özel bölüm (200k)

23.2K 440 228
                                    

⚠️BÖLÜM HİÇ BİR ŞEKİLDE HİKAYENİN GİDİŞÂTINA ETKİ ETMEYECEK⚠️

200 bin olduk kızzz. Gittikçe büyüyoruz. Minik dünyamı çok kişi tanımaya başladı. Yazar mutlu.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Elimden geldiğince de cevaplıyorum.

iyi okumalar
...

Karşımdaki hocama bakarken o ise önündeki kağıtlarla ilgileniyordu. Sakalı, saçları, kıyafeti onu tam da olduğu kişi gibi gösteriyordu. Uğruna ölebileceğim sütlü kahve gözlerini bana çevirdi. Yakalanmanın verdiği hafif utançla ona baktım.

"İşim bitsin sıra sana gelecek küçük menekşe."

Otoriter sesini duyunca tüylerim ürperdi. Okul çıkışı eve gitmek yerine Fırat hocamın odasına dayanmıştım. Beni ikiletmeden içeri alsa da neden geldiğimi sormadan masasının başına oturmuş ve elindeki kağıtları okuyordu. Arada birde yanlarına işaret koyuyordu.

Derste akıl almaz bir şekilde Fırat hocamın yanında gitme dürtüm aktif olmuş ve beni ders dinlemekten fazlasıyla alıkoymuştu. Bende okul çıkışı yanına gideceğim diye kendimi telkin edip dürtümü susturmuştum.

Şimdi ise onu izlemekten kendimi alıkoyamıyordum. Yakışıklı çehresine bakarken akıl almaz düşünceler aklımda kol geziyordu. Benimle ilgilensin istiyordum. Her şekilde, her yerde, her zaman, en çokta şu an. Yaş farkının canı cehenneme onu sevmek istiyordum.

Başımı eğip strese girdiğimde yaptığım gibi ellerimle oynamak istemediğimden onu izlemeye devam ettim. Bana baktıktan sonra başını tekrar indirmesi işime gelmişti açıkçası.

Bir anda elindeki kalemi bırakıp önündeki kağıtları alelacele çekmecesine koydu. Kalemi de yanına fırlatıp bana bakmaya başladı. Ne olmuştu. Odağını mı bozmuştum. Olabilir.

Giydiği siyah gömlek hareketlerinden ötürü gerilmişti. Kasları yakında zorlasa gömleği parçalayacak düzeye gelmişti. Diktiği sütlü kahve gözleriyle ilk beni süzdü sonra konuştu.

"Odaklanamadım." Kucağına gelirsem çok güzel odaklanırsın hocam. Gözlerimi kısıp göğsüne baktım. "Odaklanmanızı sağlayabilirim." Dudaklarımı yaladım. Fırat hoca ile üstünlük savaşı başlasın. Beni reddedebilirdi. Okuldaydık. Ama eğer bir hocam ile aşk yaşayacaksam kesinlikle okulda sevişmek isterdim. Hemde her yerinde. Kamera olmayan her yerinde.

Arkasına yaslanan hocam uzunca bir süre bana baktı. "Nasıl yapacağını biliyor musun?" Siktir. Bunu beklemiyordum. Bu adam gayet ponçik ve kurallara uyan bir adamdı. Okul kurallarını çok iyi bildiği de açıktı. Hangi öğretmen bilmezdi ki.

"Sizde benim için bir şey yaparsanız." Koskoca edebiyat dersinin hocası bence isteğimi hayli hayli yapması gerekirdi. Biraz oyun oynamış gibi olacağım ama neden olmasın. Aşırı modumdayım bugün. Bu fani dünyanın hiç bir olumsuzluğunu takmak istemiyordum.

Bakışlarını merak süsledi. Ne isteyeceğimi merak ediyordu. Başını sağ yatırınca ne isteyebileceğimi düşündüğünü gördüm. Beden dili her şeydir.

"Edebiyat sınavının cevaplarını vereceksiniz?" Sesim olması gerekenden biraz daha sert çıkmıştı ama karşımda oturan fırat hocam bunu pek sorun etmiyor gibiydi. Hala bana aynı şekilde bakarken bakışları değişti. Küçük bir pırıltı göründüğüm an kaybolup sütlü kahvenin içine karıştı. Yarım bir gülüş yüzüne peydah oldu.

"Baya takılıyorsun sınava. Sırf sınav için yanıma geldiğini düşünmeye başlayacağım menekşe ve öyle düşünmeye başlarsam karşında hiç tanımadığın bir Fırat hoca görürsün." Girdi. Bana bu söyledikleri kazık gibi girdi. Ama haksızdı. Ona sınav için yaklaşmıyordum. Yanılıyordu. Beklemeden konuşmaya başladım.

AH BE HOCAM!?+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin