Aşkıma Sahip Çıkamadım(Düzenl...

By zmyaseminn

16.7K 1.6K 229

Kirli geçmişi yüzünden eskilere çizgi çekip yeni bir kişiliğe bürünen Bulut Soykan. Aşkından hastaneler düşen... More

Acı Gerçekler..
Kuzen
Rüya
Tanışma
Oyun
Selin
Karanlık
Kimdi O?
Acı ve Hüzün
Sana İhtiyacım Var
Karşılaşma
Senden Nefret Ediyorum
Kavga
Sarhoş Bulut
Parti
Buluttan..
Uzay&Yağmur
Polisler
Göl Kenarı
Beni Bırakamazsın!
Oyun Başlasın
Senin Yerin Benim Yanım
İddia
Doğum Günü
Annem...
Gitme
Büşra&Mert
Resimler
Ben seni aldatmadım !
Doktorlar
İz
Efecan
Korku
Ben Ölürüm Yeter ki O yaşasın
Esin&Bulut
Yeni Hayatlar
Merak Et İyi Değilim
Özlem
Benimle Evlenir misin?
Seni İstiyorum Soykan
"Onu Çok Özlüyorum Ördek.. "
Luna Park
Benim Çatlağım
Sert Yumruklar
İsteme Merasimi
Bekarlığa Veda
Büyük Gün
Affedersem Benimle Kalır Mısın?
50.Bölüm&Veda (FİNAL)
¤EK BÖLÜM¤

Huzur

386 43 10
By zmyaseminn

Herkese merhaba ^_^ Sevgili Aşkıma Sahip Çıkamadım Okuyucuları,tam tamına 19 bölüm yayımlamış olacağım.Bölümler ilerledikçe fazla heyecanlanıyorum.Beğenip beğenmemeniz konusunda çok meraklıyım.Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.Yazım hatalarım olursa kusura bakmayın.Telefondan yazdığım için fazla zorlanıyorum.Seviliyorsunuz :-**

Keyifli okumalar :)

(Multimedia-Yağmur)

(Cem Adrian-Herkes Gider Mi?)

Bulut'un anlatımı,

Öfkeyle polislere bakmaya başladım.Kaanı vuran ben değildim, fakat polislerin düşünceleri benimkilerin tam tersiydi.

"İnanın Kaana birşey yapmış olsaydım şu an elimi kolumu sallayarak gezmezdim."

"Bunu bir çok kişiden duyduk.Şimdi zorluk çıkartmayın ve bizimle gelin."

"Boşuna yormuşsunuz kendinizi.Suçlu veya şüpheli değilim."

Polisler bu dediğim şey karşısında,ellerinde ki dosyayı sıkılarak kapadı.O sırada Mertler geldi yanımıza.Onları görmemezlikten geldim ve polislerin konuşmasını bekledim.

"Bunları polis merkezinde konuşacağız.Eğer zorluk çıkartırsanız sizin açınızdan kötü olur."

Yağmura baktım.Gözleri hüzünle parlıyordu.Onun üzülmesini istemiyordum.Kafasında yanlış şeyler yorumluyordu ve her ne kadar umursamaz gözüksede benim için endişelendiğini biliyordum.

"Polislerden oldum olası nefret etmişimdir."Mertin fısıldıyla dediğine karşılık,dirseğimi karnına geçirdim.O lanet olası çenesi bir türlü susmuyordu.Nefesimi sesli bir şekilde dışarı verdim ve başımı onayladım.

"Pekala dediğiniz gibi olsun,geliyorum."Yağmurun gözlerinin dolduğunu fark ettim o an.Onu rahatlatmak için gülümsedim.Beklemediğim bir hareketle bana sarıldı.Karşılık olarak saçlarına öpücük kondurdum.

"Gitme.."dedi fısıltıyla.

"Sana söz veriyorum geleceğim.Bana inanıyormusun?"

Başını olumlu anlamda salladı.Tuttuğu elimi yavaşça çektim ve arkama bakmadan,polislerle beraber ilerlemeye başladım.İri yapılı polis beni arabaya bindirdi.Herşey bir anda gelişmişti.Yapmadığım şey karşısında,suçlu durumuna düşmüştüm.Kaan iyi biriydi.Bileklik olayını çözmüş değildim ama birinin bizi oyuna getirdiğinden adım gibi emindim.Aklımda ki tek isim o gereksiz Uzaydı.Benden nefret ettiğini ve zarar vermek istediğini kolayca anlayabiliyordum.Önce Yağmur şimdi Kaan.Çevremdekilere zarar vererek benim sinirlenmemi istiyorlardı.Ve tabi ilk hedefleri Yağmur olmuştu.Yağmura birşey yaparlarsa kendimi asla affetmezdim.Hülyayı görmem gerekiyordu kaç gündür yoktum.Oda saftı.Benim onu sevdiğimi sanan bir aptal.Arabanın durmasıyla düşüncelerim dağıldı.Polisler kolumdan tutarak beni içeriye götürdüler.

~~~

Loş ışık,karanlık odayı azda olsa aydınlatıyordu.Doğru hatırlıyorsam şu an sorgu odasındaydım ve birazdan sorguya çekilecektim.Rahattım her zaman ki gibi.Sabırla görevlilerin gelmesini bekledim.

Bir süre sonra kapı açıldı.İçeriye 40-50 yaşlı komiser ve genç bir polis girdi.İstifimi bozmadan onlara bakmaya devam ettim.Yaşlı polis karşımda ki sandalyeye oturdu ve önünde ki mavi dosyayı açtı.

"Bulut Soykan."Dedi düz bir ifadeyle.Cevap vermedim.Adımı bilmeyen yoktu zaten.

"Kaan Göktürk neyin oluyor?"Gözlerimi devirdim.Her haltı biliyorlardı fakat benim Kaanla ne olduğumu bilmiyorlardı.İlginç.

"Ölen kuzenimin sevgilisi ve tabi benimde arkadaşım."

"Onu sen mi vurdun?"

"Hayır."Yalan söylemekten nefret ederdim ve gerekmediği sürece asla yalan söylemezdim.Şu anda yalan söylemiyordum.

"Bak evlat,son zamanlarda Kaan Göktürkle ilgili tartışmaların olmuş.Geçen gün okuduğun okulda Kaanla kavga etmişsin.Okulun MBS kayıtlarında herşey rahatça anlaşılıyordu.Şimdi doğru söyle,Kaan Göktürkü vuran senmisin?"

Sabırla yumruklarımı sıktım.Dedikleri mantıklıydı fakat bu denilenler Kaanı vurduğum anlamına gelmiyordu.Dudaklarımı alayla yukarı kıvırdım.

"Öncelikle okulun kameralarında ne gördüğünüz hiç umrumda değil.Kaanla tartışmalarım oldu.Kavga etmişliğimizde var.Ama bunlar Kaanı vurduğum anlamına gelmez.Kuzenimin sevdiği çocuğa asla zarar vermem."

Dedim ciddi bir ifadeyle.Kavga ettiğimiz için şüpheli durumuna düşmüştüm ve bu olay beni sinirlendirmeye başlamıştı.Ona kızgınlığım olduğu doğrduydu fakat ben işimi basit yollarla görürdüm hep.Vurduysam ölmesi için elimden geleni yaparım.Yaralayıp yeniden hayatı dönmesi istediğim şeyler arasında yoktu.Benim canım yanarsa beterini yaşatırdım karşımdakine.Ve bu kim olursa olsun asla değişmeyecek kuraldı.

"Öğrendiğimiz bilgilere göre sevgilinle Kaan eskiden aynı hastanede tedavi görüyormuş.Aralarında geçen şeyler dolayından ona kin kapmış olabilirsin."

"Hastaneye benimde gittiğim olmuştu ve Kaanla dostluğumuz vardı o zaman.Neden kin kapayım?"

Sabrım yavaş yavaş tükenmeye başlamıştı.Sonuna kadar haklı bendim.Ama dedikleri çok mantıklıydı ve en küçük hatamda beni rahatça içeri tıkabilirlerdi.

"Pekala seni serbest bırakıyoruz fakat gözümüz üzerinde olacak."

Birşey demedim ve ayağa kalktım.Boşa vakit kaybı olmuştu burada onlarla konuşmam.Er geç suçlu bulunacaktı.

~~~

Polis merkezinden çıktım ve taksi beklemeye başladım.Bir süre sonra ileriden gelen taksiyi elimle durdurdum.Taksiciye gideceğim hastanenin adresini verdim.Kaanı merak ediyordum.Kimseden çıt çıkmıyordu ve bu iş içimde ki merak duygusunu artırıyordu.

Hastaneye geldikten sonra,taksiciye ücreti ödedim.Adımlarımı hızlandırdım ve bahçeye giriş yaptım.Görüş açıma Uzay ve Yağmur girdi.Birbirlerine sarılıyorlardı.Sinirle yumruklarımı sıktım.Bu sefer bir bok yapmayacaktım.Artık yorulmuştum ve Yağmura laf anlatmak daha da sinirlerimi geriyordu.Yanlarından geçerken Yağmurla gözlerimiz buluştu.Onu görmemezlikten geldim ve hastanenin içine ilerlemeye başladım.Bir an keşke Yağmurun hayatına yeniden girmeseydim dedim.Benle mutlu değildi.Başkasının yanında daha mutlu görünüyordu.İstediği gibi bir hayatı yaşatamıyordum ona.Kaanın odasına gelince duraksadım.Derin bir nefes aldım ve beyaz kapıyı yavaşça araladım.Mert,Aras,Burak,Emre ve Kaan sohbet ediyorlardı.

"Hoşgeldin dostum."dedi Kaan yumruğunu uzatarak.Hafiften gülümsedim ve yumruklarımızı tokuşturdum.Kolu alçıya alınmıştı.Yüzünde ki yaraları görmemezlikten geldim.

"Polisler ne dedi?"

"Sikik sorular."Dedim Merte.Kaan öksürdü ve konuştu.

"Benim konuşmam gerekiyor polislerle."Başımı olumlu anlamda salladım.

"Polislerin hepsi salak.Herşeye inanıyorlar."dedi Mert.

"Aynen kardeşim,hepsi salak bir sen akıllısın."Burak'ın dalga geçmesi karşısında Mert sinirle ona döndü.Nefesimi sıkılarak dışarı verdim.

"Ördek nerede?"Kaanın dediği şeyi anlamamıştım.Kaşlarımı çattım ve sordum.

"Ördek ?"

"Yağmura taktığım lakap."bunu demesiyle Mert sesli bir şekilde kahkaha attı.Sırıttım.

"Neden Ördek ?"diye sordum Kaan'a.Gülümsemesi genişledi sorduğum soruyla.

"Ona bu lakabı yakıştırıyorum.Aslında penguen diyecektim ama ördek daha çok hoşuma gitti."

Bir süre sonra içeri Yağmur ve Uzay girdi.Dişlerimi sıkarak konuştum.

"Ben kantindeyim."diye açıklamada bulundum.Bu sinirle kalp kırmak istemiyordum.Yağmur haddini fazla aşmıştı.Kaan başını salladı.Odadan çıktığımda ellerimi saçlara götürdüm ve karşımda ki duvara sert yumruğumu geçirdim.Bir kaç hasta korkuyla uzaklaştı yanımdan.Adımlarımı hızlandırdım ve bahçenin önüne daha önceden park ettiğim arabama bindim.Dağ evime sürdüm arabayı.Orayı bir tek Yağmur biliyordu.Eskiden sık sık götürürdüm onu rahatlamak amaçlı.Ormanlık bir alandı ve evin hemen karşısında oldukça büyük bir göl vardı.Eski günler canlandı gözümde.

Geçmiş..

-Evlenirsek burada yaşayalım olur mu?

-Seninle evleneceğimi nereden çıkardın?

-Şey özür dilerim.Haklısın.

Genç adam kahkaha attı ve yanında yatan miniğine istediği cevabı verdi.

"Benim tek dünyam seninsin başkası olamaz.İzin vermem."

"Gerçekten mi?"dedi genç kız sevinçle.Çocuk sevdiği kıza aşkla baktı ve yeniden konuştu.

"Gerçekten güzelim gerçekten."

Şimdi..

Eskilere çizgi çekmiştik.Yağmur ve ben geçmişte ki kadar mutlu olamıyorduk.Eğer babam olacak herif hayatımda olmasaydı herşey kaldığı yerden devam ediyor olacaktı.Yağmuru bırakmayacaktım.Onu çok üzdüm,benden hala bir açıklama bekliyordu.Ne diyecektim ki? Babam ve Semih denen o piç eskiden çok sıkı bir iş ortağıydı,fakat şimdi düşman olup Semih, benim hayatımı hedef aldı mı diyecektim?Hakan Soykan.Babamdan nefret ediyordum.Onun yüzünden Semih hayatımı maf etmek için elinden geleni yapacaktı.Babamın ve Semihin arasında ne gibi bir nefret vardı bilmiyorum.Tek bildiğim ikisininde iyi bir halt olmamasıydı.Yağmurla ayrıldığım zamanlar Semihle karşılaşmıştık barda.Öfkeyle beni izliyordu.Dayanamayıp üstüne yürümüştüm.Benimde babama benzediğimi ve adam olmadığımı söylemişti.Ve tabi buna benzer şeyler.Öğrendiğim bilgilere göre Hülya ve Semih sevgiliymiş.Bunu duymak neşemi yerine getirmişti.Ertesi gün yine bara gitmiştim.Hülya denen sürtük ağlıyordu.Onunla sohbet kurmuştum.Semihin ona zorla sahip olduğunu öğrendiğime öfkelenmiştim.Acımasızdı Semih.Karşısında kim olursa olsun istediğini elde etmeden rahat bırakmazdı.Hülyayı kendime alıştırdım.Ona dostça yaklaşıp,Semihin hakkında bilgiler öğrendim.Bir süre sonra Hülya bana aşık olmuştu.Planım çok iyi ilerlemişti.Hülyayı dağ evime götürdüm.2-3 ay birlikte zaman geçirdik.Fazla saftı benim onu sevdiğimi sanan bir aptal.Bir gün Mertle konuşuyorduk,Hülya bizi dinlemiş ve her altı öğrenmişti.Kaçmak istediğinde onu tutmadım kaçamazdı çünkü bulunduğumuz yerde kimse yaşamıyordu ve çok uzaktaydı.Hülyaya ettiğim tehditler gözünü korkutmuştu.Kaçmaktan vazgeçmişti.Bu süre zarfında Yağmur neler yaşamıştı bilmiyordum.Hastaneye yatırılmasının ve herkesin onu deli olarak görmesinin suçlusu bendim.Ama ben böyle istememiştim.Babamın o sikik işleri olmasaydı şu an Yağmurla evli olacaktık.Evet ona evlenme teklifi edecektim.Kim ister ki sevdiği kızdan zorunlu ayrılmak? Düşüncelerimi kafamdan zorla sildim ve arabayı durdurdum.Güvendiğim kişiler evi koruma altında tutuyordu.Bahçeye geldiğimde korumalardan birine seslendim.

"Enes?!"

"Hoşgeldiniz Bulut bey."

"Hülya ne durumda?"

"Aynı efendim.Bıraktığınız gibi duruyor."

Başımı olumlu anlamda salladım ve içeriye doğru ilerledim.1-2 hafta yoktum.Hülya ne haldeydi merak ediyordum açıkçası.Güzel bir vakit bizi bekliyordu.Alt kata indiğimde iki görevli kapının önünde duruyordu.Beni görünce yaslandıkları duvardan,dik bir konum aldılar.

"Yemek yedi mi?"

"Evet efendim."

"Kaçma gibi girişimlerde bulundu mu peki?"

Korumalar birbirlerine baktılar.Ne haltlar dönüyordu yine?!

"Dün akşam Enes,Hülya hanıma bakmaya gelmişti fakat Hülya hanın yerde ki demiri Enesin ensesine vurdu.Neyse ki kaçmasına engel olduk."

"Ve bütün bunlardan benim şimdi haberim oluyor?"

"Ben arayacaktım ama Enes sizi telaşlandırmak istemedi efendim."

"Eğer birdaha böyle durum olursa beni arıyorsunuz hemen.Aksine aramazsanız kovmak yerine canınıza okurum."

Güney en sevdiğim adamlarımdan biriydi fakat şu an beni gereğinden fazla sinirlendirmişti.Kaç gündür bi boktan habersizdim.Deponun kapısını hızla araladım.Hülya sandalyeye bağlanmış bir şekilde duruyordu.Beni görünce öfkeyle yüzü kasıldı.

"Beni özledin mi?"

"Allah belanı versin!"

"O belalarını Semihe ilet, eminim daha etkili olur ha?"

"Sana güvenmiştim."dedi fısıltıyla.

"Hata yapmışsın demek ki.Bana sinirlenmek yerine Semihe kızmalısın sonuçta onun yüzünden buradasın."

Beklemediğim bir tepkiyle gülümsedi.Aklından ne boklar geçiriyordu bilmiyorum ama kesin beni sinir edecek şeyler düşünüyordu.

"Semihin ne kadar güçlü olduğunu ikimizde biliyoruz.Beni bulması an meselesi.Ve şunu unutma, ben bulunduğum zaman seninde canın yanacak Bulut."

Dedikleri tahminimden fazla sinirlendirmişti beni.Yüzüme sert bir ifade takınarak konuştum.

"Doğru,Semih seni bulacak .Ama ceset olarak."

Gülümsemesi yerine korku yer almıştı bu sefer yüzünde.Benden korkuyordu ama belli etmemeye çalışıyordu.Onu öldürmeyecektim.Sadece Yağmurun ve Kaanın nasıl canı yandıysa aynısını yaşatmak istiyordum.Tabi biz burada güzel vakitler geçirirken çok sevgili orospu çocuğu Semihte olanlara şait olacaktı.İlk işim Hülyayı tecavüz etme numarası olacaktı.Tecavüz eder gibi yapacaktım.Semihte buna inanacaktı ve öfkeden deliye dönecekti.

"Güney!?"

Oldukça sert çıkan sesim depoyu inletmişti adeta.Kapı aralandı.Vakit kaybetmeden konuştum.

"Al bunu ve bizim fotoğraflarımız çek."

Telefonumu çıkartıp Güneye uzattım.Nefretle Hülyaya gitti bakışlarım.Korkuyla gözlerini irice açtı.Ellerimi tişörtüme götürdüm ve kollarını kavrayıp hızla çıkarttım.

"Bana dokunamazsın!"

"Kes sesini.Sana birşey yapmayacağım."

Sandalyenin arkasına geçtim ve hızla ipleri çözdüm.Gözleri dolmaya başlamıştı.Aynı hızımı kullanarak,Hülyayı yere fırlattım ve acımadan vurmaya başladım.Ağlamaya başlamıştı bu sefer.Üzerine eğildim ve dudaklarımı dudaklarına değdirdim iğrenerek.

"Çek."diye emir verdim Güneye.Bir kaç fotoğraf çekti.

"Yağmurum çocuk sahibi olamayacak! Sence bütün bu olanlar adalet mi?"Saçlarını sert bir şekilde kavradım.Acıyla inledi.Aklıma Yağmurun o hali geldikçe deliye dönüyordum.

"L-lütfen B-bırak beni."Kahkaha attım bu sefer.

"Oda böyle yalvarmıştı."dedim fısıltıyla.İstem dışı öpücük konduruyordum boynuna.Yağmurun tırnağı olamazdı Hülya.Güney başını olumlu anlamda salladı ve telefonu bana uzattı.Alayla güldüm.Bu sefer acı çeken taraf Semih olacaktı.Telefondan mesaj bölümüne girdim ve Güneyin çektiği fotoğrafları Semihe yolladım.

"Odaya götürün üzerini değişsin."

Verdiğim emir karşısında Güney ve Salih, Hülyayı tutup götürdüler.Depodan çıkıp bahçeye ilerledim.Keyfim yerindeydi.Elimi alnıma götürerek,korumalara selam verdim.Görüş açıma arabam girince vakit kabetmeden direksiyonun başına geçtim.Bir an önce eve gitmek ve kendimi uykunun kollarına bırakmak istiyordum.

~~~

Yağmur'un Anlatımı,

Kaan hastaneden çıkmıştı.Doktorun dediklerini dikkatle dinlemiştim.Kendini fazla kasmaması ve ilaçlarını düzenli olarak içmesi gerekiyormuş.Tabi doktor bunları anlatırken,Kaan rahat bir şekilde Emreyle sohbet ediyordu.Cidden bu erkekleri anlamıyordum.Sanki kolumdan vurulan bendim ve doktor benim sağlığım için konuşuyordu.Şu an ise Bulutun,Kaanın ve Mertin ortaklaşa kullandığı evlerindeydik.Bulutun gelmesini bekliyordum bir yandan.Uzayla sarılmamız tamamen dostçaydı.Bulutun bizi öyle görmesi yanlış anlamasına neden olmuştu.

"Burak nerede?"dedi Kaan.

"Nazlıyla beraber."

"Oh anasını satayım Kardeşimiz burada hasta yatsın.Beyfendi sevgilisiyle vakit geçirsin.O Bulut ayrı bir dingil zaten.Ne haltlar yiyiyor belli değil."

"O çeneni kırayım mı? Yoksa lafını geri mi alırsın?"Bulutun boğuk sesiyle arkamı döndüm direk.Kapının orada duruyordu ve Merte öfkeyle bakıyordu.Kıkırdadım.Mert ise şaşkınlıkla Bulutu izliyordu.

"Oo kardeşim gelmiş.Bizde tam senden söz ediyorduk.Bunlar sana hakaret edip duruyordu.Bende onlara uydum.Yani bilirsin beni,seninle ilgili hep iyi düşüncelere sahibimdir."

"Çok konuşuyorsun Mert.Herneyse nasılsın Kaan?"

Bulutun beni yeniden görmemezlikten gelmesi sinirlerimi bozmuştu.

"İdare eder dostum.Sen nerdeydin?"dedi Kaan.

"İşlerim vardı."

"Ne işi?"diye sordum kendimi tutamayıp.

"Ben yatıyorum.Sonunda ölüm olmadan uyandırmayın beni."

Bulutun dediği şey karşısında bakakaldım.Neydi bu şimdi? Merdivenlere doğru ilerlemeye başladı.Hemen peşinden gittim.Odasına girdiğinde bende arkasından girdim.

"Uyuyacağımı söylemiştim."

"Olmaz."

"Sebep?"

Siyah tişörtünü çıkardı ve gelişi güzel bir yere fırlattı.Arkası döndük olduğu için kuş dövmesini rahatça görebiliyordum,kocamandı ve omzunun her tarafını kaplıyordu.Kaslarıda dövmesi gibi fazla etkileyiciydi.

"Beni incelemeyi kes ve soruma cevap ver."

Ne yani İzlediğimi fark etmişmiydi? Üstelik arkası dönükken? Kendimi toparladım hemen.

"Çünkü konuşmamız gerekiyor."

"Şu an yaptığımız ne?"nefesimi sesli bir şekilde dışarıya verdim.

"Uzayla sarılmamızı yanlış anladın.Ben ona şey dedim o yüzden sarıldı."

"Ne dedin?"Bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım.Bulutla her konuşmamızda içimde tuhaf bir his oluşuyordu.Uzaya dediğim şeyi söylesem kesinlikle egosu yine tavan yapardı.

"Şey dedim."

"Ney?"

"Şey."

"Sinirleniyorum."

"Beni ne kadar kırsada,herşeyimle ona aitim ve onu çok seviyorum dedim"

Bir süre sessizlik oldu odada.Şu an yerde ki halı desenleri hakkında içimden yorumlar yapıyordum.Bulutun deniz mavilerine bakma gibi bir cesarette bulunamıyordum utancımdan.Beklemediğim bir tepkiyle Bulut bana sarıldı.

"Benimsin."dedi fısıltıyla.

"Seninim."diyerek karşılık verdim.

~~~

Sabah uyandığımda ilk olarak beyaz bir tavanla karşılaştım.Uykum vardı hala.Saate gitti bakışlarım.08:15.Ne ara zaman geçiyordu anlamıyorum.Fazla uykum vardı ve ben öğlene kadar uyumak istiyordum ki imkansızdı.Filiz hocanın dersi uykumdan bile önemliydi.Tam yataktan kalkacaktım ki sert bir el beni kendine çekti.Şu an Bulutun bir eli belimdeydi diğer eli ise yataktan aşağıya sarkmıştı.Yavaşca elini geri itti.

"Kıpırdama."

"Geç kalacağız."

"5 dakika daha."Gözlerimi devirdim.

"Olmaz hem sınav var bugün."Sesli bir şekilde nefesini dışarıya verdi ve yatakta doğruldu.

"Karnım aç kahvaltı hazırla."

"Mertler hazı-"Aşağıdan gelen gürültüyle kıkırdadım.Bulut öfkeyle söylenmeye başladı.

"Yine ne haltlar karıştırıyor bunlar!?"

"Ya boşver nolacak ki?"Bulut kaşlarını havaya kaldırdı ve üzerime doğru gelmeye başladı.O bana geldikçe ben geri geri gidiyordum.Sonunda yatağın uçurum kısmına gelince durdum.Alnını alnıma yaslayarak konuştu.

"Kaşınıyorsun."Başımı hızla iki yana salladım.Gülümsedi ve burnuma öpücük kondurdu.

"Dostum kahvaltı haz-"Mertin ani konuşması ve içeriye dalması utanmama neden olmuştu.Bulut oldukça hızlı bir hareket sergileyip yataktan kalktı.Ne yapacak diye merak ederken yatakta ki yastığı Merte hedef aldı.Bulut yastığı tam Mertin kafasına atacakken Mert,hızla yere eğildi ve yastık içeriye giren Merveye çarptı.

"Sizin ben!"Diye cırladı Merve.

"Seninle hiç uğraşamayacağım cadı.Şimdi defolun gidin!"

"Çok ayıp dostum.Biz 2 saattir uzun uğraşlar sonucu kahvaltı hazırlıyoruz fakat sonuç olarak azar işitiyoruz.Alındım doğrusu."

Dedi Mert kollarını birleştirip.Bulut bu sefer fena öfkelenmişti.Yanlarına ilerlemeye çalışırken hızla kendime çektim Bulutu.Mert koşarak aşağıya indi.

"Sakin ol."

"Taşınacağım bu evden."

"Eğleniyorlar işte."

"Sikerim eğlenmesini!Herneyse biz nerede kalmıştık?"

Sinsice gülümsedi ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.Her öpüşünde vücudum alev alev yanıyordu sanki.Dudaklarımı kıpırdattım ve öpüşüne karşılık verdim.Açlıkla dudaklarımı sömüyordu.Gözlerimi kapatıp, anının tadını çıkarmaya başladım.Huzur,Bulutun kolları arasındaydı ve ben bu huzur kaynağından bir türlü kopamıyordum.

Continue Reading

You'll Also Like

144K 8.2K 24
aile kurgusudur klasik bir şey yazıyorum umarım beğenirsiniz
133K 9.1K 63
(Küfür bulunur!) (Acemi bir dille yazılmıştır!) Adel ailesi tarafından hiç sevilmemiş bir kızdı en yakın arkadaşı ablası ve abisi gibi gördüğü kişile...
2.8M 81.1K 25
(DÜZENLENİYOR!) ~Nam Salmış Büyük Bir Mahallenin Lideri~ ~Etrafında Olup Bitenden Haberi Olmadan Mahalleye Taşınan Güzel Doktor~ 'Saç teline yakmıştı...
151K 6K 32
"Ne sanıyorsun sen kendini? Sevgili değiliz, asla olamayız, sen beni korkutuyorsun ve zarar veriyorsun!" Dedim direkt, kısa bir sessizliğin ardından...