DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı...

morinocta द्वारा

2.8M 135K 25.5K

Uykusunu her şeyden önde tutan bir kızın evinin yanında yeni bina çalışması yapılır ve kızı uykusundan alıkoy... अधिक

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
35.
36.
37. (Part 1)
38. (Part 2)
39.
40.
!ÖNEMLİ DUYURU!
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
FİNAL
ÖZEL BÖLÜM I

34.

36.4K 2K 345
morinocta द्वारा

Medya: Simay'ın ruh hali

𖥸𖥸

SAFİR TUNA ARSLANOĞLU

Önümdeki plan dosyalarını bir kenara itip yeni boş kağıtlar çıkardım. O sırada çalan telefonumu uzanıp masadan aldım.

Annem arıyordu. "Alo?"

"Oğlum. Ne yapıyorsun?"

Kağıtlarımı düzenledim. "Çalışıyorum anne. Sen?"

"Dur şimdi beni boşver de, şu Parla cadısı geliyormuş yanına. Beni aradı, neredesin diye sordu. Evdeyim ama evde değilim dedim. Gelmesin istemiyorum artık onu."

"Hayret ettim doğrusu. Neyse gelsin bakalım Parla. Bakalım ne yalanlar söyleyecek yine."

"Aman oğlum dikkat et. Simay ile aranı bozmasın. Her şeyi beklerim o kızdan. Hasedinden çatlar ölür."

Gülüp tamam dedim ve telefonu kapattım.

Tekrardan işlerime döndüm. Yaklaşık 15 dakika sonra telefonum tekrar çaldı. "Hay sizin ben-" Kayra'nın aradığını görünce sustum.

"Alo?"

"Abi! Abi! Bak sana bomba haberim var!" Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve bağırmasının bitmesini bekledim.

"Ne bağırıyorsun lan?"

"Ya boşver bağırmayı! Bu Parla yellozu bir adamın arabasından iniyordu. Ama normal değillerdi yani. Baya böyle sarmaş dolaş. İnerken adam yanağından öptü hatta."

Sinirli sesi ilk başta duraksamama sebep oldu. Sonra Simay, Sertuğ ve Esra ile yemek yediğimiz gece Parla'nın Emre ile olduğu aklıma geldi. Sinirlerim anında tepeme çıkarken yumruklarımı sıktım.

"Neredeydiler?"

"Senin şirketin önünde. Hatta Parla her an kapını çalabilir."

Hadi Parla'nın bir bana bir ona oynamasını geçmiştim de kendini düşmanım ilan eden adamla kapıma kadar gelmesini sindiremezdim. Fazla olmuştu artık.

"Tamam kapat sen." Telefonu fırlatırcasına masaya attığımda kapı çaldı. İti an çomağı hazırla.

"Gel!"

Kapı açıldı ve üzerinde pembe tulumu olan Parla içeriye girdi. "Selam!"

Cevap vermeyip derin nefesler aldım. Eğer patlarsam bir parçası bile sağlam kalmazdı.

"Neyin var?" Karşımdaki koltuğa oturup bacak bacak üzerine attı. Krem rengi çantasını yanına koydu ve bana döndü.

"Parla, sen ciddi misin?"

Anlamaz gözlerle baktı. "Ne konuda?"

"Cidden bu kadar düştüğüne inanamıyorum. Kaç yıldır tanıyorum seni. Bunu cidden beklemiyordum." Ona umutsuz vakaymış gibi baktım. Gerçekten de umutsuz vakaydı, orası ayrı.

"Ne yaptım Tuna?"

Ananınkini...

"Emre diyeyim sen anla."

Gözleri kocaman açıldı. "Emre kim?"

Bir de salağa yatması yok mu? Delirtiyordu beni.

"Bana bak Parla! Patlarsam hiç bir parçan sağlam kalmaz! Ya kalk git ya da zorla göndereyim."

"Ben bir şey yapmadım!"

"Geçen gece sarmaş dolaş, baş başa yemek yiyordunuz! Şimdi o adam seni kapımın önüne kadar getiriyor! Ve sen gelmiş bana ben bir şey yapmadım diyorsun! Salak mı var senin karşında!"

Gözleri doldu. Dolu gözlerle alttan alttan yüzüme baktı. Yemezler!

"Ben... Özür dilerim."

"Senin özürünün artık bir önemi yok!"

Kapı bir anda açılınca ikimizin de bakışları oraya döndü. "Kusura bakmayın Safir bey, tutamadım." Diyen asistanıma ardından ateş saçan gözleriyle bize bakan güzel sevgilime baktım.

"Tamam sen çıkabilirsin." Deyip asistanı gönderdim. Simay kapıyı yavaşça kapattı ve bize doğru yürüdü. Gözlerinden sinirli olduğu belli olsa da hareketleri tam tersine sakindi. İlerleyip Parla'nın karşısındaki koltuğa oturdu.

"Sevgilim?" Dedi gözleri Parla'dayken.

"Güzelim?" Dedim. Parla gözlerini kocaman açıp bana döndü. Simay, "oraya değil tatlım, buraya bakacaksın." Dedi ve Parla'nın çenesinden tutup yüzünü kendine çevirdi.

Parla çenesini kurtarıp, "sen kim oluyorsun be?! O pis tırnaklarını üzerimden çek!" Diye çirkefliğini konuşturdu. O çirkefse benim sevgilim daha çirkefti.

"Doğru diyorsun. Boşuna elimi mikroplara bulaştırmamalıyım. Bazı parazitler yapıştığında bırakmıyor malum." Alttan alttan laf sokuyordu.

"Bana bak-" diye cümlesine başlayan Parla'yı Simay susturdu. "Söyle tatlım."

Parla öfkeden kudururken Simay durmadı. "Bak esas olaya geleyim yoksa sen altından kalkamayacaksın." Dedi. "Safir Tuna'yı rahat bırak. Daha birazdan başka bir adamla kırıştırırken şimdi nasıl oluyor da sevgilime yavşıyorsun aklım almıyor."

Ben bir şey diyemeden onları izliyordum. Hoş desem de Simay sustururdu.

"Doğru söyle, parayla mı yapıyorsun?"

Tükürüğüm boğazıma kaçtığında öksürmeye başladım. Zar zor durabildiğimde, "helal sevgilim." Dedi Simay 'sevgilim' kısmını bastırarak söylerken.

"Sen kime orosbu muamelesi yapıyorsun ya?!"

"Sana."

"Bana bak ayağını denk al!" Parla ayağa kalktığında Simay hala oturuyordu. Hatta geriye yaslanıp kollarını da açtı. "Almazsam? Kırar mısın yoksa?"

"Kırarım!"

Bacağını parlaya uzatıp, "al, senindir." Dedi. "Yalnız bacağımı kırmaktan çekinmezsen bende götüne sokmaktan çekinmem. Bilgin olsun."

Parla Simay'a doğru yürüyüp ayağına vurdu ve önünden çekti. Simay ayağını sertçe yere çarptığında ayağa kalktım. "Otur."

Gözlerimin içine bakıp dediğinde itiraz edemedim. "Sana gelince. Artık fazla oldun. Ya şimdi gidersin ya da ben seni kış kışlarım." Dedi. "Pardon hoşt demem gerekiyordu değil mi?"

Parla cidden sinirden fokurduyordu ama bir şey de yapamıyordu. Kendimi Kemal Sunal'ın dizisinde gibi hissederken araya girme ihtiyacı hissettim. "Kesin artık. Parla, git!"

Simay ayağa kalkıp, "yoo eli boş gitmek olmaz. En azından bir şeyler verelim." Dedi.

Simay Parla'nın dibinde durduğunda boylarının aynı olduğunu gördüm. Simay bir horoz gibi diklenip Parla'nın üzerine yürüdü. "Birincisi, bir daha sevgilimin bir metre yakınında olmayacaksın!"

Bir adım daha attı. "İkincisi, git o pezevenk Emre'ye de söyle, benim olduğum yerde hile olmaz. Köstebeklerini kendi çöplüğüne alsın." Duyduklarımla şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Simay, Emre'yi nereden biliyordu? Köstebek kimdi?

"Son olarak bir şey soracağım. Hiç mi gururun yok lan?" Diye sesini yükseltti. "Bir onun, bir diğerinin altına yatmaya utanmıyor musun? Hemcinsin olarak şu an senden nefret ediyorum. Bu kadar yerlerde olamazsın... Çok merak ediyorum kaça sattın gururunu?" Başını kınarcasına iki yana salladı. "Çok yazık cidden."

Parla Simay'a tokat atmaya yeltendiğinde direkt araya atıldım. Fakat Simay benden önce Parla'nın elini tutmuştu. Geriye kıvırıp, "çok ayıp bu yaptığın." Dedi. Ardından saçlarından çekip kendine yaklaştırdı. Duyamayacağım şekilde kulağıma bir seyler fısıldadığında Parla'nın gözleri kocaman açıldı.

Sonrası tam bir hengameydi. Simay Parla'yı yere yatırıp üzerine çıktı. Kızı resmen dayak manyağı yapmıştı. Ayırmaya yeltensem de Simay sürekli beni geri püskürtüyordu. Tabi işime de gelirdi.

Bir süre kavgayı izleyip Simay'ın sinirinin geçmesini bekledim. Simay saçlarını geri atıp derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. "Ay, yoruldum yeter." Dedi. "Şu halime bak. Hanım hanımcık kişiliğim nasıl da bozuldu."

Kendisinin ardından Parla'nında kolundan tutup kaldırdı. Elinde kalan saç tutamlarını Parla'nın avucunu açıp içine bıraktı. "Bak elin boş dönmüyorsun."

Parla'yı arkasından kapıya doğru itti. "Hadi şimdi siktir git şuradan."

Kızın ağzını yüzünü dağıtmamış gibi kalk git diyordu. Gülüp koltuğuma oturdum. Simay Parla'yı dışarıya attı ve bana döndü.

"Sana da eve erkek atmayanını bul dedik gitmiş en alasını bulmuş gelmişsin. Pes!"

𖥸𖥸

Oh be Parla da dayağı yedi ya içim rahat artık wksnakjx

Emre karakterini de kurguya dahil ettik. Hakkında ne düşünüyorsunuz?

Görüşürüz beybiler 🕊️

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

284K 7.5K 38
soğuk ve acımasız mafyanın bir kıza aşık olup onu takıntı haline getirmesi ve piskopatlaşması ama bunu kıza yansıtmamaya çalışarak unutulmaz bir aşk...
112K 4.5K 27
"Ne sanıyorsun sen kendini? Sevgili değiliz, asla olamayız, sen beni korkutuyorsun ve zarar veriyorsun!" Dedim direkt, kısa bir sessizliğin ardından...
BABAMIN SAĞ KOLU | Texting s द्वारा

किशोर उपन्यास

2.2M 104K 54
0535#: Düşünüyorum da, 0535#: Acaba dün okul çıkışı sınıfındaki erkeklerle sigara içtiğini babana söylesem mi? Çağla: Ne? Çağla: Kimsin lan sen? 0535...
20.4K 1.2K 38
Genç adam sevdiği kadını beyazlar içinde gördüğünde dili tutulmuş bir şekilde baka kaldı. Dudaklarını aralayıp şu sözleri söyledi. "Beyaz en çok sana...