AH BE HOCAM!?+18

By Asualev

1.4M 31.5K 21.5K

Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLU... More

giriş
bölüm 1
bölüm 2
bölüm 3
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
Karakter Tanıtımı
bölüm 11
bölüm 12
bölüm 13
bölüm 14
bölüm 15
bölüm 16
bölüm 17
bölüm 18
özel bölüm (100k)
bölüm 19
bölüm 20
bölüm 21
özel bölüm (200k)
‼️ ACİL DUYURU LÜTFEN BAKIN
bölüm 22
bölüm 23
bölüm 24
bölüm 25
bölüm 26
bölüm 27
bölüm 28
bölüm 29
bölüm 30
bölüm 31
bölüm 32
bölüm 33
özel bölüm (1M)
bölüm 34
bölüm 35
bölüm 36
bölüm 37

bölüm 4

64.2K 1.2K 1K
By Asualev

*1 mesajınız var

gelen bildirimle telefonu elime aldım. Kim bu saatte mesaj atardı ki. Fırat hoca ben eve bıraktıktan beri 3 saat geçmiş bu 3 saatte de annem kafamı ütülemişti. Kötü oldum başım döndü diyorum. Hocanı buraya kadar yordun diyor. Bide hocaya karşı söyledi.

Bak hayal edin. Ben yarı bayılacak şekilde duruyorum. Utanmasam fırtodan destek alıcam. Önümde de annem var. Hocaya ne gerek vardı, gelin bir kahvemizi için restleri çekiyordu.

Oturup ağlamalık ortam. Allahtan fırat müdahale edip anamdan tabiri caizse kaçmadan önce kahve sözü almıştı.

Ve bana söylediği şey aklımı çok kurcalıyordu. Kimseye anlatamazdım. Hoş anlatsam bile inanmazlardı. Hele ki halime salak salak gülerdi. Kendime saklıyacaktım bunu. Sevile söylerdim o beni dinlerdi.

Gelen birdirimin kimden geldiğini görünce küçük çaplı kalp krizi geçiriyordum. Sen hayırdır kıraç hoca SEN HAYIRDIR.

kırço hoca (dershane): neden gelinmedi dersime?

Keyfimden gelmedim hocam.

Bi söverim burdan karşıki dağlar inler hocam. Nedir bu hoca terörü ya. Sıkıldım.

Ben: rahatsızlandım hocam gelemediğim için üzgünüm

Kırço hoca (dersahne): geçmiş olsun ada. Telafi için birebir yazdır.

Ben: tamam hocam sağolun.

Merak ettiği için yazmadıysa bende ada değilim. Pedofili hoca. Böyle bir ihtimal söz konusu bile değildi oysa. Kendi kendime gülüp düşüncelerimin saçmalığını umursamadım. Dinlenmem lazımdı. Böyle salak salak düşünceler bir gün ters tepecek ama kim bilir ne zaman?

Kapı tıklatılmadan açıldı. "Kuzum napıyorsun?"Göbek atıyom ana gelcen.

"Dinleniyorum anne. Bişey mi istemiştin?"

Kapıyı kapatıp gelip karşıma oturdu. Yatağın ucuna otururken tırstım. Fazlasıyla. Kesin bişi olmuştu.

"Annem,derslerin nasıl?" Anne sen zaten dersleri umursa. Kızın geberip gitse dicen ki 'dersleri çok güzeldi erken gitti yavrucak' şimdi tövbe diyim de.

"Aynıydı anne. Çalışıyorum"

"Biliyorum canım. Bu zaten son sene yapıcağına inanıyoruz. Babanda bende umudumuz sensin."

Deme şöyle deme işte umut deme 'umut kaypak, tehlikeli bişeydir. Dikkatini dağıtır ve kişiyi ait olduğu yerde, olanaklarda tutmak yerine olasılıklara yönlendirir.'* (dördüncü kanat)

"Biliyorum anne." Yanıma yaklaşıp beni kollarının arasına aldı. Sarılmasına karşılık verdikten sonra "sen dinlen sonra yemeğe gelirsin." Diyip odadan çıktı.

Tipik konuşmasını yapıp gitmiş bulunmakta boşuna stres olmuştum burda. Hep öyle bir giriyordu ki odama diyom bu sefer bittik.

Oflayıp başımı yastığa koydum. Başımın dönmesi ve mide bulanmam geçti şükür.

Tavana bakıyordum. Neden pembeydi mesela. Neden hani ne bilim bir krem olur gri olur. Pembe nedir kardeşim.

Annaa ben sevile yazmadım. Ağzıma sıçacak. Dönüp konsola koyduğum telefonu aldım. Genelde annem odama gelince telefonu elimden bırakmak en doğrusuydu.

Ben: Sevil ben evdeyim ve anlatıcaklarım var.

Seviloşummm: bu saate kadar hiç mi aklına gelmedim be.

Seviloşummm: ama neyse anlat bakim.

Ben: böyle olmaz aramam lazım.

Seviloşummm: hemen arıyorum.

Ben: yewww

Arasın bakalım. İlk bir kızacak yazmadım diye ama gönlünü alıcam. İnanıyorum.

-yaklaşık 1.30 saat sonra-

"Knk bu adam sana var ya abayı yakmış."

Sevilin cıvıl cıvıl gelen sesinin aksine kendimi neden bok gibi hissediyordum.

"Bilmiyom ki"

"Kuzum zaten adamı beğenmiyor muydun?"

"Evet." Gerçeklik payı var şhhhh.

"E o zaman"

Biraz düşününce "Biraz fazla abartmıyor muyuz knki?"

"Bir tık belki ada ama eve bırakması şüpheli geldi."

"Kuzum ölüyodum orda ben adam üzülmüştür ondan." Ama doğru bazı hocalar takmıyordu.

Telefonun karşısından bir oflama geldi. "Kendini kandırmaya devam et ada. Sonra bunları kafana takıp delirirsin."

Haklıydı. Takardım. Fazlasıyla.

"Bebeğim bak şimdi hiç bişi olmamış gibi devam ediyoruz. Adam da zaten tepkinden korktuğu için hiç bişi diyemeyecek konumda. O yüzden ona bırakıcaksın. Erkekler genelde ilk aşık olam taraftır bilirsin. Ve bu bir hoca ve az da olsa yaş farkınız var. Tepki çeker. Ama içinde de çok tutamaz sana yakınlık gösterir." Ne uzun paragraf yazdın be Sevil.

"Adamı bana aşık ettin bide evlilik planı yap sevil tamamdır. Hiç bişi kesin değil ki." Ofladım. Baya içten bir oflamaydı. Umutlandırıyordu işte beni hem de sınav senesinde.

Sınav senesi olmada okeysin yani

Kafamı iki yana salladım. Yaparsın kızım bu güne kadar nasıl hallettiysen öyle umursamıcan ve hocanı sıçarken düşüneceksin bu kadar. Hem ben onu cidden seviyor muydum ki aramızda bişey olsun. Sempatik geliyodu o kadar. Sempatik ve parasempatik.

Sevil konuşmayınca dediklerimi düşündüğünü anladım. "Kapatalım istersen. Yarın okulda konuşuruz. Bizimkilere bişey deme ama olur mu?" Dedim.

"Sen nasıl istersen adam."

Görüşürüz dedikten sonra telefonu kapamıştık. 1.30 saat az da değildi. Aşağı yemeğe insem bence kimse yadırgamaz.

Ayağa kalkıp panduflarımı giydim. Ev dubleksti. Götümüze sokacaz. Temizle temizle bitmiyordu.

Aşağı inip mutfağa yöneldim. Annem televizyon izliyordu. Genelde benden sonra evde olurdu ama bu sefer Fırat hoca gelirken anneme haber vermişti o da telaştan çıkıp gelmişti. Bunu sanırım ben uyuduğum sıra yapmış olmalı. Ama iyi oldu annem dinleniyordu.

"Mikrodalgaya koydum çorbayı bebeğim"

"Tamam anne."

Mikrodalgayı açınca mercimek çorbası görmemle içten içe mutlu oldum. Çok severdim. Hele bide çorbacıda ben küçükken yemeğe bayılırdım. O zamanları özleyeceğim aklımın ucumdan bile geçmezdi.

Çorbayı çıkarıp mutfak masasına oturdum. Kaşık da aldım. Göm ada göm.

15 dakikada çorbayı ve ana yemeği silip süpürdükten sonra ayağa kalktım. Bulaşıkları yıkamak için su koydum.

Baya bi bulaşık birikmişti. Annem de uzanıyordu ben yapsam elime yapışmaz. Sıcak suyu beklerken telefonumu elime aldım. İnstaya girdim baktım ama hiç bişi yok. İnsanların yaptıkları şeyler tırnaklar moda tasarımı vs vs

Birkaç hoşuma giden videoyu sevile attım. Karşılıklı video atmak eğlenceliydi. Çok atınca bazılarını izlemiyorum bile. Şhh.

Su kaynamaya başlayınca ayağa kalkıp leğene doldurdum. Su buharı yüzüme vurunca yüzümü geriye attım. Gir ada aynen sıcak suyun içine gir. İçine fairy de attığımda oldu bu iş köpürttüm. Elim de yandı.

Bir süre bulaşıkları sessizce yıkadım. Sonra annem seslenince arkaya baktım. Amerikan mutfaktı en sevdiğim. "Canım kahve mi içsek?"

ANAM YA ANAM SABIR ANAM

"Olur anne bulaşıkları yıkayıp yaparım." Bakışlarımı leğene çevirdim. Hızlıca bulaşıkları bitirip duruladım. Güzelce dizdikten sonra tamamdır.

Kahveyi çıkardım dolaptan iki buçuk kaşık içine attım. kahve makinasında su vardı ordan su koymama gerek yoktu. Elitlik budur canım.

Kahveler olunca fincanlara doldurup birini anneme birini de kendime koydum. Anneminkini tepsiye koyup yanına çikolata koyunca kendimi ev hanımı gibi hissettim ulan.

Annemin yanına gidip önündeki masaya kahvesini koydum. Tam geri gidecekken "Kendine de yaptın dimi?"

"Yaptım anne yukarda içicem ama almanca çalışmam lazım."

O almanca var ya bana götten gitecek ha. Çok eminim.

Kısaca başını sallayıp dizisini izlemeye geri döndü, bende kahvemi akıp yukarı çıktım.

Masama oturup almanca kitaplarını açınca bir kal geldi. Çalışmasam nolur ki. Zaten düşük alcam. Oflayıp telefonu elime aldım.

Kırço hoca (dershane): bırak şu telefonu

H-HOCAM LAN GÖTÜME KAMERA MI TAKTINIZ ULAN.

Cidden bu arada. Bu hoca bana mesaj bile atmazdı. Başına taş mı düştü ne bok yedi. Hocamm yapmayın hocamm yanarız hocammm.

Saçmala ada.

Salak salak mesajına bakıyordum. Karşı evde mi oturuyor acaba. Cevap vermesem ne olur ki.

Ben: yok hocam ne telefona bakması.

Kırço hoca (dershane): dalga geçmiyorum.

Ben: nerden gördünüz hocam.

Kırço hocam (dershane): heryerde gözüm var ada.

Amma boş yaptın be kıraç hocam. Görüldü atıp WhatsApptan çıktım.

Kırço hocam (dershane): verdiğim ödevleri yap.

Ya sabır ya selamet. Gece gece adamın yazası tutu valla engellicem şimdi. Sıkıyorsa engelliyim olacakların sorumluluğunu alacak gibi hissetmiyordum.

Ben: yapıcam hocam yapıcam. Onu da yapcam.

Kırço hocam (dershane): iyi tamam.

Hödük.

Kırço hocam (dershane): daha iyi misin?

Ben: iyiyim hocam merak etmeyin. Biraz başım döndü ve geçti.

Kırço hocam (dershane): eve nasıl gittin. Yanında biri var mıydı?

Annem beni sorguya çekmedi bu kadar. Neyse konuşalım bakalım azcık.

Ben: okuldan edebiyat hocam eve kadar bıraktı hocam. Yoksa zor gelirdim.

Kırço hocam (dershane): anladım.

Kırço hocam (dershane): ama bir daha kötü hissedersen beni ara lütfen. Ne olursa olsun yanına gelirim. (Gönderilemedi)

Kırço hocam (dershane): iyi çalışmalar.

Ben: sağolun hocam.

Masada başımı koşuma dayayıp Almancaya bakmaya başladım. O kadar kırço hocam dediyse bir bildiği var demek ki. Peh.

Hem dershanede bile değilim. Bana karışamaz. Kendi kendime sinirlenip kendi kendime derse odaklandım.

Amannn salla be ada. Bunu mu takcam.

Bir saat kadar almanca çalıştıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp soğuk yatağın içine girdim. Ah bi yatağımı ısıtan olsaydı be.

Kendi kurduğum senaryonun sonunu getirmeden uykuya dalmıştım.


...

"Ulan hocam ulan moruk."

"Kanki bana da girdi ya."

Az önce alamanca sınavından çıkmıştık. Bana hiç bir ders böylesine sağlam girmedi. Girdi ve çıkmıyo. Afarim ada afarim çalışsaydın hakettin.

Oflayıp fizikçinin teşrif etmesini beklemeye başladım. Anca geliyo prenses hazretleri.

Geldiği gibi ışığı açınca küfrettim. Takık.

"Arkadaşlar ayağa kalkın lütfen."

Emrin olur canım hocam.

...

"ALLAH" BİTTİİİİĞ SONUNDA SON DERSSS VE BOŞŞŞŞ

Sevil'le aramızda mutlu bir bakışma geçti. "Knk seninkini göremedik bugün."

Seninki, genelde edebiyatçıya derlerdi. Ve bu sefer diyince kendimi bir garip hissettim. Dedikleri-

"Knk olay var olay." Halime yanımıza gelince kaydım. Melek aramızda kaldı. Halime de yanına oturdu.

"Noldu kız" ne olmuş olabilir ki.

"Bakın şimdi bizim bedenci var ya bir kızla sevgili olduğu için atılmış."

nE "oha." Hepimiz bir ağızdan konuşunca oluşan ses karmaşası içinde kulaklarım kanadı.

O adam nasıl böyle bişi yapmıştı ki.

"Bide geçen sene de salih hocanın böyle bir muhabbeti çıkmıştı. Oda atılmıştı." Sevil konuşunca şaşkın şaşkın ona baktım. Ben niye bunu bilmiyordum lan.

Melek yanımdan "Kötü olmuş." Dedi.

Halime bana dönüp " knk senin umudum var gibi ha." Ona kötü kötü bakışlarımı attım. Bazen sinir bozucu oluyordu. Ve o anlardan birindeydik.

Sevil ortamı yumuşatmak adına "hem olduysa oldu canım bize ne."

"Siz imkansız olduğunuz için endişelenmeye gerek yok." Dedi halime. Ellerimi yumruk yapıp sıktım.

Bu kızın sorunu neydi. Bir şey demiyorum diye her lafı da söyleyemezdi alla alla.

"Halime-"

Sınıfa hocanın girmesiyle şaşırdım. Lan bu da her boş derse geliyo. Ders programı dolu değil mi acaba.

Son dersler boşsa kalıyodur ada

"Herkes yerine arkadaşlar ne bu karmaşa sınav öğrencisisiniz siz."

Ay hocam salın gidelim. Vallaha bıktım. Alamancada girdi.

Bugün bi kombini bok gibi olmamış mu lan. İçinde lacivert gömlek gömleğin üstünde sarı bir kazak altında ise mavi kot. Acilen adama stilistlik yapmam lazım.

Halime yerine geçerken göz devirdi. Bak arkadaşım diye bişi demiyorum ama az kaldı.

"Knk bu adamın kombini-"

"Mümkünse siyahtan başka bişey giymesin."

Meleğe şaşkınca baktım. Benimde demek istediğim buydu. Neydik biz ya.

"Bende onu dicektim. Evlenince ben ayarlıcam kombinlerini sen merak etme." Dedim.

Güldük. Sonra hoca tekrar konuştu.

"Açın test çözün arkadaşlar ses çıkmasın."

Bak yine otoriter sesi.

Yanımda olan test kitabını açıp çözmeye başladım. Arada hocaya kaçamak bakışlar atıyordum. Hele arada arkasını dönen sevil ile hiç bir soruya odaklanamadım.

Oflayıp test kitabını kapatıp kafamı koyacakken aklıma geçen gün gelince hemen kaldırdım.

Meleğe baktım o baya odaklanmış test çözüyordu.

Bende bu süre boyunca nerden aklıma geldiğini bilmediğim bir düşünce ile Fırat hocayı izlemeye başladım. Sizde sıkılınca öyle yapmıyor musunuz?

Yakışıklı adamdı şimdi ne diyim. Kara kaşına kara gözüne kurbaneeeeğ.

Sakalı da var azcık ama karizma katıyor o da. Hem ne demişler sakal erkeğin makyajıdır. Nokta.

Bi düşündüm de kesse nasıl olur ki. Bugün saçlarını da yana atmıştı çok sempatik ya.

Hocaya nasıl bakıyorsam artık şak diye başını bana çevirdiğinde salak gibi kaldım ve başımı eğdim. Şu an test kitabıyla bakışma içerisindeyim. Çok gergin ortam.

Ben böyle diye diye evrene enerji gönderiyorum sanırım. Ama bir hocayla birlikte olmam mümkün değil ki.

Gelecekteki karısı şanslı kim bilir yatakt-

(Bende şey var gördüğüm insanların yatakta ne yaptıklarını pozisyon merak ediyorum istemsiz.)

"Eşyalarınızı toplayın arkadaşlar. Biri de telefonları dağıtsın." Diyem ses ile bakışlarım aynı yere döndü. Sınıfa hitap ettiği için herkese baktı.

"Hocam erken biraz ama-" diye başlamıştı ki hocanın önünde oturan tabiri caize inek öğrenci.

Arka taraftan bir ses yükseldi. "HOCAM DAĞITIM Mİ?" Emirin yükselen sesi ile susmak zorunda kalan inek öğrenci. -Kesinlikle adını hatırlamıyorum- kötü kötü bakışlar attı.

"Dağıt emir."

İçten içe önde oturan kızın dediğini yapmamsı iyi olmuştu. Hiç sevmem 1 yalaka 2 inek.

Telefonlar dağıtılırken eşyalarımı topladım. Masama çantamı koyarken emir telefon kutusuyla önümüze gelmişti. Telefonumu aldım.

İnstaya girdim. Kim ne yapmış etmiş stalkladım ama kayda değer bişi bulamayınca bıraktım.

Rahat rahat eve gitmek yerine dershaneye gidecektim. Çok zor oluyordu hafta içleri. Belki bana bakmıyorsa hocayı kesebilirim düşüncesiyle hocaya baktığımda zaten bana bakıyor oluşunu görüp telaşlandım. Ya ama ben sizi kesicektim siz beni değil.

"Knk"

Sevilin arkasını dönmesiyle ona döndüm. He knk söyle.

"İçmeye mi gitsek?"

Gözlerim pörtledi. "Kızım sen tek bira ile sarhoş olan insansın nasıl olcak o."

"Hayır ya deniz kenarına gidicez-"

Haziran sevilin yanından "ben kullanırım arabayı."

Melek "geliyorum." Dedi. Noluyoo

Halime "ben gelemem ya siz gidin" eksik kal canım sen biraz. Neden kıza bu kadar kinlendim ki. Neyse.

"Yarın gidiyoz." Dedi Sevil.

"Nerede buluşalım?" Dedim.

"Sizi parkın ordan alırım." Dedi haziran.

Yarında cumartesi ben sıçmışke. Ful dershane 6 da çıkıyom. Süslenip gitmem gerekir. Tekrar tekrar uğraşamam. Kimse de bişey demezdi.

"Benim dershane 6 da bitiyo."

"18.30 da orda olun bekliyeceğim. Kızlar."

"Tamam haziran. Gruptan da konuşuruz." Dedi melek ve zil çaldı. Toparlanıp sınıftan çıktık.

Annemden izin almam lazımdı. Derse Takık bir kadından nasıl izin alınır ki?

Derse kaldım derdim. Evet 12 ye kadar ders. Kıraç hoca verir o dersi. Misss.

Düşüncelerle birlikte okuldan çıktım. Okul otoparkında arabasına binen edebiyat hocamız dikkatimi çekti ve neredeyse takılıp yere çakılıyordum. Sevil tutmasa çoktan uçmuştum.

İnşallah görmedi bunu. Bu kalabalıkta bana dikkat edeceğini sanmıyordum. Kafama takmayıp okuldan çıktım.

Yorucu bir otobüs yolculuğu sonunda eve varmıştım. Keşke arada bir Fırat hoca bıraksa hem arabası da rahattı.

Anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Annem yoktu çalışıyordu. Babamı da çok görmüyordum bu sıra. Odama çıkıp üstümü değiştirdim. Bir kaç bir şey tıkınıp çantamı hazırladım. Bugün fizik vardı. Kuscam artık. Okulda da fizik vardı.

Sabır çektim. Anahtarla evi kitledikten sonra evden çıktım ve ne göreyim.

Evin önünde kapkara bir araba duruyor. Markasını göremiyorum ama baya lüks duruyordu. Kim bu zengin sugar daddy. Normalde yaşa takılmam ama emeklilikte yaşa takılırım. Böyle saçma salak anlarda gelen espritüel kişilik sende sağol. Gerçeğe dönelim.

Annem araba da almadı. Babam da almaz kim ki bu. Mafya beni kaçırmaya mu geldi acaba.

Bu arabayla mı?

İçinden çıkan kişiyle ufak çaplı bir şok geçirdim. Adrenalin dopamin nöroadrenalin tavan.

Bu niye burda?

"H-HOCAM!?"


TAHMİNLERİNİZİ ALALIM SAYIN OKURLARIM
2 ihtimal var. Atsanız bile tutma ihtimali var.
:)

Continue Reading

You'll Also Like

277K 17.4K 20
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...
2.7K 98 27
Âşka inanmayan bir kız... ama onun ardından giden aşka tutuklu olan bir adam.. büyük bir aileye sahip, herkese lafını geçirebilir fakat o kadın onun...
31.7K 2.3K 33
[ilk kurgumdur kendileri] "Sırf dudakların için seni yaşatabilirim ufaklık " |Acımasız seri katil eğer bir kızı severse onun için değişir mi?|