiğimde Merveler beni bırakıp gittiler bende Ceme mesaj atıp kapıda bekledim onu.

"Hoşgeldin."dedi kapıyı açarken.

"Hoşbulucam inşallah. Ne konuşucaktık?"dedim.

"Burada olmaz istersen gel içeriye geçelim hem yağmur yağıcak ıslanırsın."

"Gerek yok fazla vakitim de yok anlat dinliyorum."dedim yerde ki taşla oynarken.

"Tamam bekle biraz o zaman."dedi ve içeriye girip çekmeceden kağıt çıkarttı.

"1 hafta önce evden çıkıcağım zaman bir kağıt bırakıldı kapıma bende gerçeklik payını öğrenmek için peşinden gittim."

"Ne kağıdıymış o?"dedim.

Elinde ki dosyayı bana uzattı.

"Aslı Göktuğ sana yalan söylemiş veya anlatmamış ama ben buldum... Göktuğ..."

*

Sabah kalkıp hepsiyle vedalaştım. Elimde bavulumla tanığım bir tamircinin yanına gittim.

"Fuat abi hayırlı işler."dedim. Güler yüzüyle döndü bana .

"Sağol oğlum. Senin ki hazır."dedi.

"Bende sana bir sürü Yunus Emreli getirdim."dedim ve deste parayı verdim eline.

Gülümsedi.

Anahtarı uzattı bana hemen kapıp gittim yanına.

"Vay be sana getirdiğimde döküntüydü bu abi. Ellerine sağlık."dedim arabaya dokunarak.

"Hadi hayırlı yolculuklar evlat. Dikkat et."

"Eyvallah."dedim ve Aslıyla ikimizin fotoğrafını koydum görünen bir yere.

Şimdi sıra Aslıdaydı. Ona anlatıcaklarımı buradan uzaklaşınca anlatıcaktım.

Heyecanla gaza bastım.

Eve yakınladığımda cep telefonumu çıkartıp ezberlediğim numarayı aradım.
Fazla gecikmeden açtı.

"Aramamı bekliyordum güzelim? Hadi hazırlan yanına bir kaç parça eşya al seni kaçırıyorum Kaçık hanım efendi."dedi gülerek.

Ses çıkartmayıp kapattı telefonu. Bende evin biraz ilerisinde ki kaldırıma park ettim karavanı ve inip kapılarına doğru yürüdüm.

Uzun demir kapı açıldı ve kalp ritmini değiştiren tek kişi çıktı kapıdan. Bana doğru geldi.

"Eşyaların nerede?"dedim ellerine bakarak.

"Konuşmamız lazım?"

"Ne konuşucaz?"dedim tereddüt ederek.

"Bana niye söylemedin?"dedi kırıkça bakarak.

"Neyi?"

"Bilmemezlikten gelmeyi kes hırsızsın sen aynı zamanda yetimhanede büyüyen birisisin bana bunları anlatmadım. Yetmezmiş gibi komplo ailenin ile tanıştırdın beniGüzel bir ev mütevazi bir aile. Niye niye? Neden? "Dedi kızaran yüzüyle bağırarak göğüsüme vurdu.

"Beni salak yerine koydun. Oynadın oğlum benimle sen oynadın. Cem olmasa hiç birşey bilemicem. O nefret ettiğim çocuk bile bana doğruları söyledi ama sen... Sende o cesaret bile yokmuş.Hayatımın geri kalanında sakın karşıma çıkma. "Diyip nefretini kustuktan sonra ilerledi.

"Aslı ne olur bir dinle lütfen gitme böyle. Sende gitme..."

"Şşt oğlum kendine gel ... Göktuğ."diye uyandırıldım.

Rüyamda... Kabusumdan.

"Ne oldu lan?"dedi Tuncer yanıma oturarak.

"Benim Aslıya gitmem lazım."diyip hemen askıda ki pantolonu aldım ve üstüme geçirdim. Tshirtümü ararken Aslıyı aradım.

Çok çalmadan açıldı telefon.

"Aslı hemen bugün buluştuğumuz yere gel hem de hemen çabuk."dedim ve evden çıktım.

*

Elimde ki dosyaya bakmadan Göktuğ'nun acele konuşmasıyla dosyayı Ceme  verip koştum. Karanlık yolda şansıma duran taksiye atlayıp yolu tarif ettim.

İçim içimi yerken ne olduğunu düşünmeden edemiyordum.

Ben geldiğimde Göktuğ çoktan varmış yerinde duramayıp volta atıyordu.

"Ne oldu?"dedim nefes nefese.

*

Aslıyı karşımda görünce yüzünü inceledim ilk önce meraklı iri gözleri ile ne diyeceğini bekliyordu.

"Anlatıcaklarımdan sonra şunu unutma seni çok seviyorum her şeyden herkesten çok. Unutma olur mu?"

"Göktuğ anlatsana artık."dedi merakla.

"Bak şuan bu çok zor bunu sana ilk başlarda söylemeliyim biliyorum ama seni üzmek ve senden uzak kalmak istemedim Aslı."

"Ne diyosun hiç birşey anlamıyoru.."dedi sinirle.

"Bak ben ve benim ailem olduğunu sandığın kişiler benim arkadaşlarım. Ben çok küçükken babam annemi öldürdü sonrada kendini,bende yetimhanede büyüdüm. Cihangir yetimhaneden arkadaşım. Caner abi yani babam dediğim adamsa biz çok kötü bir durumdayken buldu bizi kurtardı. Sonra Eda abla yani ablam olanlarla da Caner abi sayesinde tanıştık. Sonra biz hep beraber  bir işe kalkıştık. Belli bir para toplamamız lazımdı bir çocuğun hayatını kurtarmak için bizde bu parayı paraya ihtiyacı olmayan birilerinden aldık."

"Film kurgusu mu bu? "Dedi inanmayarak.

"Hayır Aslı gerçek."dedim.

"Sen ne dediğinin farkında mısın Göktuğ?"dedi sinirle derin bir nefes alıp devam etti.

"Ne yani bunca zaman beni ayakta uyutup arkamdan iş mi çevirdin? Hayatımda böyle güzel birşey oldu diye seviniyorum bende. Hah... Senin neyine be mutlu olmak?"dedi denize bakarak.

"Hırsızlık yaptınız yani? "Dedi.

"Bir nevi öyle."

Sinirden gülmeye başladı.

"Ben seni sevdim be bizimkileri karşıma aldım.  Peki ya sen ? Sende bana komplo bir aile ile geldin.Sahte bir hayatla."dedi dolan gözlerini etrafta dolaştırarak. İçim bir tuhaf. Benim yüzünden gözlerinden akan yaşlar. Sebebi benim.
Bir kaç adım attım yanına gitmek için uzaklaştı benden.

Benimde görüş açım bulanıklaşmıştı.

"Yapma Aslı. Uzak duramadım senden. Sen ateştin elimin yanıcağını bilerek dokundum ben sana. Şimdi seninle başladığım bu hikayeyi mutlu son olmadan bitirme."diye yalvardım hıçkırıklarım arasında.

"Çok acıttın canımı tahmin edemiyeceğin kadar. Hikayene bensiz devam et çünkü ben artık yokum."

Söylediği son kelime kulaklarını çınlattı  ve geri geri yürüyüp bir anda arkasını dönüp koşmaya başladı.

Bende peşinden belki de son defa sarılmak için koştum. Ama ayaklarım bana inat sanki yetişmemek için elinden geleni yapıyordu.

(Multide ki şarkıyı burada açabilirsiniz)

Dizlerimi yere vurup oturdum olduğum yere çisildeyen yağmurun altında gökyüzüne bakıp ağlamaya devam ettim.

*

Girdiğim boş sokakta öylece yürüyordum. Tüm bilincimi kaybetmiş gibi. Gözlerimden yaşlar peşi sıra dökülüyordu. Karanlık sokakta bir sokak lambasının direğine tutumdum ve yüksek bir şekilde bağırdım ve kaldırıma oturup içim sökülene kadar ağladım.

Şimdi ne yapıcaktım?

Nasıl onunla olan anlatımı unutucaktım?

Onsuz nasıl yapıcaktım?

İçim yangın yeri gibiydi. Ne konuşucak halim ne de yağan yağmurdan kaçmak için ayağa kalkıcak durumum vardı. Öylece ağlayıp duruyordum.
Keşke birisi çekip alsa beni buradan bunlar yaşanmamış olsa. Ya da bilincimi kaybetsem hatırlamasam bu yaşananları.

SON

*-* TAHMİN SATIRI *-*

Continue Reading

You'll Also Like

3.1M 16.8K 3
'Umudun gece ise, ay'a tutun.' ∞ (15/08/2018; Başlama tarihi.)
38.4K 2.6K 8
。⁠◕Bu his çok tuhaftı onlar benim gerçek ailemdi ama bir o kadarda uzaklardı...◕⁠。
1.3M 74.4K 63
#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülüm...
16.8K 882 16
(Biyo aile kitabı) 16 yaşında olan Asel Mina' nın cehhenemin den kurtulma hikyesi (Mizah ve argo kelimeler içerir) Alıntı *** Bana üsten üsten bakı...