AH BE HOCAM!?+18

özel bölüm (100k)

HİKAYEYE HİÇ BİR ETKİSİ OLMAYACAK BİR BÖLÜM!!

100 BİN OLMAMIZI KUTLAMAK İÇİN SÜPRİZ YAPMAK İSTEDİM.

ULAN 100 BİN OLDUK ŞAKA GİBİİİ!

Küçük bir konuşma yapmak istiyorum öncelikle. Toplanın. (El çırpma sesi.)

İlk günden beri beni destekleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu hikayeyi ciddi konuşmak gerekirse eğlence olsun, çok okunmaz, elbet bir gün bırakırım diye yazmaya başlamıştım ki ilk bölümlerde bu fark ediliyordur. Sonra baktım. Oylar arttı yorumlar arttı. Dedim ki seviyorlar herhalde. Daha ciddi alarak yazmaya başladım. Yazdıkça kendimi daha iyi hissettim. Benimle buraya kadar gelen herkese tekrardan teşekkür ederim. İyiki varsınız. Sizden tek ricam olacak. Beni yalnız bırakmayın. Sizi seviyorum.

İyi okumalarr

...

Hocalarımla oturmuş kumar oynuyoruz. Ne kadar da romantik. Büyük yuvarlak masada kartlarıma göz attım. Ah siktir sanırım kaybedeceğim. Bunlar beni aç kurtlar gibi yer. Hangi akla hizmet bunu yapıyorduk ki zaten. Bu oyunda sadece bir kazanan olurdu ama şu an ikisi de bana gözlerini dikmişti. Başımı 'hayırdır' dercesine kaldırdım.

"Kaybettin gibime geldi menekşe."

"Kaybettin sevgilim."

İkisi de aynı anda konuşmuştu. Evet farkettiyseniz kaybettim. Elimdeki kartları masaya serdim. Görünen köy kılavuz istemez. Her ikisi de benim yaptığımın aynısını yaptı. Girdiğimiz bahisi söylemeye utanıyorum.

İkisinin önünde çıplak kalınca utanmana gerek kalmayacak

Başımı kıraça doğru çevirdim. En masum saydığım bakışlarımı atarken o ise sadece düz bir merak ile bakıyordu. "Hayır sevgilim bundan sıyıramayacaksın." Bundan hayır gelmeyeceğine inanıp bakışlarımı fırata çevirdim. "Hiç öyle bakma, kaybedeceğim bir bahse girmeyecektin."

En kötüsü de neydi biliyor musun? Bu oyundan önce onlara kendimin kazanacağı ile ilgilli yaptığım kompozisyon konuşmasıydı. Hile yapmış olmalıydılar onlar kazanamaz.

Valla bal gibi de kazandılar

Hiç yardımcı olmuyorsun. Başımı ellerimin arasında alıp dirseklerimi masaya dayadım. Biraz sonra da onlar bana dayayacaktı. Son çırpınışlar. İki hocamda baskın olmayı seven tiplerdendi. Bence sıyırabilirim. Başımı kaldırdım.

"Yani şimdi bu şartlar altında olması gereken belli fakat canım hocalarım. Sizin ikinizle bunun zor olacağını belirtmek isterim. Ben böyle heyecanlara hazır değilim." Çok ılımlı konuştuğumu düşünüyorum. Umarım ikna olurlar. İkisinin de bana sırıtarak bakmasından bunun işe yaramadığını anlamam zor olmadı.

Bulaşmayacaktın

Dirseklerimi masadan ayırıp bir bacağımı diğer bacağımın üzerine attım. Bu sayede giydiğim mini eteğim bacaklarımı biraz daha ortaya çıkarmıştı. "Biz kendimizi firenleriz ada."

Ben bi pek emin olamadım doğrusu. Gözlerim ikisinde de gezindi. Fırat ayağa kalkınca bir heyecan bedenimde kol gezdi. İlk hamle onun muydu? Kıraç buna izin mi vermişti. Şaşırdım doğrusu.

Yanıma gelip arkamda durdu. Bu süre boyunca ondan gözlerimi ayırmadım ama arkama geçince gözlerim karşımdaki Kıraçı buldu. Küçük bir arsızlık ve kıskançlıkla bakıyordu.

Fırat ensemdeki saçlarımı nazikçe alıp diğer omzuma koydu. Dudakları köprücük kemiğime değince irkildim. Yalayarak boynuma ilerledi. Sakalları tenimi gıdıklıyordu. Bende bu sırada ellerimle eteğimi sıkıyordum. Bu gece fena geçecek.