TUTSAK bxb

By yazaryorgun82

94.4K 3.9K 1.4K

!ARA VERİLDİ! bir ağaya mahkum kalmak.. More

TANITIM
1 bölüm.
2 Bölüm.
3 Bölüm
4 Bölüm
5 Bölüm
6 bölüm
7 bölüm
8 bölüm
9 bölüm
10 bölüm
11 bölüm
12 bölüm
13 bölüm
14 bölüm
15 bölüm
16 bölüm
17 bölüm
18 bölüm
19 bölüm
20 bölüm
21 bölüm
22 bölüm
23 bölüm
24 bölüm
25 bölüm
26 bölüm
27 bölüm
28 bölüm
29 bölüm
30 bölüm
31 bölüm
32 bölüm
34 bölüm

33 bölüm

915 89 41
By yazaryorgun82

İyi okumalar.

💫

"Ağam adamlar ortaklığımızı kabul etti."

"İyi ne zaman geliyorlar buraya." Dedi baran bakışlarını dosyalarda gezdirirken.

"Gelmiyorlar." Dediğinde baran bakışlarını dosyalardan çekip karşısında duran adama baktı.

"Kabul ettiler demedin mi." Dedi kaşlarını çatarak.

"Kabul ettiler." Dedi adam tekrar.

"Ee o zaman." Dedi baran anlamayarak.

"Bizim istanbula gelmemizi istiyorlar adam amerikadan yeni gelmiş o yüzden bizim istanbula gelmemizi rica etti." Dediğinde baran sıkıntılı bir nefes aldı.

"Bir nevi ayağına çağırıyor yani." Dedi baran bakışlarını tekrar dosyalara indirirken.

"Estağfurullah ağam." Dedi adam başını eğerek.

"Tamam adamlara söyle arabaları hazırlasın gidelim bugün." Diyerek ayağa kalktı baran. Masada ki cüzdanını telefonunu alarak odadan çıktı.

Baran şirketten çıkıp arabasına ilerleyerek direkt konağa sürdü.

İstanbuldan bir adamla ortaklık yapacaklardı. Demir Soysalan.

Araba konağın önünde durduğunda baran arabadan inerek konağa girdi.

Direkt merdivenlere ilerlerken havva hanımın ona seslenmesiyle duraksadı.

"Baran oğlum gelsene bir kahve içelim." Dediğinde baran kendisine bakarak samimiyetsiz bir gülüş sundu.

"Sana afiyet olsun benim işim var." Diyerek arkasını döndü.

"Baran misafirimiz var gelsene oğlum." Dediğinde baran kaşlarını çatarak tekrar arkasını döndü.

Baran havva hanımın yanında gördüğü bedenle şaşırdı.

"Acar." Dedi baran kaşları havalanırken.

Acar yüzünde ki gülümsemeyle barana yaklaşmaya başladı.

"Ağam nasılsınız." Dedi cilveli bir şekilde. Baran şaşkınlığını atarak karşısında gülümseyen çocuğa karşılık gülümsemeye başladı.

Acar dudaklarını dişleyerek hızla kollarını baranın boynuna sararak sıkıcı sarıldığında.

Baran boynuna sarılan kollarla duraksadı elini hafifçe sırtına koyup sıvazladı.

Acar barandan ayrıldığında baran konuşmaya başladı.

"İyiyim sen ne zaman geldin nasılsın."

"Dün geldim seni yani sizi görmeye geldim." Dediğinde Baran saf bir gülümsemeyle bakıyordu karşısında ki çocuğa.

"Çocuklar hadi gelin kahve içelim öyle konuşursunuz." Dedi havva hanım yüzünde ki gülümsemeyi silmeden.

Baran havva hanıma baktığında yüzünde ki gülümsemeden hiç hoşlanmamıştı. Bakışlarını kendisine hayranlıkla bakan acara çevirip.

"Benim hazırlanmam lazım istanbula gideceğim dönünce sözüm olsun." Diyerek bir şey söylemesine izin vermeden merdivenlerden yukarı çıktı.

"Baran neden istanbula gidiyor." Dedi acar kaşlarını çatarak.

"Bilmiyorum ama kendin sorabilirsin odasına giderek." Dedi imalı bir şekilde sırıtarak. acar bakışlarını merdivenlerden çekip havva hanıma gülümseyerek baktı ve yukarı çıkmaya başladı.

Baran üzerinde ki gömleği çıkartmış kendine mini bir valiz hazırlarken odasının kapısı çalmasıyla 'gir' diyerek valizini hazırlamaya devam ediyordu.

Acar odaya girip kapıyı kapatarak bakışlarını barana çevirdiğinde derince yutkundu.

Baran bakışlarını valizinden çekerek bedenini kapıya yaslayıp kendisine büyülenmiş bir şekilde bakan çocuğa baktı.

"Bir şey mi oldu?" Dedi baran kaşlarını çatarak. Acar cevap vermeden bakmaya devam ederken baran tekrar seslendi. "Acar sana diyorum."

"ha ne." Dedi acar yutkunup bakışlarını kaçırarak.

"Bir şey mi oldu dedim."

"Iı ben şey sen istanbula gidicem dedin ben şey." Dedi acar ne diyeceğini bilmiyor gibiydi. "Haa bende seninle gelebilir miyim diye soracaktım." Dedi son anda.

"Sen daha yeni gelmedin mi İstanbul'dan." Diye sordu baran çocuğu anlayabilmek için bakışlarını yüzünde gezdirirken.

"Evet ama şey." Derken duraksayıp bir şey bulmaya çalıştı acar. "Ben çok önemli bir şeyimi orada unuttumda benim için değeri yüksek bir şey onu almam gerek o yüzden seninle gelmek istiyorum."

"Tamam gel ama bugün gidiyoruz yanına bir şey alacaksan al bekleyemem." Dedi baran tekrar valizine dönerken.

Acar heyecanlı bir şekilde yüzünde ki gülümseme ile barana bakıp.

"Ben hemen eve gidip bir kaç parça şey alıp geleceğimi bekle beni." Diyerek çıktı odadan.

Baran onu umursamadan valizini kapatıp banyoya girip duş almaya başladı. duş aldıktan sonra üzerine takım elbise giyip yanına bir kaç dosya alıp valizini eline alarak çıktı odadan.

Baran merdivenlerden indiğinde havva hanımı ve Acar'ı gördü.

Havva hanımı takmadan acara bakıp.

"Çıkalım." Dediğinde acar kocaman gülümsemeyle kafasını aşağı yukarı sallayıp onayladı baranı.

Baran arka kapıyı açıp bindiğinde acarda yan tarafına oturdu. Baran korumaya bakıp.

"İlk önce mezarlığa sür." Dediğinde acar dişlerini sıktı ama bir şey söylemedi.

Araba kırmızı ışıktı durduğunda elinde çiçeklerle dolu bir teyze camın önüne geldi.

"Abim alır mısın çiçek." Dediğinde koruma istemediğini söylediğinde teyze tam tekrar konuşacakken baran.

"Hepsinden bir Buket yap." Dediğinde Acar'ın dudakları kıvrıldı.

Kadın baranın istediği gibi hepsinden bir Buket yapıp barana verdiğinde baran parasını verdi.

Acar ellerini önünde birleştirmiş barana yandan kaçamak bakışlar attığında baran kendisini takmadan Buket'i kucağına koydu.

Acar beklediği gibi çiçekleri almadığı için kaşlarını çatarak bakışlarını barandan çekip bakışlarını cama çevirdi.

Araba mezalıkta durduğunda baran aranadan inip elinde ki Buket'le ömerin mezarına doğru ilerledi. Elinde ki Buket'i yavaşça solmuş çiçeklerin yanına bıraktı.

Diz çöküp Eliyle toprağı okşamaya başladı.

"Nasılsın." Dedi baran zorlukla yutkunurken.

"Yine seni görmeye geldiğim için bana kızdığını biliyorum kızma nolur." Dedi gözleri dolu dolu bir olurken.

"Nefes alamıyorum çok pişman herşey için. Eğer seni yanımda tutmaya zorlamasaydım seni hayattan kendimden kendinden soğutmasaydım şuan yaşıyor olurdun." Dedi gözlerinden yaşlar akarken.

"Senden özür dilesem bile bir anlamı olmayacak biliyorum çünkü herşey için çok geç. ben bu vicdan azabıyla baş edemiyorum beni bu vicdan azabıyla terk edip gittin."

"Özür Dilerim."

"Ama ben senden her gün özür dileyeceğim belki bir gün özürlerim kabul edilir diye." Dedi kıpkırmızı olmuş gözleriyle.

"Baran ağlıyor musun." Dedi acar kaşlarını çatarak. Baran duyduğu sesle elinin tersiyle göz yaşlarını sildi.

"Arabada bekle acar." Dedi baran sert sesiyle. Acar öfkeyle yumruklarını sıkmaya başladı.

biraz durduktan sonra baranı kızdırmak istemediği için onu ikiletmeden arbaya doğru ilerledi.

Baran ayağa kalkıp elini mezar taşına koydu.

"Bir kaç gün olmayacağım ama gelir gelmez seni görmeye geleceğim." Diyerek gözlerini son kez mezarda gezdirip arbaya doğru ilerledi. Baran arbaya binip.

"Gidelim." Diyerek bakışlarını cama çevirerek yolu izlemeye başladı.

-

Ömerden.

"Kanka kalk artık ya dışarı çıkalım." Diyen yunusla bakışlarımı tabletten çekip ona baktım.

"Yunus sana kaç defa söyleyeceğim annem izin vermiyor." Dedim sinirli bir sesle.

"Çocuk musun olm sen ne demek annem izin vermiyor çişin gelirkende o mu temizliyor seni." Alaylı konuşmasıyla öfkeyle yanımda ki yastığı alıp ona fırlattım.

"Doğru konuş lan."

"Tamam ya şaka yaptım atarlanma hemen." Dediğinde sinirim geçmiş bakışlarımı tekrar tablete çevirmiştim.

Yunus ayağa kalktığında bakışlarım tekrar onu buldu.

"Nereye gidiyorsun." Dediğimde bana dönüp.

"Ben annenden izin almaya gidiyorum." Dedi odadan dışarı çıkarken.

Tableti kapatıp yatağa bırakıp arkasından gittim.

"Sevim teyze." Dedi Yunus masum bir ses tonuyla kendisini tanımasam bu ses tonuna ben bile kanardım.

"Efendim yavrum." Dedi annem elinde ki kahveyi masaya bırakırken.

"Ben Ömer'le dışarı çıkmak için izin alacaktım." Dediğinde annem bana baktı gülümsedim bakışları tekrar yunusa dönerken.

"Olmaz oğlum bu akşam bir davet var Ömer bizimle oraya gelecek." Dediğinde Yunus omuzlarını düşürerek yalvarma modunu açtı.

"Sevim teyze nolur çıkalım ya hem daha akşama kaç yedi - sekiz saat var." Desede annem kafasını iki yana sallayıp reddetti.

Yunus bana dönüp üzüntüyle baktığında bende üzgün bir şekilde kendisine baktım 'boşver' der gibi kafamı salladım.

"Yunus sende gel bizimle akşam." Dediğinde Yunus hızla anneme döndü.

"Gerçekten mi." Dediğinde annem gülümseyerek onu onayladı. "Çok ısrar ettiniz gelirim." Dedi Yunus gülümseyerek.

Kahkaha attığımda Yunus bana döndü. Yanıma gelip kolunu omzuma atarak tekrar odama çıktık.

"Oğlum bu kadar sevineceğini bilseydim önceden derdim sana bizimle gel diye." Dedim yunusa bakarak. "Ama iyi oldu gelmen valla sıkılırdım orda."

"Oyyy yavrum bensiz de yapamazmış." Dedi iki yanağımı sıkmaya başladığında eline vurmaya başladım.

"Tamam lan bırak şimarma hemen." Dedim elini ittirirken.

"Bu ne daveti bu arada." Dediğinde 'mal' diye geçirdim içimden bilmediği davete gelmek için heyecanlanmıştı.

"Sevim teyze ayarlamış bende çok bilmiyorum." Dediğimde başını salladı.

"Kanka bu arada ben üşeniyom eve gidip giyinmeye senden giyinsem olur mu." Dedi utangaç bir şekilde. Ne kadar yakın olsakta utanırdı benden bir şey istemeye.

"Ayıpsın kanka benim olan senindir." Dediğimde keyifle bana baktı.

"Eyvallah." Diyip saçlarımı karıştırdı. Eline vurduğumda kahkaha atarak elini çekti.

-

"Anlaştığımıza çok sevindim baran bey." Dedi Demir ayağa kalkıp elini barana uzatırken.

"Bende sevindim Demir bey." Dedi baran elini Demir'e uzatıp tokatlaşırken.

"Bu akşam bir işiniz var mı baran bey." Dedi Demir elinde ki kol saatine bakarken.

Baran "Yok." Dediğinde Demir bakışlarını barana çıkartıp. "Annem bu akşam benim için bir davet veriyor sizide beklerim o zaman." Dedi Demir içtenlikle gülümserken.

"Ben rahatsızlık vermeyeyim." Dedi baran reddetmeye çalışarak.

"Ne rahatsızlığı hem daha yakından tanışmış oluruz." Dediğinde baran kafasını salladı.

"Tamam o zaman siz konumu atarsınız bana." Dediğinde Demir gülümsedi.

"İyi günler görüşmek üzere."

"İyi günler." Diyerek şirketten çıktı baran.

Arbaya bindiğinde acara baktı.

"Aldın mı istediğin şeyi." Dediğinde acar başını salladı.

"Evet aldım teşekkür ederim napıyonuz şimdi." Dedi yüzünde eksik olmayan gülümseme ile.

"Bu akşam bir davet var oraya gideceğim sende gel istiyorsan." Dediğinde acar bu teklifi kaçırmadan kabul etti.

"Olur çok isterim." Dediğinde baran bir şey demeden elinde ki dosyaları incelemeye başladı.

Tabi kendisine hayran ve aşkla bakan çocuktan habersiz.

-

"Ömer hadi aslanım hazırlanmadınız mı daha." Diye seslenen babamla bakışlarımı aynadan çekip.

"Geliyoruz baba." Diye bağırdım.

"Kanka nasıl oldum." Dedi Yunus etrafında dönerken. Onu baştan aşağı süzüp ıslık çalmaya başladığımda yastığı alıp bana fırlattı. Ödenmiştik.

"Mal saçımı bozdun." Dedim elimi saçıma götürürken.

"Ağlama kanzi." Dediğinde saçımı düzeltip çıktık odadan.

"Oo gençler çok şık olmuşsunuz ben gelmesem mi sizin yakışıkılığınızı gölgelerim." Dedi babam özgüvenle sırıtıp ona doğru adımladım elini saçıma götürüp karıştırdığında kaşlarımı çattım.

"Ya baba yeni yaptım ya ilk Yunus bozdu şimdide sen." Dedim dudaklarımı büzerek. En kıl olduğum şey saçımdı. Kırk saat aynada saçımı yapardım ama bir saniyede bozulurdu.

"Sen her halinle yakışıklısın aslanım." Dedi babam beni mutlu etmeye çalışarak gülümsedim.

"Hadi çıkalım." Dedi annem merdivenlerden inerken. annemle babam korumayla giderken ben ve Yunus benim arabamla gidecektik.

Davetin olduğu mekana geldiğimizde arabayı durdurarak indik.

Kapıda bizi Sibel teyze ve kocası Cengiz amca karşılamıştı.

"Hoşgeldiniz sevimcim." Dedi Sibel teyze anneme bakıp öpüşüp selamlaşırken. Sibel teyze bana baktığında gözleri parladı.

"Ömer oğlum sende hoşgeldin." Diyerek gülümsediğinde.

"Hoşbuldum Sibel teyze." Dedim gülümseyerek bana elini uzattığında ilk duraksadım annem kaş göz yaptığında elini tutarak öpüp anlıma koydum.

"Hoşgeldiniz." Duyduğum erkeksi sesle bakışlarımı Cengiz amcanın yanında duran bedene çevirdim.

"Kanka bu kim." Yunus kısık sesle konuştuğunda bakışlarımı adamdan çekip yunusa baktım. "Hiçbir fikrim yok." Dedim takmayarak.

"Demir oğlum asıl sen hoşgeldin seni görmeyeli uzun zaman oldu özledik seni." Dedi annem gülümseyerek.

Adının Demir olduğunu öğrendiğim adam anneme içtenlikle gülümseyip yanına yaklaşıp elini öptü.

"Bende özledim özellikle yemeklerini." Dediğinde annem kahkaha attı.

"Sen gel bize ben sana yaparım." Dediğinde Demir gülümsediğinde bakışları beni buldu. bana olan bakışına karşılık yutkunma hissi duydum.

"Demir siz tanışmamıştınız fırsat olmamıştı bu oğlum Ömer." Dedi annem beni yanına çekiştirerek.

"Öyle mi." Dedi Demir ömeri baştan aşağı alıcı gözlerle süzerken. "Memnun oldum Ömer bende Demir." Dedi elini uzatarak.

"Bende memnun oldum Demir." Dedim elini tutarken. Demir elimi okşayarak bakışlarını elinde ki elime indirdi. elimi çektiğimde Demir'in eli bir kaç saniye havada kaldı.

"Bende Yunus." Dedi elini demire uzatırken. Demir bakışlarını benden çekip Yunus'un elini tuttu.

"Memnun oldum." Dedi Demir düz bir şekilde.

Annemler Sibel teyze ve Cengiz amca ile sohbete dalmışken Bizde yunusla birlikte iki çocuk gibi ortada kalmıştık.

Misafirler gelemeye devam ederken Demir onları karşılayıp selamlaşıyordu.

"Hoşgeldiniz."

Bakışlarımı mekanda gezdirmeye başladığımda masalarda ki insanlara baktım.

"Kanka gel şu masaya geçelim." Dedi yunus. Onu onaylayıp tam yürümeye başlamıştık ki duyduğum sesle duraksadım.

"Hoşbulduk Demir bey."

duyduğum sesle buz kesmiş bir şekilde duraksadığımda o sesin sahibinin o olmamasını diledim.

Yavaşça arkamı döndüğümde gördüğüm bedenle nefes alış verişlerim hızladı.

Gülümseyen bir yüz ifadesiyle Demir'e bakarken bakışları bir anda bana döndü.

Yüzünde ki gülümseme yavaşça solmaya başladığında gözlerimi tüm yüzünde gezdirdim.

gözleri dolu dolu olmuştu bir anda.

Beni öldü sanan adam Yıllar sonra yeniden karşıma çıkmıştı.

Şimdi ne olacaktı.

—————————————

Noluyor Türkiyem.

Acar abayı barana takmış.

Baranın tepkisi ne olur sizce?

Continue Reading

You'll Also Like

7.6K 609 9
Dudaklarımı susuz kalmış gibi emdiğinde zevkten boğuklaşmış sesiyle fısıldar gibi konuştu; "Sonum olacaksın çocuk."
63.5K 4.1K 26
İlkay bir gün kafa dağıtmak için arkadaşıyla gittiği barda sarhoş olur. Ondan daha sarhoş olan biriyle birlikte olur. İki adamda sonradan başlarına...
1.1M 73K 65
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...
45.4K 1.8K 16
Oldukça utangaç ama priapik(aşırı cinsel isteğe sahip olan erkek) bir üniversite öğrencisi taciz boyutuna varan notlar almaya başlayınca, derslere od...