Canlı | Texting

By biryazarkus

4.3M 272K 127K

Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5

2.6

100K 7.4K 2.7K
By biryazarkus

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın
Keyifli okumalar 🦋

Bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyelim.

🫶🏻

İzem: Günaydınnnnn. ~07:48

İzem:

İzem: Uyandın mı??

İzem: Dağhan.

İzem: Yayını 3'te kapatmışsın, hala uyuyorsundur.

İzem: İyi uykular kocama <3

Dağhan: Günaydın güzelim. ~08:35

Dağhan: Cuma mesajın çok güzelmiş.

İzem: Kocam uyanmışşş.

Dağhan: Karım uyanmışşş.

İzem: Yerim seni he.

İzem: Ben de sana kıyafetimi soracaktım ama maalesef geç kaldın.

İzem: Kendim seçtim.

Dağhan: Görebilir miyim?

İzem: Hemenn.

İzem:

İzem: Güzel olmuş muyum? Diğer avukatları tavlayacağım gidip.

Dağhan: Şakası bile hoş değil.

İzem: Senden başkasına kayar mı acaba benim gözüm??

Dağhan: Kaymasın.

Dağhan: Ve çok güzelsin.

İzem: Teşekkür ederimmm.

İzem: Hemen makyajımı yapıp çıkmam lazım benim. Sonra konuşuruz olur mu?

Dağhan: Olur bebeğim, dikkatli ol.

Dağhan: Nasıl geçiyor günün? ~11:48

İzem: Güzel ama yorucu. Ayrıca iğrenç. ~12:10

Dağhan: Neden, ne oldu?

İzem: Son duruşmam çok can sıkıcıydı. İğrenç insalarla muhattap olmak zorunda kaldım.

İzem: Şimdi öğle arasındayım, Aslı ile yemek yemeye gidiyoruz.

Dağhan: Artık bunlara alışmış olman gerekiyor.

İzem: Alıştım ama sinirlerime hakim olamıyorum.

İzem: Karşımda karısını öldüresiye döven bir şerefsiz ve onu savunan bir meslektaşım var.

İzem: Hayır kesinlikle buna alışamam.

İzem: Mantıklı tarafım o bir avukat ve işi bu diyor ama bir yandan da ben neden böyle insanların davasını alıp savunmuyorum diye düşünüyorum.

İzem: İstese avukatlığını yapmaz, zorunda değil. Devlet zaten her türlü bir avukat atayacak ama bunun dışında istekleri ile davayı almaları iğrenç.

Dağhan: Sanırım bu noktada para devreye giriyor.

İzem: Maalesef. Kurtulma umudu ile tüm paralarını avukata yatırıyorlar ve aç gözlü meslektaşlarım da bu fırsatı tepmiyor.

İzem: Çok iğrenç değil mi Dağhan? Yani kadın hala hastanede yaşam mücadelesi verirken birinin bunu yapanı savunması bana çok korkunç geliyor.

İzem: Sana da öyle geliyor mu? Yoksa bu normal ve ben mi abartıyorum?

Dağhan: Kesinlikle korkunç, abartmıyorsun.

İzem: Güzel, en azından benimle aynı fikirde olan birileri var.

Dağhan: Sıkma canını, yemeğini ye güzelce.

Dağhan: İncecik bir şeysin zaten.

İzem: Belime sarılırken 'böyle seni sarabilmek çok güzel' demesini biliyorsun ama Dağhan bey.

Dağhan: Hala aynı fikirdeyim, sadece biraz kilo alabilirsin.

İzem: Ben böyle çok iyiyim.

Dağhan: Öyle olsun, ben sana güzel yemek yaparak aldırırım o kiloyu.

İzem: Hey, hile yapma.

Dağhan: Hile değil, yemek yapacağım.

İzem: Yemek yapan erkek mi?

İzem:

Dağhan: Öpüşelim, sarılalım. İstediğini yap bana.

İzem: Sen de azmaya yer arıyorsun he.

Dağhan: Sarılmak ve öpüşmekten bunu mu anladın?

İzem: Sus! Azgın köpke seni.

Dağhan: İzem, ne olur türkçe konuş. Bazen gerçekten seni anlamıyorum.

İzem: Sorun değil.

İzem: Farklı kültürler, farklı hayatlar falan yani.

Dağhan: Muhakkak öyledir.

İzem: Öyleee.

Dağhan: Isırıcam o dudaklarını göreceksin harfleri uzatmayı.

İzem: Erkek sus!

Dağhan: Arabayı sür, kapak aç falan değil mi?

İzem: Evettt! Öğreniyorsun, aferin azgın kocama.

Dağhan: İzem azgın falan değilim ben, sinir etme beni.

Dağhan: Yalnız kaldığımız her an üstüme atlayan sensin. Farkında mısın?

İzem:

İzem: Bunu kabul etmiyorum.

Dağhan: Bazı gerçekleri inkar edemezsin.

Dağhan: İç çamaşırı kadın.

İzem: Söyleme ya şöyle. Adım iç çamaşırı abla kaldı diye sinirliyim zaten.

Dağhan: Kendin ettin kendin buldun hayatım.

İzem: Offf.

İzem: Ben yemek yiyeceğim, yazma bana.

Dağhan: İstediğim her an sana yazarım. Karımsın.

İzem: Salak, yerim seni.

Dağhan: Yesene.

Dağhan: Yemeğini.

İzem: Yerim.

İzem: Yemeğimi.

İzem: Karın kaçarrrrr!

İzem: Adam. ~15:48

İzem: Beyefendi.

İzem: Buraya bakar mısınız?

İzem: Hey!

İzem: Aaaaaaaaaaaaa.

İzem: Bana derhal cevap ver Dağ ayısı.

İzem: Kızıyorum ama.

İzem: Sana bana 1 dakika boyunca cevap vermeme hakkını kim verdi?

Dağhan: İzem, sadece bir dakika olmuş mesaj atalı. Biraz bekleseydin cevap vermem için keşke.

İzem: Beni ilgilendirmiyor kaç dakika olduğu. Hemen cevap istiyorum.

Dağhan: Anlıyorum bebeğim. Sorun ne?

İzem: Sorun yok, seni özledim ve nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum.

Dağhan: Gayet iyiyim.

Dağhan: Biraz evi toparladım ve yatak odam hariç tüm odaları kilitleyip anahtarlarını yanlışlıkla kaybettim.

İzem: Öddmdlndldmdoe

İzem: Şapşalsın sen, seviyorum seni.

Dağhan: Ciddiyim, sadece yatak odam müsait.

İzem: Tüh, yayın odana da giremeyeceksin. Sponsor yayının vardı bugün.

Dağhan: Sorun değil.

İzem: Bana seni canlı izleme fırsatı verip elimden aldın. Çok kötüsün, gelmeyeceğim evine.

Dağhan: Yedek anahtarım var neyse ki.

İzem: Ben de öyle düşünmüştüm.

İzem: Başka neler yaptın?

Dağhan: Sevgilimin turta sevdiğin öğrendim bugün.

İzem: Bu info nereden geldi peki sana?

Dağhan: Küçük birinden diyelim.

İzem: Küçük yardakçın, güzel. Eee, öğrenip ne yaptın?

Dağhan: Sana turta yaptım.

İzem: Şaka?

Dağhan: Değil.

İzem: Şaka?

Dağhan: Değil İzem.

İzem: Şaka?

Dağhan: Değil dedim ya İzem.

İzem: Sen benim için mutfağa girip turta mı yaptın?

İzem: Evet, evet, evet. Seninle evlenip beş çocuğunun annesi olurum.

Dağhan: Bu kesinlikle bir evlilik teklifi değildi.

İzem: Sen öyle san.

İzem: Ayyy, hemen turtamı yemek istiyorum.

Dağhan: Ne zaman çıkacaksın?

İzem: Son bir duruşmam var beş dakika sonra. Muhtemelen 20 dakika sürer. Sonra hemen gelirim.

Dağhan: Güzel, en fazla bir saat sonra buradasın.

İzem: Yatağa kırmızı gül döküp, mumları mı yakacaksın?

Dağhan: Kesinlikle bunu yapmalıydım ama geç kaldım.

İzem: Kırmızı güller yerine sana kırmızı öpücükler verebilirim.

Dağhan: Bunu istiyorum, hemen.

İzem: Gelince konuşalım bunu. Duruşmaya gitmem lazım.

Dağhan: Tamam güzelim, bekliyorum.

İzem: Öpücük, öpücük, öpücük.

Dağhan: İzem? ~16:18

Dağhan: Bitmedi mi duruşman hala?

İzem: Şimdi çıktım ama biraz işim çıktı. Büroya uğrayacağım önce.

Dağhan: Eğer önemli bir durumsa gelmek için zorlama kendini.

İzem: Zorlamak mı? Senin yanına gelmek için hem de. Daha neler?

İzem: Sadece bir dosyayı kontrol etmek gerekiyor hemen. Aslı'da büroda değil. O yüzden hemen gidip geleceğim.

Dağhan: Sanırım biraz daha bekleyebilirim.

Dağhan: Tabii geciktiğin her bir dakikaya karşılık 1 öpücük verirsen.

İzem: Çok çıkarcısın.

Dağhan: Her dakika için 2 öpücük yaptım.

İzem: Hey! Çıkarcılığın da bir sınırı olmalı ama.

Dağhan: Senin için sınırım yok.

İzem: Sen bana aşıksın he, söylesen rahatlarsın bak.

Dağhan: Dakika başı 3 oldu.

İzem: Euro bu kazar hızlı yükselmiyor aslanım, hayırdır?

Dağhan: Hemen geliyor musun yoksa 4'e çıksın mı?

İzem: Gıcıksın gerçekten.

İzem: Geliyorum bekle.

Dağhan: Saymaya başlıyorum.

İzem: Say Dağhan, say.

Dağhan: 11 dakika oldu ve ben karımı istiyorum. ~16:03

Dağhan: 33 öpücüğün birikti.

İzem: Saymayı keser misin? Seni istediğim kadar öperim.

Dağhan: Fazlasına hayır demem ama daha azı olmaz.

İzem: Pis fırsatçının tekisin. Yayın yaparken seni sabote edeceğim.

İzem: Bilgisayarlarının fişini çekeceğim. İnternet kablonu çıkaracağım. Yayındayken arkandan koşarak geçip duracağım.

İzem: Belki üstüne bir şeyler atarım.

Dağhan: Ya da kucağıma gelip uslu uslu oturmalısın.

İzem: Ya da evine gelmemeliyim çünkü bir sapığın evine gitmek mantıklı değil.

Dağhan: Gelir misin artık?

Dağhan: Devamını burada tartışabiliriz. Turtan soğuyor.

İzem: Eyvah! Turtam.

İzem: Ya sen niye hatırlatmıyorsun bana turtamı? Unuttum ben ya!

İzem: Offf.

Dağhan: Turta yerinde duruyor ve yenmek için seni bekliyor.

İzem: Gelip hepsini yiyeceğim.

Dağhan: Hepsini yiyemezsin, Güneş'e de götürmen gerek. Söz verdim.

İzem: Kumam bir şeyden eksik kalsa olmaz zaten.

Dağhan: Sana tekrar yaparım daha fazla istersen.

İzem: Yerim seni bak, yeter. Sana daha fazla aşık olamam.

Dağhan: Gel artık.

İzem: 2 dakikaya ordayım.

Dağhan: Oldu 2 dakika, neredesin?

İzem: Evini bulmaya çalışıyorum, durur musun?

Dağhan: Bahçe kapısını açıyorum.

İzem: Gördümmm.

Açılan kapıdan arabamla girdiğimde onunkinin arkasına park ettim. Kalbim deli gibi atıyordu, Dağhan'ın evine gelmiştim resmen. Kalbim ağzımda atarken çantamı alıp indim. Benim inmem ile evin kapısı aralanmıştı. Topuklu ayakkabılarımdan çıkan ses ile birlikte yürürken kapıda sevgili kocam göründü. Onu görür görmez yüzümde bir tebessüm oluşmuş ve adımlarım hızlanmıştı.

Birkaç adımda yanına ulaştığım an hemen boynuna sarıldım. O da belime sardığı elleri ile beni yukarı kaldırmıştı.

"Dağhan! İndir beni, yürüyebilirim." Beni hiç dinlemeden evin içinde yürümeye devam etti. Ben de videolardan gördüğüm evi incelemekle meşguldüm. En sonunda beni mutfağa getirdiğinde ayaklarımın üzerine bıraktı.

Onun kolları arasında etrafımda döndüm ve mutfağı incelemeye başladım. O da karnıma sıkıca sarılmakla meşguldü. "Mutfağını sevdim, turtam nerede?" Dediğimde Dağhan ada tezgahında duran turtayı gösterdi.

Büyük heyecanla ona dönüp dudaklarına öpücük kondurdum. "Hemen yemek istiyorum."

"Kaldı 47." Dediğinde omzuna vurdum yalandan.

"Sayıyorsun birde utanmadan." Ona ters ters bakarken kollarının arasından çıktım. "Ellerimi yıkamam lazım, lavaboya götürür müsün?"

Beni lavaboya götürdüğünde benim kapıyı açık bırakmamla o da yaslanmış beni izliyordu. Ellerimi yıkamadan önce topuklularımı ayağımdan çıkardım daha fazla evi kirletmemek adına. Ardından çantamdaki çoraplarımı çıkarıp giydim. Asla çorapsız duramıyordum. Ellerimi de hızlıca yıkadıktan sonra kapıdaki sevgilimin yanına gittim.

Onun kapıya yaslanan bedenine yaslanırken ellerimi de boynuna sardım. "Beni izlemeye utanmıyor musun sapık gibi?" Ellerini belime sardı. "Sevgilimi izlemekten zevk alıyorum. Neden utanayım?"

Belki biraz haklı olabilirdi. Bu yüzden uzanıp dudaklarına tekrar öpücük bıraktım. Bu kez o da karşılık verip uzatmıştı öpüşmemizi. Geçen dakikaların ardından geri çekildiğimde beni yeniden kucağına alıp mutfağa götürdü. Kucağından inip hemen turta tabağını elime alıp incelmeye başladım.

Çok güzel görünüyordu.

"Buraya bakar mısın?"

Dağhan'ın sesini duyduğumda elimdeki tabakla ona döndüm. Telefonunu bana doğru tutarken fotoğraf çekmek istediğini anladım. Turtamla ona güzel bir poz verdik hemen. Telefonunu tezgaha bırakıp bana yaklaştığında yanaklarımdan tutarak dudağıma uzun bir öpücük bıraktı.

"Turtamı sen yayın yaparken yemek istiyorum." Dedim geri çekildiğinde.

Bir an önce yayın odasını canlı bir şekilde görmek istiyordum. Çok heyecanlıydım.

"O zaman turtanı koyalım, seni odaya götüreyim. Sen odayı incelerken ben de yayın hazırlığımı yaparım." Hemen kafamı salladım. Her an heyecandan bayılabilirdim.

Resmen şu an Dağhan'ın evindeydim ben!

Turtayı kesmem için bıçak verdiğinde tabak çıkarmaya gitmişti Dağhan. Ben de turtayı eşit bölmek için üstün bir çaba sarf etmiştim bu sırada. Elinde bir tabakla döndüğünde kaşlarımı çattım. "Sen yemeyecek misin?" Kafasını iki yana salladığında itiraz ettim.

"Tek başıma yemek istemiyorum, sen de ye." Beni kırmadı ve tabağıma kendisi için bir dilim daha koydu. "Çatalları ben bulmak istiyorum." Tezgahın etrafında dolaşıp çekmecelere yöneldiğimde bulmak çok zor olmamıştı. Klasik, herkes gibi en üst çekmecedeydi. Ordan iki çatal alıp tekrar Dağhan'ın yanına döndüm.

Elimde turta ile birlikte Dağhan'ın yanında yürüyordum şimdi. Beni yayın odasına götürüyordu. Koridorun sonundaki merdivenden inerken eve hiç yabancı hissetmiyordum kendimi. Videolarında o kadar çok görmüştüm ki hangi odanın nerede olduğunu bile biliyordum.

Evde en merak ettiğim yer ise onun yatak odasıydı. Diğer tüm odaları görmüş olsamda yatak odası hiçbir videosunda yoktu. Asla orayı çekmezdi, sanırım biraz mahremiyetine önem veriyordu. Belki odasını görebilirdim bugün.

"Buyurun avukat hanım." Araladığı kapıdan içeri girdim gülerek.

Öncelikli odağım sayamadığım kadar ekranla dolu masasına kaydı. Oraya doğru ilerledikten sonra tabağı masaya bıraktım. Dağhan'da arkadan gelip içecekleri koymuştu. Koltuğu çekip oturduğumda Dağhan güldü.

"Rakip mi olacaksın yoksa bana?" Fena fikir değildi.

Elimi onun koluna sararken başımı da yasladım. "Rakip olmaktansa yanında olmayı tercih ederim." Eğilip saçlarımdan öptü. "Bundan şeref duyarım."

Beni belimden tutup koltuktan kaldırırken kaşlarım çatıldı. Kendisi oturup beni de dizine çektiğinde hemen değişti surat ifadem. Kolunu belimden faresine uzattı.

"Yayından önce neler yapıyorum, izle ve öğren bakalım." O bilgisayarını açarken ben de merakla bakıyordum.

Önce ortadaki ekranını açıp Twitch'e girdi. Sonrasında benim anlamadığım birkaç şey yapıp ses kontrolüne geçti. Bunu da yaptıktan sonra diğer ekranlarını açtı. Yine teknik detaylarla uğraşmaya başladığında sıkılarak ona döndüm. Gözüme fazlasıyla cazip gelen boynuna eğilip bir öpücük bıraktım.

"Uslu dur."

Omzumu silkip bu kez yanağını öptüm. "Kaç kaldı, 43 mü?" Diye sordum. Bana dönüp fazla arsız bir bakış attığı an bunu sorduğuma pişman oldum. "Bence kalan öpücüklerini daha sonra konuşalım."

Beş dakika sonra yayına girmesi gerektiği için bu fikir mantıklı gelmişti. Yine de rahat durmadım ve önce yanağına, sonra çenesine ve son olarak dudağına bir öpücük bıraktım. "Düz 40 yapayım bari dedim." Ben tatlı tatlı gülerken o sadece bacağımı okşayıp işine dönmüştü.

Ekranda yaptıklarına bakarken yayını başlatma butonuna bastığını gördüm. Kısa bir an ben kucağındayken yayın açtığı için kriz geçirmiştim ama ekranda giriş ekranı olduğunu görünce rahatlamıştım.

Onun giriş ekranı sürerken bana yaptıklarını anlatmaya başladı. "Sohbet ekranını bu monitöre alıyorum, eminim sen bunu zaten biliyorsundur." Kafamı salladığımda gülerek sohbeti diğer monitöre taşıdı. "Bu tarafa da yayın önizlemesini alıyorum. Buradan kontrol ediyorum her şeyi." Faresini haraket ettirip bana bir yeri gösterdi. "Mesela senin attığın mesajlara özellikle bakmak için bu kutucuğu kullanıyorum." Uzanıp yanaklarını sıktım büyük bir istekle.

"Ortada gördüğün ekranda yayına aktardığım ekran oluyor. Oyunları buradan oynuyorum, videoları burdan izliyorum." Yayını açmadan önce o kadar teknik şeyler yapmıştı ki gerçekten bu işin zor olduğunu anlamıştım. Düşündüğüm gibi oturduğu yerden yayın yapıyor denecek kadar basit değildi.

"Şimdi kamerayı açacağım i..." anında kucağından kalkmamla cümlesi yarıda kesildi. Onu umursamadan turtamı ve içeceğimi alıp biraz ilerideki koltuğa yerleştim.

"Neden kaçtığını sorabilir miyim?" Dağhan bana hayretle bakarken ben yerime yerleşmek ile meşguldüm.

"Ne yapayım, kucağında aşk yayını mı yapacaktık Dağhan?" Ona gözlerimi devirdiğimde bana ters ters bakıp önüne döndü.

Koltuğun ona uzak kaldığını düşündüğümde kalkıp ona doğru ittirdim. Şimdi hemen yanında ama kadrajda görünmeyecek bir noktadaydım. Ayrıca sohbet ekranını da görebiliyordum artık.

O yayına girmeden önce telefonuyla biraz uğraşıp yayını başlatmıştı. "Hoş geldiniz gençler." Şimdi heyecandan bayılacaktım. Resmen bunu hemen yanımda yapıyordu ve ben canlı canlı izliyordum.

"Direkt oyuna gireceğim bugün, video izlemeyeceğiz." Sohbeti okuyarak konuştuğunda ben de biraz okudum. Genel olarak oyunla ilgili muhabbet dönerken gördüğüm birkaç mesaj artmaya başlamıştı.

Chat;

78: Full oyun yayını en sevdiğimmm

52: Merhabaaa

63: Abi attığın storyinin tatlılığı halis mi

651: Başla abi hemen oyuna

187: Bugünde taş gibisin abi düştük çok şükür

108: Abiiii yenge çok tatlı

651: Dağhan'ın aşk storyisi attığı günleri de gördük

917: Hoş geldin abii

926: Kaç saat sürer yayın

651: Abi sensiz twitch bir hiçmiş

726: Aslan abim be, kurban olurum

651: Barbie yok mu bugün

Kaşlarım çatılırken çantamdan telefonumu çıkardım. Beş dakika önce Dağhan'ın hikaye paylaştığı bildirimi gelmişti. Merakla tıklayıp açtım hemen.

(Fotoğraf temsilidir.)

DağhanDinçer hikayesine ekleme yaptı.

DağhanDinçer: Hangisi daha tatlı emin değilim.

Paylaştığı hikayede kendimi gördüğümde gözlerim irice açıldı. Gerçek miydi bu?

Dağhan resmen hikayesinde beni paylaşmıştı!

Umarım beğenmişsinizdir, diğer bölümde görüşmek üzere öpüldünüz 🦋

Ve lütfen yorum yapmayı unutmayın 🫶🏻

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 54.4K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
304K 14.2K 33
"Gidicez Mardin'e duydun mu beni tatlım. Gidicez Mardin'e ablam bunu istedi senden. Bakarsın istemezsen seni alır gelirim buraya. Beraber yaşamaya d...
zibidi By deniz.

Teen Fiction

64.8K 6.9K 28
Bilirsiniz, görmekle bakmak birbirinden farklı şeylerdir. xxx ? - 080520
11.7K 408 4
>Tesettüre dair yanlış bilinenler >Günümüzdeki tesettür >Olması gereken tesettür >Topuzsuz başörtüsü yapabilmek için