Aşkın dile ihtiyacı yoktur. T...

By mucahitt49

6.5K 626 1.3K

(DÜZENLENDİ) İkinci kez okunmayı hak ediyor. Sağır, dilsiz Jin ve çocukluğundan beri onu seven otizimli Taeh... More

BİRİNCİ BÖLÜM
İKİNCİ BÖLÜM
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
DÖRDÜNÜCÜ BÖLÜM
BEŞİNCİ BÖLÜM
ALTINCI BÖLÜM
YEDİNCİ BÖLÜM
SEKİZİNCİ BÖLÜM
DOKUZUNCU BÖLÜM
ONUNCU BÖLÜM

FİNAL

231 16 14
By mucahitt49

Jin'in bu hallerini izleyen Bay Lee gülümsemişti. Taehyung'u ilk defa parası için sevmeyen birisini görmüştü. O an aklına Taehyung'la olan anıları geldi.

Flashback

Taehyung, Jin'i orada bıraktığında sesiz bir ara sokakta kaldırıma oturtup, içi çıkana kadar ağladı. Orada kaç saat oturduğunu bilmeden ayağa kalkıp, orada geçen birisinden yardım alarak Bay Lee'yi aradı. Gelip kendisini buradan almasını istedi. Bay Lee, Taehyung'un bulunmasıyla, hiç vakit kaybetmeden o gece gelip almıştı Taehyung'u ordan.

Daha sonra Taehyung'un babasını Bay Kim'i çağırmış ve olanları anlatmıştı. Bay Kim kimseye söylememesini istemişti ve yine kendini Bay Lee'ye acındırıp, paraya sıkıştığını söyleyerek ikna etmeye çalıştı. Bir süre düşünen Bay Lee tek bir şartla kabul edeceğini söylemişti. Bütün bu olaylardan sonra Taehyung'u artık yanında kalmasını istedi. Bay Kim bu fikri sevmişti. Hiç düşünmeden kabul etti. Ve böylece ikisi anlaştılar.

Bir plan yaptı Taehyung'un babası. Bay Lee'ye Taehyung'un tekrar kaçırılma süsü vermelerini istedi. Bay Lee kabul etti, çünkü Taehyung yeterince yıprandığını biliyordu. Hem Taehyung'u alacak, hemde Bay Kim de bu sayece borçlarından kurtulacaktı.

Takas yapacakları gece geldiğinde Bay Kim'in planı kusursuz bir şekilde işledi. Taehyung gerçekten de o gece orada oarabadaydı. Parayı aldığını gördüğü gibi Bay Lee, Taehyung'u arabadan çıkartı sessizce. Eğer Bay Lee'nin yerine başka biri olsaydı Taehyung'un bağıracağını biliyorlardı.

Oradan uzaklaştıkları gibi başka biri arabayı denize doğru itmişti. Ve böyle istedikleri şeyi elde etmişti ikiside.
Birisi parayı, bi diğeri ise Taehyung'un mutlu bir şekilde yaşamasını. O gece Bay Lee, Taehyung'u bir daha geri gelmemek üzere geri götürmüştü.

Flashback end

Hatırladığı şeyle Jin'i izlemeye devam etti Bay Lee. Orada bulunan hemşire Bay Lee'ye gözleriyle 'Taehyung'u göstermek' için izin ister gibi baktı. Ama Bay Lee başını 'Hayır' anlamında iki yana salladı. Buna karışamazlardı. Bu kararı Taehyung'un vermesi gerekiyordu. Taehyung'un ilaki havadaki ayakkabıyı göreceğini biliyordu. Jin'in ayakkabıyı her havaya fırladığında ve kimsenin pencereye çıkmamasıyla umudu birer birer yere düşüyordu, ayakkabısı gibi.

Son bir pencere kalmıştı. Jin gözlerindeki yaşları silmeye gerek bile duymadan ayakkabısını tekrardan son gücüyle havaya fırlattı. Orada bulunan herkes havadaki ayakkabıyı izlediler ve yere düşen ayakkabısının sesi ortamda yankılandı. Herkes dolu gözlerle Jin'in son çırpınışlarını sessizce izliyorlardı. Jisoo kendini suçluyordu içten içe, gözlerindeki yaşlarla Jin'i izliyordu. Eğer gelmeseydi Jin ve Taehyung'un düzeni bozulmayacaktı. Mutlu güzel ve bir hayat yaşamaya devam edeceklerdi.

O sıradaTaehyung yatağında oturmuş kağıttan kuşlar yapıyordu, gözleri camında havalanan ayakkabıyı gördüğünde donup kalmıştı. Bunu küçükken Jin hep yapardı, daha anne ve babasının evindeyken. Jin konuşamadığı için, Taehyung'u oyun oynamaya böyle çağırdı. Taehyung havadaki ayakkabıyı gördüğü gibi heyecanla hemen pencereye çıkıp, Jin'e gülerdi

Dışarıdaki Jin olduğunu bundan dolayı emindi. Ama Jin'in kendisini arayacağını hiç düşünmemişti. Ondan kurtulduğu için sevineceğini düşmüştü. Ve bunu beklemediği için kalbi deli gibi hızlı atmaya başlamıştı. Ömrünün sonuna kadar içindeki aşkı sadece kendisine saklamaya karar vermişti Taehyung. Ama Jin'in burda olduğunu öğrendiği gibi aklı karışmış, ne yapacağını bilmiyordu. Bir yanı sevinsede, bi diğer yanı korkuyordu. Tekrardan aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordu. Kırılmaktan deli gibi korkuyordu.

Taehyung bu düşüncelerine dalarken. Jin artık Taehyung'un burada olmadığını anlamıştı. Eğer burada olsaydı kesinlikle cama çıkardı. Hıçkırıklarını durduramıyordu. Herkes Jin'i için ağlarken. Jin yaşlardan dolayı ıslanan yüzünü silerek, titreyen elleriyle ayakkabısını giydi. Taehyung'un gerçekten öldüğünü düşünmeye başladı. Ve bu düşünce nefesini kesti.

Son kez binanın üçüncü kattın bütün pencerelerine baktı tek tek. Belki kendisini izliyor ve cesaret bulamıyor diye ama kimse yoktu. Orda ne kadar ayakta dikili kaldı bilmiyordu Jin. Sadece ölmek istiyordu. Bu sayede Taehyung'u tekrardan görür, onu üzdüğü için af dilerdi.

Jisoo, Jin'in sevgisine çok geç kaldığının bir daha farkına varmıştı. İçinden 'Keşke Taehyung geri gelse.' Tanrıya dua etmişti. Artık burda kalmanın bir anlamı olmadığını düşündü. Bay Lee'ye dönüp, karışıklık yüzünden 'Özür diledi.' ve merdivenlerden indi.

Jin'in yanına geçip, Jin'e bir şey demeden yürüdü Jisoo, Jin'in gözleri halen pencerelerdeydi. Bekledi ama kimse yoktu, arkasını dönüp kendisini ileride bekleyen Jisoo'ya doğru yürüdü.

Onlar uzaklaşırken Taehyung cama yaklaştı, Jisoo ve Jin'in gittiğini gördü. Jisoo'yu görmeyi beklemiyordu. Sinirle sağ eliyle burnuna birkaç kez baskı uyguladı. İkisini yine yan yanaydı. Onları izlerken sol gözünden bir damla yaş düştü yanağına, elinin tersiyle yaşı silip arkasına baktı.

Jisoo'yu görmek istemiyordu. Onu Jin'in yanında görmek istemiyordu. Sadece Jin'i görmek istiyordu. Hem çok özlemişti Jin'i. Kalbi açıyordu, Jin'in Jisoo'la gitmesini istemiyordu.

Jin omuzları çökmüş bir şekilde, Jisoo'yu takip ederken artık yüzündeki gözyaşları silmeye bile hali yoktu. Yürümeye devam ederlerken, Taehyung'un kaldığı odanın penceresi açıldı. Ve Taehyung tüm gücüyle bağırdı.

"JİİN...JİİN.JİİİNNN?" Diye bağırarak sesleniyordu. Ama Jin, Taehyung'un sesini duymadığı için yürümeye devam ediyordu. Jisoo, Taehyung'un sesini duyduğu gibi yürümeyi bırakıp, olduğu yerde arkasına döndü. Taehyung'a baktı. Gözleri şaşkınlıkla açılmış, hala pencereden 'Jin'i.' çağıran Taehyung'a baka kalmıştı.

Jisoo'nun durup arkasına dönmesiyle Jin de yürümeyi bırakmıştı. Jisoo, Jin'le göz göze geldiklerinde, Taehyung'un bulunduğu pencereyi kaşlarıyla işaret etti. Jisoo, Jin'in şaşkın bakışlarına karşı, gözlerindeki yaşlara rağmen gülümsedi.

Jin, Jisoo'nun güldüğünü görünce kaşlarını 'Orada mı' gibisinden işarete bulundu. Kalbi daha ne kadar hızlı atacağını merak etti Jin. Eğer böyle devam ederse kalp krizi geçirecekti çünkü. Sanki olmaya çalışarak Jisoo'ya baktı. Jisoo, Jin'e olan sevgisini bir saniye bile düşünmeden başını 'Evet.' anlamında salladı. Jin anladığı şeyle titrek bir nefes almıştı. Sonrasında yüzünde buruk bir gülümseme belirdi.

Hızla dolu olan gözlerini silip, cebinde ki küçük tarakla saçlarını taradı. Kendine gelmek adına derin derin soluyordu havayı. Ağlaması hafif geçince, Jisoo'ya elleriyle 'Gülümsemeliyim.' işareti yaptı. Jisoo da buruk bir gülümseme sundu Jin'e ve hemen sonra, Jin'in yurda koşarak gidişini izledi.

Taehyung, Jin'in koşarak geri döndüğünü gördüğü gibi, bugün kaçıncı kez göz yaşlarından dolayı ıslanan yüzünü sildi. Daha fazla vakit kaybetmemek için pencerenin önünden ayrılıp, odasından çıktı. Alt kata inmek için merdivenlere yöneldi.

Jin kimseye bakmadan hızla üç katlı binanın içine girip, merdivenlere yönelmişti. Taehyung'u karşısında gördüğü gibi, koşarak kolları arasına alıp sıkıca sarıldı. Zamanın durmasını ve Taehyung'la bu anda kalmayı çok istedi.

Tanrıya Taehyung'u kendisine tekrardan kavuşturdu için şükrediyordu. Kollarındaki beden heran kaybulacağından korkar gibi sıkıca sarılıyordu. Bir daha bırakmamak üzere kendine söz verdi.

Burunu Taehyung'un saçlarına bastırdı ve derin derin koklamaya başladı. Kimseler bilemezdi, bu kokuyu ne kadar özlediğini.

Taehyung'da Jin'in beline sıkıca sarılmış ve başını Jin'in geniş göğse koymuştu. Jin daha fazla dayanamadı ve Taehyung'u şakak hizasından öptü. Bu öpücükle Taehyung, Jin'in kollarına tutundu. Taehyung titreyen bacakları artık kendisini taşıyamacağın korktu.

Jin dengesini kaybetmek üzere olan Taehyung'u belinden bir koluyla sıkıca sardı. Diğer eliyle de hasret kaldığı saç tellerini okşamaya başladı. Jin, Taehyung'un saçlarını bir kez daha derince koklayıp, öpücük kondurdu.

Ardından alınlarını birleştirdi Jin, Taehyung'un bebek gibi yüzünü avucuna alıp yanaklarını okşadı. Jin'in gözleri, Taehyung'un güzel yüzü tarıyordu. Hasret kaldığı yüzü günlerce hiç bıkmadan izlerdi. Taehyung yavaşça gözlerini açtığında, Jin'in kendisine çok farklı bir şekilde izlediğini gördü.

Taehyung mutluluktan ayağının yere değmediğini hissediyordu. Kendisi de Jin'e aşkla bakmaya başladı. Bu sürede ikisinin de gözleri sulanmıştı mutluluktan. Artık ağlamak istemiyordu ikili. Çünkü bu bir kaç ay içerisinde ikiside yeterince ağlamışlardı.

Jin kendini tutamayıp Taehyung'un dudaklarına yapıştı. Özlemle, sevgiyle ve şevkatle öpüyordu. İlk öpücükleriydi ve Jin biliyordu ki kendisi olmasa da, Taehyung'un ilk öpücüğdü bu. Korkutmadan ve canını acıtmaktan korkar gibi narin öpüyordu.

İkili kendilerini izleyenleri umursamadan hasret gideriyorlardı. Hoş izleyenlerin hepsi, onlar adına çok mutluydu. Bir süre sonra nefessiz kaldıkları için ayrılan ikili birbirlerini izlemeye başladılar. Taehyung, Jin'i izlerken, gözü arkadaki Jisoo'ya takılınca hızlıca Jin'i arkasına aldı.

Jisoo, Taehyung'un hareketi üzerine, sadece gülümsemişti. Jin, Taehyung'u bulduğu için, gözü kimseyi görmüyordu ve hiç olmadığı kadar mutluydu. Onların bu mutluluğunu Bay Lee, Jin'in de kendilerinin yanında kalmasını istediğinde iki katına çıkmıştı. Artık Jin ve Taehyung hep yan yana kalacaktı.

Geçen bir kaç ay içinede Jin, Taehyung'u kırmaktan ölesiye korkuyor, bir daha Taehyung'un üzülmesin diye elinden geleni yapıyordu. Ayrıca Jin boş durmak istemediği için gündüzleri Bay Lee'ye yardımcı oluyor. Geceleri ise Taehyung'a sarılarak geçiriyordu.
Bu sayede kimsenin onlardan haberi olmadı ve bir daha kötü durumlar hayatlarına girmedi.

Jin, Taehyung'la çokça ilgilenip, mutlu ediyordu. Taehyung ise çocukluk aşkıyla, birlikte olmanın ve sevilmenin tadını her zaman çıkarıyordu...


(Ah ağlamak istiyorum. Bu fiç'i bir hint filminden uyarlayarak yazdım. Çoğunuz fark etmiştiniz zaten fiç'in isminden. Filmin ismi BARFİ, elimden geldiğince uyarlamaya çalıştım. Umarım beğenerek okumuşsunuzdur. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Sizleri çok seviyorum. Sema benim güzel kardeşim seni çok seviyorum bunu hiç unutma. Bu arada yazım yanlışlarım için çok üzgünün .♡)

Continue Reading

You'll Also Like

23.4K 2.6K 30
| TAMANLANDI | Jimin, Jungkook'un kendisine aşık olduğunu savunan hatta onunla sevgili olduklarını iddia eden çılgın bir aşıktı. •Texting
243K 14.7K 50
Bir gece sarhoş olan iki yakın arkadaş akşamına sevişince ortaya minik bir sürpriz çıkar. -Mreg -Fluff •Semekook •Ukemin
226K 22.3K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
158K 16.1K 37
Omegaverse|mpreg Hiçliğin ortasındaki omega, istenmeyen bir bebekle, istenmediği bir yaşamı sürdürmek istemiyordu. Neyse ki hiç tanımadığı alfa, tüm...