17'

3.1K 104 3
                                    

Selam, oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar 🤍

Tatilin bitmesine 2 gün kalmıştı. Bu yüzden Barın ben ve oğlum bugünlük için başbaşa geçirmeye karar vermiştik.

Önce kahvaltı yapıp ardından biraz yüzmüştük denizde.

Asil sürekli huysuzlandığı için eve dönmüştük. Diğerleri de çıkmışlardı. Asil'in karnını doyurup Barın'ın duştan çıkıp giyinmesini bekledim. İşi bitince bende duşa girip, giyindikten sonra yanlarına indim. Barın, oğlumuzu göğsüne yatırmış karnını okşuyordu.

Bende kolunun altına girdim ve yanağımı göğsüne yasladım. Biraz sessizce öyle oturunca Barın'ın telefonu tüm ortamı bozdu.

Zor zahmet göğsünden kalktım ve oğlumu kucağıma aldım. Kendi kendine mırıltılar çıkarıyordu. Barın cebinden telefonunu çıkardı ve ekranını bana çevirdi.

Yazıyı okumasam bile, yüz ifadesinden anlardım herhalde arayan kişiyi. Yüzü düşmüş, sinirle bakıyordu etrafına.

En çokta annem' diye kayıtlı olan numarayı derya Hanım' diye değiştirmesi koyuyordu insana. Tatile geldiğimiz gün yaşanılanları tamamen unutmuş olsamda, bu değişiklik yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı adeta.

Barın, hala çalan telefonunu elime bırakıp salondan çıktı ve mutfağa geçti.

Bende kapanmasın diye hemen açıverdim. "Alo oğlum." hattın diğer ucundan gelen neşeli sesle derin bir nefes aldım.

"Derya Hanım merhaba."

"Merhaba, Alisa. Barın yok mu?" neşesi biraz azalmıştı sanki.

"Kendisi yüzüyor şuan..."

"Ah bende tam onun için aradım Alisa. Tatile çıktığınızı söyledi çocuklar. O günde bizden gittekten sonra Barın'ı baya aradım ama açmadı. Korktum gene aranızda birşey oldu sandım. İyisiniz değil mi?" Her ne kadar onu kızgın olsamda düşüncesi beni mutlu etmişti. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle yanıtladım onu.

"İyiyiz çok şükür."

"Ah aman siz iyi olunda başka birşey istemiyoruz kızım biz." samimi gelmiyordu sesi. Birkaç saniye sessiz kaldım ve devam etti.

"Barın müsait olunca arasın o zaman beni. Kendine ve torunuma iyi bak. Görüşürüz tatlım." her ne kadar gerçek olmadığını öğrensekte Barın'a bunca zamandır yaptıkları başkaydı.

Kan bağları olmamış olabilirdi ama o Barın'ın gerçekten annesi olmuştu. İkizlerden ayırdığını söyleyemezdim.

Bu sebeple ona karşı nefretim yoktu. Bunca zamandır Barın'a gerçeği anlatmamaları hataydı. Ve cezasını çok güzel çekeceklerdi. Bir müddet sessiz kalınca Barın yanıma geri geldi.

"Onun bir suçu yok. Daha ne kadar kaçacaksın?" Koltuğa oturdu ve sıkıntılı bir nefes alıp ellerini ensesine koydu.

"Gelme üzerime Alisa." Başımı iki yana salladım.

"Barın bak..."

"Anlamıyorsun, bana hala gözümün içine baka baka oğlum demesi çok koyuyor."

"Çünkü onun oğlusun Barın. Sen sadece bir yalanı öğrendin. Ama o senin annen. Yıllardır sana ayrım yaptı mı? Seni sevmemezlik yaptı mı? Her zaman onun oğlu oldun, onun kanından olmasanda bu böyleydi." Sessizce beni dinledi. "Belki sana söylemeliydi, ve bunun için içinde kırgınlıklar var fakat İstanbul'a döner dönmez anlat onlara. Sor herşeyi. Belki gerçek annesi bulmana yar-"

Oğlumun BabasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin