KOMİSER BEY | texting ✓

By themeeryy

6M 265K 55K

Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.4
3.5
3.6.
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
1 Milyon'a özel bölüm
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8 / Final 1
5.9 / Final 2
Özel Bölüm

3.3

79.9K 3.9K 838
By themeeryy

Hikaye okunuyor, seviliyor her geçen gün artıyor okunma sayısı çok güzel bir şey bu teşekkür ederim ama okunmaya göre oy, yorum çok saçma. O yüzden sınır koyacağım ve sınır geçildiğinde bölüm atacağım🥺

150 oy, 200 yorum ama satır arası yorum olsun. Diğer türlü yapmayın.

Keyifli okumalarrr 💙

***
2 gün sonra.

Odamda oturmuş açtığım müziği dinlerken penceremden dışarıyı seyrediyordum. Gece saat on buçuk civarı bir şeydi. Ben uyuyamamıştım iki gündür olduğu gibi. Barlas'la iki günde konuşmamıştık. Çünkü bu sıralar yoğun olduğunu biliyordum ve yoğun olduğu bir zaman tartışma@ yaşamıştık. Yanıma bile gelmiyordu ki.

Bu iki günde Kerem'le konuşmamış olsam da o benimle hep konuşmuştu. Sınavlarıma iki haftadan kısa süre kalmıştı ama ben aklımı toparlayamıyordum. Sınavlarıma yönelmem gerekirken Barlas'la aramı düzeltme derdine düşmüştüm.

Kapım tıklatılınca, "Gel," dedim. Babamın girdiğini görüp koltukta oturuşumu düzelttim. Babam hemen yanıma oturup elinde ki muzlu süt dolu bardağı uzattı bana. Hafifçe tebessüm edip babamın yanağına öpücük bıraktım.

"Teşekkürler baba."

"Afiyet olsun güzel kızım." Babam odamın penceresinden dışarıya baktı. Sütü yavaşça yudumlayıp elimde tuttum. Biraz ilerleyip babamın kolunun altına sırnaşmaya çalıştım kedi gibi. Babam kolunu açınca başımı göğsüne koyup sütümü içmeye devam ettim.

"Neyi var benim güzel gözlümün?" Saçlarımı okşayıp başımın üzerine öpücük kondurdu. Büzülen dudaklarımı babam görmedi.

"Bir şeyim yok baba."

"Yalan da atar olmuş kızım babasına." Gülümsemesi yüzünden yükselen göğüs kafesini hissedebilmiştim.

"Baba bir şey soracağım."

"Sor gülüm."

"Sevdiğin birinin kalbini kırarsan eğer, ne yaparsın affettirmek için." Babam saçlarımı tek omzumda toplayınca doğrulup önünde durdum. Kendi kendine ördü, bozdu, tekrar ördü, tekrar bozdu. Hep yaptığı gibi saçlarımla oynadı.

"Sevdiğim birini kırmak istemem ama kırarsam, kendi kafamı kırmam daha iyi olur. Sevdiğim insanın üzülmesini hiç istemem. Mesela annenle biz evlenmeden önce aynı mahalledeydik, ta o zamandan isterdik birbirimizi. Deden biraz katı bir adamdı. Annene hadi konuş diye çok ısrar ederdim. Bazen sert çıkışır kalbini kırardım. O beni affetse bile kafama takar dururdum. Evlendikten sonra her lafımı seçerek kullanmaya özen gösterdim."

Saçlarımı örüp elimde ki tokayla tutturdu. Bunu abimle Aydan yengemde kavga ettiğinde abime anlatmıştı. Sorduğum soruyla başka birini kast ettiğimi anlamıştı babam. Gerçi anlamaması imkansız olurdu.

Eninde sonunda herkes zaten Barlas'ı öğrenecekti. Babama şimdi söylesem, Barlas'la aramız bozuk olduğundan pek iyi olmazdı. Aramızın düzelmesini beklemem gerekiyordu.

"Bilerek, isteyerek kırmam ki ben kimsenin kalbini." Pencerenin soğuğu çıplak omuzlarıma çarptıkça diken batıyormuş gibi hissettiriyordu. Havalar soğumaya başlamıştı geceleri. Acaba Barlas'ta üşüyor muydu?

"Sende güzelce uyu kızım. Pencereni kapat üşür, hasta olursun." Babam alnımdan öpüp odamdan çıktı. Bu gecede penceremi kapatmayın bir umut Barlas'ın gelmesini bekleyecektim.

Bardağı sehpaya koyup yatağıma girdim. Oda lambasını açık bırakıp sırt üstü uzandım. Gözlerim açık öylece baktım tavana. En sonunda telefonumdan saate baktığımda on bir buçuk olduğunu gördüm. Biraz daha bekledim. Koyun sayma taktiğini uyguladım küçükken yaptığım gibi. Saat en sonunda bir olduğunda daha fazla bekleyemeden uyudum.

Bir ara gece uyandığımda saat iki buçuktu ve Barlas yine yanımda yoktu.

**
"Nereye gideceksin okuldan sonra?" Kitaplarımı toplayıp başımda bozuk plak gibi aynı şeyleri tekrarlayan Kerem'e ters bir bakış atıp, "Susacak mısın?" dedim sinirle. Üç gündür ben Barlas'la bu mal yüzünden konuşmuyordum. Aramıza girmişti. Nasıl başardı hâlâ anlayamasam da nefret listemde İkizler Burcunu sollamıştı.

"Ya Liya lütfen böyle yapma." Dinlemeden okuldan çıktım. Gamze benden önce çıkıp eve gitmişti çünkü bugün Gaye ablası onlara gelecekti. Akşam gidip bende görmek istiyordum çünkü Gaye ablayı özlemiştim.

Yol kenarında durup taksi bekledim. Kerem kolumdan tutup, "Bari eve ben bırakayım," dedi. Tabii ki kabul etmeyecektim.

"Kerem işine bak." Bir taksi durduğunda Kerem kolumdan tutup geri çekti ve taksiciye eğilip, "İyi günler dayı," dedi. Taksici gittiğinde sinirle Kerem'e dönüp, "Salak mısın Kerem?" diye sordum öfkeyle. Kolumu elinden çekip saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Lütfen önce beni dinle. Sonra istediğin yere gidersin." Pes edip arabasına bindim. Çok inatçı biriydi. Peşimi bırakması için konuşup gidecektim. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında ona değil ön camdan yola bakıyordum.

Kerem'le geldiğimiz yer sahil kenarıydı. Arabayı kayalıkların yanında durdurup indi. Kayalıklara oturup batan güneşi izlerken yanıma oturmuş derin bir nefes almıştı.

"Konuş hadi." Beklemek istemiyordum onunla.

"Ona aşık mısın?"

"Anlamadım."

"Barlas'a aşık mısın?" Alayla gülüp, "İçtin mi sen?" diye sordum. Bu onu ne ilgilendiriyordu ki?

"Hayır Liya ayık kafadayım. Aşık mısın ona?"

Kör olsa o bile anlardı yani Barlas'a aşık olduğumu. "Evet Kerem aşığım ona."

Kerem ayağa kalkıp, "Her zamanki gibi gözün benden başka herkesi gördü," diye bağırdı. Rüzgarda sarıya dönük kumral saçları dalgalanıyordu. Söylediği şeyin tahmin ettiğim şey olmaması için dua etmek istedim ama Kerem susmayıp itiraf etmeye devam etti.

"Selim'e aşık olduğun için defolup gittim hayatından. Bir geldim bu sefer Barlas vardı. Senin hayatında ben dışında herkese yer vardı ama bana yer yoktu hiçbir zaman."

Başımı iki yana sallayıp, "Ne saçmalıyorsun sen ya?" diye bağırdım bende ayağa kalkıp karşısında durduğumda. Aldığım soluklardan göğsüm hızla yükselip alçalıyordu.

"Sana aşık olduğumu söylüyorum. Yıllarca görmedin, kör oldun ama gerçek buydu. Ben sana yıllardır aşıkken sen yıllardır beni–" sözlerini suratına çarpan tokadım böldü. Gözlerimden akan yaşlar rüzgar tenime çarptıkça buz gibi bir etki bırakıyordu.

"Hayatımdan çık git. Benim hayatımda sana yer yok." Arkamı dönüp kayalıklardan indim ve koşar adımlarla parka yürüdüm. Benim Barlas'a gitmem lazımdı. Ona ihtiyacım vardı. Bir kere görüp sarılsam her şey geçecek gibiydi.

Telefonumu çıkarıp defalarca aradım ama açmadı. Evine gitmek için taksi durdurup adresi tarif ettim. Yol boyunca aramıştım ama hiçbirine cevap vermemişti.

Evinin olduğu yerde inip apartmana girmek için adım atmışken Barlas çıktı karşıma. Üç günde değişmiş gibiydi sanki yada ben öyle sanıyordum. "Barlas." Burnumu çekip ona ilerlemiştim ki geriye adım atıp beni durdurdu. Yaptığı harekete anlam veremeyerek, "Sevgilim," diye mırıldandım.

"Sen geçen gün partiye mi gittin?" Ses tonu buz gibiydi.

"Evet çünkü senin işin–"

"Ben o partiye seninle gitmek için izin aldım. Okuluna geldim önce, sen bana evindeyim diye mesaj attın. Geldim yoksun. Üç gün boyunca gel diye bekledim, gelmedin. Bilmiyorum belki de ben fazla anlam yükledim bu ilişkiye. Her şey senin anlık hevesindi. Bilemem. Ben hep sana ayak uydurmaya çalıştım. Okuluna geldim, ortamını görmek istedim çünkü sana nasıl yaklaşmam gerektiğini daha iyi anlamak istedim."

Yağmur çiselemeye başlamıştı. Turuncu sokak lambasının aydınlattığı sokakta, yağmurun altında duruyorduk. Barlas cebinden telefonunu çıkarıp ekranı bana çevirdi. Gördüğüm görüntüyle ne yapacağımı, ne diyeceğimi şaşırdım.

Kerem'le ikimizin bugün çekilen bir fotoğrafıydı ve sanki sarılıyor gibi görünüyorduk. Başımı reddeder gibi sallayıp, "Bak çok yanlış anladın," diyip ona doğru ilerledim ama yine ve yine geriye adım atıp durdurdu beni.

"Barlas lütfen konuşalım."

Barlas yüzünü sıvazlayıp, "Biz en iyisi ara verelim Liya," dedi ve kalbimin duraksadığını hissettim. "Böyle bir ilişki yürümüyor. Ben sana her şeyi anlatır söylerken sen benden gizliyorsun. En iyisi ikimiz için de bu olacak."

"Saçmalama Barlas. Şu an mantıklı düşünemiyorsun."

"İki gün boyunca her gece geldim yanına. Seninle uyudum sen görmeden gittim. Hiç mi kokumu alamadın? Hiç hissetmedin mi varlığımı Liya?" Bağırdığı için sustu ve, "Boşver eve git," dedi.

"Barlas dinle lütfen."

Dinlemedi. Beni öylece bırakıp gitti. Arkasından bakarken hayatımda daha önce bu kadar zor bir anı yaşadığımı düşünmedim. İlk kez terkedilmiyordum ama en kötü hissettiren buydu.

***
Buraya kadar geldik daha güzel bölümler bundan sonra başlayacak. Buraya kadar kurguladım, bitti şimdi güzel yerlere bir geçelim.

Siz hikayeyi nasıl buluyorsunuz? Eleştiri yapın lütfen hatalarımı görüp düzeltmem lazım ki daha keyifli bölümler yazabileyim^^

Arkadaşlar lütfen karakterlerin hareketlerine yada sözlerine başka bir karakterin adını yazmayın. Ee nefes aldı başka karaktere mi benzeyecek yani? Çok saçma.

Sosyal medyalarım;
Twitter; hisresitali
Instagram; themeeryy_ , meryoista

Hadi öptüm siziiii ben sabah için bölümler yazmaya başlayayım😽😽😽

Continue Reading

You'll Also Like

550K 27.1K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...
3.2M 131K 96
Azad Karan, yüreğinin tam ortasına kor gibi düşen Nida'nın aşkıyla yanıp tutuşmaya başlamıştır. Ateşi bir türlü dinmiyordur çünkü Nida onun yanından...
183K 10.1K 29
17 yıl önce annesi tarafından ölü olarak bildirilen Neva... Yıllardır onun hasretiyle yanıp tutuşan Akay ailesi... Ama... Ortada bir sorun vardı.Neva...
4.5M 333K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...