Oğlumun Babası

By tirasevl

175K 5.2K 751

Lisede başlayan bir ilişki. Çok küçük yaşta hem annesini hem de babası kaybeden Alisa yıllardır aile şefkatin... More

Oğlumun Babası
2'
3'
4'
5'
6'
7'
8'
9'
10'
11'
12'
13'
14'
15'
16'
17'
18'
19'
20'
21'
22'
23'
24'
25'
26'
27'
28'
29'
30'
31'
32'
33'
34'
35'
36'
37'
38'
39'

1'

13.2K 364 20
By tirasevl

Selam. Girişi okumazsanız anlamazsınız.

İyi okumalar.

Alisa

Elimdeki biberonu bebeğime yaklaştırdım. Benim sütüm gelmediğinden bir arkadaşım, oğlumun süt annesi olmuştu.

Şimdi de sütünü içmesi gerekirken sadece ağlıyordu minik bebeğim. Bu halleri beni üzse de elimden birşey gelmiyordu. Her şeyi denemiştim ama asla susmamıştı.

Birden dış kapıdanu gelen sesle oğlumu kucağıma alıp koridora çıktım. Karşımda görmek isteyeceğim kişiye bakıyordum, o ise oğluma.

Ağlayan oğlunu görünce yüzünü bir hüzün kapladı. Yanıma yaklaştı ve önce bana baktı. İzin istiyordu. Oğlumu onun kucağına bıraktım ve şok olduğum bir harekette bulundu. Başını babasının omzuna yasladı ve iç çekip sustu. Ağlaması tamamen durdu.

Bu durum beni daha da üzdü. Oğlumun babasına ihtiyacı vardı ama babası bunun farkına bile varamıyordu.

Aylarca eve gelmemişti ama sırf o kucağında ki çocuk için susuyordum. Yoksa bu semtten bile geçirmezdim onu. Onların peşinden salona girdim. Barın, her zamanki yerine oturmuş oğlunun sırtını okşuyordu.

Ne kadar muhattap olmak istemesemde mecbur konuştum.

"Sütünü içirir misin?" Başını salladı ve elimdeki biberona uzandı. Biberonu ona teslim edip mutfağa geçtim. Biraz da benim karnımın doyması lazımdı.

Zaten hazır olan yemekleri ısıttım, o sırada mutfakta işittiğim sesle kapıya döndüm ve hemen dibimde Barın duruyordu.

"Uyudu." dedi kısık sesle. Ben ise onun aksine normal ses tonunda konuşarak

"Tamam gidebilirsin." dedim

Yüzü düşse de kendini toparladı.

"Bende açım."

"Yani? Ülkenin dört bir yanı yemek yapan yerlerle dolu. Canın ne istiyorsa, atla o altındaki arabana, bas git evimden." Ukalaca sırıttı. Öyle mi der gibi bakıyordu.

"Ne?" dedim e-yi uzatarak."Bu iyiliği başkası yapmazdı bak. Kıymet bil diyeceğim ama böyle bir şansın zamanında varken bilememiştin sen doğru."

"Sen mi yaptın yemekleri." beni takmamıştı. Zaten kime ne konuşuyordumki ben.

Beni umursamadan yemekleri tabaklara kattı. Bende oğlumun yanına gittim.

Aptal adam öylece koltuğa yatırmış, yanına da birkaç yastık koymayı ihmal etmemişti neyseki. Onu kaldırdım ve sallanmalı beşiğine koydum oğlumu. Biraz salladıktan sonra mutfağa döndüm ve karşımdaki adama kötü kötü bakarak yemeğimi yedim. Onun ise umurunda değildi işte. Mahalle yanarken orospu saçını tararmış misali bu olsa gerek.

Bu evden gitmeliydi ama sorun şuyduki ev ona aitti. Çat kapı geliyordu çünkü gönderdiğim boşanma kağıdını hala imzalamamıştı. Ona bunu defalarca söylemiştim ama beni dinlemiyordu. O kağıt eline geldiği gün beni kâle almıştı.

Son 6 aydır eve doğru dürüst geldiği bile yoktu. Bir evlilik yürütmüyorduk, kağıt üzerinde de durmasına gerek yoktu ama bunu bile takmıyordu.

Son altı aydır olduğu gibi. Beni görmezden geldiği gibi. Beni günlerce bu evde hamile halimle tek başına bıraktığı gibi.

Onun varlığıyla kesilen iştahım yüzünden tabağı önümden ittim. Ellerimi masaya koydum ve konuştum.  "Bu ev senin evin. Kovsam bile buna hakkım yok. Bu yüzden bu evden gidiyorum. Yakın bir zamanda babannemlerin evinin tadilati biter ve bizde kışa doğru oraya yerleşmiş olurum. Oğlumla beraber. Eğer o kağıdı imzalamamak için diretirsen, oğlumun yüzünü sana asla göstermem." Kaşları kalktı. Bunu beklemiyordu..

"Saçmalama. Ne sen gidiyorsun ne de bu evlilik bitiyor."

"BU EVLİLİK ZATEN BİTTİ!" kendi bağırmamdan kendim bile korkmuştum. İçeriden sesin gelmesi de uzun sürmedi. Ağlayan oğlum yüzünden hemen salona döndüm. O da peşimden geldi.

Oğlumu alıp sallamayı denedim ama susmadı. Korkmuştu bir kere.

Birkaç kez daha denedim ama hala ağlıyordu. Son çare babasının kollarına bıraktım.

Saniyeler sonra sessiz iç çekişlere döndü ağlaması ama bu sefer ben ağlıyordum. 

Barın kucağında oğlumla beraber yukarıya çıktı. Bende salonda biraz içimi döküp peşlerinden gittim. Odaya baktığımda Barın her zamanki gibi tişörtünü kenara atmış, Asil'in yanında yatıyordu. Asil ise çoktan uyumuştu.

*temsili

Bu beni daha da üzerken Barın bana döndü ve eliyle yanına çağırdı ama gidemedim. Onun yerine banyoya girdim ve buz gibi duş aldım.

Saçıma ve vücuduma havlu sarıp odaya çıktım. Barın hala uyanıktı. Ben gelince yerinde doğruldu. Ama onu umursamayıp giysi odasına girdim. İçeride hala eşyaları vardı.

Onun buraya gelmemesi için de arkadan kilitledim. İç çamaşırımı giyip üzerime sporcu atleti giydim. Altıma ise kısa bir şort giyip çıktım. Ona bakmadan masaya oturdum ve saçımı tarayıp kremledim. Ardından yüzüme birkaç krem sürüp oğluma baktım. Uykusu derindi. Gene de kalkması için Barın'ın onu kucaklamasını istedim ve salondaki beşiğe koydurttum..

Konuşmamız lazımdı.

O bir köşeye ben bir köşeye oturdum ve ona döndüm.

"Bak, Barın. Son altı aydır hayatımın en zor dönemini geçirdim. Neden herşey böyle oldu bana tek tek anlat, anlat ki içimde sana karşı azıcık vicfan kalsın. Tabi hak ettiysen, ama eğer anlatamam diyorsan bu kapıdan çık git. Ve asla oğlumun suratına bile bakma."

"Alis-"

"Barın! Yapma. Aldatıyorsan söyle, başka biri varsa söyle. Beni artık sevemiyorsan söyle. İstemiyorsan söyle. Ama çaresiz rolünü sakın bana oynama. Sen çaresiz değilsin. Eminim." derin bir iç çekti.

"Yoruldum."

"Neyden? Seni ben mi yordum? Ondan mı yoksun altı aydır?" Başını iki yana salladı.

"Hayır. O dediklerinin hiçbiri olmadı. Kendimle ilgili sorunlarım var. Bunun sizinle alakası yok. Ben hatamı anladım. Bırak düzelteyim."

"Hayır Barın. Ne yaşadığını bana da anlat ki, beraber çözelim. Ne olduğunu bilmeye hakkım var. Güvenimi kırdın bir kere. Arkası desteksiz sözlerden bıktım artık. Ne yaşadıysan anlat şuan."

"Yapamam! Anlasana söyleyemem. Zaten kötüyüm. Üzerime gelme daha fazla. Anladım ben hatamı. Bu araya neyin sebep olduğunu bilmene gerek yok. Öyle olsa ilk sana söylerim. Sadce şunu bil. Ne seni aldattım, ne de sen yetersizsin. Beni asla yormuyorsan. Sen dünyanın en güzel, en iyi annesi oldun. Bu beni asla yormaz. Seni her gün daha da çok seviyorum. Ama bunun sebep olduğu şeyleri sana söyleyemem. Benim bir suçum yok yemin ederim ama söylersem en çok sen üzüleceksin."

"Çık git. Rica ediyorum biraz bu evde kalmamıza izin ver. Sonra söz gidicez ve bizi bir daha asla görmeyeceksin."

Başını salladı.

"Eyvallah. Ama şunu bil. Benim üzerime ne varsa hepsi senin ve oğlumundur. Bu evde senin. Gitme buradan. Burada anılarımız var. Hayallerimiz. Her köşesi senin ve benim hayalim. Bunu yapma. Bırak oğlum benden uzakta ama burada büyüsün." Son sözlerini söyledi ve dış kapıyı sessizce kapatıp çıktı.

Sizce bu Barın'ın son sözleri mi?

Bir araya gelirler mi?

Hikayeyi nasıl buldunuz?

Acaba Barın neden aylardır yoktu?

Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın.

Tik tok ; tirasevl

İg ; tirasevl

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 33.1K 65
Bir berdelle kaç kişinin hayatını kurtarabilirsin? Bir berdelle kaç kişiyi hayatından edebilirsin?
3.9M 252K 43
Aylardır izlediği yayıncıya olan hislerinin arttığını düşünen İzem, artık onun dikkatini çekmek ister. Dağhan'a ilk mesajı değildi ama bu sefer onun...
846K 35.6K 38
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
508K 4.4K 19
"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç isteğine dayanamadım." "Konuşmak yerin...