KOMİSER BEY | texting ✓

By themeeryy

6M 264K 55K

Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.5
3.6.
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
1 Milyon'a özel bölüm
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8 / Final 1
5.9 / Final 2
Özel Bölüm

3.4

81.6K 3.9K 828
By themeeryy

Geçen bölüm sınırının geçildiğini görüp de hemen atayım dedim^^

Bu sefer az tutacağım sınırı. Geçsin diğer bölümü yazar atarım ❤️

100 oy, 100 yorum (satır arası)

Keyifli okumalarr💗

***
İki Hafta Sonra.

"Liya gelmeyeceğine emin misin kızım?" Anneme bakmadan başımı sallayıp pasta yapmaya devam ettim. Eğilip omzumla akan yaşları silip burnumu çektim. Çikolatalı pasta yapıyordum ve Barlas bunu da çok severdi.

İki hafta geçmişti ayrılalı. Her ne kadar ara verelim dese de bunun diğer anlamı ayrılalım demekti. Kabullenmek istemiyordum. Barlas'ın benden ayrılmasını kabullenemiyordum. Onu çok seviyordum ve bir anda yaşananları beklemiyordum.

Kerem tekrar Amerika'ya dönmüştü. Geldiği üç gün içinde hayatıma sıçıp gitmişti döl israfı herif. Onu görmek yada bu saatten sonra yanıma yaklaştırmak istemediğim için gitmesi, benden uzak durması en mantıklı seçenek olmuştu.

Pastaya bakarken hıçkırdım. Hıçkırıklarım artarken ellerimi yıkayıp yüzüme su çarptım çeşmeden. Evde kimsenin olmadığını bildiğimden sesli ağlamaya başladım. Ben Barlas'ı istiyordum yanımda. Ona gitmek istiyordum. Saçma sapan olaylar yüzünden aramız bozulsun istemezdim ama gidip ne diyecektim ki?

Gurur yapıyordum. Ama yapmaya mecburdum.

Ellerimi yüzüme kapatıp yere çöktüm. İki haftada mahvolmuştum sanki. Uyuyamıyor, yemek yiyemiyordum. Barlas'ı birkaç kez mahallede görmüş, konuşmamıştım. Yüzüme bakmayışı ona gitmeme engel oluyordu.

Ben onun kapısına gitsem kovulmaktan gocunmazdım. Ama kapısına gittiğimde bana o kapıyı açmazsa düşüncesi beni durduruyordu.

Kapı çaldığında zorlukla ayağa kalkıp gözlerimi kuruladım. Kapı deliğinden kim olduğuna bakma gereği duymadan açtım ve yana çekildim Gamze'nin girmesi için. Bana bakıp, "Liya nerede hanımefendi?" diye sordu ciddiyetle. Moralim olmasa da gülümsedim.

"Geç." Sesim kısılmıştı ağlamaktan. İki haftadır sadece ağlıyordum. Başka bir şey yaptığım yoktu.

Ben kendimi anlatamamış, Kerem gibi bir pisliği hayatıma çok fazla dahil etmiştim ve büyük resmi görememiştim. Barlas'ın haksız olduğunu söyleyemem ama beni dinleyebilirdi. Ben kendimi açıklamak için çok çaba gösterdim ama o bana arkasını dönüp gitti.

Bana arkasını dönüp gitmesini hak etmedim.

Gamze mutfakta ki masanın sandalyesine oturunca yaptığım pastayı soğuması için dolaba koydum. Bir bardak su alıp Gamze'nin yanında ki sandalyeye bağdaş kurarak oturdum.

"Ayakların acımıyor mu böyle oturunca?" Ne alaka bu soru?

"Yoo, her zamanki oturuşum."

Önümde ki suyu Gamze alıp hepsini içti. Elinde ki telefonu açıp, "Şarkı açayım ben," dedi topuz yaptığı saçlarını kaşırken bir anda. Halimi özetleyecek bir şarkı var mıydı bilmem ama İbrahim Tatlıses'in Aramam şarkısı daha iyi olacaktı.

"Aramam şarkısını aç." Saçlarımı açıp dağıttım dağınıklığını almak için. Burnumu çekip sızlayan gözlerimi mutfağın ışığı yüzünden kıstım. Gamze istediğim şarkıyı açıp masaya bıraktı ve ayaklarını oturduğum sandalyenin kenarlarına koydu.

"Niye bu kadar mahvettin kendini?" Bakışlarım cam masanın zeminindeydi.

"Liya bana bak." Baktım yüzüne öylece. "Kızım manyak mısın sen? Kim olursa olsun bir erkek için değer mi? O Selim pisliğinde de mahvettin şimdi de. Yapma böyle Liya."

"Barlas beni aldatmadı ki. Selim beni sevmediğini söyleyip aldatmıştı. Barlas beni üzmedi bile. Bana yalanlar da söylemedi. Ama ben ona yalan söylemesem de birçok şeyi gizledim. Mesela Kerem ve ailesinin bize geleceği akşam anneme gelmeyeceğimi söyleyip Barlas'ın yanında kalabilirdim ama kalmadım. Partiye gittiğim zaman söyleyebilirdim. Belki o zaman o mesajlara inanmazdı." Boğazıma oturan yumru yüzünden susup bekledim. Ağlamak istemiyordum artık çünkü iyice heder olmuştum.

"Tek nedenler bunlar mı?"

"Neden değil kendimce haklı bulduğum şeyler. Ama bana arkasını dönüp, dinlemeden gitmesini istemiyordum." Başımı sandalyenin arka kısmına yaslayıp buğulanan gözlerimi sildim hemen.

"Ne dersem boşuna diyorum size. Ara konuşun işte. Niye gurur yapıyorsun ki? Belirsizlik çok mu güzel bir şey? Kimse gururunu hiçe saymaz ama bu şekilde de olmaz be fıstığım." Gamze sandalyesinden kalkıp boynuma sarıldı sıkıca.

"Ben aramam." Çocuk gibi itiraz edip gözlerimde ki ıslaklığı onun tişörtüyle kuruladım. Gamze yaptığıma gülüp, "Pislik," dedi ve yanağıma öpücük bıraktı.

"Şu pastandan yiyelim bakalım." Dolaptan pastayı çıkardığında ona bakmadan, "Soğumamıştır," dedim ama Gamze çoktan tabaklara koymaya başlamıştı bile.

Kollarımı masaya, yüzümü de kollarımın arasına koyup mutfak penceresinden görünen gökyüzüne baktım. Bulutluydu hava. Yağmur yağabilirdi ve ben yağmuru hiç sevmezdim. Kışı da sevmezdim.

Telefonuma düşen bildirim sesleri dikkatimi dağıttı. Kafamı kaldırmadan uzanıp aldım ve reklam olduğunu düşündüğüm bildirimlerin Barlas'tan geldiğini görünce hızla doğrulup, "Gamze Barlas mesaj atmış," dedim resmen bağırarak. Parmaklarında kalan çikolatayı yerken, "Aç bak," dedi. Hemen mesajların üzerine basıp okudum yazdıklarını.

Komiserim; Liya neredesin?

Komiserim; Sahile inebilir misin?

Komiserim; Böyle olmuyor

Komiserim; Sen gel sadece sen konuş

Komiserim; Senden uzak olmuyor

Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemez bir hâlde baktım mesajlara öylece. Beni dinlememişti, benim en büyük sorunumda buydu zaten. Hâlâ ekrana bakarken bir mesaj daha düştü.

Komiserim; Elmalı şeker aldım sana

Komiserim; Burada bir amca satıyordu

Komiserim; Lütfen gel

Gülümsedim. Ayağa kalkıp odama gittiğimde üzerimi hızla değiştirip Gamze'ye kısaca her şeyi anlatıp evden beraber çıktık. Yan yana yürürken o pastasını yiyordu.

Sahile indiğimde onu görünce kalbim hızlanmaya başladı. Eskiden olsa ona koşarak giderdim ama şimdi, olanlardan sonra mümkün değildi. Sahilde ayakta durmuş bedeni görmesem de tanıdım. Yavaşça ona gidip yanında durdum. Bakışları anında bana döndü. Elinde bir elmalı şeker tutuyordu. Bana uzattı onu. Alıp montumun cebine koydum.

Üzerine bir bakış atıp denize çevirdim gözlerimi. İnce giyinmişti salak. "Liya." Adımı günler sonra ağzından duymak bambaşka hissettirdi. Özlediğim inkâr edilemezdi çünkü onu seviyordum. Tüm suç onun değildi. Sadece beni dinlemesini isterdim. Kestirip atmasını değil.

"Hı?" Parmak uçlarıma dokunan parmakları karnımda ki sayısız kelebeği uçuşturdu. Ağlamakla sevinmek arasında gidip geliyordum. Parmaklarımı geri çekmeyi düşündüm en başta ama vazgeçtim.

"Senden özür dilemeyeceğim çünkü bir özürle affedilecek değildi yaptığım." Yutkunup elimi daha sıkı tuttu. Giydiği kapüşonlu ceketin cebine koydu elinin içinde ki elimi.

Boşta kalan eliyle saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp, "Dinlemem gerekirken mantıklı düşünemediğim bir anıma denk geldi gelişin. Partiye gittiğini öğrenmem, senin atmadığın o mesajları düşünmek ve daha fenası bana gelecek misin diye beklediğim zaman Kerem'le yan yana olduğun fotoğrafı görmem her şeyi boka sardı," dedi gözlerimin içine bakarak. Bakışlarını gözlerimden çekse sanki gidecektim yanından.

"Ben sana haksızsın demiyorum." Sonunda konuşabildim. "Sadece dinlemeni isterdim ve evet bir özürle senin bana arkanı gidişini unutup affedemem ama tek özür dileyecek kişi sen değilsin."

Barlas'ın kaşları çatıldı ve derin bir nefes alıp, "Beni hiç affetmeyecek misin?" diye sordu.

Alayla gülüp, "Ara verelim diyen sendin," diye iğneliyici bir şekilde konuştum.

"Bunu unutmayacaksın biliyorum ve bende yaptığım salaklığı unutmayacağım." Parmağına doladığı saçımla oynarken, "Bizden olmaz mı tekrar?" diye sordu.

Salak ya. Göz devirdim dediğine.

"Bitirmeseydin bizden olmaya devam ederdi," dedim sinirle. İki hafta boyunca onunla tekrar olacağımızı biliyordum ama ona olan kızgınlığımı geçirmek için bağırıp çağırmam gerekiyordu.

"Hâlâ devam edebiliriz." Elimi çekip, "Ben üç gün sana gelmedim, hatalıydım evet ama bir anda kestirip atman normal miydi?" diye bağırdım yüzüne karşı. Bu anı bekliyordum günlerdir.

Barlas derin bir nefes alıp, "Dök içini," deyip yüzüme baktı.

"Sen varya tam bir götsün. İnsan hiç mi dinlemez ya? Ben Cansu konusunda seni dinlemedim mi? Sen niye aynısını bana yapmadın? Ara verelim demek miydi tek çözüm?" Omzuna yumruğumu geçirdim. Benim yumruğum etki etmezdi elbette ama yinede vurmak istedim.

"Bende özür dilerim. Hatalarım var, hatalarımız var. Ama ilk yaptığım hatada bana arkanı dönüp gideceksen biz niye bir ilişkiye başladık ki? Gelmişsin bana bizden tekrar olmaz mı diyorsun. Olur, çünkü ben seni çok seviyorum. Aşığım sana, seviyorum hemde delice ama beni bir kez terk ettin. İkincisini yapmayacağına inandır beni." Böylelikle onunla devam etmek istediğimi söylemiş oldum.

"Seni inandırana kadar burnumdan getireceksin değil mi?"

"Herhalde komiser bey." Gülerek alnını alnıma yasladı. Ona sarılıp öpmek isterdim ama henüz sorunumuzu çözememiştik. Geriye çekilip elmalı şekeri cebimden çıkardım ve paketini açtım. Elmalı şekeri gözlerinin içine bakarak yalarken, "Ben eve gidiyorum," dedim kaşlarımı kaldırıp tatlı tatlı gülümseyerek.

"Şimdi mi?"

"Sabaha kadar mı burada kalacağız?" Başını yana eğip, "Penceren açık kalacak mı?" diye sordu.

"Bu aralar B12 eksikliğim var. Unutabilirim yani." Gülümseyip arkamı döndüm ve elmalı şekeri yiyerek eve girdim. Bu evden ağlayarak çıkıp gülerek girmek sadece benim yapacağım türden bir durum olabilirdi.

Annemler eve gelmemişti. Bana ait olan pasta dilimini yiyip bir tabak pasta koydum, geldiğinde yesin diye. Odama girip kapıyı kilitledim ve üzerimi değiştirip yatağıma girdim. Çok ağladığım için uykum gelmişti. Gözlerimi kapatıp uykuya daldığımda gecenin bir vakti uyanmış kollarını sıkıca bana sarmış, uyuyan Barlas'ı görüp tekrar uyumuştum.

***
Bu küslüğü hayatta uzatamazdım çünkü uzarsa Barlas'ı öldürme ihtimalim vardı dkdkdkd

Barıştı gibiler. Liya'nın tek kırıldığı nokta onu dinlememiş olmasıydı ama Barlas'ın gözünden bakınca kırıldığını fark ediyordum. Aynı durumda olsak bende kırılır çok fevri davranırdım.

Yine söylemek istiyorum takıldığınız, rahatsız olduğunuz yerleri eleştirin lütfen bebekimlerrrr💗

Sosyal medyalarım;
Twitter; hisresitali
Instagram; themeeryy_ ve meryoista

Öptüm siziii sınır geçildiğinde haber verin bölümü yazıp atayım sizeew😽😽

Continue Reading

You'll Also Like

874K 23.9K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kısa bir bilgilendirme daha arkadaşlar ana karakterle...
541K 26.8K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...
3.6M 226K 81
* Siz: Ay acaba lamalar uçsa nasıl olurdu? Siz: Düşünsene, kafana tıpkı martının sıçması gibi tükürüyorlar. Siz: Çok komik olmaz mıydı? ÜSĞĞDDĞSPDĞPF...
3.2M 131K 96
Azad Karan, yüreğinin tam ortasına kor gibi düşen Nida'nın aşkıyla yanıp tutuşmaya başlamıştır. Ateşi bir türlü dinmiyordur çünkü Nida onun yanından...