36'

726 32 2
                                    

Düğünün olacağı salona girdiğimizde bizi girişte aileler karşıladı. İki tarafta tanıdık olduğundan hepsine sarıldım ve babaların da elini öptüm.

Barın'da Asil'in pusetiyle ilerliyordu.

Bizimkilerin masasına ilerledik, o önde ben de hemen arkasında. Masaya yaklaşınca hemen herkes ayağa kalktı selamlaşmak için. Herkese sarıldık tek tek. Şaşırtıcı şekilde Eylül ve İrem masada yoktu.

Pek umursamadan Lizyan'ın yanına geçtim ve Barın'da yanımdaki boş yere oturdu.

Herkes kendi aralarında sohbet ederken Lizyan'a yaklaşıp Begüm'ün yanına gidelim mi diye sorunca kabul etmişti.

Ayağa kalktım. Barın bana dönünce "Begüm'e bakıp geleceğiz." dediğimde o da ayağa kalktı.

"Bende Yusuf'a bakayım o zaman." Ben bir şey demeden Asil'i alınca kolunu tuttum.

"Uyuyor zaten, Zeliha'nın yanında dursun." Bana döndü. Ardından Zeliha'nın önüne götürdü puseti. Zeliha ise bana dönüp gülümseyip göz kırptı.

Lizyan'ın koluna girdim ve o da bizi yönlerdirdi. Oraya gidene kadar öyle konuştuk. En son ki durumları. 

Barın'la gelmemi beklemediği belliydi.

Gelin odası yazan kapının önünde durunca kapıyı çaldım. 'Gel' sesinden sonra önce kafamı sokup kim var diye baktım ve İrem ve Eylül'ü görünce şaşırdım.

Begüm'e bayılırlardı da ikisi ondan...

Begüm beni fark edince gülümsedi ve ayağa kalktı. Yusuf'ta yanındaydı. Kapıyı açıp geçtim. Bizimkiler girer girmez o ses duyuldu.

"Barın! Hoşgeldin." İrem'in cırtlak sesi...

İrem yüksek ihtimalle arkamda Barın'a sarılıyordu. Sinirle döndüm. Öyleydi ama Barın'da tık yoktu.

Hemen geri çekildi ve Yusuf'a döndü.

"Kardeşim." Yusuf ona gülümserken bende artık Begüm'e döndüm. Sırıtarak bana bakıyordu. Dikkatlice sarıldım. O da kulağıma eğildi. "Korkma yemezler kocanı." Omzuna vurdum yavaşça.

"İzin versem onu da yapar." Sırıttı. Lizyan az önce geldiğinden Eclil'e bakmak için gitti.

Bende Yusuf'a döndüm. Takımının ceketi; krem, pantolonu ise siyahtı. Sırıttım.

"Büyük konuşmamak lazımmış di mi?" Güldü ama göz devirerek.

"Begüm'ün gazabından korusun Allah herkesi." kahkaha attım.

"Aşkım ben seni duyuyorum." Yusuf'a da sarılıp arkamı döndüm. İrem'in nerede olduğunu söylememe gerek yoktur zaten...

"Begüm biz yerimize geçelim kuzum. Bir şey lazım mı size?" Gülümsedi.

"Sağol aşkım, sadece telefonlarımız sizde dursun olur mu?" başımı salladım. Telefonları verdi bana. Dikkatlice tutup elimde telefonlarla çıktım kapıdan.

"Bekleseydin..." Dibimde duran Barın'a döndüm.

"İrem'le gelirsin diye düşündüm." Güldü.

"Pek tarzım değil." Göz devirdim. "Yani zaten sizinle de konuşmam." ters ters baktım. Elini havaya kaldırdı ve alyansını gösterdi. "Ben evliyim." kaşlarım havaya kalktı.

"Öyle mi?" kafasını salladı. "Tüh üzüldüm." Güldü.

"Benim gibi birini kaybetmek üzücüdür ama olsun-"

"Yok ben karınıza üzüldüm. Yazık olmuş sizin gibi biriyle evlanip kendini heba ederek." hemen morali bozuldu. Bu sefer ben sırıttım.

"Gerçek düşüncen bu di mi?" başını öne eğdi. Çocuk gibiydi cidden.

Oğlumun BabasıWhere stories live. Discover now