İyi okumalar..
Medya; Öykü'nün kombini.
■■■
"Ee burda kimse yok sanırım. Neyse artık eve gidelim." Kurt okulundanda çıkıp eve ilerledik. Emre'ye baktığımda ifadesiz ve sıkılmış gibi gözüküyodu. Hafiften tebessüm edip yanına yaklaştım. "Bişey mi oldu?" Bana baktı. "Sıkıldım ya." Gözlerimi kıstım. "Tamam. Beraber eve kadar eğlenebiliriz bence. Ne yapmak istersin?" Emre sırıtıp beni kucakladığında gözlerimi kocaman açtım. "Emre napıyosuun!" Emre sırıtmaya devam etti. "Eğleniyoruz işte. Sıkı tutun!" Bende güldüğümde vampir hızıyla koşmaya başladı.
Evin kapısının önüne geldiğimizde durdu. İkimizde gülerken cebimden anahtarı çıkardım. Beni indirdiğinde kapıyı açıp girdim. Arkada Masal'la Mert'i gördüğümüzde onlarda yanımıza geldi. Masal içeri girerken Mert kapının önünde Emre'yle bekliyodu. Onlara baktığımda "sanırım biz gitmeliyiz" dediler. Omuz silkip hafiften gülümsedim. "Siz bilirsiniz." Emre'de göz kırpıp başıyla onayladığında iyi geceler dileyip vampir hızıyla gittiler. Kapıyı kapatıp direk arkasına yaslandım. Masal'la oturup heyecanla bugünü konuştuk.
¤¤¤¤¤¤¤
Masal'la oturup televizyonda gezerken telefonun alarmı ötmeye başladı. Demek saat 6 olmuştu. Telefonu susturup ayağa kalktım. "Hadi hazırlanalım."
Kalkıp direk duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra odama girip iç çamaşırlarımı giydim. Banyoya geri dönüp saçıma fön çekmeye başladım. Fön bittiğinde odama gidip eşyalarımı çıkardım. Siyah kilotlu çorabımı giydim. Üstüne kıyafetlerimide giymeye başladım. (Medyadakiler.) Gömleğimide giyip kollarını sıyırdığımda iyi gözüküyodum. Makyaj aynamın karşısına geçtim. Eyeliner rimel ve parlatıcı üçlememide yapıtıktan sonra boy aynasına geri döndüm. Evet güzel olmuştum. Ayakkabılarımı giyip başıma kırmızı beremide taktığımda tam olmuştum.
Siyah deri sırt çantama bir defter , kulaklık ve şarj ciğazımı attım. Hazır olduğumda aşağıya indim. Masal'da hazır olduğunda evden çıktık. Hava yağmurluydu. Ama üşümediğimiz için pek umursamıyoduk.
Bahçe kapısınıda kapatıp arkamı döndüm. Tabikide siyah bi porsheyle karşılaşmayı planlamıyodum. Şoför kapısından siyahlara bürünmüş bir adet Emre çıktığında ağzım hafiften açılmış olabilir. "Hadi atlayında gidelim artık geç kalıcaz." Sırıtıp arka koltuğa atladım. Masal'da gelince önde Mert'inde olduğunu gördük.
E: Günaydın. Okula gidiyoruz farkındaysanız. Hani bu kadar güzel olmanın anlamı yok.
M: Günaydın. Öykü bu laf sanaydı bence.
Me: Günaydın. O laf senin içinde geçerli Masal hanım.
+ Günaydın. Okulun ilk günü ve yeni arkadaşlarla tanışıcaz. Tabikide azcık özendik. Ayrıca bize diyenlere bak. Emre kaslarını daha fazla gösterebiliyomusun acaba?
Biz böyle konuşurken okula gelmiştik bile. Otoparka arabayı park ettiğimizde herkes arabaya bakıyodu. Evet baya güzel durduğunu biliyorumda yani öküz gibide bakılmaz ki.
Hehe. O yüzden sen ilk gördüğünde ağzın açık bakıyodun dimi Öykü.
İç sesime göz devirdim. "Ee gençler hazırmısınız?" Hepsi sırıttığında arabadan indik. Evet nerdeyse tüm gözleri üstümüze çekmiştik. Etraftaki hiç bi kızın saç rengi gri değildi. Hepsi sarışın yada esmerdi. Göz renkleride sıradan mavi yada kahveydi. Yani ben tuhaf duruyodum. Umursamadan çevreyi taramayı bıraktım ve çantamı sırtıma takıp ilerledim. Okulun bahçesine girdiğimizde herkes bize bakıyodu. Kendimi bi an tuhaf hissetsemde umursamamaya çalıştım.
Aa bak bak orospuya bak. Emre'ye nası bakıyo. Ağzının suyu aktı! Oha oha! Az kes amk. Seni pis sürtük. Bak bak öbürüde bakıyo. Yavaş bakın lan! O benim! Yani tam olarak değil. Yaaa öfff! Bakmayın işteğğ!
Ben içimden diğer kızlara pis bakışlarımı atıp saydırırken Emre mırıldanmaya başladı. "Orospu çocuğu sanki hayatında ilk kez güzel kız görmüş gibi nası bakıyo ya. Salyanı topla şerefsiz." Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Ne diyon sen?" Bana bakıp çevreye bakmaya geri döndü. "Bütün erkeklerin seni kesmesinden memnun olabilirsin. Ama ben rahatsız oluyorum. Ve ben rahatsız olursam hepsini sikerim." Sırıttığımda bana baktı. Önüne döndüğünde bi kız yanımıza yürüyodu. Çakma sarışındı. Emre'nin önünde durdu. Ağzını gere gere "meraaabbaağğ. Beeen merveeeöööğğ. Tanışabölörröööz." Göz devirdim. Demek okulun sürtüğüde buydu.
Emre göz kırptı. "Belki daha sonra." Gözlerimi kocaman açıp koluna dirseğimle vurdum. Bana baktığında ibne ibne gülüyodu. Derin nefes verdim. Kız alt dudağını sarkıttı. "Amaa nedeen?" Etrafa bakmaya çalışıyodum.
Sakin ol Öykü. Sakin ol. Aslında ne sakini ya. Sevdiğin çocuğa bildiğin yavşıyolar ve sende hiç bişey yapmadan öylece duruyosun. Yazıık. Bide melez olucan!
İç sesimle beraber gözlerimin rengi değişmeye başladı. Evet kıpkırmızı olmuştu. Gözlerimi kıza diktiğimde irkilip sertçe yutkundu. "Kusura bakma canım ya. O sürtüklerle ilgilenen tiplerden değil. Hadi yavrum. İkile!" Emre bana baktığında kırmızı gözlerimle karşılaştı. Onada pis pis baktığımda önüne döndü. Elini elime kenetleyip kızın yanından geçip gittik. Kızdan kurtulduğumuzda elimi sertçe kendime çektim. "Napmaya çalışıyosun sen ya! Kavga falan mı çıksın istiyosun?!" Bana bakıp sırıttı. "Tepki vericeğini sanmamıştım. Özür dilerim. Ya merak etme benim onlarla işim olur mu? Zayıf sade ve sıradan bi vampir , ayrıca çakma sarışın. Saçmalama." Göz devirip kollarımı bağladım. "İyi aferim." Etrafa bakarken yanımıza tatlı denilebilicek bi çocuk geldi. "Selam güzellik." Tamam lafımı geri alıyorum. Ukala kendini bi bok sanan bi gerizekalı geldi.
Cevap vermeyip göz devirmekle yetindim. "Şş noldu. Naz mı yapıyoruz?" Küçümseyici bakışlarımı ona çevirip baştan aşşa süzdüm. "Bi sefer söylicem. Şu okulun taş popi çocuğu falansan haberin olsun ilgilenmiyorum. Valla diğer kızların bakış açısından nası görünüyosun bilmiyorumda. Burdan bildiğin süzme salaksın. Şimdi git bak bakıyım ben kantindemiyim?" Çocuk bana gittikçe yaklaştığında Emre ittirdi. Tabi çocuk o ittirmeyle yere yapıştı. Çocuk ayağa kalktığında direk Emre'ye döndü. "Sana noluyo kardeşim. Nesisin kızın?" Emre'ye bakıp ibne ibne gülüyodum.
Emre'nin ağzından;
Oda haklı. Nesisin sen? Cidden nesisin yani? Sanane.
Öykü bana ibne ibne gülüyodu. Gözlerimin renk değiştirdiğini hissedebiliyodum. Öykü bana tekrar baktığında kırmızı gözlerimle karşılaştı. Onun gözleri yavaş yavaş griye geri dönüyodu. Çocuğa döndü. Elini elime kenetledi. "O benim sevgilim seni gerizekalı!" Çocuk başını eğip özür dilediğinde Öykü ifadesizce "önemli. Şimdi siktir git şurdan" dedi. Çocuk gittiğinde Öykü elimden tutup beni okula sürükledi. Okula girdiğimizde derin bi nefes alıp verdi ve elimi bıraktı. "Oh çok şükür. Biraz daha bahçede durursak kesin kavga çıkarırdık."
Öykü'nün ağzından;
Emre bana bakıyodu. Gözlerimi onun gözleriyle birleştirdiğimde ibnece sırıttı. "Demek sevgilim he? Elinden tutmalar falan." Göz devirdim. "Gözlerin kıpkırmızı olmuştu. Korktum bende kavga çıkmasın diye yaptım. Merak etme çok rahatsız olduysan bidaha yapmam!" Kollarımı kavuşturduğumda güldü. "Hep yap. Sık sık yap." Ona bakıp gözlerimi kısıp aynı zamanda güldüm. Koluna hafifçe vurdum. "Pisliklik yapma. Neyse hadi şu sınıfada girelim." Gülüp onayladı.
¤¤¤¤¤¤
Sınıfa geldiğimizde kapı kapalıydı. Demek hoca içerde. Derin bi nefes alıp birbirimize baktık. Göz göze geldiğimizde aynı anda kapıyı çaldık. İçeri girdiğimizde hoca bizi baştan aşağıya süzdü. "Yenisiniz sanırım. Kendinizi tanıtmak ister misiniz?" Emre'yle bakıştık. "Olur. Ben Öykü Duman. 18 yaşındayım ve melezim." Cümlemi tamamladığımda Masal ve Mert hariç herkes gözlerini açmış bana bakıyodu. "Ben Emre Elçi. Aynı şekilde 18 yaşındayım ve melezim." Aynı şekilde onada baktıklarında hoca kaşlarını çattı. "Yani okulumuzda toplam 2 melez var. Ve 2 side bu sınıfta. Hm güzel. Boş olan yerlere oturun."
Masal ve Mert'in en arkada ayrı ayrı yan sıralarda oturduklarını gördüğümüzde yanlarına yürüdük. Yanlarına giderken bazıları 'burası boştu aslında..' diye mırıldansalarda takmayıp ben Masal'ın , Emre'de Mert'in yanına oturdu. 4 ümüzde birbirimize baktık. Bakalım bu sene nası geçicekti?
■■■
Diğer bölümün çok daha ekşınlı olucağına garanti verebilirim.
Arkadaşlar bu arada oy verebilirseniz sevinirim :p. Neyse okuduğunuz için teşekkür ederiim :))