Siz: bana bak Safir Tuna Arslanoğlu!
Siz: artık süren doldu.
Paragöz CEO: ne süresi bayan çatlak?
Siz: inşaat...
Siz: beynimin içinde artık tak tak sesinden dolayı işime odaklanamıyorum
Paragöz CEO: bu konuda bu kadar abartılacak bir şey yok.
Paragöz CEO: cidden rahatsız oluyorsan bile bu bana yazman için bir sebep değil.
Paragöz CEO: sen sırf bana yazmak için bahane uyduran bir çocuktan fazlası değilsin.
Paragöz CEO: benim bir çok yerde, bir çok işim var.
Paragöz: ve sen, beni rahatsız edip, işime engel olmak dışında hiçbir şey yapmıyorsun.
Paragöz CEO: bana yazmaktan, boş tehditler savurmaktan vazgeç!
Siz: birincisi, küçük ve yaramaz bir çocuktan çok fazlasıyım ;))
Siz: ikincisi, senin rahatsız olman beni ilgilendirmiyor ÇÜNKÜ BEN SENDEN DAHA ÇOK RAHATSIZ OLUYORUM!
Siz: sonuncusu, asla boş tehditler savunmam. Bunu yakında sen de göreceksin. O inşaattan bir kazancın olmayacak.
Siz: sen benim boş tehdit savurduğuma, yaramaz bir küçük çocuk olduğuma inanmaya devam et.
Paragöz CEO: yine boş tehdit...
Siz: iki, üç güne görelim boş mu dolu mu.
Paragöz CEO: görelim küçük.
Görüldü.
Telefonu masanın üzerine koyup yan taraftaki bilgisayar çantasını aldım. İçine bilgisayarımı koyup eşyalarımı çantama doldurdum.
Arabaya binip babamın şirketine doğru sürdüm.
Yaklaşık yarım saat sonra şirkete geldiğimde arabayı babamın arabasının yanına park ettim.
Yukarıya çıkmak için asansör beklemem lazımdı. 12. Kattan iniyordu. Asansör geldiğinde beklemeden bindim. 3 kata kadar kimse binmemişti. 3 kata geldiğimde bir adam ve bir kadın bindi. Beni görünce ilk tanıyamadılar. Sonra kadın tekrar arkasını dönüp, "merhaba." Dedi kafasını eğerek. "Merhaba." Dedim ikisine de aynı şekilde.
8. katta takım elbiseli, yakışıklı bir çıtır bindi. O binince kadın ve adam hemen önünü ilikleyip hemen dik duruşa geçtiler.
"Merhaba Safir bey."
Safir mi? SAFİR Mİ?!
Safir Tuna Arslanoğlu?
Hassiktir ya. Hiç böyle karşılaşacağımızı düşünmemiştim. Sakin Simay, sakin. Burası senin babanın ortağı olduğu şirket. Onun değil.
Adamı rahatsız edip buraya gelince bir şey olmamış gibi davranmam ne kadar iyiydi(!).
10. Katta adam ve kadın indi. Safir Tuna ve ben kalmıştık. Belki başka Safir var şirkette? Olabilirdi. Tek Safir o değidi ya.
En üst kata geldiğimizde inmek için bir adım atmıştım ki o da attı. Kapı da kaldık. Olduğu yerde kaldı elini önüne uzatıp yol verdi.
Başımı eğip, " teşekkür ederim." Dedim.
O da başıyla teşekkürü kabul ettiğini belirtti. Önden ben arkamdan o aynı koridora döndük. Babamın odasını gördüğümde oraya döndüm ki yan kapıda 'CEO SAFİR TUNA ARSLANOĞLU' yazılı tabelayı gördüm. Babam CEO yardımcısıydı.
Yani Safir Tuna'nın yardımcısı oluyordu.
Ben babamın odasına girdim. Safir ise kendi odasına...
𖥸𖥸