Ayyyy çok heyecanlıyım. Bu yola başladığımda yanımda tek bir kişi vardı. Şimdi ise binlercesi. ÇOK SEVİYORUM SİZİİİ🤍🥺
Bu bölüm tamamen kendi isteğime göre yazıldı. Üsteğmenciğim okuyanlar varsa aranızda belki bilirsiniz orada ki başrol çiftim bu özel bölüme konuk oldu.
Yağız ve Kübra İzmir'e geldiler 🤧 Barlas'la Yağız arkadaş olduğu için böyle bir özel bölüm yayınlama isteğim geldi❤️
Keyifli okumalarrr💙
***
Başımı Barlas'ın göğsüne yaslamış yaptığı telefon konuşmasını bitirmesini bekliyordum. Anladığım kadarıyla Yağız adında bir arkadaşıyla konuşuyordu. Evlenmişti ve Barlas'a düğüne gelmediği için trip atar gibi bir hali vardı.
Ama biz kesinlikle çağırmalıydık. Karısı hemşire kendisi askerdi. Bize kesin altın takarlardı.
"Tamam kardeşim haberleşiriz. Yengeye selamlar." Telefonu kapatıp saçlarımın üzerinden öptü. Televizyonda kanalı çevirip, "Ne diyor arkadaşın?" diye sordum.
"Evlenmişler ya hani. İzmir'e gelmişler işte. Görüşmek istiyorum dedi. Uzun zaman olmuştu iyi olur benim de onu görmem." Bacaklarını koltuğa uzatmıştı ve bende onun bacaklarının üzerinde yüz üstü dönüp uzandım. Başımı göğsüne yaslayıp ellerimle omuzlarına dokunup, "Bende gelecek miyim?" diye sordum göz kırpıştırıp.
Yanağımı okşayıp, "Sensiz gitmem bir yere," dedi dudağının kenarıyla gülerken.
"Kadının adı ne?" diye sordum merak ettiğim için.
"Adı Kübra. Hamileymiş." Gözlerimi irice açıp, "Ay," diye bir tepki verdim. Ne diyeceğimi pek bilememiştim ama hamile olduğunu duyunca kadının hem şaşırmış hemde sevinmiştim.
Alt dudağımı dişlerken gülüp, "Ya hediye alalım mı Barlas?" diye bir seçenek sundum. Çok isterdim bir hediye almak Kübra'ya.
"Alalım tabii güzelim." Omuzumda ki elimi tutup dudaklarını bastırdı. Biraz daha bedenimi yükseltip dudaklarını öptüm. Anında hırsla karşılık verdi. Benim öpüşüm yavaşken onun ki sertti.
Soluk soluğa geri çekilip ayağa kalktım. Uykum vardı çok fazla. Barlas'ta ayağa kalkıp kucağına aldı beni. Kıkırdayıp başımı boynuna gömdüm. "Güzel kızım benim," dedi Barlas omzuna yasladığım başıma minik bir öpücük kondurup.
Odamıza girdiğimiz de o kadar çok uykum vardı ki bir an önce yatmak istiyordum. Üzerimde ki elbiseyi Barlas çıkarıp yerine kendi kazaklarından birini giydirdi. Odanın ısısını ayarlayıp kendi üzerinde ki tişörtü çıkarıp yere attı. Altında ki eşofmanı çekiştirip yatağa girdi. Hemen sokuldum alışık olduğum sıcaklığına. Bu gövde benim için güvenli alandı.
Başımı boynuna gömüp gözlerimi kapattım. Huzur bulduğum kokusuyla uykuya dalarken Barlas gece lambasını kapatmış kollarını bedenime daha çok dolamıştı.
**
Lale yatağımın üzerinde oturmuş telefonunda son üç gündür olduğu gibi yine biriyle mesajlaşıyordu. Yüzünde ki gülümsemeye bakılırsa hoşuna gittiği belliydi.
Gömleğimin yakasını düzeltip aynadan baktım ona. "Aşık mı oldun yoksa sende ablacığım?"
Lale başını kaldırıp şaşkınlıkla yüzüme baktı. Sırıtıp kaşlarımı kaldırdım. Cevabımı almıştım. Açıkçası onun hayatında kimseye yer vereceğini pek beklemezdim.
"Of abla arkadaşlarımla konuşuyorum. Hayatıma kimseyi almam yani. O kadar salak değilim," diye açıkladı kendini. İnanmasamda inanmış gibi yapıp geçtim. Yer miydi bu numaraları Anadolu çocuğu? Yerdi.
Siyah palazzo pantalon, gömlek ve siyah topuklu botlarımla gayet şık olmuştum. Üzerine siyah blazer ceket giyeceğim için yaptığım kombin hem resmi hem şık olmuştu.
Telefonum çaldığında Barlas'ın aradığını görüp hemen açtım. "Geldin mi?"
"Geldim bebeğim in hadi." O görmese de başımı sallayıp telefonu kapadım. Çantama koyup çantamı omzuma astım. Düzleştirdiğim saçlarımı omzumdan geriye atarken son kez kendime bakıp Lale'ye öpücük attım ve odamdan çıktım.
Aşağı indiğimde Barlas'ın arabasını görüp hemen ön koltuğa attım kendimi. Beni gördüğü anda yüzü aydınlanmıştı. Uzanıp kırmızı rujuma aldırmadan yanağına öpücük bıraktım. Ben keyifle yerime otururken o hiç de keyifli değildi. Aynayı indirip yanağına bakarken, "Olacak iş mi bu Liya ya," diye söyleniyordu. Emniyet kemerimi takıp, "Daha iyi işte," dedim göz kırpıp. Başını yana eğip arabayı çalıştırdı.
Geldiğimiz yer güzel bir restauranttı. Sahile de yakındı ve mekanın elitliği karşısında Gamze'yle sürekli dürüm yediğimiz İbrahim amcanın mekanını bir karşılaştırınca fakir olduğumu yine anlıyordum.
Barlas elimi sıkıca tutup beraber yürüttü. Barlas'ın üzerinde kravatı hariç takılı takım elbise vardı. Arkasından kaslı sırtına bakarken big boy sevgilim için bir nazar duası okudum içimden. Gamze sürekli Serhat abime okuduğundan bende öğrenmiştim.
İçeri girdiğimiz zaman bir garson geldi yanımıza. Barlas ona elini uzatan adamı görünce garsonun omzunu iki kez pat patlayıp öyle geçti yanından. Yağız dediği adam Barlas'ın boylarında, yapılı bir vücuda sahip olan yakışıklı biriydi. Yanında oturan karısı ise sabah akşam Maşallah çekip nazar duası okuyacağım kadar güzeldi.
Kadının gözleri öyle güzeldi ki... Yağız beyi anlıyordum. Yönelim sorgulatırdı kadın.
"Merhaba yenge." Barlas Kübra'ya elini uzattığında Kübra tebessüm edip, "Size de merhaba," dedi. Barlas'la selamlaştıktan sonra bana da elini uzatmıştı. Genişçe sırıttım çünkü Liya olmak bunu gerektirirdi.
Yağız'la da selamlaşıp oturdum. Kübra'dan gördüğüm ilk an yoğun bir enerji almıştım. İyi anlaşabilirdik.
"Özledim oğlum seni lan." Yağız gülerek söylemişti bunu. Çantamı masanın üzerine koyup hanım hanımcık bir oturuşla yandan sevgilime baktım.
"Bende özledim. Diğerleri nasıl? Yiğit ile Zeynep hâlâ ayrılar mı?" Olaya Fransız kaldığım için sadece durup dinliyordum.
"Yiğit ve Zeynep shipimin bir gün gerçek olacağını biliyordum," dedi Kübra kocasına bilmiş bir şekilde gülerek. Yağız karısına dudağının kenarında ki hafif tebessümle bakıyordu.
Sanki bakmaya kıyamıyor gibiydi.
"Onlar hâlâ ayrılar ama bizim Emir evleniyor." Barlas masaya uzak kaldığımı anladığı için bir elini bacağımın üzerine koyup okşadı yavaşça. Dudaklarımda ki minik tebessümle bacağımın üzerinde ki eline baktım.
Gecenin devamında onlarla daha iyi anlaşmış artık sohbetlere bende katılır olmuştum. Tahmin ettiğim gibi Kübra tam benim kafadan bir kadındı. Hemşireydi ve Yağız'a ilk başta platonik olduğunu bir anda yazdığını anlatıp durmuştu. Bende ona nasıl tanıştığımızı anlatmıştım.
Kübra her Yağız'la ilişkilerinin ilk başlarını anlatsa kocasına önce trip atıyordu. Yağız karısını anlayışla karşılayıp yatıştırıyordu. Üç aylık hamile olduğunu öğrenmiştim. Başlarda Yağız kızım kızım diye tutturduğu için beş aylık sanıyordum ama değilmiş. Sadece Yağız kız çocuğu istediği için böyle diyormuş.
Barlas elimi sıkıca tutup suyundan içerken masada tek konuşan Kübra'ydı. Kadının enerjisi ve konuşma isteği beni bile geçmişti artık.
"Ay bu yemek yerken etti bana evlilik teklifi. Ben tabi şok oldum. Beklemiyordum. Sonra evet dedim işte ardından hamilelik evlilik derken karı koca olduk gittik." Gülümseyip tabağıma baktım. Kübra hamileydi ve bunu söylerken öyle büyük bir sevgi ve şefkat vardı ki içinde, onun gibi mükemmel bir anne olma hayali kurdum kendimce.
"Barlas gelsene benimle." Yağız masadan kalkıp Barlas'a başıyla işaret verdiğinde, "Nereye lan?" diye sordu.
"Kocam seni sigara içmeye kaçırıyor Barlas." Kübra'nın bıkkınlıkla söylediği sözleri duyunca gülümsedim. Barlas ve Yağız gittikten sonra baş başa kalmıştık.
"Seninle tanışmak güzel oldu," diye itiraf ettim içimden geçeni. Harika bir insandı.
"Bende ama durgunsun sen," dedi Kübra su içerken. Kollarımı masaya yaslayıp, "Her şey üst üste geldi," diye açıkladım. Su bardağını tekrar masaya bırakıp kaşlarını çattı.
"Anlatmak ister misin?" Anlayışlı tavrı karşısında gülümsedim.
"Aslında korkuyorum," diye itiraf ettim. Kübra kaşlarını kaldırıp başını yana eğdi. "Barlas'la evleneceğiz ama bunun nasıl olacağını bilmiyorum."
Kübra masanın üzerinde ki elimi tutup, "Korkma," dedi güven veren bir tebessümle. "Bak bende başlarda bunun korkusunu yaşadım. Bir anda hamile olduğumu öğrenince çok şaşırmıştım. Çok korkularım vardı Liya. Çünkü Yağız bir askerdi dahası onun da hayatı zordu. Baba olmaya hazır olup olmadığını bilmiyordum ve bu bilinmezlik beni korkutuyordu."
Anlattıklarını dikkatle dinledim. Kübra gülümseyip karnına dokundu. "Ona nasıl bakacağımı başta bilemedim. Yağız ya baba olmak istemezse diye düşünüp kafada kurdum kendimce hep. Bende hazır değildim çünkü beklemediğim bir anda oldu. Ama söyledim ona. Öyle mutlu oldu ki, sanki dünyaları vermiştim ona. Şimdi ise çocuğumuzun bize kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz."
"Anne olmak için hazır değilim ama ben," dedim. "Barlas beni bu konuda zorlamaz ama anne olmak istesemde bakamayacağımı düşünmek korkusu var içimde."
"Hep bu şekilde kalamazsın ki. Çocuğun geleceği zamanı biz belirlemeyiz Liya. Ama istemiyorsan korunmak zorundasınız." Barlas ve Yağız'ın geldiğini görüp kendimi toparladım. Barlas beni bu şekilde görmemeliydi.
Barlas oturduğu anda elimi tutmuştu. Yağız ise uzanıp karısının karnına öpücük bıraktı. Barlas'ta bakmıştı onlara ve dudağının kenarında minik bir tebessüm oluşmuştu.
Derin bir nefes alıp başımı Barlas'ın omzuna yasladım. Bu gece benim için çok özel geçmişti. İki harika insanla tanışmayı beklemiyordum ve onlarla bundan sonra sık sık görüşmeyi isterdim.
Barlas'la eve vardığımızda kollarımı boynuna sıkıca sarıp boynuna art arda öpücükler sıraladım. "Bebeğim iyi misin?" Başımı sallayıp sarılmaya devam ettim.
Barlas varken hiçbir korku bana uğramaz gibiydi. Tüm korkularımı onunla yenmek istiyordum.
***
AĞAĞAĞAĞ AĞLİCAMMM😭😭😭😭
Kübra ve Yağız'ı o kadar çok özlemişim ki özel bölümü hemen bitirmem gerekecek 🤧 of ölürüm aşklarıma (canım çocuklarım.)
Ben çok teşekkür eden biriyimdir ve yine size çok fazla teşekkür edeceğim. 1 MİLYON olduk. Dile kolay ama siz birde bana sorun. Büyüdüm, büyüdük, sizinle beraber geldik buraya kadar. İyi ki varsınız siz. Benim en güzel ailem hep dediğim gibi sizlersiniz.
Sizi kocamannnnn öpüyorum ve sıkıca sarılıyorum (bunu hayal edin belki bir gün gerçek olur) ❤️