DELİ GELİYORUM DEMEZ!! °Yarı...

By morinocta

2.9M 140K 26.4K

Uykusunu her şeyden önde tutan bir kızın evinin yanında yeni bina çalışması yapılır ve kızı uykusundan alıkoy... More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37. (Part 1)
38. (Part 2)
39.
40.
!ÖNEMLİ DUYURU!
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
FİNAL
ÖZEL BÖLÜM I

18.

69.2K 3.8K 335
By morinocta

Bölüm sana canım lemannnn110🫶🏻

Hastalıktan geberiyorum lütfen affedin, beklettim. Vurmazsanız sevinirim. Saygılar.

İyi okumalar.

𖥸𖥸

Atakan'ın yer çekimine yenik düşen çenesini tutuyordum hala. Mavi gözlerini şaşkınlıktan kocaman açmıştı.

"Sadece şakaydı."

Kafama bir tane patlattı. Ben kafamı tutarken o, "aptal, böyle şaka mı olur?" Diye beni azarladı.

"Sende sürekli sormasaydın. Ayrıca cidden bir sevgilim olacağına inanıyor musun?"

"Hayır."

"Ee, o zaman?" Dediğimde tekrar yürümeye başladık. "Ne bileyim kızım ben. Bir anda pat diye söyleyince gerçek sandım."

Kahkaha attım. "Yerim." Deyip elimi koluna dolayacaktım ki kolunu çekip, "sırnaşma," dedi. Suratımı astığımı gördüğünde kolunu omzuma attı. "Yürü başımın belası, yürü."

Bu sözü bana Safir Tuna'yı hatırlatırken onu kafamdan silmeye çalıştım. Atakan ile yukarıya çıkıp asansöre bindiğimizde, "yar ben belanın ta kendisiyim." Dedim aklıma gelen replikle.

Atakan sadece sabır çekmekle yetindi. Gülüp önüme döndüm. Artık ciddi olma zamanıydı. Asansörden indiğimizde Atakan'a "iyi çalışmalar, Atakan bey." Dedim.

Atakan başını sallayıp, "size de neva hanım." Dedi. Ardından ikimiz de odamıza gidip tasarımlarımızın üzerinde çalışmaya başladık. İşimi çok seviyorum o yüzden başladığımda ne kadar süre geçtiğini bilmeden saatlerce başından kalkamadığım zamanlar oluyordu.

Yine o zamanlardan birindeydim. Asistanım sürekli gelip bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyor veya Atakan'ın gönderdiği şeyleri imzalatıp geri gidiyordu. En sonunda geri geldiğinde, "Simay hanım, ben çıkabilir miyim?" Diye sordu. Çıkış saatinin geldiğini o zaman fark ettim.

Ona gülümsedim. "Tabi ki çıkabilirsin. Teşekkür ederim."

O da gülümsedi. "Rica ederim. İyi akşamlar." Bende aynı şekilde iyi akşamlar dilediğimde kapıyı kapatarak çıktı. Masanın üzerindeki fazlalıkları yerlerine geri yerleştirdim. Her yeri toplandığımdan emin olup ceketimi ve çantamı alıp odadan çıktım. Atakan'ın kapısına gelip kapıyı çaldım.

Gel dediğinde kafamı içeriye uzattım. "Ben çıkıyorum."

"Tamam, bende çıkacağım zaten." Dedi kolundaki saate baktıktan sonra. Başımı sallayıp oradan gittim. Arabayı otoparktan alıp evime gittim. Merdivenlerden yorgun yorgun çıkarken kapımın onundeki silüeti fark ettim. Bir an korksam da merdivenleri çıkmaya devam ettim.

Kapının önünde çökerek dizlerini ayırmış kollarını da dizlerine koyup ileriye uzatmış bir Kayra görmeyi beklemiyordum. "Senin burada ne işin var?"

Yeter ama ya! Hem abisi hem kardeşi. Reva mı bunlar bana?!

Tamam belki adama ilk musallat olan bendim ama kardeşi de bana oluyordu. Allah'ın sopası yokmuş işte. Böyle veriyor cezamı.

Beni gördüğü gibi ayağa kalktı. Bir anda kalktığı için geriye sendeledi. Bacakları uyuşmuş olmalıydı. Bu da uzun süredir çöktüğünü gösteriyordu.

"Simay'cığım. Canım. Seni ne kadar özledim bir bilsen," dedi yalakalık yaparak.

Bu haline göz devirdim. "Ne istiyorsun? Açık açık söyle. Lafı dolandırmaktan hoşlanmam."

Kocaman bir of çekti. "Abim beni evden attı ve beş kuruş param yok."

Şimdi derdi anlaşılmıştı. "Ee? Ben ne alaka?"

"Beni eve alsana." Dediğinde ona bakakaldım.

Ne demek beni eve alsana?

İşaret parmağını şebeklik yaparak kaldırdı. "Sadece bir güncük."

Şimdi onu eve almasam dışarıda kalırdı çünkü otele gidecek parası yoktu. "Annen baban yok mu evladım?"

Bir an boş boş baktı. "Burada değiller." Dedi. Bu konuyu başka da irdelemedim.

Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim. Kapının ardından bakıyordu. Dejavu yaşıyormuş gibiydim.

"Geç." Dedim içeriyi göstererek. Gülerek ayakkabılarını çıkarıp içeriye geçti. Girmeden önce kapıda dikilen benim yanağımdan bir makas aldı. O mutfağa gidince bende gülüp kapıyı kapattım. Bu çocuk iflah olmazdı.

Çantamı, ceketimi ve anahtarı partmantoya gelişi güzel attım. Kayra'nın arkasından mutfağa girdim. "Abin niye eve almadı seni?"

Büyük bardağa doldurduğu suyu tek dikişte bitirdi. "Evde birazcık partilemek istemiştim. Buradaki arkadaşlarımı iki yıldır hiç görmediğim için hasret gideririz diye düşünmüştüm. Ama bil bakalım ne oldu?"

"Ne oldu?" Diye sordum. Elleriyle değişik hareketler yapıyordu. "Tam en eğlenceli yerinde abim hortladı!" Dediğinde gülmeden edemedim. "Ensemden birisi tuttu bende arkadaşlarımdan birisi sanıp küfür ettim. Abim de, 'düzgün konuş lan gavat!' deyip kafama bir tane vurdu. Bir an beynim parçalara ayrılıp kulaklarımdan dönülecek sandım." Heyecanlı heyecanlı anlattığında kahkaha attım.

"Gülme, ben ciddiyim." Dedi ardından devam etti. "Sonra sen misin bana küfür eden, deyip beni dışarıya attı."

Kahkahamı zor bela durdurup, "aç mısın?" Diye sordum. Başını olumsuz anlamda iki yana salladı. "O zaman sana yatağını serelim." Deyip yatak odasına gittim. Temiz olan bir battaniye, çarşaf ve yastık alıp salona geçtim.

Koltuğa güzelce serip yatak hazırladım. Arkmadan gelen Kayra, "sağol." Dedi. "Sen olmasan dışarıda kalmıştım. Güzel götümü her an dışarıdaki yaratıklardan birisi kapabilirdi."

Ona yüzümü buruşturup 'salak mısın?' der gibi baktım. Sormak hataydı.

"Neyse çeneni kapat ve yat artık. O kadar yorgunum ki, seni çekecek halim yok. En ufak hareketinde bu sefer bıçak çekmekle kalmam seni ciddi anlamda deşerim." Diye onun tehdit ettim. Bunu yapabileceğimi bildiği için eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekip kendini onun için hazırladığım yatağa attı.

"Koltuğu kuracaksın, hayvan!" Deyip ayağımla bacağına vurdum. Bacağını ovuşturup, "bu koltuklar benden az çekmedi. Onlar senden önce de beni çekmek zorundaydı." Dedi ve trip atar gibi 'hıh' deyip diğer tarafına döndü.

Sabır çekip yatak odasına gittim. Üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim. Yatağa geçtiğimde telefonu açıp Safir Tuna ile olan konuşmamıza girdim.

Siz: ne yapıyorsun?

Aradan beş dakika geçince telefondan mesaj sesi geldi. Ama gözlerim kapanmakta ısrarcıydı. Yine de gözümü açtım.

Paragöz CEO: çalışıyorum. Ne oldu?

İnsan bir sen ne yapıyorsun der değil mi? Odun herif.

Siz: indsn vir nslılsın duye sorsr.
(İnsan bir nasılsın diye sorar.)

Siz: piskik jerif.
(Pislik herif.)

Paragöz CEO: ne demek istediğini anlamıyorum.

Siz: *ses kaydı.*
*Çocuğu niye evden atıyorsun? O bir genç. Partilemek istemesi normal değil mi?*

Uykulu halimle yazamayıp ses atmıştım ama onun da pek anlaşıldığını sanmıyorum.

Ekrana bir çağrı düştü. İsmine bakmadan açtım. "Neyin var Simay?" Diye sordu. Sesi çok hoştu. "Sesin niye bu kadar hoş?"

"Şaka mı yapıyorsun? Soruma cevap ver."

Kafamı yastığa bastırıp gülümsedim. "Sen konuşunca benim daha çok uykum geliyor biliyor musun?"

Gülümsemem büyüdü. "Sen hep konuş. Hiç susma olur mu?" Deyip kapanmak için savaş veren gözlerimi daha fazla zorlamadım. Telefondan bir kaç mırıltı duyar gibi oldum ama anlamadım. Kendimi uykunun huzurlu kollarına attım.

𖥸𖥸

Çok güzel yükseliyoruz. Bu kadarını beklemiyordum. Ne zaman wattpada girsem hep 99+ bildirim oluyor. Oy veren, yorum yapan herkesi öpüyorum ve çok teşekkür ediyorum.

Birde şunu söyleyeyim. 2 hafta kadar bir süre bölüm atamayabilirim. Sınavlar var biliyorsunuz ve benim için bu yıl önemli. Ama boşluk buldukça yazmaya çalışacağım.

Görüşmek üzere <3

Continue Reading

You'll Also Like

993K 48.8K 70
0545 *** ** **: Hanımefendi şemsiyeniz bende kalmış Siz: Pardon tanıyamadım? 0545 *** ** **: Kader Ortağın 0545 *** ** **: Ruh Eşin 0545 *** ** **: v...
160K 6.2K 32
"Ne sanıyorsun sen kendini? Sevgili değiliz, asla olamayız, sen beni korkutuyorsun ve zarar veriyorsun!" Dedim direkt, kısa bir sessizliğin ardından...
1M 45.1K 64
Uzun zamandır , yakından takip ettiği voleybolcuya gönlünü kaptıran bir genç kız ; Dilara Şahin. Ve kendisine sevgi besleyen bu genç kızın farkında o...
1.6M 62.7K 35
"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu. Yüzünde memnu...