My Little Girl

By sleepintheatlantis

58.2K 4.4K 1.3K

"Sen bana sevdiğim kadından kalan tek şeysin." More

0
1
2
3
4
5
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16 - bonus #1
17
18
19
20

6

3.5K 278 52
By sleepintheatlantis

Roxy'i kucağıma alıp kaydırağa oturdum. Calum, koşarak yanımıza gelip kaydırağın ucuna eğildi ve kollarını uzattı.

Bana göz kırpıp "Bekliyorum bebeklerim. Korkmayın sizi tutacağım. Düşmenize izin vermem babanız burada." dedi.

Roxy'i ellerini birbirine çarpıp Calum'a uzanmaya çalıştı. Bileğimdeki tokayı çıkartıp Roxy'nin kahverengi bukleli saçlarını toplamaya çalıştım. Sabırsızlandığı belli oluyordu ama onun saçları rüzgar yüzünden yüzüme çarptıkça ona dikkat etmem zorlaşıyordu. Roxy'nin saçlarını toplamayı başardığımda kafasını sağa çevirdi ve minik pembe dudaklarını büzüp sesli bir öpücük gönderdi. Ona gülümsedikten sonra belinden sıkıca tutup kaydıraktan kendimi ittirdim. Roxy'nin eğlenceli çığlığıyla birlikte kaydık ve Calum'ın kollarını bize sarmasına kaşlarımı çattım. Kollarını sıkıca bize sardı ve heyecanla konuşmaya başladı.

"Tuttum sizi bebeklerim. Bakın korkacak bir şey yokmuş. Hadi bir daha deneyin."

Roxy, kucağımdan atlayıp koşarak merdivenleri tırmanmaya başladığında başımı kaldırıp Calum'a baktım. Hala bana sarılmaya devam ediyordu. Ashton'ın kıkırtısı bize ulaştığında ayağa kalkıp ona döndüm. Roxy'i merdivenlerin yarısında kucağına almış salıncağa götürüyordu. Roxy'nin mutlu gülüşünü duymak beni de mutlu ediyordu. O, benim sihrimdi. Calum, elini omzuma koyduğunda kızımı izlemeyi kesip ona döndüm. Luke, bizimle gelmeyi reddetmişti. Onun birden alışmayacağını biliyordum ama sürekli kendisini geri çekmesi sinirimi bozuyordu.

"Sen iyi bir babasın, Mikey. Bunu diyeceğim aklıma gelmezdi ama gerçekten iyi bir baba oldun. O, şu an bu kadar mutluysa sebebi sensin."

Kızıma bakmaya devam edip, "Onu ağlatmaktan korkuyorum. Onun babası olduğum için gurur duymasını istiyorum." dedim. Benden utandığını düşünmek bile boğazımın düğümlenmesine sebep oluyordu.

Calum, omzumdaki elini sıkıp Roxy'deki bakışlarını bana çevirdi.

"İlk aşık olduğu kişi sensin. Onun ilk kahramanısın. Senden asla utanmayacaktır. Sadece nefes al ve kızınla hayatının tadını çıkar. Her zaman mükemmel olamazsın. O da seni mükemmel olduğu için değil kusurların olduğu için sevecektir. Kim mükemmel bir baba ister ki?"

Roxy'nin bana salladığı eline karşılık elimi kaldırdım. Ashton, onu büyük bir dikkatle sallıyordu ama Roxy, sürekli bulutlara dokunmak istediğini söyleyerek daha da hızlanmasını istiyordu. Ashton da inadına onu daha da yavaş sallıyordu. Roxy, yerinde tepinmeye başladığında biraz daha hızlandırıp onu susturuyordu. Roxy, at kuyruğu yaptığım saçlarını görmek için başını sağa sola sallıyordu ve kıkırdıyordu. Sabah uyandığı gibi minik parmaklarını bana uzatıp dudaklarını büzmüştü. Ona ne olduğunu sorduğumda ise gülümseyip yeşil gözlerini kırpıştırıp cevap vermişti.

"Mavi oje istiyorum. Bana sürer misin baba?" demişti. Yatakta oturur pozisyona geçtiğimde dizlerime oturup ellerini bana uzatmıştı. Onu kırmayacağımı bildiği için Daisy'nin makyaj çantasıyla yanıma gelmişti. Mavi ojeyi onun parmaklarına sürerken tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Kızım hızlı bir büyüme sürecine girmiş gibi hissediyordum.

"Prenses. Beni üzmemek için ojeden fazlasına geçmiyoruz tamam mı? Dudağında yada yüzünde tek bir şey görürsem bir daha seninle konuşmam." dedim. Roxy, gözlerini korkuyla açıp yeşil gözleriyle buluşmamı sağladı. Küçük parmaklarına ojelerin kuruması için üflediğimde hıçkırdı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda çenesinin titrediğini ve kırmızı alt dudağının sarktığını fark ettim.

"Hey. Buraya gel bakalım."

Kıpırdamadan öyle durduğunu fark ettiğimde onu belinden yakalayıp kendime çektim. Onu göğsüme yasladığımda derin bir nefes aldı ve kırmızı alt dudağını dişledi. Minik burnu çoktan kızarmıştı. Yine onu ağlatmayı başardığım için kendimden nefret ediyordum.

Minik hıçkırıkları arasında "Söz veriyorum yüzüme hiçbir şey sürmeyeceğim. Zaten annem de sürmez. Sadece her gün farklı bir oje sürerdi. Söz veriyorum baba lütfen benimle konuş." dedi. Kollarımı daha da sıkıp ona sarıldım. Hıçkırıkları dindiğinde kafasını kaldırıp çeneme öpücük kondurmak için dudaklarını büzdü. Hafifçe başımı eğip öpmesine yardımcı oldum. Ardından onun başına öpücük kondurup yanağımı onun kafasına dayadım. Bugün boş günümüz olduğunu hatırlayıp günümü kızıma adamaya karar verdim. Başımı kaldırıp aklıma gelen fikirle Roxy'nin dağınık saçlarını düzeltmeye başladım. Elime aldığım bukleyi kıvırırken o da ellerine bakıyordu.

"Parka gitmek ister misin? Sen ve ben. Eğer gelmek isterlerse Calum ve Ashton da gelir." dedim. Kucağımdan inip yatağın üzerinde zıplamaya başladı.

"Evet evet hadi parka gidelim. Seni seviyorum baba." diyerek boynuma atıldı. Bir kızı ağlatmanın ve güldürmenin bu kadar kolay olduğunu daha önce fark etmemiştim. Belki de küçükken duyguların en saf halini yaşadığımız için böyleydi. Onu hazırlamak için yataktan çıktım ve gardırobun karşısına geçtim. Bir koy pantolon ve mavi çiçeklerle süslü beyaz t-shirtünde karar kıldık. Üzerine üşüme ihtimaline karşı benimkine benzeyen bir kot ceket aldım.

Ve işte şimdi buradaydık.

"Baba!"

Roxy'nin bana seslenmesi üzerine adımımı onun salıncağına doğru çevirdim. Ashton ve Calum tahterevalliye doğru gittiklerinde Roxy'nin salıncağının arkasına geçtim. Onu sallamaya devam ederken Roxy ellerini kaldırıp bulutlara ulaşmaya çalışıyordu.

"Daha hızlı baba. Bulutlara ulaşmamız gerek. Aya bile ulaşmak istiyorum."

Onun son dediğine gülümseyip sallamaya devam ettim. Kendine kendine şarkı söylemeye başladığında onun Ashton'a yazdırdığı sözler aklıma geldi ve bildiğim yerden katılmaya başladım. Roxy, bir an duraksasa bile elleriyle ritim tutup söylemeye devam etti. Yazdığı sözler sadece Aya Ulaşmak isminde bir şarkıydı. Ashton, onun dediklerini yazmıştı ve elleriyle hafif bir ritim bulmaya çalışarak Roxy'e şarkıyı söyletmişti. Calum da şarkıya melodi bulmuştu. Luke da konserin başında bu şarkıyı söylemeye başlayıp hayranlara öğretmeye çalışmıştı. Çünkü bu an hepimiz için önemliydi. Bu, benim kızımın ilk şarkısıydı. Bizim her zaman birlikte kalacağımıza dair güzel bir şarkıydı. Sadece boyama kitabındaki resimlerden ve benim dövmemden esinlenip böyle bir şey çıkarmış olması hepimizin hoşuna gitmişti. Hayranlar, şarkıyı kızımın yazdığını Ashton'ın attığı resim sayesinde öğrenmişlerdi. Böylece hayranların da isteği üzerine bu bizim grubumuzun marşı olmuştu. Hayranlarda her gün yeni bir video geliyordu. Roxy, Calum'ın kucağına tırmanıp videoları açmasını istiyordu. Ashton da bu anın fotoğrafını çekip daha fazla video göndermelerini isteyip hayranları daha da heveslendiriyordu.

Roxy, hayranlardan gelen oyuncakları eve göndermemem için saklamaya çalışıyordu ve bende görmemiş gibi yapıyordum. Akşam yemek yerken gündüz sakladığı oyuncakların yerlerini bir bir itiraf ediyordu.

Roxy, hayatımıza girdiği anda daha da eğlenceli bir hayatımız olmuştu. Luke'un tabiriyle "Bir kızın parmağında oyuncak oluyorduk.". Ama yine de bundan memnundum. O mutlu olduğu sürece oyuncak olmaya razıydım.

"Bende ona binmek istiyorum."

Roxy'nin sesiyle kendime gelip salıncağın durmasını sağladım. Roxy'nin gösterdiği yerde Ashton ve Calum tahterevalliye biniyorlardı. İkisinin de bu haline gözlerimi devirip kızımı kucağıma aldım ve onların yanına ilerlemeye başladım. Roxy, isteğini çocuklara da söylediğinde Calum ve Ashton kendi arasında kavgaya girdiler. Roxy de onlara bakıp gülmeye başladı.

Ashton, son noktayı koyup "Önce ben bineceğim Roxy'le. Sonra sen geçersin. En son da Michael geçer." dedi. Sonunda bir karar verdikleri için sevinip Roxy'i diğer tarafa oturttum ve Ashton'a yavaş olmasını söyleyerek hareket etmelerini sağladım. Roxy, sıkıca demiri tutuyordu ama bende düşmesinden korktuğum için belinden tutuyordum. Bir aşağıya bir yukarıya hareket ederken Roxy biraz daha rahatlamıştı. En sonunda Ashton oturup onu tepede bıraktığında Roxy, korkuyla demire daha da sıkı tutundu.

"Düşüyorum. Baba!" diye bağırdıktan sonra elini bırakıp belinden tuttuğum elime koydu. Ashton, yavaşça tahterevalliyi dengelediğinde Roxy, derin bir nefes aldı. Calum, bindiğinde Roxy ona kendisini tepede bırakmaması konusun uyarıda bulundu. Calum izci sözü verip oturdu. Ardından gitmemiz gerektiğine dair cümle kurduğum halde Roxy, ağlamaya başlayıp onunla binmemi söyledi. Dediğini yaptığımda susmuştu.

Kot ceketi ona giydirirken Roxy'nin çok fazla terlemiş olduğunu fark ettim.

Çocuklara bakıp "Çok terlemiş. Bu yüzden acele etsek iyi olacak." dedim. Serbest günümüz olduğu için yanımıza koruma alıp Roxy'i korkutmak istememiştik. Çünkü Roxy, geçen gün siyah giyinmiş adamların onu kaçırmasından korktuğunu ağzından kaçırmıştı. Bu yüzden Ashton, yoldan geçen bir taksiyi durdurdu ve o şekilde otele döndük. Roxy, başını omzuma koyup gözlerini kapattığında endişelenmeye başlamıştım. Annemin dediklerini hatırlamaya çalışıyordum. Çocuklar çok çabuk hasta olabilirdi ve benim her zaman dikkatli olmam gerekiyordu.

Otele girdiğimizde çocuklara onlarla sonra buluşacağımı söyleyip hızla odama çıktım. Roxy'i yatağa yatırdıktan sonra hemen dolaptan yeni bir atlet ve kıyafet çıkartıp onu giydirdim. Ardından yeniden kucağıma alıp banyoya götürdüm ve suyla yüzünü yıkamaya başladım. Roxy, gözlerini aralayıp bana baktı ve iyi olduğuna dair bir şeyler mırıldanıp gözlerini kapattı. Endişem gittikçe büyüdü ve onu odaya götürüp yatağa yatırdım. Telefonu elime alıp yardım isteyebileceğim birilerini aramaya başladım. Ashton ve Calum, aramalarıma geri dönmemişlerdi bu yüzden güvendiğim diğer insanı aramaya karar verdim. Tanıdık numaraları tuşlayıp kulağıma dayadım. İlk çalışta telefon açıldı.

"Luke. Hemen buraya gelmen gerek. Sanırım Roxy hastalandı ve be-"

Cümlem tamamlanmadan telefon yüzüme kapatılmıştı. Luke'un gelmesini yada çocukların aramalarıma geri dönmelerini ummaktan başka bir şey yapamıyordum.

Continue Reading

You'll Also Like

139K 12.5K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
74.6K 8.7K 31
safkan alfa jungkook, kırık bir kalple ㅡ jimin ile karşılaşır.
222K 21.4K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
43.4K 6.8K 30
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.