Genç kız elindeki koliyi salona taşırken birden elinden alınan koliyle genç adama baktı. Konya'da geçirilen birkaç günden sonra İstanbul'a geri gelen çift, yerleşme telaşına tutulmuştu. Uygar kutuyu salona koyup düzenli olan etrafa baktı. Yazgı çoğu ufak eşyasını yerleştirmişti. Eski ev eşyalarını memleketine kamyon ile yollatmış, ailesi ise bu eşyaları ihtiyacı olan kişilere bağışlamıştı. Umay'ın çıkardığı büyük düğün çerçevesini duvara yerleştirdiği çiviye vurarak asılacak yer oluşturan Uygar'a doğru uzattı.
Genç adam çerçeveyi alıp çengelli kısmı çiviye geçirdi. Eşinin yanında gidip uzaktan astığı çerçeveye baktı. "Çok güzel"diyen Yazgı'ya onay vererek "Çok güzel birtanem"dedi.
Uygar'ın beline sarılırken genç adamda onun ince belini büyük elleriyle sardı. "Birazdan aşağıda antrenman yapacağım"diyen Uygar'a baktı Yazgı. Kollarındaki eşini kendine daha çok çekerken"Belki gelmek istersin"diyerek iç çekti Uygar. Gülerek kadına bakan adam öldürücü bakış denilen o bakışı atıyor, Yazgı'nın aklını çok farklı düşüncelerle dolduruyordu.
"Önce eşyalar koca adam"diyerek kolideki bibloya uzanan Yazgı işine devam etti. Uygar'da bir başka koliyi açıp içindeki çerçeveleri çıkardı. Hayatının aşkıyla bir evi paylaşmak anlatılamaz bir duyguydu.
Aysu bahçede basketbol oynayan Alpay'ı izleyip genç adamı alkışlıyordu. Bir yandan da elindeki telefonla video çekip yaşadıkları anı ölümsüzleştiren genç kadın tabaktaki minik keklerden yiyordu. Alpay yorularak Aysu'nun yanına gelip oturdu.
"Neye bakıyorsun?"diye soran Alpay'a bakan Aysu telefonunu saklayıp "Hiçbir şeye"dedi. Genç adam bunun üzerine saklanılan telefonu hızlıca alıp onun baktığı şeye baktı. Alpay'ın yüklediği son fotoğrafa bakan sevgilisini yakalanmıştı. "Yorumları merak ettim"diyerek savunma yapan Aysu yakalanan küçük çocuklar gibiydi. Alpay telefonu bırakıp arkasına yaslandı.
"Herkes seni kıskanıyor"dedi genç adam keklerden birini ağzına atıp. Aysu bunu biliyordu.
"Şu doktor. Seni aramadı değil mi?" diye soran Alpay'a baktı Aysu "Ne doktoru? Hangi doktor?"diyerek karşılık verdi. Alpay huzursuzca iç çekip "Düğündeki yapışık"dedi genç adam. "Neden beni arasın aşkım?"diyen Aysu güldü. Alpay genç kızı belinden çekip "Komik bir şey mi var Aysu Hatun?"dedi.
Genç kadın elindeki keki Alpay'ın ağzına tıkıp "Beyimin beni kıskanması çok hoş bir duygu"diyerek genç adamın gözünün içine masum bir şekilde baktı. Alpay hızlıca kekini yiyip Aysu'yu kendine daha çok çekti. "O adamın kafasını koparacaktım"diyen Alpay'ın yüzünü ona daha çok yaklaşırken Aysu ondan önce davranıp Alpay'a hızlı bir öpücük verdi. Genç adam "Bu çok hızlı oldu"diyerek itiraz ederken Aysu genç adamdan uzaklaşmaya çalışıyordu. Genç çift bir süre kahkaha atarak öpücük işiyle uğraştı. Alpay istediğini sonradan alacaktı.
Yazgı aşağıda basketbol oynayan eşini düşünmemeye çalışıp sonunda yerleştirmeyi bitirdiği eşyalara baktı. Derin bir nefes alıp mutfağa geçti. Uygar'a süt görülebilirdi. Gülümseyerek sütü koyarken 'Hissediyor musun kalbimin çarpışını?' diyerek fısıldayan genç adamın sesi kulağında çınlamaya başladı. Yazgı gülmeye devam ederken Uygar'ın nefesini hala üstünde hissediyordu. Neşeli bir şekilde basketbol sahasına indi.
Uygar sektirdiği topu potaya atıp girdiğini gördüğünde topu eline alıp gelen Yazgı'ya baktı. Getirdiği süte bakıp topu bıraktı. Eline aldığı sütüyle birlikte sahanın ortasına oturdu. Yazgı'da genç adama eşlik etti.
"Yarın işe başlayacağım"diyerek iç çeken genç kadın süt içen kocasına baktı. "Çocuklara dans etmeyi öğretmene bayılıyorum"diyen Uygar sütünü yarılayıp karısına baktı. Yazgı konuşarak duygularını anlatırken genç adam erkeksi dürtülerini engellemeye çalışıyordu. "Sende iyi dans ediyorsun koca adam"dedi. Düğünde birlikte ettikleri dansı çok iyi hatırlıyordu.
Uygar öksürerek dikkatini başka bir yöne doğru verdi. Yoksa karısının üzerine atlayan vahşi bir adam olacaktı. Yazgı genç adamın sırtına vururken birden çalan telefon ile genç kız Uygar'dan uzaklaşıp telefonunu açtı."Efendim anne"diyerek telefonu açan Yazgı ayağa kalkıp "Yerleştirdim anne. Salonun tam ortasına astık"diyerek gülen Yazgı'dan sonra Uygar'da ayağa kalktı. Genç adam bardağı kenara bırakıp basket oynamaya devam ederken Yazgı yerdeki bardağı alıp mutfağa gitmek için konuşarak yukarı çıktı.
"Umay mükemmel"diyen Yazgı gülerek mutfağa geçti.
"İyi çocuğum ben sonra ararım sizi. Yorgunsunuzdur siz şimdi" diyen Nalan Hanım eşinin yanında oturuyordu. "Uygar antreman yapıyor bende yemek yapacağım şimdi"diyen Yazgı buzdolabını açtı. Nalan Hanım gelinine öpücükler yollayıp telefonu kapattı. Yazgı telefonundan açtığı müzik ile yemek yapmaya başladı.
Aysu koltukta Şeker'i severken minik kedi oldukça uslu duruyordu. "Alpay Şeker'e mamasını verdin mi?"diyerek bağırdı. Genç adam odasından üstünü giyerek çıktı.
"Evet"diyerek aşağıya indi. Giydiği tişört ile dışarı çıkmaya hazırdı. Aysu kedini başını okşayıp sevgilisinin yanında doğru yürüdü. "Nereye gideceğiz?"diye sordu. "Yola çıkınca karar veririz"diyen Alpay güneş gözlüğünü taktı. Evden çıkan çift el ele tutuşup yürürken Aysu arabanın bulunduğu yöne doğru yürüdü. Alpay onu durdurup "Arabayla gitmeyeceğiz."dedi.
Aysu başını 'tamam' anlamında sallayıp yürümeye devam etti. Genç adam sevdiğiyle birlikte her yeri gezmek,dolaşmak istiyordu. Alpay Uygar'ın düğününden sonra bir aile kurma fikrine,biriyle yaşama,birini delice sevme hissini çok daha fazla hissetmeye başlamıştı. Günün her saati onun sarı saçlarını okşamak,koklamak istiyordu. Otobüslerin kalktığı durağa gelen çift birden durdu.
Aysu, Alpay'a bakıp güldü. Genç adam sıradan bir insan gibi toplu taşıma araçlarını kullanmaya karar vermiş,bunun eğlenceli olabileceği kanaatine varmıştı. Gelen ilk dolmuşa binen çift eğlenceli bir yolculuğa adım adım ilerliyordu.
Yazgı müzik eşliğinde yaptığı pilavın suyunu çekmesiyle ocağı kapattı. Sıra salataya gelmiş, doğrama işlemi için kollarını sıvamıştı. Eski şarkılardan eğlenceli bir şarkı çalmaya başladığında Yazgı kendini işine kaptırdı. Bir yandan şarkı söyleyip bir yandan salata yaparak 'Aşkımsın' şarkısını oldukça güzel söylüyordu. Uygar çalan müzik sesi ile topu sahada bırakıp yavaş adımlarla merdivenden çıkmaya başlamıştı. Genç adam telefonunu çıkarıp Mutfağa doğru ilerledi. Uygar video çekmeye başlamış Yazgı'nın söylediğine şahit olduğu ilk şarkıyı kayıt altına almaya başlamıştı.
Bir yandan onu gülerek izlerken bir yandan videoyu kontrol ediyordu. Karısının yapacağı her yemek keyifli anlara sahip olacağa benziyordu. "Derin derin, uzun uzun baksam sana." diyerek elindeki bıçağı bırakan genç kadın "Aşkımsın, Aşkımsın" diyerek salatalığı ağzına attı.
Uygar videoyu kapatıp mutfağa girdi o sırada. Yazgı şarkıya devam ederken Uygar tezgaha dayanmış ona bakmaya devam ediyordu. Yazgı çöp atmak için arkasını döndüğünde genç adamı karşısında gördü. Uygar, onun çöp atması için yana doğru çekildi. Yazgı çöpü atıp tekrardan adama baktı. Şarkı çalmaya devam ederken nakarat kısmı geldi.
Genç kadın eline bıçağını alıp "Aşkımsın" diyerek salatayı yapmaya devam etti. Uygar kahkaha atarak onun beline sarıldı güçlü kollarıyla. Yazgı doğramış olduğu salatalığı adamın ağzına tıktı. Uygar salatalığı hızlıca yiyip ona doğru dönük olan eşini kendine çekti. Mutfak önlüğü ile bile harika görünen Yazgı ellerini genç adamın boynuna değmeyecek şekilde ensesinde birleştirdi. Uygar biten şarkı ile karısının bal dudaklarına güzel bir öpücük vermeye başladı. Yazgı gülmemeye çalışarak öpücüğe karşılık veriyor, filmlerdeki klişe öpücük sahnesini gerçekleştirmeden ölmediği için mutlu oluyordu.
Uygar masadaki doğranmış salatalığı alıp ağzına attı. "Yemeğe az kaldı"diyen Uygar yavaşça ondan ayrılıp salata için Yazgı'ya yardım etmeye başladı. Yazgı gülerek koca adamının marifetlerini izledi.
Aysu dolmuştan inip Alpay'ın elini tuttu. Genç adam gülümseyerek yürürken Aysu da etrafa bakarak keyiflice yürüyordu. Alpay sıcaktan dolayı herkesin elinde gördüğü dondurmaları kaynağını bulmaya çalışıyordu. Ancak Aysu ondan önce davranıp "Dondurma!"diyerek eliyle büyük satış panayırını gösterdi. Çift hızlı adımlarla dondurma satılan yere gidip çeşitlere bakmaya başladı. Aysu her zamanki gibi tercihi yapıp vanilyalı dondurmayı tercih ederken Alpay önüne gelen ilk dondurmayı almıştı. Dondurmaları alıp etrafta oturacak yerin olup olmadığına baktı. Ortada bulunan havuzun etrafındaki banklardan boş olanına oturan çift konuşarak dondurma yemeye başladı.
Arada sevgilisinin saçını düzelten Alpay taktığı gözlük sayesinde Aysu'ya doya doya bakıyordu.
✨✨✨
Karanlığın çökmesiyle evin ışıkları yanmış, antrenmana devam eden Uygar antrenmanını bitirip duş almak için banyoya yönelmişti. Yazgı ise haberleri dinliyor, atıştırmalıklar hazırlıyordu. Genç adam banyoya girdiğinde Yazgı heyecanlanmıştı.
Bir eş olmak kolay bir şey değildi. Bir kadın için hiç değildi. Kadın evini koruyacak, çocuğunu büyütecek bir yandan da çalışacaktı. Yazgı gülümseyerek bol tişörtünün altında gizli duran düz karnına bakış attı. Anne olacağı günleri heyecanla bekliyordu. Bir süre sonra duştan çıkan Uygar saçını kurulayarak koltuğa oturdu. "Dünya kafayı yemiş. Eşini öldürenden, bebeğini çöpe atana kadar. Haber hep içimi karartıyor"dedi Yazgı kanal değiştirirken.
Uygar gülerek masadaki kuruyemişlerden alıp ağzına attı. Genç adam havluyu bırakıp yanındaki eşine bakmaya devam etti. Kumandayı alıp sık sık izlediği kanallardan birini açıp arkasına yaslandı. Yazgı'ya ise kendine çekip sarılan genç adam açtığı yabancı dizi ile huzurlu bir şekilde televizyona bakmaya başladı. Yazgı ise gülerek genç adamın beline sarıldı. Bu çok farklı bir histi.
Alpay hemen yanında omzuna başını koyarak uyuyakalan kıza bakıyordu. Telefonunu çıkarıp bu anı ölümsüzleştirip fotoğraf çekti. Alpay'ın fotoğraf çekme tutkusu Aysuyu da mutlu ediyordu. Genç adam çektiği fotoğrafa bakıp tekrardan Aysu'ya baktı. Camdan vuran şehir ışıkları eşliğinde onu yüzü renkleniyordu. Alpay iç çekip birkaç durak sonra inecekleri için Aysu'yu kaldırma kararı aldı. Kadının elini tutup "Aysu"dedi sessizce. Dolmuşta çok fazla kişi bulunmasa da genç adam sesli konuşmaktan çekinmişti.
Aysu gözlerini açıp sevgilisine baktı. Dağılmış sarı saçlarını düzelten genç kadın inmek için ayağa kalkan Alpay ile ayağa kalktı. El ele tutuşup duran dolmuştan inen çift türü başladı. Gece olmasına rağmen hava oldukça güzeldi. Dışarıda geçirdiği eğlenceli anlardan sonra oldukça yorulmuş, güneş genç kızı çarpmıştı. Alpay'ın evine doğru yürüyen çift konuşuyordu.
"Yarın Yazgı'nın iş yerine gideceğim"dedi Aysu, Alpay'a bakarak. Alpay başıyla ona onayladı.
"Öğrendiklerini bana da öğret"dedi genç adam sonrasında.
"Tabiki beyim. Dans kolay iş"dedi sesli gülerek yoluna devam ederken. Alpay ise Aysu'nun yanağına öpücükler kondurarak yoluna devam etti.
Uygar izlediği yabancı dizideki sahnelere gülerek karşılık verirken Yazgı onun bacağına başını koyarak televizyona bakmaya başlamıştı. Masaya uzanıp atıştırmalıklardan yiyen genç kadın kocası gibi gülerek tepki veriyordu.
"Two and Half Man" dizisine Uygar sürekli bakardı. Bitiş müziğinin çalmasıyla dikkatini uzanan karısına verdi. Yazgı ekrana bakmaya devam ederken o karısının uzandığı kuruyemiş tabağını uzun koluyla uzanıp eline aldı. Genç kadın tabağı izleyerek ona doğru baktı. Tamamen Uygar'a doğru dönmüş olan Yazgı gözleriyle tabağa bakarken genç adam tabağı koltuğun kenarına bırakıp kucağında tatlı bir şekilde yatan karısına etkili bir öpücük vermeye başladı.
Yazgı üzerine doğru eğilen Uygar ile gelecek öpücük için gözlerini kapatmış, onun kolunu tutmuştu.
Uygar verdiği öpücükten sonra aynı yakınlıkla Yazgı'ya bakmış, onun doğrulması için destek vermişti. Yazgı doğrularak adamın yanındaki yerini alırken Uygar gülerek ayağa kalktı. Televizyonu kapatıp, tüy kadar hafif eşini kucaklayıp, Yazgı'nın konuşmalarına gülüyordu. Yazgı en sonunda başını adamın boynuna gömmüş mırıldanırken Uygar karısını yatağa oturtmuş "Balerinim çok konuşuyor" diyerek üstündeki tişörtü çıkarmıştı.
Genç adam karısının alnına dayadığı alnıyla Yazgı'ya çok yakındı. Yazgı gülerek genç adamın ensesini kavrarken Uygar yaramaz parmaklarını harekete geçirmişti. Genç çiftin bu evdeki ilk geceleriydi.