༆Sρσɾτʂ Cσαςɧ| Tαεηηίε༆ (Tama...

By xxx15__

22.6K 1.5K 479

Kim Jennie, yaşadığı olaylar nedeniyle arkadaşları tarafından kafasının dağılması için yazdırıldığı spor salo... More

🥊1
🥊2
🥊3
🥊4
🥊5
🥊6
🥊7
🥊8
🥊9
🥊10
🥊11
🥊12
🥊13
🥊14
🥊15
🥊16
🥊17
🥊18
🥊19
🥊20
🥊21
🥊22
🥊23
🥊24
🥊25
🥊26
🥊27
🥊29
🥊30- FİNAL PART1
🥊30- FİNAL PART2
Yeni Kurgu

🥊28

310 23 23
By xxx15__


Taehyung bana iyice yaklaştığında aramızda hiç mesafe kalmamıştı. "Seni seviyorum ay ışığındaki kelebek.." dedi.

"Bende.. Bende seni seviyorum ay ışığı.." derken dudakları dudaklarımı buldu..

•••••

Hayatımda berbat denebilecek bir çok şey olmuştu. Ancak yeniden ayağa kalkmayı başarmıştım. Babam yoktu, annem yeni kocası tarafından öldürülmüştü ve bunlardan sonra sakin bir hayatım varken ünlü bir modelin sevgilisi olduğum düşünülüyordu. Yine de her şeye rağmen önemsememeye çalışıyordum ki Kai'nin dört senedir bana aşık olduğunu öğrenmiştim.

Bu kadar şey üst üste gelmişken düzeltmem gereken bir çok şey oluşmuştu. Bu koskoca dünyada tek başımaydım.

Ta ki onu görene dek..
Yaralı, çocukluğunda sıkışıp kalmış o adam..

Belki tanışmamız oldukça klişe bir roman başlangıcını andırıyordu ancak farklı olan bir şey vardı ki bizim hikayemiz toz pembe bir roman değildi.
Bizimki tüm siyahlara rağmen beyaza dönmeye çabalamanın hikayesiydi.

Hiçbir zaman yaşıtlarım gibi olmamıştım. Onların 'inek' olarak adlandırdıkları o kızdım. Fazlasıyla çalışkan ve tek derdi notları olan sessiz kız. Belki çalışkan olduğum doğruydu ama tek derdim hiçbir zaman derslerim olmamıştı. Hatta bunu çok isterdim ancak benim hayallerim Paris'e gidip orada yaşamak ve sadece gezerek gençliğimi yaşamaktansa annemi o adamın elinden kurtararak onun için güzel bir hayat inşa etmekti.

Ancak başarılı olamamıştım. Şimdi ise annemin benim için ne isteyeceğini düşünerek ayakta kalmaya çalışıyordum.
Muhtemelen beni görse çok kızardı. Doğru düzgün yemek yemiyordum ve okula gitmiyordum. Zayıflamış ve güçsüzleşmiştim. Kendimle ilgilenmeye vakit bulamıyordum. Sanırım bu boş hayatımda beni düşünen tek kişi bir anda hayatıma girip beni etkisi alan o adamdı..

Şimdi ise onun dudakları benim dudaklarımda, bir eli belimdeyken diğer eli yanağımı okşuyordu. Bu mucizevi ana sıkışıp kalmak istiyordum. Sonsuza kadar böyle kalmak ve asla arkamda bıraktığım pis dünyayı düşünmek istemiyordum.

Ben Taehyung'un yanındayken her şeyden soyutlanarak onunla bir oluyordum.

Her ne kadar bu andan ayrılmak istemezken Taehyung yavaşça geri çekildi. Nefes nefese bana bakarken sinirli olduğunu farkettim. Siniri bana mıydı?
Bakışları arkamıza dönerken bende o tarafa baktım. Kai'nin bizi izlediğini gördüğümde Taehyung'dan uzaklaştım.

"Senin ne işin var burada?" Taehyung hızla kalkarak onun yanına gitti. Bende peşinden giderek kolundan tuttum. Bir sorun çıkmasını istemiyordum.

"Lütfen onunla uğraşma. Sadece konuşalım.." dedim gözlerinin içine bakarak.

"Ben bir şeyleri onun gibi şiddete başvurarak çözmem Jennie. Geçerli bir bahanesi varsa dinlerim, o kadar." dedi siniri devam ederken.

Kai sessizdi. Bizi böyle görmek onu şaşırtmış olmalıydı. Bir anda gülmeye başladı. Kahkaha atmaya başladığında Taehyung ile birbirimize baktık. Kendinde görünmüyordu. "Bu anı ne kadar hayal ettiğimi biliyor musun Jennie? Dört senedir kaç defa sana sahip olmayı dilediğimi biliyor musun? Sana söyledim. Sana seni sevdiğimi söyledim ve bir çok fedakarlık yaptım. Hayatımda senden daha önem verdiğim kimsem yok Jennie. Ama sen.. Benim salonumdaki ucuz bir spor hocasıyla deniz kenarlarında sürtüyorsun..." dedi delirmiş gibi.

O kadar yüksek sesle konuşuyordu ki kulaklarım acımaya başlamıştı. Son cümlesini duyduktan sonra Taehyung'dan önce ileri atılarak tam önünde durdum ve yüzüne sert bir tokat attım. Yüzü yana dönmemişti ancak gözleri kapanmıştı.

"Sen kendini ne sanıyorsun?! Ucuz dediğin adam senden daha çok değeri hakediyor. Sen ise sadece kafana koyduğun şey uğruna can yakan bir adamsın. Benden hiçbir zaman karşılık alamayacaksın. Ne ünün ne de yüzün.. Hiçbir şeyin umrumda değil. Seni bir daha görmek bile istemiyorum.." Sinirle konuştuklarımın onun kalbini kıracak olması ile ilgilenmiyordum. Böyle bir adam olduğu için utanmalıydı.

Arkamı dönüp Taehyung'un yanına gidecekken beni bileğimden tuttu. Bu yaptığına pişman olacaktı çünkü Taehyung'un sinirle yanına gelerek suratına geçirdiği yumruk birkaç saniye içinde olmuştu. Ben bileğimi ondan kurtararak kenara çekildiğim sırada Taehyung Kai'yi yumruklamaya devam ediyordu. Onları ayırmam gerekiyordu.

Hızla Taehyung'un kolundan tutarak geri çektim. "Benim için.." diye fısıldadım. Derin nefesler alarak ondan uzaklaştı.

Arkamı dönüp gidecekken vazgeçerek Kai'ye döndüm. "İşten de istifa ediyorum. Bir daha karşıma çıkmasan iyi edersin." dedim ve Taehyung'un yanına gittim. Kai orada öylece duruyordu. Acı çektiğini sanmıyordum, Taehyung'dan çok daha güçlü ve dayanıklıydı. Belki de dediklerim onu yaralamıştı. Ama umrumda değildi.

Arabaya binerek günümüzü mahveden Kai'ye içimden küfürler savurdum. Oysa bugünü aklıma altın harflerle kazımak isterken Taehyung'un Kai'yi dövdüğünü de hatırlayacaktım. Üzüntüyle başımı öne eğdiğimde arabayı süren Taehyung'un eli çenemi buldu ve başımı kaldırdı. "Seni üzdüysem üzgünüm bebeğim. Konu bu adam olunca kontrolümü kaybediyorum." dedi kendini savunmak istercesine.

Beni üzmüştü ama Kai çok daha fazlasını yapmıştı. Bu yüzden sorun etmeme gerek yoktu. "Daha fazlası olmasın lütfen. Bu konunun burada kapanmasını istiyorum Taehyung. Kai ile aramda artık bir diyalog bile geçmeyecek. Haberlerden de kurtulurum böylece." dedim.
En azından içimi rahatlatan kısım buydu. Saçma sapan bir şekilde magazinlere konu oluyordum ve bu artık çileden çıkmaya başlamıştı. Bunu da engelleyebilecektim artık.

"Evet o bakımdan iyi oldu.." dedi düşünceli bir sesle. Ben onun kaşlarını çatarak bakışlarını ileriye doğrultmasını izlerken aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü. "Sınava bir ay kaldı. Derslerine ağırlık vermelisin."

"Bazen o kadar ilgili oluyorsun ki abim olduğunu düşünüyorum.." dediğimde bakışları haylazca parladı ve dudaklarıma baktı.

"Abin olabileceğimi sanmıyorum.." Sinsi gülümsemesi dudaklarındayken aklıma ilk tanıştığımız zamanlar geldi.

"Benden gerçekten hoşlanmıyor olmalısın." dedi gözlerimin içine bakarken.

Daha önce hiç bu kadar isteyerek baktığını hatırlamıyordum. Cevabını merak ediyor gibi görünüyordu. "Bunu yapan sensin. Sana olan saygımı da, sevgimi de bir günde bitirdin." dedim bende aynen ona bakarken. Sonra söylediğim şeyin farkına vardım ve toparlamaya çalıştım. "Yani.. Abi sevgisi.. Başka bir şey olamaz zaten.."

Sertçe yutkundu ve elini omzuma koydu. "Biliyorum. O zaman bana kendinden büyük erkeklere ne diyorsan onu de. Adımla seslenme."

"Sana Oppa dememi isteyen sendin? O zamandan bu zamana ne değişti?" dedim heyecanla. Vereceği cevabı çok merak ediyordum.

Bakışları beni buldu ve kısa süre için gözlerime baktı. Kahvelerinde kayboldum. "O kadar çok şey değişti ki.. Ben bir kadın sayesinde yaşadığımı hissettim. Sanki o kadın benim kalbimin anahtarı ve artık o kapı açıldığı için hissediyorum. Bu çok güzel bir duygu.." dedi ve elimi tuttu.

Öylesine büyülenmiştim ki lal olmuştum. "Güven.. Sevgi.. Aşk.. Bana bunları öğreten kadın.. Seni seviyorum.." Sertçe yutkundum ve gözlerimi yumdum. Taehyung bana yaklaşırken bende istemsizce ona çekiliyordum. Vakit oldukça geçti bu yüzden hareket eden araba başka bir arabaya çarpmazdı. Ancak yine de şuan yaptığımız delilikten başka bir şey değildi! Yine de umursamıyorduk.

Bir anda bu mutlu anda hapsoluduğum kar küresi parçalarına ayrılarak tuzla buz oldu. Önümüzü hızla kesen araba ile Taehyung müdahale edemeden oldukça sert ve gürültülü şeyler oldu.
Kaza yapmıştık.
Nerde olduğumu anlayamıyordum.
Yaşıyor muydum bilmiyordum.
Aklıma Taehyung'un gelmesi ile bulanık bakışlarım arasında onu bulmaya çalıştım. Başımdan aşağı sıcak bir sıvı akıyordu ancak önemsemiyordum. Taehyung yoktu. Ben arabanın içindeydim ancak sürücü koltuğu boştu.

Başım dönmeye başladığında sessizce inledim ve başımı dizlerim üzerine koyarak kıvrınmaya başladım. Öylesine dönüyordu ki aklımı kaybedecekmiş gibi hissediyordum. Gözlerimi açmaya yeltendiğimde iki güçlü kol tarafından vücudum kaldırıldı. Kim olduğunu bile anlayamıyordum. Ancak tanıdık gelen parfüm kokusu beni hiçte mutlu etmemişti. Bilincin kapanırken duyduğum sözcükler şunlardı.

"Sonunda bana aitsin sevgilim.."






Continue Reading

You'll Also Like

33.5K 2.9K 26
Günlük, Ben uzun zamandır kayan yıldızımı bekliyordum, dileğim kabul olsun, hayallerim gerçekleşsin diye... Sanırım o yıldıza çoktan rastlamışım '🌸...
11.4K 1.2K 10
Belle: Niçin beni öpmek isteyesin ki? Ben onun yarısı kadar bile güzel değilim. Ona kazağını verdin, ama sadece bir kumaş parçası! Ama sen ondan daha...
257K 21.6K 40
jendeukie: seni ilk radyoda çalan şarkınla tanıdım. jendeukie: ve o gece sabaha kadar, o şarkının tekrardan çalmasını bekledim. tamamlandı. angst. ©...
4.4K 252 19
Bir varmış, bir yokmuş... Krallığın birinde yakışıklı ve bir o kadar da zeki bir prens yaşarmış. Bu prens ailesine çok düşkünmüş ve tahtın varisi ol...